Korku oyunları neden modern olmaz?

partylikeits1941 dedi:

Yani söylediğim şeylerin hiçbirine cevap vermemişsiniz ki. Cin, şeytan musallat olduğundan bahsetmedim ben bu birincisi. Oyun aleminde böyle bir şeyin varlığı kabul görüyor olabilir, gerçekte olup olmamasından bağımsız olarak. FPS oyunu oynarken ''aaa 10 tane mermi yedim ölmedim'' demiyorsunuz sonuçta. O oyun içinde şeytan, hayalet vs. tarzı bir varlık varsa ve sizi korkutabiliyorsa gayet kabul edilebilir.

Ne üzerine şekillenmesini istersiniz misal? Korku, zarar görme endişesi ise, oyun içinde bir şeytanın, cinin, hayaletin, yahut zombinin size zarar vermesinden ya da germesinden endişe ediyorsanız oyun zaten amacını yerine getirmiştir, daha komplike ne olacak?

Soyut korkudan bahsediyorsunuz, örnek yok. Herhangi bir dış etken olmadan zarar görme endişesini nasıl tetikleyeceksiniz? Kafanızdaki korku modeli ne? Soyut korku diye bir şey yoktur, çünkü zarar görme endişesini tetikleyecek bir faktör illa ki aranır, durduk yere kimse korkmaz bir şeyden. Akıl hastalığı olmadığı sürece.

Ek olarak Amnesia : The Dark Descent'i korkunç yapan şey ''amnesia'' değil. Dediğimi hiç anlamamışsınız.

Genişletmek için tıkla...

Şimdi tekrar okudum aslında cevap verdiğimi düşünüyorum. Daha farklı nasıl anlatabilirim bakalım;

Tek tek gidelim: sorunuzdan benim anladığım şey “bir şeyin korkunç olması için gerçek olması, gerçekten var olması mı gerekiyor” şeklinde. Cevabım kesinlikle evet. Çünkü korkunun doğası böyle çalışır. Sanılar ve inançlarlar varmış gibi düşündürür fakat birey var olmadığını kabul ettiği vakit korkusunu yener. Mesela karanlık korkusu çok yaygın bir korkudur sebebi ise belirsizlik temelli, bir şeylerin olabileceği düşüncesidir. Bunu çevrenizdeki insanlara sorabilirsiniz. Mesela ben cinlere inanan biri değilim ve cin filmleri bana hiç mi hiç korkunç gelmez. Ayrıca verdiğiniz örneği konuştuğumuz konuyla bağdaştıramadım Bundan dolayı bir paylaşımda bulunamayacağım.

Gelelim ikinci noktaya: Burada anladığım sorunuz “korkunun nasıl olması gerektiğini düşündüğüm”. Bu konuda bir fikrim yok. Bence olması gerekliliği diye bir düşünce de yok. Bu bir eğlence sektörü haline geldi. Ben korku filmi açıp izlemem ya da oyununu oynamam. Çünkü benim için zırva yani bana zararı olmayacağını bildiğim şeyden neden korkayım? Zombi, cin Veya ötekiler bana zarar verebilir mi? Tabii ki hayır, bundan dolayı korkmamı gerektirecek bir durum da söz konusu değil. Ha bir de korkutuyorsa zaten amacını yerine getirir ama modern korku sektörü bunu başaramıyor. Çünkü daha modern hikayeler (virüs, dünya savaşı, astreoid çarpması vs.) ürettikleri için ve bunların da gerçekleşme ihtimallerine ulaşmamız mümkün olduğu için korku dürtüsünü tetiklemekte çok başarılı olamıyorlar. Ama hayalet senaryosunda güvenilir ve bilimsel kaynaklara erişmek mümkün mü? Mantıksal olarak mümkün ama inanç olarak değil. Göreceli bilgiler olduğu için tutarsızlık ve belirsizlik var. İşte bu da klasik korku sektörünün beslendiği şey.

Soyut korkudan kastım soyut olandan korkmak. Yani deneyimlenemeyen ya da somutlanması mümkün olmayan cin, hayalet, canavar(?) gibi varlıkların korkusu olarak nitelendirebilir. Aslında devamında yaptığım açıklamadan anlaşılabiliyor. Ve terminolojik olarak zaten böyle bir kavram yok.

Ve bakın yine benim dediğim şeye geliyoruz, durduk yere olmayan bir şeyden korkmayız. Hatta olmayan şeyden zamansız olarak korkmayız. Çünkü korku zarar görme endişesidir (tabii ki kısaca açıklayacak olursak). Akıl hastalığı olmasına gerek yok ayrıca dindar birinin cinden korkması akıl sağlığının bozuk olduğunu göstermez yani akıl sağlığı (görece) yerinde olan biri de pek ala durduk yere korkabilir (örneğin cinlerden).

Son olarak size korkunç gösterilmeye çalışılan şey tam olarak “amnesia”. Çünkü bu rahatsızlıkta birey hafıza kaybından kaynaklı ufak krizler yaşayabilir, çığlıklar atabilir, çevresindekilere zarar verebilir. Bu olasılıklar tabii ki var ama bu kadar kurgulanacak kadar mı? Pek sanmıyorum