Kendi fikrimi söyleyeyim size. Ortaçağ'da geçecek diyorsun, şöyle başlayalım. Ortaçağ zamanlarında nedeni bilinmeyen bir sebepten dolayı Dünya güneşin ekseninden çıksın. Bundan sonra Dünya'da buzul çağı başlasın ve Ortaçağ'da var olan hükumetler yer altı tünelleri yapıp soylu vatandaşlarını oraya yerleştirsin. Dünya'nın yüzeyi -80 derece falan olsun. Yer altında erzak savaşı falan yaşasın topluluklar, güzel bir fikir gibi

Frostpunk bu dediğim şeye biraz da olsa benziyor ama farklı.
Hocam aslında evrenin temellerini oluşturdum. Babasına (Tanrıya) karşı çıkıp isyan çıkartan bir meleğe, ceza olarak bir dünya yönetmesi uygun görülüyor ki Tanrının yaşadığı zorlukları anlayabilsin, hatasından dönsün.
Bu evrenin oluşurken olan hikayesi: (deneme yaptım linçlemeyin

. )
Göklerde tanrının oğlunun bir isyan çıkarması üzerine Tanrı, oğluna bir Dünya verdi. Onu cezalandırmanın en iyi yöntemi buydu. Oğlu, dünyasının Tanrı'sı olmuştu.
Eski bir melek olduğundan, bu dünyayı yönetmek onu çok aşıyordu. Neyi nasıl yapacağını bilmediğinden bir çok kez kaçmayı denemişti ama Yüce Tanrı Heilros buna
izin verir miydi? Haha. Oğul, güçlerini denemek üzerine dünyaya inip, küçük ve masum bir adada üç varlık oluşturdu. Oluşturulan varlıklar kader haricinde
asla yok edilemezdi, yani çok dikkatli olunması gerekiyordu. İlk varlığa akıl verdi, fakat fikirleri olmadığı için aklın önemi kalmadı, adına Köstrig adını verdi.
Köstrig'ler, sadece temel ihtiyaçlarını gideren varlıklardı. Zeki değillerdi, sadece yaşamalarına yetecek kadar akılları vardı. Köstrig'ler; kumaşın, kinarın,
sevginin ne olduğunu bilmezlerdi. Onlar sadece yaşayacak yerlerini yapıp, avlanırlardı. İkinci varlığa geçtiğinde Tanrı, Köstrig'lerde yaptığı yanlışların farkın-
daydı ve gelişmişti. İkinci varlığa akıl, fikir, düşünme, gelişme yeteneklerini verdi. Bunlar Astrag'lardı. Astraglar; temel ihtiyaçların yanı sıra her daim gelişmek
istiyorlardı. Benliklerini korumak, geliştirmek ve hayatları boyunca kazanan olmak istiyorlardı. Bu onların kusuruydu. Üçüncü varlık, bütün hataların arınmışıydı.
Onlar; hiçbir kusur içermiyor, yaratılmışların en iyisi olma özelliğini taşıyorlardı. Onlar Tilrag'lardı. Doğdukları andan itibaren, Astrag ve Köstrig'lerden çok
daha gelişmişlerdi. Büyü güçleri vardı. Tanrı, yarattığı üç varlığı da sevmişti. Kusursuz bir dünya olamaz, olmamalıydı. Bu üç ırk, geleceği oluşturacaktı.