Mount & Blade: Zendarlı Stavros - Hikaye Kurgusu - 2. Bölüm

Katılım
12 Aralık 2019
Mesajlar
11.128
Makaleler
10
Çözümler
26
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
1. Bölüm

1660207607814.png

Stavros handaki odasında uyanıyor.
1257 senesiydi. Zendar şehri, pek de sert geçmeyen bir kıştan yeni çıkmıştı. Mart ayının son günleri yaşanıyordu. Mutlu Domuzcuk Hanı'ndaki odasında uyuyakalmıştı Stavros. Gördüğü garip kabusun etkisiyle birden yataktan fırladı. Deyim yerindeyse tere batmış bir halde ağır haraketlerle yataktan doğrularak ayağa kalktı. Gördüklerinin bir rüya olduğunu fark ettiğinde rahatlamıştı. Gördüğü görüntülere pek anlam veremediği için üzerinde çok durmadı.Dili damağı birbirine yapışıp kurumuştu resmen. Bir şeyler içip boğazını ıslatmak için odasından çıkıp aşağıya inmeye karar verdi. Merdivenlerden hızla inerek hancı Suker'den bir içki istedi hemen.

- Bir içki...

- Buyurun.

- Sağol... Şey bir karavan işi vardı, şu an hatırladım da adamlardan payımı almayı unutmuşum. Sorması ayıptır ne kadar zamandır uyuyorum.?

- Neredeyse bütün gündür.

- Peki o adamlar nerede.?

- Onlar dün gece sensiz yola koyuldular. Sana vermem için bu keseyi bana bırakmışlardı.

- Onun içinde ne kadar var.?

- 50 Dinar. Zendar'dan ayrılmadan önce bana"O aptalla Sargoth'a kadar eşlik etmesi için anlaşmıştık. Ama fazla içip sızıp kalmış. Ayılmasını bekleyecek vaktimiz yok. Bu yüzden komisyonda yarıya indi."dedi adamlardan biri ardından elime de bu keseyi sıkıştırdı.

- Neyse olan olmuş artık. Buralarda bildiğin bir kaç altın kazanabileceğim herhangi bir iş var mı.?

- Hmm... Zendar'ın çevresinde kötülük kol geziyor. Kahya Harek, şehri ve bölgeden geçen kervanları korumak için meydanda kelle avcısı kiralıyor. Ayrıca bilmediğim başka işler de olabilir. Civar köylerde elbet bir iş bulunur, ancak büyük ihtimalle sana biraz ekmek ile peynir ve iyi dilekleriyle ödeme yaparlar. Fırsatlar için, gözlerimi dört açarım. Bana tekrar gelip sorabilirsin.

Stavros Suker'le olan konuşmasını bitirip içkisinin kalan son damlalarını yudumlayıp masadan kalktığı sırada yan sandalyede ağlamaklı bir ifadeyle oturan bir adam dikkatini çekti,

1660207645284.png

Stavros, Marnid ile tanışıyor.
- İyi misin dostum? Wercheg'de gemilerin mi battı yoksa.?

- Sormadın ama söyleyeyim adım Marnid. Üç ay önce, Sargoth'tan Tulga'ya giden bir kervanın başındaydım. Elimizde çok kıymetli mallar vardı, ben de bunları satarak küçük bir servet elde ederim diyerek yola koyuldum. Tahmin et ne oldu? Tam Tulga'nın kapılarına yaklaşmıştık ki, bir Kergitli çete çıkageldi. Hepsi de siyahlara bürünmüş haldeydi. Silahlarınızı bırakın ellerinizi kaldırın diyecek kadar vakit geçmeden bu eşkiyalar kervanı yağmalayıp atlarımızı çaldılar. Korumalarında neredeyse hepsini öldürdüler. Hayatta kalan iki adamımda, beni soyup orada bıraktılar. En azından hala yaşıyorum. Bu da bir şeydir değil mi?

- Oh, zavallı adam! Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun.?

- Ne kalacak bir yerim ne de param var. Sanırım paralı askerlik elimde kalan tek şey.

- Senin gibi temiz kalpli bir adam kesinlikle daha iyisini hak ediyor. Gerçekten durumuna üzüldüm, dostum. Keşke yapabileceğim bir şeyler olsaydı. Bende bu aralar meteliğe ok atıyorum. Dilerim yakında daha iyi günler görürsün.

- Teşekkürler ama zaten yardımını kabul etmezdim. Ben dilenci değilim. Sadece biraz şansın yardımıyla birileri benim gibi batmış bir tüccarı kiralayacaktır değil mi? Gerçi bir kılıcım yok, ama işe yaramanın bir yolunu bulabilirim. Fazla yemem çok konuşmam.

- Dediğim gibi iyi şanslar. Yapacak işlerim var. Sonra görüşmek üzere.

- O zaman ben seni daha fazla tutmayayım.

Suker'in dediğine göre Kont Arrasies'in Kahyası Harek Zendar halkını rahatsız eden Nehir Korsanları'nı avlamaları için adam topluyordu. Paraya çok ihtiyacı olduğu için Stavros bu işe duyar duymaz balıklama atladı. Harek ile görüşmek için Zendar meydanının yolunu tuttu...
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı