Kekemelik nedir?

Bugün kekeme birisi olarak sizleri bilgilendirmek için bu konu hakkında bilgiler vereceğim. Daha fazla duyarlaşmamız lazım çünkü hele ki çocukluk, ergenlik zamanlarında bunları çok kafaya takıyor bu kişiler ve travmaya bile gidebiliyor. Bunları başlıklar altında anlatacağım ve sorunuz varsa cevaplayacağım.

-Kekemelik Nedir? Kekemelik konuşma zorluğudur. Bir insanın konuşmakta zorlanması, kelimeleri tekrarlaması veya konuşurken bir anda durması kekemeliğe girer.

-Kekeme Birisini Nasıl Anlarız? Kekemeler ortamlara girerken korkarlar ve kendisini belli etmezler, arkadaş çevreleri yok denecek kadar azdır fakat bazı kişiler bununla mücadele eder. Kekeme birisi konuşmaya başladığında ki vücudunda gerçekleşen şeylere dikkat etmeyi deneyiniz. Yani bacakları nasıl duruyor, konuşurken bacaklarını sallayan kişiler var ritim oluşturmak için. Aynı şey kol veya parmaklar içinde geçerli. Konuşmaya çalışırken o kelimeyi çıkartmak için çok uğraştığı için başka özelliklerini kontrol edemez ve kelimeyi çıkartmak için ağızını istemsizce yay gibi açar, başını farklı yönlere döndürür veya oturuş şekli rahatsız bir insanın oturduğu gibi olur. Yani kekeme birisinin dışarıdan anlaşılacak en büyük belirtisi bunlar.

-Kekemelik Doğuştan Mı Gelir? Doğuştan geldiği de olur küçükken yaşadığınız bir travma, ani yaşanan bir olay sebebiyle de olur.

-Kekemelik Nasıl Geçer? Yani konuşma zorluğuna göre bu değişir fakat genel olarak geçer, geçmeyenlerde hallice var. Kekemelik geçmez, geçirenleri bir kenara alırsak bu kekemeliği yenmek imkansız, fakat kontrol altına alırsınız bu yapılabilir bir çaba ile. Durumu örneklemem gerekirse bir kuşu kafese koyduğunuzda çıkamaz, sizin kontrolünüzdedir bu, kekemelikte böyle. O kişiyi kontrol ediyor fakat kitap okuyarak, yavaş konuşarak bunlar aşılabilir ve kekemeliği sen kontrol edebilirsin.

-Kekemelik Bir Engel Mi? Kekemelik konuşma zorluğu demektir, engel değildir. Her insan heyecanlandığında konuşmakta zorlanır veya dili sürter. Bu doğal, sadece kekeme insanlar daha çok heyecanlanır hayatlarında, ortada bir engel yok.

-Kekemeliği Ne Yaparak Geçirebiliriz? Yavaş kitap okumanız lazım. Yani haber spikerleri gibi konuşun, onların ritminde. Bu normal bir insanın konuşma hızıdır, bu hızı siz sesli kitap okuyarak yapmalısınız. Sonra ayna karşısında ağızınızı tanımanız lazım, gerçekten diyorum. Kitap okurken o cümleye bakın ve aynaya bakarak demeye çalışın sesli bir şekilde. Sonra bu yaptığınızı önce aileniz, sonra okulunuzda veya iş hayatınızda yapmanız gerekiyor. Bunu esnaflara giderek bile yapabilirsiniz eğer yabancı insanlar arıyorsanız. Diyemediğiniz kelimeleri heceleyebilirsiniz. Me-mesela bu şe-şe-şekilde. Genelde ilk harfleri söylerken zorlanırız ve bu şekilde aşabiliriz. Yapamayanlar olabilir fakat bir yöntem daha var, harfleri uzatmak. Fransa kelimesindeki 'f' harfini nasıl 'Fffransa' diye uzatarak diyorsak başka harfleri de yapabiliriz; Jjjjaponya, Mmmersin, yyyeşil, zzzeytin (Bu şekilde uzatabilirsiniz ve kelimeleri rahat söyleyebilirsiniz. Bazı kekemelerde harflerde takılma olabiliyor, başka harfe geçerken dil sürtüşmesi olabiliyor ve bu yüzden konuşamıyorlar).

-Kekemeler Şarkı Söylerken Kekeler Mi? Hayır çünkü bir ritim vardır şarkıda.

-Kekemeler Tek Başına Konuşurken Kekeler Mi? Hayır.

-Kekemeler Neden Çekinir? Çekinmek denmez buna, travma denir. Küçükken ilkokulda çok dalga geçilir ve konuşurken tereddüt ederler. Bu büyüyünce de etkili olur. Ergenlik zamanlarında yaşıtlarınızın konuşmanız üzerine dalga geçmesi gerçekten üzücü olabiliyor. "1 yaşındaki çocuk bile senden daha güzel konuşuyor.", "Sen konuşmayı öğren sonra bana cevap ver" gibi gibi cümleleri bol bol duyarız. İnsanların bizi yargılayacağını düşünürüz ve bu bizi korkutur. Ve bir ortam içinde 'eğer bu kelimeyi diyemezsem ve herkes bana bakarsa?' düşüncelerini bol bol yaşarız. Ortaokuldayken veya lisedeyken kekemeler tahtaya kalkamazlar çünkü konuşamadıkları için utanırlar ve yerin dibine girdiklerini düşünürler.

-"Bu Kekemeliği Yenemeyeceğim" Düşüncesi: Doğal bir düşüncedir. Çünkü bir meslek yaparken illaki konuşmak gerekir ve sen konuşamadığın, görevini yerine getiremediğin bir işi neden yapasın? Neden okumak için uğraşıyorum ki? Gibi cümleler kurarız fakat kesinlikle yanlıştır. Çabalamadan bir şey olmaz, durduk yere düzgün konuşacak değiliz yani.

-Ben Nasıl Bir Kekemelik Yaşıyorum? Bu kadar şeyi yazdın ama sen kekeme misin ki? Diyen olabilir, evet ben kekemeyim. 3 yaşındayken akrabalarımızın yanına gitmiştik uzak bir ile ve oradan eve döndüğümde bir anda konuşamamaya başlamıştım. Çok yere gittik, İzmir'de konuşma merkezlerinin hepsini biliyorum, Ankara'da öyle. En sonunda bir şeyi kendi kafamda düzenledim; Kitap okumak. İnanmayanlar olsa bile bu bir gerçek. Kitap okumak konuşma için en iyi egzersiz. İsterseniz aile üyelerinden birisiyle de konuşabilirsiniz ama saatler ayırmanız lazım, ailenizdeki birisi sizi saatlerce dinleyecekse neden olmasın. Kitap okuma alışkanlığı edinmeye çalıştım olmadı. 5 ay boyunca her gün 2 saat boyunca kitap okudum ve her yerde aktif bir şekilde konuşmaya çalıştım, konuşmam gayet iyi ilerledi. Sonra 1 hafta tatile gitmiştim ve hiç çalışmadım, 5 ay öncesine döndüm. Sonra çalışmadım fakat şuan konuşmayı başarıyorum. Yani demem o ki bu yol zorlu bir yol, sonuna ulaşanlara lafım yok ama hala kekemeysen ve bunu geçirmek için harekete geçmek istiyorsan bir şey demek istiyorum: Kitap oku, sosyalleş, kitap oku ve sosyalleş.



Kekeme birisinin ağızından soruları cevaplamak istedim çünkü kekemeliğin ne olduğunu bilmeyen kişiler olabilir ve konuşamayan birisinin üzerinden yargılayıcı dalgalar geçilebilir, yapmayın arkadaşlar. O kişi de istemez böyle olmasını, sizde istemezdiniz çünkü bu kolay bir şey değil hayatın tam ortasında, bu yüzden konuşmadan veya uğraşmadan önce bir kez daha düşünün. Kekeme olanlar ve ne yapacağını bilmeyenlere umarım güzel bir rehber olmuştur. Unutmayın ki bu bir engel değil. Bizim bir sorunumuz yok, biz heyecanlanıyoruz.
 
Çocukluğumdan beri tam kekeme olmasamda ara ara duraksıyorum ve dalga geçiyorlar en son çok ters bir durumda bir çocuk dalga geçti ağzını burnunu patlattım ama çok hak etmişti sizce doktora gitmeliyim.
 

Geri
Yukarı