Uagecekondu
Hectopat
- Katılım
- 14 Mayıs 2017
- Mesajlar
- 386
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Burda gittikçe aile sorunları baş göstermeye başladı noluyor ailelere ya herkes aynı sorundan şikayetçi.
2 kardeş kullanıyoruz hesabı18 mi 15 mi?
Ben de şaşırdım bir an.2 kardeş kullanıyoruz hesabı
Birey olmayı öğrenememiş bir orta doğulu'dan başka bir yorum beklenemezdi zaten. Doğu kültürlerinde problem budur işte. Asıl olay sürünün bir parçası olmaktır doğu'da, bireyin kendi başına çok bir önemi yoktur. Sürü önemlidir, birey değil. Batı kültüründe ise durum tersidir. Bireyin kendisi önemlidir ve bireyler bağımsızdır çoğu zaman. Bu yüzden de batı'da özgürlük varken, doğu'da yoktur. 25-26 yaşında hala anne babasının yanında yaşayan Türk garip karşılanmazken aynı durum bir Avrupa'lı ya da Amerikalı'da son derece garip karşılanır. Bu, batı'da bireyin bağımsız ve önemli olduğunun sadece bir örneğidir. 18 yaşına gelmiş insan da bireydir ve ailesi zerre karışamaz hiçbir şeyine. Ama sen dünyayı kendi köyünden ibaret zanneden, doğu kültürünü içselleştirmiş bir insan olduğun için anlayamıyorsun bu dediklerimi. Bak sen anla diye tane tane Bilal'e anlatır gibi yazdım. Bilgisiz ve yanlış düşüncelerinle insanları yanlış bilgilendirme.
Okuduğunuzu anlamakta güçlük çekiyorsunuz sanırım. Benim yazdıklarımı bir daha okuyun. Ben dedim ki ''Onlardan fikir almalı, düşüncelerini ve öğütlerini elbette dinlemeliler çünkü bizden daha tecrübeli, daha bilgililer''. Siz bunun aksini savunarak egolu, her şeyi ben iyi bilirim, kibirli bir yapıyla ''Ailesi zerre karışamaz hiçbir şeyine'' düşüncesindesiniz. Ben karışmak kelimesine takılıyorum ve bunu savunmuyorum. Elbette karışamaz ama dediklerimi bir daha okursanız anlarsınız. Ailenin fikirleri, hatta yakınların fikirleri dinlenir, ama yine kararı o birey kendisi verir. Ben fikir alınması taraftarı biriyim. Onlar bana karışmasın hiçbir şekilde, ben istediğimi yapayim değil. Zaten bilgili anne babalar karışmaz, neyin ne olduğunu açıklar ve kararı ona bırakır. Aslında bu sadece reşit biri için geçerli değil, çocukluktan gelen bir şeydir. Küçük yaşlardaki bir çocuğa sorumluluk verilir ve işleri kendi yapması sağlanır. Madem Doğu - Avrupa muhabbetine girdiniz ben de size şunu söyleyeyim o zaman. Japonya ilkokullarında hizmetli yoktur çünkü oradaki küçük çocuklara kirlettikleri yeri kendileri temizleyip toplanması öğretilir. Öğlen yemeğinde masayı hazırlarken her çocuğa öğretmen görev verir kimisi masa örtüsünü, kimisi tabakları vs. koyar ve yine bu sayede sorumluluk duygusu aşılanır. Ama hiçbir ülkede şu öğretilmez; ailenizi önemsemeyin, onlar size reşitken ne derse desinler dinlemeyin, çünkü bireyler bağımsızdır istediğini yapar. Böyle bir sözü hiçbir gelişmiş ülke demiyor. Ama şunu diyor; ailenizin düşüncelerini önemseyin, onların fikirlerini alın ancak onlara bağımlı olmayın, fakat bağlı kalın. İşi bilenlerle konuşun, mantıklı fikirler alın, ama yine kendiniz sentezleyerek kendi düşüncenizle hayatınıza şekil verin, ona göre hareket edin. Çünkü bu sizin hayatınız, bir başkasının yaşadığı değil. Bu sizin hayatınız, sizin olmalı. İşte bunu söyler Avrupa'lılar. Bireyden değil, toplumdan güç doğar. Toplum olmak da bağlı olmayı gerektirir. Herkes kendi düşüncelerini ortaya koyar, istediği nasılsa ahlak kuralları çerçevesinde davranır, fakat aynı zamanda sosyaldirler. Fikir alırlar, tartışırlar, işin doğrusunu yanlışını her ne kadar reşit veya üstü bir yaşta olsalar dahi büyüklerinden, ailesinden öğrenirler ancak birçoğu demez ki ''bana karışamaz''. Yani bu söz ve düşünüş çok saçma bence. Karışmaktan kimse bahsetmemeli çok bencil bir düşünüş tarzı. Karışmak değil ki benim dediğim bir kez daha söylüyorum fikir almak, doğrusunu yanlışını dinlemek, öğrenmek ama yine sonunda kendi fikrini ortaya koyarak onu hayata geçirmek. Bu hayat kimin, benim. Aileyi silip atmak veya umursamazca başkalarını dinlememek, bu demek değil bağımsızlık ve bağlı olmamak. Gerçek bağımsızlık kendi fikirlerini ortaya koyarak yaşamaktır. Bu tanımın içinde aileni sil ya da kimseyi dinleme yok, olamaz.Birey olmayı öğrenememiş bir Orta Doğulu'dan başka bir yorum beklenemezdi zaten. Doğu kültürlerinde problem budur işte. Asıl olay sürünün bir parçası olmaktır Doğu'da, bireyin kendi başına çok bir önemi yoktur. Sürü önemlidir, birey değil. Batı kültüründe ise durum tersidir. Bireyin kendisi önemlidir ve bireyler bağımsızdır çoğu zaman. Bu yüzden de Batı'da özgürlük varken, Doğu'da yoktur. 25-26 yaşında hala anne babasının yanında yaşayan Türk garip karşılanmazken aynı durum bir Avrupalı ya da Amerikalı'da son derece garip karşılanır. Bu, Batı'da bireyin bağımsız ve önemli olduğunun sadece bir örneğidir. 18 yaşına gelmiş insan da bireydir ve ailesi zerre karışamaz hiçbir şeyine. Ama sen dünyayı kendi köyünden ibaret zanneden, Doğu kültürünü içselleştirmiş bir insan olduğun için anlayamıyorsun bu dediklerimi. Bak sen anla diye tane tane Bilal'e anlatır gibi yazdım. Bilgisiz ve yanlış düşüncelerinle insanları yanlış bilgilendirme.
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.