Mentalim su ara cidden bozuk kendimi aşırı halsiz yorgun ve bitkin hissediyorum. Sürekli uyumak istiyorum dışarıda yasanan olaylar beni fazlasıyla etkiliyor bu yüzden telefonumu kapatip uyumayi tercih ediyorum.
Medyadaki haberleri takip etmek, ekşi sözlük ya da Twitter trendleri, orada paylaşılan acı ya da zalim olayların ayrıntısını bilmek zorunda değilsin.
Bu tür haberleri paylaşanların amacı kamuoyunun o andaki ilgisinden bir pay alıp bunu reklam gösterimi olarak paraya çevirmektir. Onlar tek tek insanların moralini bozuyor muyuz, gençlere çocuklara bir zararımız var mı diye düşünmezler. Meslekleri o ve patron en çok parayı kazandıranı ödüllendireceği için yapılması gerekeni yaparlar.
Elbette dünyaya kendini kapatma, teknolojideki değişimleri izle, sporla ilgiliysen olimpiyatları ya da dünya kupasını, şampiyonaları takip et ki sen de herkes gibi başarıdan gurur duyabilesin.
Ama olumsuz ve 2 gün sonra eski kalıp unutulacak şeyleri bilmek ve sonra da üzülmek zorunda değilsin.
Deprem de olsa, sel de bassa, trafik kazası da olsa, birisi diğerini öldürse de hayat devam eder.
Sürekli yeni bebekler ya da yavru kedi ve köpekler dünyaya gelir, yanan her ağacın yerine onlarcası dikilir.
Kötü evlilik ve cinayetle biten ilişkilerin yerine yüzlerce yeni mutlu evlilikler kurulur ve bu güzel olaylar haber yapılmazlar da, çünkü medyada insanları üzen geren haberler dikkat çeker, daha çok yaşandığı halde iyi ve güzel haber sıradandır, o yüzden hep ülkede/dünyada kötü şeyler oluyormuş gibi gelir, ama değildir.
Herkes için önce kendi sağlığı gelir.
Hem vücut olarak sağlıklı olmalısınız ki hastalanıp uğraşmayın ve acı çekmeyin.
Hem de moral olarak iyi olmalısınız ki, aslında bir etkiniz olmayacak şeylere boşuna üzülüp kendinize ve yakın çevrenize karamsarlık yaymayın.
Kötü olaylara insanlar yılmazlar, düzeltirler ve yaşam devam eder. Kötü olaylara birilerini suçlamak, bir suçlu bulup cezalandırmak sorunları çözmez. Neden olduğunu görüp, pes etmeden olmaması için uğraşılır ve başarılı olunur.
Somut bir örnek olarak:
1999 depreminden önce Türkiye'de bir sürü ev deniz kumundan yapılmış, yaşanan depremden sonra bugüne kadar bir sürü başka yolsuzluk olsa da artık inşaatlarda yerleşmiş kurallar var. Kırk tane kontrol ve güvenlik önemli eklenmiş halde. Elbette her zaman cahiller, kötü niyetli insanlar olacak ama ülke olarak biz de daha bilgiliyiz ve tepki veriyoruz.
Aynı tepkileri yanlış yöne yani kendi içimizi karartıp üzülerek vermek yerine, dışa doğru değişiklikler yapmak için akıllıca vererek her konuda ilerleme kaydedebiliriz.
Çağdaş ve uygar olmanın akıllı olmanın yolu budur.
Kendinizi medyaya bu kadar kaptırmayın.
Dışarıda, önünüzde uzun ve mutlu hayatlar var.
Bunu güzel yapmak da sizlerin elinde.
