mehmetılhan
Centipat
- Katılım
- 24 Ağustos 2022
- Mesajlar
- 504
Bazen boş vakitlerimde buraya takılıyorum işte
Suç evrenseldir. Her ülkede suç işlenir. İstediğin yasayı koy istediğin cezalandırmayı koy. Suçun işlenmesinin önüne geçemezsin. Sadece suçluların adil bir yargı sisteminde cezalandırılmasını ve cezaların caydırıcı olması nedeniyle suç oranlarını kontrol altına almaya çalışırsın.
Burada önemli olan "O ülkelerde suç işleniyor mu?" sorusu değilidir. Burada önemli olan "Suçlular cezasını çekiyor mu? sorusudur.
Evet suçlular cezasını çekiyor.
Zaten insanaların mutlu olduğu ülkeler, hukukun üstünlüğü ilkesini etkin bir biçimde uygulayan, insani hak ve özgürlüklerden taviz vermeyen ülkelerdir.
Gelelim intihar oranlarına.
Her ülkede intihar eden insan vardır. Bunun önüne geçemezsin. Ama halkın refah içerisinde yaşadığı bir ülkede psikoterapi almak emin ol çok kolaydır.
İntihar oranları ile ekonomik refah bağlantılı olabilir. Ama doğrudan böyle bir ilişki kuramayız. Kurduğumuz takdirde "Dünyanın en mutlu ülkesinde intihar eden kimse olmaz" sonucuna varırız. Oysa ki bu imkansızdır. İnsanların intihar etmesini engelleyemezsin.
İnsan ihtiyaçları sonsuzdur. İşte kapitalizm bu sonsuzluktan beslenir. Bu nedenle kapitalizmin, insan karakterinin piyasa olan yansıması olduğun senin cümlelerin ile ispatladığımı düşünüyorum. Yani kapitalizm insan tabiatından beslenir.
İnsan hırslıdır. Bir şeyler başarmak ister.
İnsan herkesten farklı olmak ister.
İnsan konforlu yaşamak ister.
Üstte saydıklarım sence de kapitalizmin yaşamasındaki nedenleri değil midir?
Liberalizm hukukun gözetiminde kapitalizmin uygulanmasıdır. O nedenle liberalizm de insan karakterinin piyasaya yansımasıdır.
Son düzenleme:
