Monitörün Hz Değerinin Üstünde FPS Almak

Plyra

Megapat
Katılım
22 Temmuz 2015
Mesajlar
5.065
Makaleler
5
Çözümler
80
Daha fazla  
Profil Kapağı
1522567446
Bu konuyu aşağıdakine benzer birçok konuya cevap olsun diye yazıyorum.


Konuya bakarsanız çoğu zaman herhangi bir inceleme olmadan kendi fikirlerini yazan insanlar dolmuş, özellikle anketin sonucu beni çok üzdü. Beni saymazsanız 88 kişinin oy verdiği ankette çoğunluk yanlış cevap vermiş. Sorunun "hissetmek" olduğunu belirtip politik doğrucu bir cevap vermeyin lütfen, buradaki sorumuz konu başlığıyla aynıdır.
2019-08-13 22_42_26-60 Hz bir monitörde 60 FPS üstünü hissedebiliyor musunuz_ - Technopat Sosy...png


Şimdi gelelim asıl konumuza, internette her zaman sorulagelmiş bir soruya. "Bir monitörün HZ değerinin üstünde FPS almak bir fark yaratır mı? " Birçok kullanıcı için bu soruyu şu hale getirebiliriz: "60 HZ monitörde 60 FPS üstünü almak fark yaratır mı? "

Kısa cevap: Evet, oyun oynarken tazeleme değerinden daha yüksek FPS almanın kesinlikle avantajları var!

Uzun cevap: Tazeleme değerinin üstünde FPS almanın 3 adet büyük avantajı mevcut. Ama bundan sonra yazacağım şeyleri anlamak bir miktar teknik bilgi gerektirecek, devam etmeden önce Technopat'ın ilgili makalelerine bir göz gezdirin.
Önce bunu: Monitörlerde Yenileme Hızı ve Tepki Süresi Nedir? - Technopat
Daha sonra bunu: Input Lag Nedir? Giriş Gecikmesi Rehberi - Technopat

İkisini de okuduğunuza göre ufak bir bilgilendirme, input lag (girdi gecikmesi) sadece monitörlerle ve FPS değeriyle alakalı değildir. Bir fare hareketi yaptığınızda monitördeki piksellerin bunun sonucunu göstermesi arasında geçen bütün süreye girdi gecikmesi denebilir. Daha yüksek FPS'te fare hareketlerinin daha akıcı hissedilmesinin sebebi budur, daha fazla FPS demek ekran kartının kare çizerken yol açtığı gecikmenin daha az olması demektir. Daha düşük gecikme = Daha akıcı girdiler.

  • Daha düşük input lag. (Girdi gecikmesi. )
Daha fazla FPS almak girdi gecikmesini kesinlikle düşüren bir unsurdur. Özellikle tek ekran kartı kullanan bireyler bunu kendi bilgisayarlarında bile test edebilirler. Bir oyunda 500 FPS alıyorsanız burada ekran kartınız +2 ms gecikmeye yol açıyor demektir. Aynı oyunda 100 FPS almak ise +10 ms gecikmeye yol açması anlamına gelir. 60 FPS ve 30 FPS arasında 16.6 MS gecikme olduğunu hatırlatayım, değerler düştükçe aradaki fark dramatik bir hale gelir.

Örneğin CS:GO oynuyorsunuz, siz ve rakip oyuncu ortalama refleks sürelerine sahipsiniz. (Misal 150 ms, fazlasıyla iyi bir değer. ) Yürürken köşeyi döndüğünüz anda bir rakiple karşı karşıya geldiniz! Aradaki 10 ms gecikme bu mücadeleyi kazanmanızı sağlayacaktır. İster milyonlar kazanmak için oynayan bir esporcu olun ister frag kasmak isteyen heyecanlı bir FPS oyuncusu, aradaki farkı bakarak hissedemeseniz bile bunun reflekslerinize faydası olacaktır.

blur-busters-gsync-101-vsync-off-w-fps-limits-60Hz.png


  • Tazeleme değerinin üstünde HER KARE az da olsa görünür
V-Sync ayarını kapattığınız sürece tazeleme değerinin katlarca üstüne çıksanız bile çizilen her kareyi bir miktar dahi olsa görürsünüz.

blur-busters-gsync-101-filmstrip-vsync-off-144hz-432fps.png


Yırtılma bu anlama gelir, bir karenin ötesinde başka kareleri ve parçalarını görürsünüz. Rekabetçi oyuncuların görüntüye değil de daha fazla FPS'e değer vermesinin sebebi budur. Yukarıdaki alıntı 144 Hz bir monitörde 432 FPS alındığı durumu temsil eder, bu da herhangi bir kareyi çizmek için 1/462 saniye harcandığı anlamına gelir.

  • Daha az tearing (yırtılma) ve stutter
Tazeleme değerinden çok yüksek FPS alırsanız daha az yırtılmaya maruz kalırsınız. Örneğin eski oyunları çalıştırırken yüzlerce hatta binlere varan FPS alıyorsanız daha az yırtılma olacaktır. V-Sync kapalıyken 150 FPS almak yerine 500 FPS alırsanız yırtılmalar daha az görülür olacaktır. Daha yüksek FPS değeri her kareye düşen yükseklik miktarını azaltır, bu da görünebilen yırtılma miktarını azaltır.

Tearing görünürlüğü: Tazeleme değerinin üstünde FPS almak yırtılma çizgisini arttırır fakat görünürlüğünü azaltır.

Microstutter denen "anlık takılma" veya "oyun akıcı değil" denen durumları çözmenin bir yolu da yüksek FPS almak veya FreeSync, G-Sync gibi teknolojileri kullanmak.

Özet: Evet, oyun oynarken tazeleme değerinden daha yüksek FPS almanın kesinlikle avantajları var!​

İleri okuma:
-Bu yazının %95'lik kısmı Are There Advantages to Frame Rates Higher Than the Refresh Rate? adresindeki yazının çevirisidir. Medyaları da oradan aldım.
-https://www.anandtech.com/show/2803
-https://www.blurbusters.com/human-reflex-input-lag-and-the-limits-of-human-reaction-time/
-https://www.blurbusters.com/blur-busters-law-amazing-journey-to-future-1000hz-displays-with-blurfree-sample-and-hold/
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Şu özet kısmını çok seviyorum. Bu güzel yazın için teşekkürler 😘
 
Güzel bir konu olmuş elinize sağlık. Yazdıklarınızı bir kenara bırakıp pratik kısmına değinmek istiyorum. Kimi insan “akıcılık” dediğimiz durumu hissedemiyorken kimisi ufak bir fark bile olsa hissedebiliyor. 40 FPS’de rahatlıkla PUBG oynuyorum diyen bir kişi garip geliyor mesela. Bana göre oyun 70-80 FPS altına düştüğünde oynanılmaz hale geliyor. 30 FPS’de saatlerce GTA 5 oynuyorlar, ben 50 altına düştüğünde rahatsız olmaya başlıyorum. Bu durum alışkanlığa da bağlı olarak kişiden kişiye değişiyor. Özetle monitör Hz değeri aşağıda olsa bile yüksek FPS kesinlikle çok farkettiriyor.
 
Güzel bir konu olmuş elinize sağlık. Yazdıklarınızı bir kenara bırakıp pratik kısmına değinmek istiyorum. Kimi insan “akıcılık” dediğimiz durumu hissedemiyorken kimisi ufak bir fark bile olsa hissedebiliyor. 40 FPS’de rahatlıkla PUBG oynuyorum diyen bir kişi garip geliyor mesela. Bana göre oyun 70-80 FPS altına düştüğünde oynanılmaz hale geliyor. 30 FPS’de saatlerce GTA 5 oynuyorlar, ben 50 altına düştüğünde rahatsız olmaya başlıyorum. Bu durum alışkanlığa da bağlı olarak kişiden kişiye değişiyor. Özetle monitör Hz değeri aşağıda olsa bile yüksek FPS kesinlikle çok farkettiriyor.
Ben herhangi bir oyun 60 fps altındaysa oynayamam gözlerim acıyor. Tabii 144Hz monitöre alıştığım için...
 
