Ninem Bizi Tokatlıyor Hikayesi

Arkadaşlar bir ay kadar önce babamın annesi, huzur evinden bize yerleşti. Kendisi 93 yaşında. İlk hafta, her şey normal gibiydi...bana ve kardeşime yemek yapıyor, örgü örüyor, normal davranıyordu. İşler 2 haftayı 1'e bağlayan pazar akşamı gerçekleşmeye başladı. Babam maç bakıyordu mutfakta, ninem su içmeye kalktı, mutfağa girdi...uzun bir süre geri dönmedi. Annem ve ben çok endişelenmeye başladık. Pazartesi günü bir kurtarma timi yolladık içeri, babam da dahil olmak üzere, içeriden biri kişi dışında kimse çıkmadı...ninem. Ona hep ne olduğunu sorduk ancak bize cevap vermedi. Artık konuşmuyor, yemez içmez olmuştu. Geceleri bazen soğuk terler içerisinde uyanıp "mesut topa kalkıyor, mesut vurdu, ve dağlara taşlara! Veya, ozan vurdu gol oldu ayağına nazar değmesin!" diyerekten uyanıyordu. Bu 2. hafta da böyle devam etti, ta ki o yağmurlu güne kadar o gece su içmeye kalktım ninem kazanlara bir şey atıp karıştırıyordu sonra bana seslendi sesi çok yüksek ve kalın olmuştu gözleri simsiyah sanki içine cin girmişti çok korkmuştum. İçimden Fatiha'yı okumaya başlamıştım. Sonra odadan çıkıp cin çağırma videoları izlemiştim. Sonradan fark ettim cin çıkarma videosu izlemem gerektiğine. Bir su aldım, içine osurdum. Kapağı biraz açık olan şişeyle ninemin kafasına kafasına su attım. Ninem çıldırmıştı. Tavana falan çıkıp çığlık atıyordu. Anneme seslenmeye çalıştım ama çığlık sesinden hiçbir şey duyulmuyordu, hemen odaya döndüm. Anneme seslendim ama duymuyordu... İçim içime sığmadı korkudan ellerim titriyordu. Annem kalktı, "n'oldu?" dedi ve ışıkları açtı. Kimse yoktu...

Sonra bir anda arkama bakma ihtiyacı hissettim. Sergen Yalçın ellerini açmış hakeme bakıyordu. Hakem ise bir anda heleleeee diye bağırarak porçaya sarı kart gösterdi. Delirdim mi diye düşündüm kendi kendime. Bir anda üstüme Erol Bulut atladı. Ve uyandım. Ninem kalk hadi çok güzel börek yaptım diyerek uyandırdı...
 
Sonra bir anda arkama bakma ihtiyacı hissettim. Sergen Yalçın ellerini açmış hakeme bakıyordu. Hakem ise bir anda heleleeee diye bağırarak porçaya sarı kart gösterdi. Delirdim mi diye düşündüm kendi kendime. Bir anda üstüme Erol Bulut atladı. Ve uyandım. Ninem kalk hadi çok güzel börek yaptım diyerek uyandırdı...
Olanları düşündüm, ninem aslında iyi birisiydi ve böreği mükemmeldi. Kaşar harika erimişti ağızda mükemmel bir his bırakıyordu. Tuzu tam yerindeydi. Biraz toz biberlede iyi giderdi dedim fısıldayarak, ninem duydu ve "Yarın da öle yaparıg guzum benim." dedi.
 
Arkadaşlar bir ay kadar önce babamın annesi, huzur evinden bize yerleşti. Kendisi 93 yaşında. İlk hafta, her şey normal gibiydi...bana ve kardeşime yemek yapıyor, örgü örüyor, normal davranıyordu. İşler 2 haftayı 1'e bağlayan pazar akşamı gerçekleşmeye başladı. Babam maç bakıyordu mutfakta, ninem su içmeye kalktı, mutfağa girdi...uzun bir süre geri dönmedi. Annem ve ben çok endişelenmeye başladık. Pazartesi günü bir kurtarma timi yolladık içeri, babam da dahil olmak üzere, içeriden biri kişi dışında kimse çıkmadı...ninem. Ona hep ne olduğunu sorduk ancak bize cevap vermedi. Artık konuşmuyor, yemez içmez olmuştu. Geceleri bazen soğuk terler içerisinde uyanıp "mesut topa kalkıyor, mesut vurdu, ve dağlara taşlara! Veya, ozan vurdu gol oldu ayağına nazar değmesin!" diyerekten uyanıyordu. Bu 2. hafta da böyle devam etti, ta ki o yağmurlu güne kadar o gece su içmeye kalktım ninem kazanlara bir şey atıp karıştırıyordu sonra bana seslendi sesi çok yüksek ve kalın olmuştu gözleri simsiyah sanki içine cin girmişti çok korkmuştum. İçimden Fatiha'yı okumaya başlamıştım. Sonra odadan çıkıp cin çağırma videoları izlemiştim. Sonradan fark ettim cin çıkarma videosu izlemem gerektiğine. Bir su aldım, içine osurdum. Kapağı biraz açık olan şişeyle ninemin kafasına kafasına su attım. Ninem çıldırmıştı. Tavana falan çıkıp çığlık atıyordu. Anneme seslenmeye çalıştım ama çığlık sesinden hiçbir şey duyulmuyordu, hemen odaya döndüm. Anneme seslendim ama duymuyordu... İçim içime sığmadı korkudan ellerim titriyordu. Annem kalktı, "n'oldu?" dedi ve ışıkları açtı. Kimse yoktu. Sonra bir anda arkama bakma ihtiyacı hissettim. Sergen Yalçın ellerini açmış hakeme bakıyordu. Hakem ise bir anda heleleeee diye bağırarak porçaya sarı kart gösterdi. Delirdim mi diye düşündüm kendi kendime. Bir anda üstüme Erol Bulut atladı. Ve uyandım. Ninem kalk hadi çok güzel börek yaptım diyerek uyandırdı. Olanları düşündüm, ninem aslında iyi birisiydi ve böreği mükemmeldi. Kaşar harika erimişti ağızda mükemmel bir his bırakıyordu. Tuzu tam yerindeydi. Biraz toz biberlede iyi giderdi dedim fısıldayarak, ninem duydu ve "Yarın da öle yaparıg guzum benim." dedi...

Tekrar birleştirdim hikayeyi.
 
Arkadaşlar bir ay kadar önce babamın annesi, huzur evinden bize yerleşti. Kendisi 93 yaşında. İlk hafta, her şey normal gibiydi...bana ve kardeşime yemek yapıyor, örgü örüyor, normal davranıyordu. İşler 2 haftayı 1'e bağlayan pazar akşamı gerçekleşmeye başladı. Babam maç bakıyordu mutfakta, ninem su içmeye kalktı, mutfağa girdi...uzun bir süre geri dönmedi. Annem ve ben çok endişelenmeye başladık. Pazartesi günü bir kurtarma timi yolladık içeri, babam da dahil olmak üzere, içeriden biri kişi dışında kimse çıkmadı...ninem. Ona hep ne olduğunu sorduk ancak bize cevap vermedi. Artık konuşmuyor, yemez içmez olmuştu. Geceleri bazen soğuk terler içerisinde uyanıp "mesut topa kalkıyor, mesut vurdu, ve dağlara taşlara! Veya, ozan vurdu gol oldu ayağına nazar değmesin!" diyerekten uyanıyordu. Bu 2. hafta da böyle devam etti, ta ki o yağmurlu güne kadar o gece su içmeye kalktım ninem kazanlara bir şey atıp karıştırıyordu sonra bana seslendi sesi çok yüksek ve kalın olmuştu gözleri simsiyah sanki içine cin girmişti çok korkmuştum. İçimden Fatiha'yı okumaya başlamıştım. Sonra odadan çıkıp cin çağırma videoları izlemiştim. Sonradan fark ettim cin çıkarma videosu izlemem gerektiğine. Bir su aldım, içine osurdum. Kapağı biraz açık olan şişeyle ninemin kafasına kafasına su attım. Ninem çıldırmıştı. Tavana falan çıkıp çığlık atıyordu. Anneme seslenmeye çalıştım ama çığlık sesinden hiçbir şey duyulmuyordu, hemen odaya döndüm. Anneme seslendim ama duymuyordu... İçim içime sığmadı korkudan ellerim titriyordu. Annem kalktı, "n'oldu?" dedi ve ışıkları açtı. Kimse yoktu. Sonra bir anda arkama bakma ihtiyacı hissettim. Sergen Yalçın ellerini açmış hakeme bakıyordu. Hakem ise bir anda heleleeee diye bağırarak porçaya sarı kart gösterdi. Delirdim mi diye düşündüm kendi kendime. Bir anda üstüme Erol Bulut atladı. Ve uyandım. Ninem kalk hadi çok güzel börek yaptım diyerek uyandırdı. Olanları düşündüm, ninem aslında iyi birisiydi ve böreği mükemmeldi. Kaşar harika erimişti ağızda mükemmel bir his bırakıyordu. Tuzu tam yerindeydi. Biraz toz biberlede iyi giderdi dedim fısıldayarak, ninem duydu ve "Yarın da öle yaparıg guzum benim." dedi...

Tekrar birleştirdim hikayeyi.
Bir baktım ninemin gözleri hala siyahtı ama. Hemen çığlık attım, herkes nenen normal dedi, sen anormalsin dediler. Sonra gece oldu ninem odama gelmiş, kocaman gözler diyordu bana, o an noluyor dedim, sonra açtım akıllı saatten şabanın Cin çıkarmalı olan filmini, annem geldi gece gece ne oluyor dedi. Annem gidince ninem öfkeyle yerinden kalktı, tavana çarpıp yere geri düştü. Bu sefer babam geldi, elinde telefon maç sesiyle, aha yandık dedim. Olum ses neydi dedi? Ninem zıpladı dedim, hayır oğlum sesin başın kanıyor dedi, hastaneye götürmüşler, meğer çok uykusuz kalmışım, hayal, halisülasyon görüyormuşum. Kolmuma baktım saat de yoktu kolumda, Allah allah dedim, ne oluyor bana, hastanede. gece bir tıkırtıya uyandım, ninem seruma bir şey enjekte ediyordu, ama ses çıkarmadım, sanırım halüsülasyonların sebebi de buydu...
 
Aklıma o fikir gelene kadar. Tabii ki de Technopat'a yazacaktım. Açtım bilgisayarı. "Nineme ne oluyor?" adlı bir konu açtım, Windows 10 kategorisinde. Arkadaşlar çok yardım etti sağ olsunlar:

1615382078254.png


İkna olmuştum. Artık bir hoca çağırmalıydım. Babama kurşun döktürüp ninemi zemzemlemeliydim. Pedere dedim ki,
--Peder amca ninem çok garip davranıyor.
--Endişelenme evlat. Ninen Blue çağına girmiş. Seneye geçer.
--Peki ya babam?
--Baban hamile.
--Peder, ninemi zemzemleyebilir misin?
--Zemzem bizde yok, Arabistan'a git.
Arabistan'a gitmeye karar vermiştim. Yola koyuldum. Ehliyetim olmadığı için deveyi bir sağa bir sola vuruyordum. Bana küfür etti ve kaçıp gitti küçük deve. Yalnız kalmıştım. Birini görüp Kabe neresi? Diye sordum. Bana telefona kıble yönünü gösteren uygulama yüklememi istedi. Yükledim. Yola koyuldum.
1 saate Kabe'ye girdim. Meğer Kabe'ye girmek için sıra beklememiz gerekiyormuş, ve yüklü bir miktarda para ödememiz gerekiyormuş. Güvenliğe zemzem suyu istediğimi söyledim. Bir koşu gidip getirdi. Yolda imanını da tazelemiş güvenlikçik.
Tekrar Türkiye'ye döndüm. Döndüğümde ise televizyonda bir de ne göreyim?

1615382451500.png


Çok beğendim ve hemen teknoloji marketine gittim. Ninem bekleyebilirdi. Alıp eve geldim. Ninemi merak etmiştim, Mesut Özil Muhteşem Frikikler diye bir video izliyordu. Vuruş şekillerini mi verdiği frikikleri mi inceliyor anlamadım. Ama sorun yoktu. Elimde zemzem vardı. Kafasına boşalttım kutsal suyu. Ninem tuvalete gitmek istediğini söyledi yumuşak bir tepkiyle. Ve gitti. Kapıyı açmaya çalıştım, kilitliydi. Şüphelendim, tuvalet camından baktım. İçeride yoktu. Meğerse Kabe'ye gitmiş o da. Seneye gelir deyip yattım. Ve ninem seneye geldiğinde çok neşeliydi. Hayatımıza harika bir şekilde devam ettik.

Bitti.
 
Aklıma o fikir gelene kadar. Tabii ki de Technopat'a yazacaktım. Açtım bilgisayarı. "Nineme ne oluyor?" adlı bir konu açtım, Windows 10 kategorisinde. Arkadaşlar çok yardım etti sağ olsunlar:

Eki Görüntüle 915449

İkna olmuştum. Artık bir hoca çağırmalıydım. Babama kurşun döktürüp ninemi zemzemlemeliydim. Pedere dedim ki,
--Peder amca ninem çok garip davranıyor.
--Endişelenme evlat. Ninen Blue çağına girmiş. Seneye geçer.
--Peki ya babam?
--Baban hamile.
--Peder, ninemi zemzemleyebilir misin?
--Zemzem bizde yok, Arabistan'a git.
Arabistan'a gitmeye karar vermiştim. Yola koyuldum. Ehliyetim olmadığı için deveyi bir sağa bir sola vuruyordum. Bana küfür etti ve kaçıp gitti küçük deve. Yalnız kalmıştım. Birini görüp Kabe neresi? Diye sordum. Bana telefona kıble yönünü gösteren uygulama yüklememi istedi. Yükledim. Yola koyuldum.
1 saate Kabe'ye girdim. Meğer Kabe'ye girmek için sıra beklememiz gerekiyormuş, ve yüklü bir miktarda para ödememiz gerekiyormuş. Güvenliğe zemzem suyu istediğimi söyledim. Bir koşu gidip getirdi. Yolda imanını da tazelemiş güvenlikçik.
Tekrar Türkiye'ye döndüm. Döndüğümde ise televizyonda bir de ne göreyim?

Eki Görüntüle 915464

Çok beğendim ve hemen teknoloji marketine gittim. Ninem bekleyebilirdi. Alıp eve geldim. Ninemi merak etmiştim, Mesut Özil Muhteşem Frikikler diye bir video izliyordu. Vuruş şekillerini mi verdiği frikikleri mi inceliyor anlamadım. Ama sorun yoktu. Elimde zemzem vardı. Kafasına boşalttım kutsal suyu. Ninem tuvalete gitmek istediğini söyledi yumuşak bir tepkiyle. Ve gitti. Kapıyı açmaya çalıştım, kilitliydi. Şüphelendim, tuvalet camından baktım. İçeride yoktu. Meğerse Kabe'ye gitmiş o da. Seneye gelir deyip yattım. Ve ninem seneye geldiğinde çok neşeliydi. Hayatımıza harika bir şekilde devam ettik.

Bitti.
Ben, ben hayır ağlamıyorum, sadece gözüme zemzem kaçtı...
 
Arkadaşlar bir ay kadar önce babamın annesi, huzur evinden bize yerleşti. Kendisi 93 yaşında. İlk hafta, her şey normal gibiydi...bana ve kardeşime yemek yapıyor, örgü örüyor, normal davranıyordu. İşler 2 haftayı 1'e bağlayan pazar akşamı gerçekleşmeye başladı. Babam maç bakıyordu mutfakta, ninem su içmeye kalktı, mutfağa girdi...uzun bir süre geri dönmedi. Annem ve ben çok endişelenmeye başladık. Pazartesi günü bir kurtarma timi yolladık içeri, babam da dahil olmak üzere, içeriden biri kişi dışında kimse çıkmadı...ninem. Ona hep ne olduğunu sorduk ancak bize cevap vermedi. Artık konuşmuyor, yemez içmez olmuştu. Geceleri bazen soğuk terler içerisinde uyanıp "mesut topa kalkıyor, mesut vurdu, ve dağlara taşlara! Veya, ozan vurdu gol oldu ayağına nazar değmesin!" diyerekten uyanıyordu. Bu 2. hafta da böyle devam etti, ta ki...

Hikayenin devamını sizin getirmenizi istiyorum dostlar :) herkes bir alternatif son yazacak, birlikte en iyi olanı seçeceğiz. Sonra bu mesajı düzenleyip o sonu buraya ekleyeceğim.

İki hafta sonra annem ve ben evden taşınıp başka bir yere yerleştik ancak aklımdaki sorular hala gitmemişti. Ninemin aklında neler olduğunu her gece yatmadan düşünmekten artık geceleri uyuyamaz olmuştum.

Tek bir çare vardı oda tüm bildiğim muskaları toplayıp evime tekrar dönmekti.

Önce mahallenin imamının yanına gittim ve durumu anlattım. İmam bunu yıllar önce yaşamış ve gömdüğü bir yara olarak geçmişine gömmüştü ama durum oydu ki ben onun yıllanmış yarasını tekrar açmıştım.

"Hepsi on yıl önce altın gününde gerçekleşti oğlum. Ninen o zamanlar Mesut'u la Liga'da izliyor ve hareketlerini çok beğeniyordu. Bildiğin tüm altın günü boyunca Mesut'u konuşmuş ve bu beni çok korkutmuştu o gün.

Bende gün bitiminde evde bir yerlere saklandım ve bekledim. Biliyorum bu doğru bir davranış değildi ama mahalle tehlikede olabilirdi.

Gece saat on iki olduğunda yanına sabah altın günüde kısır yiyen teyzeler geldi ve birlikte ayine başladılar. Gözlerime inanamıyordum. Bu koca koca kadınlar mesut özil'in Fenerbahçe'ye gelmesi için ayin yapıyorlardı.

O gün onları durdurdum sanmıştım ama meğerse durum tam tersiymiş. Beni oyuna getirmişler."

"İmam ne diyorsun o benim ninem yahu."

"O senin ninen değil oğlum, o kadim bir cadı. Ve tek isteği mesut özil'i Fenerbahçe'ye getirmek. İstediği de oldu. Onunla böyle anlaşmıştık. Ondan güçlerini almıştım ama sadece mesut özil'in Fenerbahçe'ye gelmesi şartıyla.

Korktuğum başıma geldi."

----------
Boş yapmak konusunda gerçekten iddialıyımdır.
 
Gökyüzünden gelen nurla birlikte ardından Fatih terim nineni kutsadı ve ninen ölümsüz olarak senin kafanı şaplaklayıp marsa gitti. Ninenin marsa gittiğini duyan Barış Özcan onunla birlikte selfi çekinmek istedi ardından ise nasa ekibi ve KGB ekipleri ninen hakkında arama emri çıkardı. Bunu duyan Türkiye ise F-40 uçakları ile uzaya çıktı ve marsın çevresini korudu böylelikle marsa herhangi bir saldırı olmadı taki F-40 pilotlarından birisi KGB'nin adamıydı ve nineni vurdu. Ninen bu olaya çok kızdı ve bir çığlık atması ile mars ve Barış Özcan dışında herkes yok oldu. Bunu öğrenen Barış Özcan sonuç olarak marsa gitti ve insanlık adına araştırmalar yapmakla beraber ninen sonsuza kadar çitos kokulu ayaklarını karıştırdı.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı