Neymiş Bu Kapitalizm?

Değil miyiz? Herkes kendi çıkarı için binlerce kişiyi eziyor. Kimse vatani duygular içinde değil. Şehitlerin evinde perde yok. Devlet yok oluyor. Üretim yok ulusal. Amerika'da olsaydım keşke karınları doyuyor en azından.
Değiliz. Kapitalizmde devlet piyasayı regüle etmez, müdahalede bulunmaz. Türkiye'de devlet destekli proje yapılıyor, firmalar zarar edince devlet vergi borçlarını siliyor, silinen vergi borçlarını da halka yönelik artan vergilerle finanse ediyorlar. Biz buna ahbap-çavuş kapitalizmi diyoruz, kapitalist gibi gözüküp devletin alttan alttan müdahale yaptığı bir düzen.
Halk zengin olmuyor ama fakir de olmuyor. Halk rahat oluyor. Sadece herkes eşit olduğu için adillik olmayabiliyor. Çok çalışan ile az çalışan arasındaki fark kalkıyor.
Halkın rahat olduğunu söylemek pek doğru değil. Bu dediğine Küba örneğini vermiştim zaten, halkın nitelikli iş sahibi olan kesimi zaten durumundan hiç memnun değil. Aşağıdakini oku.
Birisi gelip Küba diyecek olursa diye ekleyeyim. Küba tamamen devletleşen bir ekonomiye sahipti. Açtığınız dükkan, girdiğiniz iş, her şey devlete aitti. Örnek vermek gerekirse bir lokanta her tedarik için devlet görevlilerini bekliyordu. Tedarik çok geç geliyordu ve Küba'da uzun kuyruklar görmek mümkündü. Küba'da bir doktor maaşı evini geçindirebilmek için yeterli demenin yanından bile geçmiyor. Doktor/Mühendis gibi nitelikli iş sahibi insanlar hep yan meslekler yapmak zorunda kalıyorlar, bunların birçoğu da merdivenaltı. Küba'da bir gazete almak isterseniz kayıtdışı alışveriş yapmış oluyorsunuz, bir dondurma almak isterseniz yine kayıtdışı, süt mü alacaktınız, yine kayıtdışı alışveriş yaptınız. Devletin tedarik etmediği birçok ürün var ve bunların hepsi kayıtdışı yani karaborsa ticaretle elde edilebiliyor. Bunun farkedilmesiyle devletin özel ruhsatlandırmasıyla yeni iş kolları ortaya çıkıyor. Bunlardan bir tanesi taksicilik. Küba'da taksiciler doktor ve mühendislerden neredeyse 20 kat daha fazla kazanıyor. Ülkede değer kazandıran meslekler yerine kayıtdışı ve değer kazandırmayan işler tercih ediliyor. Bugün Küba'nın ekonomisi yaklaşık %25 oranında özelleştirilmiş durumda.
 
Son düzenleme:
Değiliz. Kapitalizmde devlet piyasayı regüle etmez, müdahalede bulunmaz. Türkiye'de devlet destekli proje yapılıyor, firmalar zarar edince devlet vergi borçlarını siliyor, silinen vergi borçlarını da halka yönelik artan vergilerle finanse ediyorlar. Biz buna ahbap-çavuş kapitalizmi diyoruz, kapitalist gibi gözüküp devletin alttan alttan müdahale yaptığı bir düzen.

Liberalizm arttıkça devlet yok oluyor. Devlet malları azaldıkça göreceksiniz. Zaten işçi hakları oldukça zayıf. Kapitalist sistemdeyiz. Hayatımızı rahat ettirmek için kendi özel işimizi kurmalıyız. Artık devlet fabrikası olmadığı için böyle. Bir takım üst kişilerin elinde her şey. Ufak işletmeler yok oluyor. Karar verme ve yönetme büyük şirket yöneticilerin de. Özel kavramı artıyor.
Sınıflar arası fark oluyor. Kast sistemine benzetiyorum. Sınıflarda sadece para ile ortaya çıkıyor. Sermaye sahiplerinin egemen olduğu bir düzen. Muhteşem aslında. İnsan kendini tanrı gibi hisseder. Toplumdan üstü olmak. İnsanları kullanmak ve onları ezerek kendini yüceltmek. Onları kullanıp atmak.

Garip ve iğrenç...
 
Liberalizm arttıkça devlet yok oluyor. Devlet malları azaldıkça göreceksiniz. Zaten işçi hakları oldukça zayıf. Kapitalist sistemdeyiz. Hayatımızı rahat ettirmek için kendi özel işimizi kurmalıyız. Artık devlet fabrikası olmadığı için böyle. Bir takım üst kişilerin elinde her şey. Ufak işletmeler yok oluyor. Karar verme ve yönetme büyük şirket yöneticilerin de. Özel kavramı artıyor.
Sınıflar arası fark oluyor. Kast sistemine benzetiyorum. Sınıflarda sadece para ile ortaya çıkıyor. Sermaye sahiplerinin egemen olduğu bir düzen. Muhteşem aslında. İnsan kendini tanrı gibi hisseder. Toplumdan üstü olmak. İnsanları kullanmak ve onları ezerek kendini yüceltmek. Onları kullanıp atmak.

Garip ve iğrenç...
Devlet müdahalesinin azalmasını savunuyorum ben. Türkiye'de devlet müdahalesi eskiye göre azalsa da istediği firmaları kollayarak devlet rekabet ortamını bozuyor.
Devlet fabrikaları içinde bulunduğumuz çağda en gereksiz atılımlardan. Devlet üretimde zarara girince faturası halka kesiliyor, bir yerden sonra uğraşmak istemeyip satıyorlar.
Ufak işletmelerin yok olmasının sebebi rekabet ortamının olmaması. Devlet regüle etmeyi bırakırsa daha fazla rekabet kurumu çıkabilir ortaya.
Sınıflar arası fark diye bir şey yok. 3 tip ekonomik sınıf vardır; üst tabaka, orta tabaka (toplumun %90'ını oluşturur) ve alt tabaka.
Şu anda sermaye sahipleri devletin ahbabı olarak egemen oluyorlar. Onlar işlerini yapıyor, devlet de onların arkalarını kolluyor. Buna ahbap-çavuş kapitalizmi diyoruz işte.
 
Rekabet ortamı yok her şey tekel. Regüle etmesi daha iyi. Ama tekel olmasını daha etkili yapıyor gibi.
Regüle ederse olacak senaryo şu; devletin desteklediği havaalanı projesi zarara girmeye başlar, devlet havaalanı projesini yapan firmayı kurtarmaya çalışır, bu iş halka artan vergilerle yansır. Diğer firmaların önünü kapar bu hareket ve tekelleşme olur. Tekelleşmenin sonucu olarak istenilen ürünü ve hizmeti elde edememe durumu oluşur halkta. Ürün/hizmet kalitesizleşir ve sonuç olarak sömürülen halk olmuş olur. Regülasyon rezalet bir sistemdir.
 
Devlet müdahalesinin azalmasını savunuyorum ben. Türkiye'de devlet müdahalesi eskiye göre azalsa da istediği firmaları kollayarak devlet rekabet ortamını bozuyor.
Devlet fabrikaları içinde bulunduğumuz çağda en gereksiz atılımlardan. Devlet üretimde zarara girince faturası halka kesiliyor, bir yerden sonra uğraşmak istemeyip satıyorlar.
Ufak işletmelerin yok olmasının sebebi rekabet ortamının olmaması. Devlet regüle etmeyi bırakırsa daha fazla rekabet kurumu çıkabilir ortaya.
Sınıflar arası fark diye bir şey yok. 3 tip ekonomik sınıf vardır; üst tabaka, orta tabaka (toplumun %90'ını oluşturur) ve alt tabaka.
Şu anda sermaye sahipleri devletin ahbabı olarak egemen oluyorlar. Onlar işlerini yapıyor, devlet de onların arkalarını kolluyor. Buna ahbap-çavuş kapitalizmi diyoruz işte.
Senin dediğin liberalizm oluyor. Liberalizm ana kanunu devleti kısıtlayıp sadece yargı, koruma, dış politika gibi ana konuları yönetmek olduğu için daha mantıklı oluyor.
 
Regüle ederse olacak senaryo şu; devletin desteklediği havaalanı projesi zarara girmeye başlar, devlet havaalanı projesini yapan firmayı kurtarmaya çalışır, bu iş halka artan vergilerle yansır. Diğer firmaların önünü kapar bu hareket ve tekelleşme olur. Tekelleşmenin sonucu olarak istenilen ürünü ve hizmeti elde edememe durumu oluşur halkta. Ürün/hizmet kalitesizleşir ve sonuç olarak sömürülen halk olmuş olur. Regülasyon rezalet bir sistemdir.

Gidip 30 yıl para vermesin havaalanı yapan şirkete. Devlet kalksın bölgesel yönetimlere geçelim o zaman. Beni Sıtarbaks yönetebilir. Güzel kızları var en azından.
 

Geri
Yukarı