Metro 2033

Metro 2033

1652839173247.png

1652837736134.png


Giriş
Dimitry Glukhovsky, 2002 yılında çıkardığı Metro kitap serisi ile post apokaliptik yani felaket sonrası bir dünyanın kapılarını okuyucularına açmıştı. Serinin ilk kitabı Metro 2033 içerisinde yer alan oldukça geniş bir dünya, klostrofobik atmosfer, durmaksızın devam eden politika mücadeleleri ve hayatta kalma azmi gibi konular okuyucuların büyük beğenisini toplamıştı. Serinin kitabının çıkışının ardından tam 8 sene sonra, 2010 yılında oyun tarihini olumlu yönde etkileyecek oldukça başarılı bir yapım olan Metro 2033, 4A Games tarafından Ukrayna'da geliştirildi. Deep Silver firmasının aracılığı ile de yayınlandı. Metro 2033 için ayrıca 2014 yılında bir Redux versiyon da yayınlandı. Redux versiyon, grafik ve optimizasyon kısmında daha başarılı bir iş oldu. Işıklandırmalar, doku kalitesi, derinlik ve sisler bu versiyonda oyunu daha da cazip ve oynanılabilir hale getirmişti. Yapay zekaya dair sorunlar ve optimizasyon sorunları da düzeltilmişti. Kısacası oyun makyajlanmıştı. Gayet de ilgi gördü aslına bakarsanız. Son olarak oyuna başlamadan önce açılır açılmaz şık bir menü ve güzel müzikler kullanan bu oyunun dünyasına adım atmak için sabırsızlanacaksınız. Metro 2033'ün bu başarısı, serinin ikinci oyunu olan Metro Last Light'ın yapımına temel olmuştu bile.

1652837881400.png

1652837951166.png


Hikaye
Dünyada gerçekleşen nükleer felaketten sonra tam 20 sene geçmiştir. Sağ kalan insanların bir kısmı şehirlerin altında yer alan Metro istasyonlarına sığınmıştır. Başka çareleri de kalmamıştır diyebiliriz. Peki ya yüzeyde işler nasıl işliyor? Yüzey, radyasyondan dolayı artık yaşanılamaz bir hale gelmiştir. Yüzeyde kalan insanlar ise ki çok da şanslı olduklarını söyleyemeyiz, yüksek seviyede radyasyonun etkilerine maruz kalmaktan kaçamamışlardır. Böylelikle bu felaket ve kıyamet temalı dünyanın ikiye ayrıldığını görüyoruz. Yüzeyde başkalaşıma terk edilenler ve metro istasyonlarında yaşayan halk. Bu metro istasyonlarından birinde yaşayan biri de ana karakterimiz Artyom.

İnsanlar bu istasyonlarda koloniler kurarak yaşamlarını devam ettirmektedirler ve bu koloniler birbirinden bağımsızdırlar. Birbirlerinden farklı kuralları vardır. Radyasyondan dolayı başkalaşım geçiren tehlikeli canlıları bu istasyonlardan uzak tutmak insanların görevlerinin başında geliyor. Aynı zamanda koloniler arasında mükemmel bir siyasi çatışma söz konusudur. Her koloni birbirine düşmancıl tavırlar sergilemektedir. Bölgeler arası bir kriz mevcuttur. Ve bu krizler ağırlıklı olarak kan ve vahşet ile çözülmektedir. İletişime dair bir şeyin çok da söz konusu olduğunu söyleyemeyiz. Özellikle Komünistler ve Naziler arasında bir kaotik durum söz konusu. Ve oyun bunu mükemmel işlemiş. Bu kaotik ortam koloniler arasında bir gerginlik tırmandırırken bir yandan da haydutlar metro istasyonlarında hırsızlık, yağma, tecavüz gibi faaliyetlerine devam ediyorlar. Kısacası bu metro istasyonlarında yaşamanın tüm zorluklarını, insanların bu zor zamanlarda zirve yapan aç gözlülüklerini ve kolonilerin liderlerinin güç aşkını mükemmel şekilde anlatan Metro 2033'ün bu harika hikayesi ve bu hikayeyi oldukça başarılı bir şekilde sunması göz ardı edilemez. Yalnız şunu söylemeliyim ki oyun, kitapta anlatılanın aksine biraz daha düz bir anlatıma sahip. Artyom'un hikayesine biraz daha fazla odaklandığını söyleyebiliriz.


1652838062949.png

1652838087263.png


Kara Derililer
Usulca karanlığın içerisine doğru ilerlediğimiz bölümlerde Kara Derililer adı verilen bir yaratık grubu ile karşılaşıyoruz. Ayrıca bu serüvende bizim için hayati önem arz eden gaz maskesi gibi materyalleri tanıyoruz. Gaz maskesi neden çok önemli? Yüzeye çıktığımız anlarda bu gaz maskesi ile soluk alıp veriyoruz. Ah, şunu söylemeliyim ki bu gaz maskesini uzun süre kullanamıyoruz. Haritada ilerlerken sağdan soldan bulmamız gereken filtreler var. Bir filtre bulduğumuzda maskemize otomatik olarak ekleniyor ve bu da nefes alıp vermemiz için gereken süreyi uzatıyor. Filtre bulamıyor musunuz? O zaman arada sırada maskeyi çıkarmamıza olanak sağlayan bir durum söz konusu oyun içerisinde. İdareli kullanmak için arada bir maskemizi çıkarabiliyoruz. Ama hemen sevinmeyin, maskemizi çıkardığımız anlarda Artyom'un daha savunmasız bir hale büründüğünü de söylemem gerekiyor ve sizlerin de unutmaması gerekiyor. Son olarak, maskeyi değiştirmediğimiz taktirde havasızlıktan ölüyoruz. Bunu da eklemiş olayım.

Ne diyorduk? Kara Derililer. Ana karakterimiz Artyom'un da içerisinde yaşadığı VDNKH isimli metro istasyonu, Kara Derililer adı verilen bir yaratık grubunun saldırıları altında. Bu Kara Derililer, radyasyondan türeyen mutant ve benzeri yaratıklara nazaran daha zeki ve kompleks bir canlılar. İnsanların zihinlerini okuyabiliyorlar. Onları dokunmadan öldürebiliyorlar. Artyom da dahil olmak üzere bütün istasyon sakinleri bu Kara Derililer denen canlıları bir tehdit olarak görüyorlar. Derken, Artyom ve arkadaşı Alex, Sparta birliğinin elit bir askeri olan Hunter ile tanışıyorlar. Bu üçlü, Kara Derililer'in yine bir saldırısı esnasında istayonlarını savunuyorlar. Ve Hunter, insanlığın hayatta kalmasının tek engelinin Kara Derililer olduğunu ileri sürüyor. Hunter, Kara Derililer ile savaşmak üzere ve onları yok etmek için yola koyuluyor ve gitmeden evvel Artyom'a bir künye veriyor ve geri dönmediği taktirde bu künyeyi çok uzaklarda bulunan Polis İstasyonu'na götürmesini söylüyor. Orada Miller adlı birini bulmasını ve olanları ona anlatması gerektiğini söylüyor. Bilin bakalım ne oluyor? Sizce Hunter geri dönüyor mu? Dönmüyor. Vira Bismillah Artyom. Tabanları yağlıyor ve Polis İstasyonu'na doğru yola koyulan Artyom için macera başlıyor. Artyom, bu yolculuğu esnasında çok çeşitli düşmanlar ile mücadele ediyor. Sevdiğim bir nokta ise, oyun bence Artyom'un karakter gelişimini biraz biraz anlatmayı başarmış. Evet, çok başarılı değil ama sırıtmıyor ve oyunu baltalamıyor. Çünkü Artyom, kendi istasyonundan yola çıktığında henüz bıyıkları yeni terlemeye başlamış 24 yaşında bir genç ve zamanla bu gencin nasıl elini kana bulamaktan çekinmeyen bir adam olduğuna hepimiz şahitlik ediyoruz. Zamanla kendinizi Artyom'un yerine koyuyorsunuz ve onun gibi düşünmeye başlıyorsunuz.



1652838181636.png

1652838203403.png

1652838265202.png


Polis'e Yolculuk
Artyom, Hunter isimli kişiden görevini aldıktan sonra kimseye haber vermeden yola koyuldu. Yolda türlü türlü belalar ile karşılaştığını söylemiştim. Yalnız, yolda iken Polis'e doğru giden bir ekibe rastladı. Onlarla yolculuğunu komşu ve yakın bir istasyona varıncaya kadar tamamladı. Bu komşu istasyonda Bourbon isimli biriyle tanıştı. Bu kişi, Artyom'a kendisini Polis'e götürebileceğini vaat ediyordu. Artyom'un teklifi kabul etmekten başka seçeneği yoktu. Zira, nasıl gidebilirdi ki tek başına? Metro istasyonları karmaşık, korkunç bir yapıya sahipti ve tehlikeler ile doluydu. Aklını mı kaçırmıştı ki tek başına yola çıksın? Artyom ve Bourbon bir süre sonra yola koyuldu. Çok geçmeden bir haydut grubunun saldırısına uğradılar. Haydutlar Bourbon'u öldürdü ve Artyom tek kaldı. Cem Yılmaz ne diyordu? İşte şimdi sıçtınız!

Artyom ne yapsam diye düşünürken Khan isimli tanımadığı biri tarafından kurtarıldı. Khan, Bourbon'un arkadaşıydı. Artyom ve Bourbon'un geleceklerinden haberdar idi. Khan fazlasıyla karmaşık ve okuması zor bir insandı. Bu ikili yollarına Polis İstasyonu'na kadar beraber devam etmek durumunda kaldılar. İkili, Komünistler tarafından yönetilen bir bölgeden geçmek zorundaydılar. Bu bölgede eski Sovyet inancı hakimdi. Khan ise içeriden bir tanıdığı olduğunu ve bir sıkıntı çıkmayacağını Artyom'a söyledi. Ve ikili buradan bir sıkıntı çıkmadan geçtiler. Fakat sonrasında kendilerini daha zorlu bir bölge bekliyordu. Nazilerin ve Komünistlerin bir çatışma halinde olduğu bir bölgeydi burası. Ne yazık ki Nazi askerleri tarafından yakalandılar. Artyom, uyandığında eli ve kolu bağlı bir şekilde buldu kendini. Çaresizdi. Naziler, Artyom'a ne yapacaklarını düşündükleri esnada Spartan askeri olan Ulman ve Pavel adında bir ikili Artyom'u kurtarmak için harekete geçtiler. Ve kurtardılar da. Ona eşlik ettiler. Fakat ne yazıktır ki Naziler ile olan bir çatışmada Pavel vuruldu ve hayatını kaybetti. Ulman ise Artyom'a Polis İstasyonu'na kadar eşlik etti. Peki ya Khan neredeydi? Bilinmez.


1652838387350.png


Finale Doğru
Artyom, Polis'teyken Miller adındaki kişiyle nihayet tanışır. Miller, Kara Derililer'i yok etmeye yetecek bir güce sahip D6 adlı füze ambarının yerini biliyordur. Artyom, Miller ve diğer askerler füze kumanda merkezini yeniden devreye sokmak için yola koyulurlar. Artyom, füze kumanda merkezinin biraz yanında bulunan bir binaya ise lazer sistemi kurar. Sonlara doğru iyice yaklaşmışken Kara Derililer'in sebep olduğu halüsinasyonları sık sık görmeye başlayan Artyom'un kafası iyice bulanmıştır. Oyun, Artyom'un bu gördüğü halüsinasyonlar sebebiyle ve yapacağınız seçimler doğrultusunda 2 son ile bitebiliyor. Şimdi buradan sonra okuyacağınız kısımda final kısımlarının SPOILER'ları yer almaktadır. BİLGİNİZE! Bakın tekrardan uyarıyorum. Normal olan yani kötü sonda Artyom, füzeleri ateşler ve Kara Derililer yok edilir. Alternatif yani iyi sonda ise Kara Derililer Artyom'a halüsinasyonlar gördürterek barışçıl bir çözüm istediklerini söylerler. Ve eğer bu seçim doğrultusunda ilerlerseniz kurduğunuz lazer sistemlerini ve füze sistemini devre dışı bırakacaksınız.

1652838942040.png



Eleştiriler
Game Informer: 90/100
Meta Critic: 81/100
Game Zone: 80/100
Game Spot: 80/100
X Play: 75/100
IGN: 70/100
[Bonus] Dost Kayaoğlu: Bilinmiyor
Benim Puanım: 82/100


Oyunun Artıları Ve Eksileri
Artıları:
*Hikaye
*Oynanış
*Mekanikler
*Güçlü bir atmosfer
*Güzel müzikler


Eksileri:
*Konuşmayan ana karakter
*Buglar
*Sürekli karanlık bir atmosfer


Sistem Gereksinimleri (Redux)
Minimum Sistem Gereksinimleri:
*İşletim Sistemi: Windows 7, 8.1, 10 64 Bit
*İşlemci: Çift Çekirdek 2.2 GHz
*RAM: 2 GB
*Ekran Kartı: GeForce 8800 GT 512 MB, GeForce GTS 250, HD 4850
*VRAM: 512 MB
*Depolama: Minimum 10 GB


Önerilen Sistem Gereksinimleri:
*İşletim Sistemi: Windows 7, 8.1, 10 64 Bit
*İşlemci: Dört Çekirdek 3.0 GHz ve üzeri
*RAM: 4 GB
*Ekran Kartı: GeForce GTX 480 ve üzeri
*VRAM: 1536 MB
*Depolama: Minimum 10 GB (SSD Önerilir)


Umarım hoşunuza gitmiştir. Beğendiyseniz serinin ikinci oyunu olan Metro Last Night için de bir inceleme ve hikayesini anlatmayı düşünüyorum. İyi sosyaller!






 
Son düzenleyen: Moderatör:
@Mortem.dll rica ederim de Ruslar yapmış yahu. Bu Metro bir değişik :D
Adamlar çalıyor çırpıyor da yapıyor be(!) :)
Müthiş keyifli bir oyun, ama zorluğuyla beni çıldırttı açıkçası. Güzel yazı eline sağlık :)
Evet hocam sorma ya, ben mühimmat bulma konusunda çok problem yaşamıştım. Bu konuda zorlandım. Diğer bir zorlandığım yer ise kütüphane yaratıkları. Hem zorladı, hem korkuttu.
 
Son düzenleme:
@Mortem.dll O kütüphane bölümünde kaç kez oyunu küfür ederek kapattım bilmiyorum. En sonunda YouTube'dan izleyip yaptım bir şekilde. Bir de oyundaki en büyük sıkıntı mühimmat evet, fakat normal değil yani bu. Oyunun son bölümlerinde hiç mermim yoktu. E yerde de olmayınca kaldım dımdızlak. Geçemedim bölümü. Oyunu bırakmak zorunda kalmıştım.

Hani neredeyse tüm FPS oyunlarında mermi sıkıntısı var da, bu oyunda oyunamayı engelleyecek kadar çok.
 
Dimitry Glukhovsky, 2002 yılında çıkardığı Metro kitap serisi ile post apokaliptik yani felaket sonrası bir dünyanın kapılarını okuyucularına açmıştı. Serinin ilk kitabı Metro 2033 içerisinde yer alan oldukça geniş bir dünya, klostrofobik atmosfer, durmaksızın devam eden politika mücadeleleri ve hayatta kalma azmi gibi konular okuyucuların büyük beğenisini toplamıştı. Serinin kitabının çıkışının ardından tam 8 sene sonra, 2010 yılında oyun tarihini olumlu yönde etkileyecek oldukça başarılı bir yapım olan Metro 2033, 4A Games tarafından Ukrayna'da geliştirildi. Deep Silver firmasının aracılığı ile de yayınlandı. Metro 2033 için ayrıca 2014 yılında bir Redux versiyon da yayınlandı. Redux versiyon, grafik ve optimizasyon kısmında daha başarılı bir iş oldu. Işıklandırmalar, doku kalitesi, derinlik ve sisler bu versiyonda oyunu daha da cazip ve oynanılabilir hale getirmişti. Yapay zekaya dair sorunlar ve optimizasyon sorunları da düzeltilmişti. Kısacası oyun makyajlanmıştı. Gayet de ilgi gördü aslına bakarsanız. Son olarak oyuna başlamadan önce açılır açılmaz şık bir menü ve güzel müzikler kullanan bu oyunun dünyasına adım atmak için sabırsızlanacaksınız. Metro 2033'ün bu başarısı, serinin ikinci oyunu olan Metro Last Light'ın yapımına temel olmuştu bile.

Dünyada gerçekleşen nükleer felaketten sonra tam 20 sene geçmiştir. Sağ kalan insanların bir kısmı şehirlerin altında yer alan Metro istasyonlarına sığınmıştır. Başka çareleri de kalmamıştır diyebiliriz. Peki ya yüzeyde işler nasıl işliyor? Yüzey, radyasyondan dolayı artık yaşanılamaz bir hale gelmiştir. Yüzeyde kalan insanlar ise ki çok da şanslı olduklarını söyleyemeyiz, yüksek seviyede radyasyonun etkilerine maruz kalmaktan kaçamamışlardır. Böylelikle bu felaket ve kıyamet temalı dünyanın ikiye ayrıldığını görüyoruz. Yüzeyde başkalaşıma terk edilenler ve metro istasyonlarında yaşayan halk. Bu metro istasyonlarından birinde yaşayan biri de ana karakterimiz Artyom.

İnsanlar bu istasyonlarda koloniler kurarak yaşamlarını devam ettirmektedirler ve bu koloniler birbirinden bağımsızdırlar. Birbirlerinden farklı kuralları vardır. Radyasyondan dolayı başkalaşım geçiren tehlikeli canlıları bu istasyonlardan uzak tutmak insanların görevlerinin başında geliyor. Aynı zamanda koloniler arasında mükemmel bir siyasi çatışma söz konusudur. Her koloni birbirine düşmancıl tavırlar sergilemektedir. Bölgeler arası bir kriz mevcuttur. Ve bu krizler ağırlıklı olarak kan ve vahşet ile çözülmektedir. İletişime dair bir şeyin çok da söz konusu olduğunu söyleyemeyiz. Özellikle Komünistler ve Naziler arasında bir kaotik durum söz konusu. Ve oyun bunu mükemmel işlemiş. Bu kaotik ortam koloniler arasında bir gerginlik tırmandırırken bir yandan da haydutlar metro istasyonlarında hırsızlık, yağma, tecavüz gibi faaliyetlerine devam ediyorlar. Kısacası bu metro istasyonlarında yaşamanın tüm zorluklarını, insanların bu zor zamanlarda zirve yapan aç gözlülüklerini ve kolonilerin liderlerinin güç aşkını mükemmel şekilde anlatan Metro 2033'ün bu harika hikayesi ve bu hikayeyi oldukça başarılı bir şekilde sunması göz ardı edilemez. Yalnız şunu söylemeliyim ki oyun, kitapta anlatılanın aksine biraz daha düz bir anlatıma sahip. Artyom'un hikayesine biraz daha fazla odaklandığını söyleyebiliriz.


Usulca karanlığın içerisine doğru ilerlediğimiz bölümlerde Kara Derililer adı verilen bir yaratık grubu ile karşılaşıyoruz. Ayrıca bu serüvende bizim için hayati önem arz eden gaz maskesi gibi materyalleri tanıyoruz. Gaz maskesi neden çok önemli? Yüzeye çıktığımız anlarda bu gaz maskesi ile soluk alıp veriyoruz. Ah, şunu söylemeliyim ki bu gaz maskesini uzun süre kullanamıyoruz. Haritada ilerlerken sağdan soldan bulmamız gereken filtreler var. Bir filtre bulduğumuzda maskemize otomatik olarak ekleniyor ve bu da nefes alıp vermemiz için gereken süreyi uzatıyor. Filtre bulamıyor musunuz? O zaman arada sırada maskeyi çıkarmamıza olanak sağlayan bir durum söz konusu oyun içerisinde. İdareli kullanmak için arada bir maskemizi çıkarabiliyoruz. Ama hemen sevinmeyin, maskemizi çıkardığımız anlarda Artyom'un daha savunmasız bir hale büründüğünü de söylemem gerekiyor ve sizlerin de unutmaması gerekiyor. Son olarak, maskeyi değiştirmediğimiz taktirde havasızlıktan ölüyoruz. Bunu da eklemiş olayım.

Ne diyorduk? Kara Derililer. Ana karakterimiz Artyom'un da içerisinde yaşadığı VDNKH isimli metro istasyonu, Kara Derililer adı verilen bir yaratık grubunun saldırıları altında. Bu Kara Derililer, radyasyondan türeyen mutant ve benzeri yaratıklara nazaran daha zeki ve kompleks bir canlılar. İnsanların zihinlerini okuyabiliyorlar. Onları dokunmadan öldürebiliyorlar. Artyom da dahil olmak üzere bütün istasyon sakinleri bu Kara Derililer denen canlıları bir tehdit olarak görüyorlar. Derken, Artyom ve arkadaşı Alex, Sparta birliğinin elit bir askeri olan Hunter ile tanışıyorlar. Bu üçlü, Kara Derililer'in yine bir saldırısı esnasında istayonlarını savunuyorlar. Ve Hunter, insanlığın hayatta kalmasının tek engelinin Kara Derililer olduğunu ileri sürüyor. Hunter, Kara Derililer ile savaşmak üzere ve onları yok etmek için yola koyuluyor ve gitmeden evvel Artyom'a bir künye veriyor ve geri dönmediği taktirde bu künyeyi çok uzaklarda bulunan Polis İstasyonu'na götürmesini söylüyor. Orada Miller adlı birini bulmasını ve olanları ona anlatması gerektiğini söylüyor. Bilin bakalım ne oluyor? Sizce Hunter geri dönüyor mu? Dönmüyor. Vira Bismillah Artyom. Tabanları yağlıyor ve Polis İstasyonu'na doğru yola koyulan Artyom için macera başlıyor. Artyom, bu yolculuğu esnasında çok çeşitli düşmanlar ile mücadele ediyor. Sevdiğim bir nokta ise, oyun bence Artyom'un karakter gelişimini biraz biraz anlatmayı başarmış. Evet, çok başarılı değil ama sırıtmıyor ve oyunu baltalamıyor. Çünkü Artyom, kendi istasyonundan yola çıktığında henüz bıyıkları yeni terlemeye başlamış 24 yaşında bir genç ve zamanla bu gencin nasıl elini kana bulamaktan çekinmeyen bir adam olduğuna hepimiz şahitlik ediyoruz. Zamanla kendinizi Artyom'un yerine koyuyorsunuz ve onun gibi düşünmeye başlıyorsunuz.



Artyom, Hunter isimli kişiden görevini aldıktan sonra kimseye haber vermeden yola koyuldu. Yolda türlü türlü belalar ile karşılaştığını söylemiştim. Yalnız, yolda iken Polis'e doğru giden bir ekibe rastladı. Onlarla yolculuğunu komşu ve yakın bir istasyona varıncaya kadar tamamladı. Bu komşu istasyonda Bourbon isimli biriyle tanıştı. Bu kişi, Artyom'a kendisini Polis'e götürebileceğini vaat ediyordu. Artyom'un teklifi kabul etmekten başka seçeneği yoktu. Zira, nasıl gidebilirdi ki tek başına? Metro istasyonları karmaşık, korkunç bir yapıya sahipti ve tehlikeler ile doluydu. Aklını mı kaçırmıştı ki tek başına yola çıksın? Artyom ve Bourbon bir süre sonra yola koyuldu. Çok geçmeden bir haydut grubunun saldırısına uğradılar. Haydutlar Bourbon'u öldürdü ve Artyom tek kaldı. Cem Yılmaz ne diyordu? İşte şimdi sıçtınız!

Artyom ne yapsam diye düşünürken Khan isimli tanımadığı biri tarafından kurtarıldı. Khan, Bourbon'un arkadaşıydı. Artyom ve Bourbon'un geleceklerinden haberdar idi. Khan fazlasıyla karmaşık ve okuması zor bir insandı. Bu ikili yollarına Polis İstasyonu'na kadar beraber devam etmek durumunda kaldılar. İkili, Komünistler tarafından yönetilen bir bölgeden geçmek zorundaydılar. Bu bölgede eski Sovyet inancı hakimdi. Khan ise içeriden bir tanıdığı olduğunu ve bir sıkıntı çıkmayacağını Artyom'a söyledi. Ve ikili buradan bir sıkıntı çıkmadan geçtiler. Fakat sonrasında kendilerini daha zorlu bir bölge bekliyordu. Nazilerin ve Komünistlerin bir çatışma halinde olduğu bir bölgeydi burası. Ne yazık ki Nazi askerleri tarafından yakalandılar. Artyom, uyandığında eli ve kolu bağlı bir şekilde buldu kendini. Çaresizdi. Naziler, Artyom'a ne yapacaklarını düşündükleri esnada Spartan askeri olan Ulman ve Pavel adında bir ikili Artyom'u kurtarmak için harekete geçtiler. Ve kurtardılar da. Ona eşlik ettiler. Fakat ne yazıktır ki Naziler ile olan bir çatışmada Pavel vuruldu ve hayatını kaybetti. Ulman ise Artyom'a Polis İstasyonu'na kadar eşlik etti. Peki ya Khan neredeydi? Bilinmez.


Eki Görüntüle 1391196

Finale Doğru
Artyom, Polis'teyken Miller adındaki kişiyle nihayet tanışır. Miller, Kara Derililer'i yok etmeye yetecek bir güce sahip D6 adlı füze ambarının yerini biliyordur. Artyom, Miller ve diğer askerler füze kumanda merkezini yeniden devreye sokmak için yola koyulurlar. Artyom, füze kumanda merkezinin biraz yanında bulunan bir binaya ise lazer sistemi kurar. Sonlara doğru iyice yaklaşmışken Kara Derililer'in sebep olduğu halüsinasyonları sık sık görmeye başlayan Artyom'un kafası iyice bulanmıştır. Oyun, Artyom'un bu gördüğü halüsinasyonlar sebebiyle ve yapacağınız seçimler doğrultusunda 2 son ile bitebiliyor. Şimdi buradan sonra okuyacağınız kısımda final kısımlarının SPOILER'ları yer almaktadır. BİLGİNİZE! Bakın tekrardan uyarıyorum. Normal olan yani kötü sonda Artyom, füzeleri ateşler ve Kara Derililer yok edilir. Alternatif yani iyi sonda ise Kara Derililer Artyom'a halüsinasyonlar gördürterek barışçıl bir çözüm istediklerini söylerler. Ve eğer bu seçim doğrultusunda ilerlerseniz kurduğunuz lazer sistemlerini ve füze sistemini devre dışı bırakacaksınız.

Eki Görüntüle 1391197


Eleştiriler
Game Informer: 90/100
Meta Critic: 81/100
Game Zone: 80/100
Game Spot: 80/100
X Play: 75/100
IGN: 70/100
[Bonus] Dost Kayaoğlu: Bilinmiyor
Benim Puanım: 82/100


Oyunun Artıları Ve Eksileri
Artıları:
*Hikaye
*Oynanış
*Mekanikler
*Güçlü bir atmosfer
*Güzel müzikler


Eksileri:
*Konuşmayan ana karakter
*Buglar
*Sürekli karanlık bir atmosfer


Sistem Gereksinimleri (Redux)
Minimum Sistem Gereksinimleri:
*İşletim Sistemi: Windows 7, 8.1, 10 64 Bit
*İşlemci: Çift Çekirdek 2.2 GHz
*RAM: 2 GB
*Ekran Kartı: GeForce 8800 GT 512 MB, GeForce GTS 250, HD 4850
*VRAM: 512 MB
*Depolama: Minimum 10 GB


Önerilen Sistem Gereksinimleri:
*İşletim Sistemi: Windows 7, 8.1, 10 64 Bit
*İşlemci: Dört Çekirdek 3.0 GHz ve üzeri
*RAM: 4 GB
*Ekran Kartı: GeForce GTX 480 ve üzeri
*VRAM: 1536 MB
*Depolama: Minimum 10 GB (SSD Önerilir)


Umarım hoşunuza gitmiştir. Beğendiyseniz serinin ikinci oyunu olan Metro Last Night için de bir inceleme ve hikayesini anlatmayı düşünüyorum. İyi sosyaller!






Bence bu "konuşmayan ana karakter" özelliği eksiden ziyade artı olduğunu düşünüyorum. Halflife'ta Gordon abimiz de böyleydi; bundaki amaç aslında oyuncuyu oyunun içine sokmak yani birebir hissiyatı veriyor ana karakter yerine tepkileri siz verin denilmek isteniyor olabilir.
 

Geri
Yukarı