Öncelikle herkesin yürüyüş yapma hakkı var. Bu konuda neden bu kadar rahatsızlık duyulduğunu anlayamıyorum. Toplumun önemli bir bölümü tarafından ötekileştirilen, "normal" insanların sahip olduğu belli haklara sahip olmayan bu topluluk varlığını, toplum ve yasa önünde tam anlamıyla eşitlik sağlanana dek, sokaklarda da elbette gösterecek.
LGBT topluluğuna karşı duyulan olumsuz ön yargının, büyük oranda sosyal medyada yaşanan çeşitli tartışmalar ve kutuplaşmalardan kaynaklı olduğunu sanıyorum. Cımbızlayarak, sadece karalama amaçlı yapılan çeşitli etiketlemelerle bu topluluğun asıl amacı kasten çarpıtıldığını düşünüyorum (aynısı feminizme karşı da yapılıyor). Öyle ki LGBT'nin "normal" olanlardan üstünlük talep ettiği, kendilerini yukarıda gördüğü vs. sanılıyor. Dünyanın birçok yerinde ana akım medya organlarının hemen hemen hepsi heteronormatif olgulara hitap ettiğinden, bu menfi algı tehlikeli bir şekilde yayılmaya devam ediyor. Hatta bu durumun direkt olarak LGBT topluluğunu etkilediği de söylenebilir. Örneğin eşcinsel olan biri Türkiye'de bu yönelimini ya en yakın olduğu birkaç kişi dışında herkesten saklıyor ya da bu konuda yeni tanıştığı birine direkt eşcinsel olduğunu söyleyecek kadar açık davranıyor. Çünkü "öteki" olma düşüncesi -medyanın ve toplumun normlarının etkisiyle- hayatının bir parçası olmuş oluyor. Nitekim, ona iki seçenek kaldığını düşünüyor: Ya bu ötekiliği toplumdan kabul görene dek haykıracak ya da saklayıp "öteki değilmiş gibi" davranacak.
Yasalar önünde eşit olmamanın da ötesinde ailesinden dahi kabul görmeyen bireylerden söz ediyoruz. Hayatlarındaki sıradan, öylesine bir günde bile sırf yönelimleri sebebiyle bambaşka bir muameleye maruz kalıyorlar. Bu derece bir baskı altında, koca bir topluluk içindeki tek tük kişilerin gördükleri baskı derecesinde kutuplaşması kadar doğal ne olabilir? LGBT karşıtı aşırı uçların bu kadar lafzı açılıyor mu, onlar üzerinden bu şekilde bir tümevarım yapılıyor mu gerçekten emin değilim. Bu tek tük örnekler, stereotipler üzerinden tüm LGBT'yi mimlemek sanıyorum ki insanların kolayına geliyor. Zaten kırgın olanın daha da savunmasız hâle gelmesine, empatiyi, bilimi tamamen yok sayarak, seyirci kalıyorlar. Üzerine hiçbir şey okumadıkları, hakkında hiçbir şey bilmedikleri bir devinimden sebepsizce huzursuzluk duyuyor, sadece medyadan akıllarına kazınan -dürüst olmak gerekirse çağdışı- yargılarla bir yere varmaya çalışıyor, birbirlerinden destek alıp bu ruh halini bir nefrete vardırana dek körüklüyorlar. Şahsen bunun sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.