Güzel bir konu olmuş elinize sağlık. Yazdıklarınızı bir kenara bırakıp pratik kısmına değinmek istiyorum. Kimi insan “akıcılık” dediğimiz durumu hissedemiyorken kimisi ufak bir fark bile olsa hissedebiliyor. 40 FPS’de rahatlıkla PUBG oynuyorum diyen bir kişi garip geliyor mesela. Bana göre oyun 70-80 FPS altına düştüğünde oynanılmaz hale geliyor. 30 FPS’de saatlerce GTA 5 oynuyorlar, ben 50 altına düştüğünde rahatsız olmaya başlıyorum. Bu durum alışkanlığa da bağlı olarak kişiden kişiye değişiyor. Özetle monitör Hz değeri aşağıda olsa bile yüksek FPS kesinlikle çok farkettiriyor.
Benim için 40 FPS bayağı akıcı. 60 FPS ile arada çok az fark var bana göre :D
FPS 40-35 arası ve hikayeli oyunsa sorun değil ama daha aşağısı her oyunda kasma hissi veriyor. 70-80 FPS altına düştüğünde oynanılmaz hale geliyorsa bilgisayarınız iyi ve buna alışmışsınız demektir :D
 
Güzel bir konu olmuş elinize sağlık. Yazdıklarınızı bir kenara bırakıp pratik kısmına değinmek istiyorum. Kimi insan “akıcılık” dediğimiz durumu hissedemiyorken kimisi ufak bir fark bile olsa hissedebiliyor. 40 FPS’de rahatlıkla PUBG oynuyorum diyen bir kişi garip geliyor mesela. Bana göre oyun 70-80 FPS altına düştüğünde oynanılmaz hale geliyor. 30 FPS’de saatlerce GTA 5 oynuyorlar, ben 50 altına düştüğünde rahatsız olmaya başlıyorum. Bu durum alışkanlığa da bağlı olarak kişiden kişiye değişiyor. Özetle monitör Hz değeri aşağıda olsa bile yüksek FPS kesinlikle çok farkettiriyor.
O biraz yetinme ve göz alışkanlığı oluyor. Geçmişte sürekli 30 FPS oynayan birisi 40 FPS oyun oynayınca "vay be ne kadar akıcı" diyor.
Sonradan 60 FPS'ye geçiyor "oh be dünya varmış" diyor. Sonradan FPS 40'a düşünce "kasıyor yav" oluyor.
 
Hemen karşı argüman sunuyorum; 3 maddeniz için de söyleyeceklerim var.

Ama önce bir "ön okuma"

Sonuna kadar üşenmeyip okuduysanız, öncelikle sizi tebrik ederim. Çok zor ve uzun bir yazı, ama her şeyi güzelce anlatıyor.

3 maddeye gelelim;

1) Daha düşük input lag. Son zamanlarda C++ ile oyun motoru geliştirme işine girdikçe daha da iyi görmeye başladım ki oyunlarda girdiler ile kareler arasında doğrudan bağlantı yok. Dolaylı bağlantı var. Artık hepimizin çok çekirdekli işlemcilerimiz var. Bir çekirdek kare hazırlarken diğeri girdileri topluyor ve birbirlerini beklemek zorunda değiller. Yani FPS düşünce girdiler tepkisiz hale gelmiyor, sadece sonuçlarını geç görüntülüyoruz.

Ekranımızın tazeleme hızını aşan bir şeyi asla ama asla görüntüleme şansımızın olmadığını da düşününce, bir girdiyi en erken ekranın bir sonraki tazelemesinde göreceğimizi hesap edebiliriz. Yani ekranın bize gösterebileceğinden hızlısını üretsek bile paşa paşa o ekranı beklemek zorundayız.

Teorik olarak, V-Sync kapalıyken ekran tazeleme hızının en az 2 katı, V-Sync açıkken de en az 4 katı FPS'e ulaşamadığınız sürece girdi gecikmesini ölçülebilir düzeyde azaltamazsınız. Bu da bugün ancak CS:Go'da mümkün. Elde edeceğiniz düşüşler de 2-4 kat daha fazla güç harcamaya değecek düşüşler değil. Daha az enerji harcayarak girdi gecikmesini ciddi şekilde düşürmek mümkün.

2) Tazeleme değerinin üzerindeki her kare az da olsa görünür. Doğru, ama bize faydası yok. Özellikle hızlı tepkinin önemli olduğu FPS oyunlarında ekranın enden 1/3, boydan 1/3'üne odaklanıyoruz. Yani (atıyorum) ekranın sadece üst %20'lik kısmında görüntülenen bir karenin bana faydası yok. En az 2/3'ü görüntülenmiş bir kare işime yarıyor. Veya ekranın alt %30'unda görülen bir karenin bana yine bir faydası yok, çoktan bitmiş bir görüntünün sin parçası o. Blur busters bu testi ilk yaptığında ekranda görüntülenen her kareyi saymıştı, daha sonra insan gözünün odaklanma sınırlarını da hesaba katarak, görüntülenen karelerin yüzdelerini hesaplayarak testi yeniledi.

Şöyle anlatayım: ekranda aynı anda 3 kareden parçalar olsun (yani 60 Hz bir ekran için 180FPS var diyelim).

Birinci karenin %30'u,
Ikinci karenin %50'si,
Üçüncü karenin %20'si görülüyor olsun. Bu ekranda toplam 3 kare yok. Yüzdeleri toplayınca, farklı zamanlardan üretilmiş yine bir kare var. Sonuçta ekranımız, bir tazeleme süresi boyunca yine bir kare görüntülemiş oluyor. Bu karenin Frankenstein gibi, 3 karenin parçalarından üretilmiş olması bir şey ifade etmiyor.

3) Daha az yırtılma ve stutter. Maalesef, teknik olarak daha fazla yırtılma olur. Ekranın Hz değerini her katladığınız sayının bir fazlası kadar yırtılma görmeniz olası olur. Yani 60 Hz ekranda 120 FPS 2-3 yırtılma çizgisi, 240 FPS 4-5 yırtılma çizgisi olarak görünür. Kareler birbirine daha yakın olduğu için göze batması daha azdır, sanırım denilmek istenen de bu. Ama göze batsın batmasın, teknik olarak yırtılma çizgisi sayısı daha fazladır.

Stutter da FPS'e değil frame pacing denilen bir kavrama bağlıdır. Frame pacing nedir? Kabaca, kareler arasındaki zaman farklarının birbirlerine yakın, mümkünse de aynı olmasıdır.

Diyelim ki 50 ms içinde 5 kare ürettik. Aralarındaki zaman farkları da şöyle:
0
12
18
13
7 ms
Burada karelerin üretime ve ekrana sürüme süreleri farklı farklı. Burada stutter hissederiz.

Sonra diyelim aynı görüntüyü 3 kare olarak ürettik ama bu sefer aralarındaki fark şöyle:

0
25
25

Kareler arası uzaklık kusursuzca hizalı. Burada stutter hissetmeyiz. Hem de FPS daha düşük olmasına rağmen. Çünkü beynimiz, sürekli aynı sürede veri beslemesi aldığı için durumu yadırgamaz ve görüntüleri akıcı olarak kayıt eder.

Dolayısıyla stutter karelerin eşit sürelerle görüntülenmesi ve beynimizin aynı periyotlarla bunu algılaması ile engellenir.

Bu bilgi ışığında, stutter'ı engellemek isteyen birisi sizce 300 FPS'i mi seçmeli yoksa 120 FPS gibi daha makul bir değeri mi? Bir bilgisayar için sizce hangisi daha kolay bir şekilde kusursuzca muhafaza edilebilir ve işlenebilir? 115-125 arasında arada oynayan bir 120 FPS'i mi tercih edersiniz yoksa 250-350 arası oynayan bir 300 FPS'i mi? Ben, hiç oynamayan, kusursuz bir 90 FPS'i tercih ederim.

Kısaca: yüksek FPS iyidir, ama sadece ve sadece bunu fiziksel olarak görüntüleyebildiğinizde.. Konu başlığında verilen örnekteki yazıyı yazan da benim. O başlığa giderseniz FPS'i arttırmadan girdi gecikmesini, stutter'ı ve ekran yırtılmasını azaltmanın yollarını da anlatıyorum.

Yani hem ekran yırtılmasız, hem düşük girdi gecikmeli, hem de akıcılık hissinden feragat etmeyen bir oyun deneyimi oldukça mümkün. Üstelik bunun için FPS'inizi arttırmanız değil, sabitlemeniz yeterli.
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı