Niyota: Usagi & Uyala (Ana Konu)

147472

Kilopat
Katılım
29 Aralık 2016
Mesajlar
1.868
Makaleler
3
Çözümler
7
Arahora ülkesinin cehenneminde, son dönemlerinde farklı işler dönüyor. Ayuhe ve Zeyo'nun tüm hayatı yeniden şekillenecek. Kader bu ikiliyi bir araya getirecek olaylara şahit olacaksınız.
Sizlere Arahora hakkında ufacık bir bilgi vereceğiz. Arahora aslında, Japonya'nın az uzak çaprazında yer alan resmi bir asya ülkesidir. Ana dili Akihora olup halk arasında çokça konuşulmaktadır. Bu ülkenin alfabesinden bahsedecek olursak, A, B, C, D, E, F, G, H, I, İ, J, K, L, M, N, O, Ö, P, R, S, T, U, Ü, V, Y ve Z'dir. Hiçbir sözcük sessiz harfle bitemez. Yanına sesli harf almak zorunda. Sesli harf ile başlayabilir. Boye kelimesi bu dil için doğrudur. Book kelimesi bu dil için doğru değildir.
Artık hazırsanız, hikâyemize geçiş yapalım.

1. Bölüm​


Tanışma & Dönüşüm​


Ayuhe aslında gece mavi saçlı ve gözlü bir ortopedi engellisi bir birey. Kendi evine ve şirketine sahip zengin birisidir. Kendi evinde Kirazu ve Lima ile birlikte yaşamakta. Kirazu'nun cinsiyeti kız olup, saç rengi sarışın ve göz rengiyse turuncudur. Lima'nın cinsiyeti erkek olup, saç rengi beyazdır. Göz rengiyse, açık yeşildir. Kirazu'nun mesleği şoförken, Lima'nınkiyse aşçıdır.
Ayuhe yatağından kalkar ve sakin bir şekilde odasından çıkar. Ayuhe telefonunu alır ve özel şoförünü arar. Kirazu telefonunu alır ve sakince;
  • Buyur patron.
Ayuhe yarı uykulu bir ses tonuyla;
  • Bugün şirkete gideceğim. En kısa zamanda hazır olmanı istiyorum. Umarım, senin uykundan etmemişimdir.
Kirazu sakince;
  • Hayır patron.
Dedikten sonra, esner.
  • Bugün şirkete gideceksen, kahvaltı yapmanı istiyorum. Aç karnına çalışmanı istemiyorum.
Ayuhe buna ses çıkarmaz ve telefonu kapatır. Ayuhe odasından çıkar ve mutfağa geçer. Orada Lima yemek pişirir ve hazır eder. Lima sakince;
  • Yemeğini hazır Ayuhe-ni. Sadece tek yemek pişirdim.
Ni sözcüğü Akihora'da bay demektir.
Ayuhe bu cümleden hoşnut bir şekilde yemeğini yiyor. Arkasından tekrar odasına geçer ve kişisel bilgisayarını açar. Sonra, bilgisayarında günlük rutin işlerini okur.
  • Bugün, yeni şarkıya çalışılacak ve bir film çalışması için ön hazırlıklar yapılacak. Akşam üstü bir şirketin yanına gidilecek. Orada film için önemli bir toplantı yapılacak.
Ayuhe son iki cümleyi görünce Kirazu'ya aşağıdaki metni telefonundan gönderir.Akşam üstü bir şirketin yanına gidilecek. Orada film için önemli bir toplantı yapılacak yazısını kopyalar ve mesajı gönderir ve sadece soru işareti koyar.
Kirazu hemen odaya gelir ve;
  • Patron, onu ben yazmadım ama dün Lima kendisi yazdı.
Ayuhe bunu hatırlar ve ona kafasını olumlu sallar. Arkasından;
  • Hadi gidelim Kirazu.
Şimdi sırada diğer ana karakterimiz olan Zeyo'dan bahsedeceğim. Kendisi kırmızı saç rengine sahip olup, arkası topuz olarak bağlıdır. Göz rengiyse, elâdır. Zeyo ise, tamamen tek başına yaşamakta ve tüm işlerini kendi başına yapmaktadır. Zeyo uyanır ve yataktan kalkar. Arkasından akşamdan kalan yemeğini ısıtır ve onu yemeye başlar. O sırada televizyonunu açar. Ve Haber kanalı aktiftir;
  • Son günlerde Arahora prensesleri insanlarla iletişimini geliştirmek için, bir bilim adamıyla beraber yapay zeka işine girişirler. Yapay zekanın adıysa Luna'dır. Luna'nın asıl amacı, insanların dertlerini dinlemek ve onları yönlendirmek olacak.
Zeyo kendi kendine söylenmeye başlar.
  • Bu makineye cidden ihtiyaç var mıydı?
Zeyo yemeğini bitirir ve güzelce hazırlanıp dışarıya öylesine gezmek için çıkar. Zeyo'nun arabası, sarı renge sahip Adenomu'su kapısının önünde duruyor. Ona biner ve Arahora'nın sahil kısmına doğru yol alır.
O sırada Kirazu, Ayuhe'yle birlikte evden çıkarlar. Kapıların önünde mafya filmlerinden fırlamış gibi duran, Bulagihuta Erikuma arabasına binerler. Ayuhe bugün arka koltuğa oturur. Ve sakince;
  • Son günlerde beni izleyen birisi var. Kim olduğunu biliyor musun?
Kirazu sinirlenerek;
  • Sen ünlü bir insansın, senin bu kadar sakin kalabilmen konusunda çok sinirliyim. O adamı bulduğum gün, onu kılıçtan geçireceğim.
Ayuhe o adam için endişelenerek;
  • Az sakin ol, Kirazu-ne. Rica ederim, biraz yavaş gitmeni istiyorum. Beni takip edenin işini kolaylaştır.
ne sözcüğü Akihora'da bayan demektir.
Kirazu bundan sonra susmayı seçer. O sırada isimsiz bir manyak Ayuhe ve Kirazu'yu takip etmek için yola koyulur. Bir kaç dakika sonra şirkete varır. Kirazu arabayı durdurur ve iner. Sonra da Ayuhe'yi de indirip akülü arabasına oturtur. Kirazu şirketin içine kadar Ayuhe'ye korumalık yapar. O sırada isimsiz manyakta içeri girer.
Ayuhe şirketin içine girince, Ala rezervasyonun önünde durur ve patronuna bakarak;
  • Patron gün içinde yapacağın işler, yeni müzik çalışması denemesi olacak.
Ayuhe bunu duyunca şaşırmaz ama mesleğini sevdiğini yüzünden belli ederek odasına gider. Kirazu oradan sonra şirketin giriş kapısının önünde oturup akşama kadar zaman öldürmeyi tercih eder. Ala ise kendi halindedir. Ayrıca, Ala sarı saçlı ve beyaz gözlü bir kızdır.
O manyak adam artık kendini tanıtmak için Ayuhe'nin kapısına tıklatır. Ayuhe sakince;
  • Gir beni takip eden adam.
O adam bunu beklemiyordu. Zirâ takip edilmediğinden o kadar emindi ki. Yine de kendini ele vermeden içeriye girer. Daha sonra sakin bir şekilde Ayuhe'nin karşısına geçer.
  • Merhaba ben Masaki. Benim amacım, Niyota'ları korumak ve onları doğru insanlara vermekle yükümlüyüm.
Ayuhe dalga geçercesine kendini tanıtmaya başlar.
  • Merhaba ben Ayuhe. Benim amacım, mucizeler diye bir şey olmadığını sana anlatmakla yükümlüyüm.
Masaki sinirlenerek;
  • Zengin olmuşsun ama adam olamamışsın. Gidiyorum.
Ayuhe panikleyerek;
  • Dur, dur, dur. Olayı merak ettim.
Masaki sakinleşir. Ve daha sonra;
  • Sana olayı kısaca anlatayım. İki farklı yaratıklar var. Birisi iyilik için ve bir diğeriyse kötülük için mücadele eder. Sana bir Niyota vereceğim. Bunu Bigu olmuş insanları iyileştirmek için kullanacaksın.
Niyota: Mucize. Bigu: Mikrop demek Akihora'da.
Ayuhe inanmayan bir yüz ifadesi yapar. Masaki arkasından çantasını açar ve o dediği Niyota'yı çıkartarak masaya koyar. Niyota harekete geçince Ayuhe kendi kendine;
  • Çattık yine yaşlılara demek isterdim ama.
Daha sonra Ayuhe bağırarak;
  • Bu ne ya?
Niyota kendine gelince;
  • Merhaba ben Usagi.
Ayuhe bağırır. Bunu duyan Ala içeri girmeye çalışır ama başaramaz. Kirazu da bunu duyar ama oralı bile olmaz. Masaki içeri girmeden önce kapıyı kilitlemiştir.
Ayuhe sakinleşince;
  • Konuşan bir uzaylı.
Usagi sakince;
  • Size göre uzaylı olmayan birisi var mı?
Ayuhe sakince;
  • Yine konuştu o uzaylı.
Masaki bir saat gösterir ve Ayuhe'ye bakarak;
  • Bu saat senin ve onun arasında bir anlaşma cihazıdır. Bu cihaz patlarsa bundan sen de etkileniyorsun bayım. Ek olarak, bunlara Jeva denir.
Jeva: Eşya demektir.
Masaki o saati Ayuhe'ye sorar.
  • İstiyor musun?
Ayuhe sakince;
  • Takarsan sağ koluma.
Masaki bunları yapar. Sonra kilitlediği kapıyı açar ve Ala ona aşağılayıcı bir yüz ifadesi yaparak;
  • Patronuma ne yaptın?
Masaki gülümseyerek karşılık verir ve oradan uzaklaşır.
Usagi sakince;
  • Dürüst olayım. Eski sahibim senden daha beter zengin ve bir o kadar da burnu havada bir tipti. Seni de adam edebilirim. Söyle bakalım. Sen kimsin?
Ayuhe sakince;
  • Ben insanım. Bu yetmez mi?
Usagi sakince;
  • Demek insansın. Peki, sana bir teklifim olacak.
Ayuhe sakince;
  • Teklifini merak ediyorum fakat senin boyun çok kısa.
Usagi aslında kısa boyludur. Tüm bedeni tavşan renklerine sahiptir. Gözü de yeşil renklidir.
Usagi sakince;
  • 2 farklı Niyota ve 1 farklı Bigu ile birleştiren herkes sonsuz gücü kazanır. Bu güce erişen herkesin bir isteği kabul olacaktır.
Daha sonra, Usagi bir göz gezdirerek;
  • Senin iki elin dirseklere kadar ve bir bacağın dirseklere kadar yok. Diğerinde hiç yok. Sana teklifim şu, olacak. Onları bul ve vücuduna tamamen kavuş ne dersin?
Ayuhe şaşırır;
  • Dalga mı geçiyorsun?
Usagi gülümseyerek;
  • Hayır.
Ayuhe sakinleşir.
  • Anlaşalım baştan. Ben biraz olaya bodoslama üzerine atlamak gibi bir huyum var. Plan yapmayı zerre sevmem.
Usagi sinirlenerek;
  • Senin bu huyun başımızı belaya sokacak.
Ayuhe gülerek;
  • İstemiyorsan, kapı orada.
Usagi gitmek üzereyken, Ayuhe sakince;
  • Tamam, pes ediyorum.
Usagi sakinleşir.
  • Anlaştık o zaman. Şimdi beni iyi dinle. Bigu ustası son zamanlarda bir şeyler karıştırıyor. Kim olduğunu bulmak zorundayım. Bu konuda bana yardımcı olman gerekiyor. Senin kolun uzun bu cehennemde. Masaki seni benim kölem yapacak.
Aslında cehennem derken, Arahora'dan bahsediyor Usagi.
Ayuhe buna sinir olarak;
  • Ben kimsenin kölesi olamam.
Daha sonra Ayuhe sakinleşir.
Usagi gülmeye başlar. Arkasından;
  • Senin dönüşmeni sağlamak için gereken güç bende. Ek olarak bir sihirli sözcük söylemen şart. Sözcük, ovaki da güvasa demelisin.
Ovaki da güvasa: Beyaz günler demek Akihora'da.
Ayuhe bu sözcükleri söyler söylemez dönüşür. Dönüşme sırasında sol elini havaya kaldırır. Usagi saate girer ve Ayuhe'nin tüm bedenini beyaz ve grimsi tonuna çevirir.
Ayuhe daha sonra şaşkınlıktan bağırmaya başlar. Sonra sakinleşir ve sol elini sol cebine sokar. Oradan bir cep telefon çıkartır ve kamerasıyla kendine bakar;
  • Bir dönüşmediğim kalmıştı. O da tamam oldu. Şaka bi'yana, çok yakıştı bana.
Arkasından, cep telefonunu kurcalamaya başlar ve bir not görür. Bu not Akihora dilindedir. Ayuhe bunu Türkçe bir şekilde tercümeli bir şekilde okur.
  • Niyota'lar büyük güç barındırır. Büyük güçler, daima büyük sorumluluk ister. Kendi gücünün farkında olmanı istiyorum. Elini ileri getir ve azıcık güç uygula. Olacakları gör.
Ayuhe önce telefonu masasına koyar ve arkasından yere iner.
Ayuhe denileni yapınca önündeki duvarı çatlatır, arkasından şaşkın ses tonuyla;
  • Vay canına.
Sonra cep telefonu eline alınca, bir not daha görür.
  • Eski haline dönmek için "dinlen Usagi" de.
Bunu dedikten sonra, eski haline döner ve geri oturağına oturur ve işlerine devam eder.
Masaki artık oradan uzaklaşır ve Zeyo'nun olduğu mekana doğru gidecekken, aklına bugünün pazar olduğu gelir. Normalde Ayuhe pazar günü çalışmaz ama yetiştirmesi gereken işleri olduğu için çalışmak zorunda.
Masaki sokakta Zeyo'yu aramaya başlar. Önce evine gider ve gizlice kapının oradan bakar ama onu evde bulamaz. Arkasından şehrin sahil bölgesine doğru gider. Masaki bu kızı gizlice takip etmiştir. Zeyo'yu orada bulur ve bulunca çok mutlu bir halde tam karşısına çıkacakken, aklına birden bu kız bana hiç güvenmeyebilir. O yüzden bir plan yapmak zorunda kalıyor, Masaki. Aklına çok deli bir plan gelir ve hemen kendini suyun içine atar ve panik yapmaya başlar. Aslında Masaki yüzme biliyor. Bunu gören Zeyo suya atlar ve hızlıca Masaki'nin belinden tutarak onu kumsal alana çıkartır. Masaki ona bakarak;
  • Hayatımı kurtardın güzel bayan.
Zeyo şaşırır ama içinden de;
  • Bu adamın derdi ne?
Daha sonra Masaki ayaklanır ve kızın giydiği pantolonun sol cebin arkasına çaktırmadan küçük bir hediye kutusu koyar. Oradan hemen uzaklaşır. O sırada akşam üstü olur ve Zeyo kendi kendine söylenerek arabasına biner.
  • O adamı kurtarmak zorunda değildim ama gururuma yediremedim.
Evine varınca pantolonunu çıkartır ve o çıkarmanın etkisiyle yere düşer. Hediyeyi açar. 1 not ve 1 kolye görür. Arkasından Niyota ortaya çıkar ama o hemen aşağıya iner. Önce notu okur.
  • Javazi Zeyo. Kolye aslında Jeva'dır. Bu aslında bir can taşımaktadır. Onu takarsan sana Usagi'yi koruma gücü kazandıracak, ayrıca insanların hafızalarını silmesi yeteneğini verecektir.
Javazi sözcüğü Akihora'da Selam demektir.
Zeyo şaşırır ama çok fazla tepki vermez. Aşağıdan çıkan diğer Niyota'da gözükür.
Uyala sakince;
  • Benim adım Uyala. ben hamsterım.
Zeyo onunla oynamaya başlar. Uyala bu durumdan hoşlanmaz ama sakinliğini bozmamak için çaba harcayarak;
  • Ben oyuncak değilim. Beni dinle.
Zeyo bu durumdan hoşnut bir vaziyette;
  • Seni sevdim Uyala. Sizin gibi yaratıklarda cinsiyet var mı?
Uyala hamster renklerine sahip ve gözünün rengiyse siyahtır. Uyala sakince;
  • Hayır.
Uyala sakince Zeyo'yu inceler ve arkasından;
  • 2 farklı Niyota ve 1 farklı Bigu ile birleştiren herkes sonsuz gücü kazanır. Bu güce erişen herkesin bir isteği kabul olacaktır.
Zeyo sakince;
  • Benim isteğim, annemi bulmak.
Zeyo ağlamaya başlar.
  • Onu yıllarca aradım ama bir türlü bulamadım.
Uyala sakince;
  • Ağlamayın Zeyo hanım. Onu bulmak için sana yardımcı olacağım.
Zeyo gözündeki yaşlarını silerek;
  • Teşekkür ederim.
Zeyo gözünü kısarak;
  • Dönüştür beni.
Uyala sakince;
  • Remayo da zeka demelisin.
Zeyo bağırarak;
  • Dönüşümü başlat, Uyala. Remayo de zeka.
Remayo da zeka sözcüğü Akihora'da grimsi zeka'dır.
Zeyo zıplar ve dönüşüm bittiğinde hamsterın renkleri tüm bedenine dağılır ver Zeyo sakince;
  • Demek bu şekilde işliyor işler.
Odasının biraz ilerisine yürür ve aynada kendini görür. Kendince kendini değerlendirir sakince Zeyo;
  • Çok güzel gözüküyorum. Hatta kendime bir isim bile buldum. Hamster Kız.
Arkasından cep telefonu çalar. Arayan Masaki ama hem numara ve ismi gözükmez. Zeyo onu açar. Masaki;
  • Javazi Zeyo. Beni iyi dinle, Uyala çok büyük bir güç barındırıyor. Bunu korumak ve gerektiğinde gücünden faydalanmak tamamen sana düşüyor. Usagi'yi kullanan kişiyle en kısa zamanda tanışacaksın zaten. Görevin, Bigu ustasını bulmak ve onu durdurmak olacak. Onu bulabilecek en iyi kişiye Niyota'yı verdim.
Arkasından telefonu kapatır.

1. Bölüm Sonu

Zeyo olayları tamamen anlar ve artık tam anlamıyla bir maceraya atılmaya hazırdır.

2. Bölüm​


Öğretmen​


Sonraki sabah...
Ayuhe yatağında ama gözleri açık. Dünkü yaşanan olayları düşünmeye başlar. Ve kafasında yüzlerce soru döner. Bu sorulara cevap araması gerekiyor üstelik. Yine de o yatağından kalkmaya pek yanaşmaz. Kirazu odayı iki kez çalar. Ayuhe duymamazlıktan gelse bile, Kirazu kapıya tekme atar. O sırada Usagi saklanır. Ayuhe sinirlenerek;
  • Odamın kapısını neden kırdın Kirazu? Ayrıca çık odamdan.
Kirazu sinirlenerek;
  • Bugün Pazartesi patron. Senin ilgilenmen gereken bir şirketin var.
Ayuhe dalga geçercesine;
  • İyi de bana ne?
Kirazu sinirli ve alaycı bir ses tonuyla;
  • Öyle mi bay ukala? Kalk bakalım, işe gidiyorsun.
Ayuhe gülmeye ve aynı zamanda Kirazu sinirli bir şekilde bakmaya başlar. Sinirli olan Kirazu sakinleşir. Arkasından o da gülmeye başlar.
Ayuhe ve Kirazu gülmeleri bitince. Kirazu odayı terk eder. Ayuhe hemen üstünü giyer. Ve evin aşağısında bulunan Bulagihuta Erikuma arabasının ön koltuğuna biner. Kirazu ise şoför koltuğuna.
Kirazu işin şakasına vurarak;
  • Bugün hangi hızda gitmemi istersin?
Ayuhe şakaya karşılık olarak;
  • Beni buradan uçur.
Kirazu arabayı çalıştırır ve son gaza basarak Ayuhe'yi şirketine götürür.
Zeyo o sırada, yatağından kalkar ve yemek yer. Bir ay önce izin almış. Dün itibariyle dolduğu ve çalışmak için ayrı bir heyecanlı olduğu için hemen hazırlanır. Evin dışarısına çıkar ve Adenomu'suna biner. Gideceği yer ise Arahora Sudo Home'dir.
  • Arahora Sudo Home: Arahora Su Evi
Size bir bilgi vermek istiyorum. Arahora ülkesinin resmi okul yılı 4+4+4+4'tür. Fakat Lise'den sonra okumak zorunlu değildir. Ayrıca, ilk ve orta okul döneminde öğrencilerin ilgilerine göre yönlendirilmekte olup, her dönem sonu hem öğrenciler ve hem de aileler sınava girmekte. Okul giriş saati 10:00 ve çıkış saati 16:00'dır. 16:00'dan sonra ders işlemek Arahora kanunlarına göre suç olup, cezası o okul bir yıl boyunca işletemez. Prenses tarafından ruhsatlarına el konulur.
Şimdi devam edelim kitabıma. Piresesu Tayiko'da olan Bilaya 6. sınıfında okuyan öğrencilerine Biyoloji dersi veriyor. Bilaya kısa saçlı kapalı mor bir erkektir. Göz rengiyse yeşildir.
Bilaya sakince bir şekilde, tebeşirle tahtaya yazarak Biyoloji'den bir olaylar anlatıyor.
  • Genel bir biyoloji laboratuarında bulunması gereken malzemenin neler olduğunu kesin olarak isim bildirerek söylemek her zaman mümkün olmaz. Ancak bu gibi laboratuarlarda hemen her zaman bulunan ve vazgeçilmez denilebilecek birçok malzeme vardır. Bunlar genel olarak.
Akiya kısa açık mavi saçlı bir kızdır. Göz rengi turuncudur. Akiya sakince araya girerek;
  • Fiyago, bunlar bizim hayatımızda bir işe yaramayacak.
  • Fiyago: Öğretmen
Bilaya tam cevap verecekken. Üzerine Akiya sakince bu sefer soru sormaya başlar.
  • Fiyago, evli misiniz?
Bilaya sakince;
  • Evet.
Cemaya soru sormak için ayağa kalkar. Cemaya kel olan bir erkektir. Kendisine kalp hastalığı teşhisi konmuştur. Göz rengi eflatundur.
  • Fiyago, sence bunlar sınavdan sonra hiçbir işimize yaramayacak. Ayrıca, sen iyi öğretmeyi beceremiyorsun.
Bilaya sinirlenerek;
  • Sizlere bir şeyler anlatmaya çalışıyorum çocuklar. Fakat, görüyorum ki.
Arkasından göz yaşlar dökerek;
  • Bana beceriksizsin diyorsunuz. Oysaki, herkese kendi derdimi anlatmak isterdim ama bu pek mümkün değil.
Bigu ustası siyah saçlı, gözlüklü ve göz renkleri kapalı mavisine sahip bir kızdır.
O sırada Bigu ustası bu cümleleri duyunca sakince;
  • Demek, seni de benim gibi küçük düşürdüler.
Daha sonra gözlerini kapatır ve o adam için bir yetenek düşler. Bigu oradan bir yetenek yapar. Bunu Bilaya'nın olduğu yere insanların gözükmediği yollardan gider. Arkasından, Bilaya'ya ulaştırır. Ona;
  • Sana bir teklifimiz var. Usagi ve Uyala'nın güçlerini istiyorum. Eğer anlaşırsak, sana insanlara susturma yeteneği vereceğim.
Bilaya bunu kabul eder. Bigu o yeteneği Bilaya'nın vücuduna enjekte eder. Daha sonra, Bilaya derste tüm öğrencileri susturmak için. Sol elin baş parmağını kaldırır ve diğer parmakları kapalıdır, arkasından dudağına yaklaştırır. Sus işareti yapar. Ve herkes susar. Bilaya öğretmen dersi anlatmaya devam eder. Ders bitince dışarıya çıkar. İnsanların boş konuşmasından ve hareketlerinden hoşnut olmaz ve öğrencilere yaptığının aynısını insanlara da uygular. Daha sonra Bilaya sinirli bir şekilde;
  • İnsanlar sürekli gereksiz gereksiz konuşup beni sinirlendiriyorlar. Ben bu saçma konuları duymak istemiyorum. Evli misin? Sana ne? Ne iş yapıyorsun? Öğretmenliğim seni alakadar etmez. Çocuğun var mı? Seni ilgilendirmez. Nerede okudun? Bu da seni bağlamaz.
Ayuhe odasındaki pencereyi açar. Sürekli şirketin çalışma odasında olduğu için havasızlıktan bunalır. Çalışmaya devam etmesi gerektiği için Linux Mint işletim sistemli bilgisayarında romanını yazıyor. O sırada şarkının sesini kapatır, fakat sokaktaki sessizlik onun dikkatini dağıtmaya başlar. Arkasından pencereye yanaşır. Aşağıya bakar ve Usagi bunları görünce;
  • Dönüşmek için daha neyi bekliyorsun?
Bu sitem üzerine Ayuhe sakince;
  • Aslında eğlenceli oldu. İşlerimin bitmesi lazım. Uğraşamam şimdi kahraman olmak ile.
Usagi sinirlenerek;
  • İnsanlar konuşamıyor. İşin ciddiyetinde değilsin.
Ayuhe umursamayarak;
  • İyi de bana ne?
Ayuhe bir yandan işlerini tamamlamaya çalışırken, bir yandan da Usagi sürekli onu sinir etmek için söylenmeye devam eder.
Ayuhe bilgisayarını kapatır ve dışarıya çıkar. Sıra dışı gözüken birisini görür. Onun yanına yaklaşır.
  • Derdin ne?
Bilaya ona bakarak;
  • Bana öğretmen diyeceksin, bay ukala.
Ayuhe içinden;
  • Çattım yine bir insan görünümlü merhametsiz birisine.
Öğretmen tam sus hareketini yapacakken Ayuhe'ye karşı, Usagi onun kulağına fısıldayarak;
  • Geri çekil hemen.
Ayuhe içinden;
  • Engelli olabilirim ama aptal değilim. Dönüşmek için bir yer bulmam lazım.
Usagi yeniden fısıldayarak;
  • Kaç.
Ayuhe içinden;
  • Sen benim içimdeki sesleri duyabiliyor musun?
Usagi fısıldayarak;
  • Evet.
Ayuhe tam kaçarken, Öğretmen peşinden hızla gelir. Ayuhe hemen kendini eğer ve adamın sol bacağının orta kısmına sağ ayağıyla tekmeyi basar. Öğretmen dengesini kaybederek düşer. Sonra Ayuhe hemen kaçmak ister ama Kirazu sopasıyla onun olduğu yere atlar. İlk olarak Ayuhe'ye sinirli bir şekilde bakarak;
  • Yapamayacağın işlere bulaşma dedim sana de mi patron? Senin arkanı ben toplayamam her zaman.
Ayuhe içinden;
  • Senin bu huyunu bildiğim için atladım zaten.
Usagi fısıldayarak;
  • Kaç, saklan ve dönüş artık.
Usagi aslında bu cümleleri hayattan bezmiş vaziyette söyler. Fakat Arahora'da ünlü olduğu için Ayuhe hemen istediği anda dönüşemez. Yine de hareket eder ve bir şekilde ıssız bir köşe bulur ve kimse yokken, ovaki da güvasa sözcüklerini söyler. Arkasından dönüşür. Kafasında o mekana nasıl geri gideceği aklında sorular dönerken, bir anda telefonuna bir şey düşer.
  • Çaylak, çok uğraştırdın beni. Sana, dönüştükten sonra hareket etme şansı sunamadım. Şimdi ellerini ileriye atarsan rakibe hedeflediğini zaten biliyorsun. Biraz matematik yap bakalım.
Ayuhe bağırarak;
  • Hey, ben sayısalcı değilim.
Usagi telefondan mesaj olarak;
  • Bağır, herkes duysun. Seni aptal. Neyse? Ellerini az aşağı indirirsen seni ileriye doğru hareket ettirir.
Ayuhe sakince bu denileni yapar ve yüzünde gülümsemeler oluşur. Hareket halindeyken, varisine kendi adını söyleyemeyeceği için bir lakap takmak için düşünmeye başlar. Aynı zamanda düşmanın karşısına çıktığında söylemek içinde.
Varis demişken o sırada Zeyo yüzme dersini bitirir. Arahora Sudo Home'den çıkar. Sonra üstünü değiştikten ve saçını duruladıktan sonra telefonu eline alarak;
  • Bugün dışarı aşırı sessiz.
Uyala bunun üzerine;
  • Dönüşelim mi?
Zeyo dönüşmeden önce Niyota ustasından, telefonuna mesaj gelir.
  • Dönüşmeden önce şuna dikkat et. Seni kimse görmesin.
Zeyo etrafına bakar ve her şeyi inceledikten sonra sakince;
  • Remayo da zeka.
Dedikten sonra saniyesinde dönüşür. Çok beklemeden diğer ortağını bulmak için şehri aramaya başlar. Tam karşısında o ikiliyi görür.
Ayuhe sakince;
  • Seni nasıl yeneceğim bay öğretmen?
Öğretmen sinirlenerek;
  • Sen nasıl bir öğrencisin?
Zeyo biraz sessizce onları izler. Ayuhe elini ileriye doğru ayarlar. Az güç uygulayarak Öğretmen'e zarar veririm umuduyla hedefler. Öğretmen sakince;
  • Beni yenemezsin çaylak. Üstelik bir adında yok aptal.
Ayuhe bunu duyunca sinirlenir. Sonra;
  • Bana...
O sırada Zeyo gelir ve ona (Ayuhe'ye, onu daha tanımıyor.) bakarak;
  • Sana Tavşancık desin. Bana da Hamstercık desin.
Tavşancığın yüzü kızarır. Yine de kendini ele vermeden Öğretmen'e karşı bu sefer tüm gücüyle geriye püskürtür. Öğretmen sinirlenir ve arkasından koşarak sağ eliyle Tavşancık'ın sol yüzüne yumruk atar. Bu şiddetle Hamstercık'ın yanına kadar uçar ve ikisi de yere düşer.
Hamstercık sinirlenerek;
  • Sen plansız mı yaşıyorsun hep?
Tavşancık acılı bir yüz ifadesiyle;
  • Hayır.
Daha sonra kendini toparlar ve öğretmene sinirli bir şekilde bakarak;
  • Demek senin damarına basınca, hemen dayağa yöneliyorsun. Sen nasıl öğretmen oldun?
Hamstercık sakinleşerek;
  • Demek seninle çok uğraşacağız, bay ukala.
Tavşancık bunu duyamaz ama Öğretmen bunu duyunca;
  • Bana mı dedin onu bayan?
Burada Öğretmen aslında Hamstercık'tan bahseder. Tavşancık işi fazla büyütmek istemediği için, çok beklemeden adamın eline dokunmak istiyor. Fakat bunu gören Öğretmen hemen sağ eliyle bu sefer tam Tavşancık'ın sol yüzüne hedef alr. Tavşancık bunu görür. Hemen kendini biraz geriye atarak kendini kurtarır. Bunu gören Hamstercık şaşırır ve;
  • Vov. Bundan paçayı kurtardı.
Bu tepkiyi duyan Tavşancık sevinerek;
  • Sonunda dostum, beni tebrik etti ya.
Öğretmen sakince;
  • İkiniz birbirinizi daha yeni mi tanıyorsunuz?
Hamstercık güler. Sonra yavaş yavaş Tavşancık'ın yanına yaklaşır. Arkasına varınca, sağ elini sıkar. Sıkmanın etkisiyle ovalimsi bir siyah ve beyaz bir duvar oluşur. Daha sonra;
  • Seni savunmak için benim gücüme ihtiyacın var bayım.
Öğretmen bu manzara başında gülmeye başlar. Arkasından bu sefer, Tavşancık'ın üzerine doğru bir zıplama hamlesi yapar. Tam üzerine geldiğinde, sağ ayağını ileriye atar atmaz. Kendisini bir anda yerde bulur. Bunun üzerine Hamstercık;
  • Tavşancık'ı koruyorum.
Tavşancık bu gücün üzerine daha fazla güç kazandığını fark eder. Arkasından sakince;
  • Demek beni yeneceksin. Buyur, denemeye devam et.
Hamstercık sakince;
  • Adam kendini sundu.
Öğretmen sinirlenerek;
  • Demek, sen ona güç basıyorsun.
Tavşancık sakince;
  • Az sonra pof olacak. Haberi yok.
Öğretmen sinirlenerek;
  • Senin gücün bana sökmez artık amatör.
Öğretmen ikiliyi susturmak için gücünü yeniden kullanır. Fakat Tavşancık ondan kaçarken;
  • Eline dikkatli bak, eğer sus işareti yaparak seni hedeflerse susturur seni.
Hamstercık gülümseyerek;
  • Demek varisine bilgi verebilecek kadar da iyisin.
Öğretmen bu sefer ikilinin tam önünde durarak;
  • Siz ikiniz ben tekim, bu adaletsizlik.
Bigu ustası Öğretmen'e;
  • Bu ikilinin jeva'larını al. Aldıktan sonrasını ben düşünürüm.
Öğretmen sakince;
  • Size bir teklifim var. Jeva'larınızı bana verin, ben de sizin konuşmanıza izin vereyim.
Tavşancık buna güler. Sonra alaycı tavırla;
  • Ben size kendimi sunayım, herkesi konuştur.
Öğretmen buna sinirlenerek;
  • Kafamı buluyorsun benimle?
Hamstercık sessizce düşünüyor.
  • Bunu nasıl yeneceğiz?
Tavşancık sakince;
  • Yok, gayet ciddiyim teklifimde.
Öğretmen sinirlenerek Tavşancık'ın üzerine hızla atlar ama bu sefer gücün etkisiyle bayağı geri savrulur. Daha sonra Öğretmen tam ayağa kalkmak üzereyken, Tavşancık elini aşağıya ama 180 dereceye doğru yaparak yanına gelir. Tavşancık bağırarak;
  • Aç şu duvarı.
Hamstercık bunu duyunca sağ elini bırakarak açar duvarı. Tavşancık sakince sağ kolundaki saati Öğretmen'in sol koluna değdirerek içindeki Bigu dışarıya çıkar. Arkasından Öğretmen bayılır. Daha sonra, Bigu kendi kendini yok eder. Bu sayede herkesin sesi yeniden gelir.
Tavşancık elini aşağıya ama 180 derece yaparak oradan uzaklaşırken, Hamstercık ise, normal bir şekilde oradan uzaklaşır. Bölüm sona erer.
2. Bölüm Sonu

O günün sonraki sabahı Ayuhe cep telefonundan bir mesaj alır. Mesajı gönderen prenseslerden birisidir. Adı Rosu'dur. Mesaj içeriği;
  • Javaki Ayuhe. Bugün Pirusesu Pikuya'ya davetlisiniz. Burada senin gibi bana ve çevremize bağlılık gösteren tüm ünlüleri davet ediyoruz. Gelmenizi dört gözle bekliyoruz.
  • Pirusesu Pikaya: Prenses Sarayı.
Ayuhe bu mesajı okuyunca şaşırır ve hatta mutlu olur. Daha sonra Linux Mint destekli bilgisayarında yetiştirmesi gereken bir şarkının sözlerini yazıyor.
03. Bölüm
Taksici​
Usagi sakince;
  • Bu toplantıya gidecek misin?
Ayuhe sakince;
  • Elbette gideceğim. Sonuçta davet edildim. Oraya gitmezsem herkes şüphelenebilir.
Usagi sakince;
  • Ortağın hakkında ne düşünüyorsun?
Ayuhe sakince;
  • Çok düşünceli birisi ve sadece beni korumakla yetindi. Gerçi hiç şikayetçi değilim.
Usagi sakince;
  • Ustamızı sevmedin başta. Adamı niye oradan oraya koşturdun?
Ayuhe sakince;
  • Takip edilmediğini sansın diye uğraştım onunla. Aslında beni takip etmeye başladığından beri haberdardım. Kirazu onu zaman zaman öldürmek istedi. Ben o isteğine karşı çıktım.
Usagi korkarak;
  • Kirazu'nun bazı hareketleri beni benden alıyor.
Ayuhe sakince;
  • O bana saplantılı derecede bağlıdır. Onun sayesinde hayattayım bu ülkede. Gerçi, bu kızı Rosu görevlendirdi.
Usagi sakinleşerek;
  • Demek öyle. Peki dün neden hiç düşünmeden olaya hemen dahil olmadın?
Ayuhe sakince;
  • Odaklanamıyorum. Önce işimi bitirmem gerektiği için öyle dedim.
O sırada, Zeyo yatağın içinde günlük giysisiyle yatağın örtüsü açık bir şekilde, dünkü ortağını düşünüyor.
Uyala sakince;
  • Ne düşünüyorsun?
Zeyo sakince;
  • Tavşancık cidden böyleyse yandım ben.
Uyala sakince;
  • Gerçekten hiç düşünmeden olaylara bodoslama dalma gibi bir huyu varmış gibi sezdim.
Zeyo sakince;
  • Sana katılıyorum. Birde bir erkek olmasına rağmen, saçı diğerlerine nazaran çok farklı. Gece mavisine sahip birisini tanıyorum ama usta o kişiyi seçmişse bile sesimi çıkarmam.
Uyala sakince;
  • Düşmanımıza bilgi sızdırmamaya çalışmalıyız. Hatta bazen o elemana bile güvenmemenizi öneriyorum.
Zeyo sakince;
  • Açıkçası ben olayları uzaktan izleyip sonra giriyorum. Biraz ortağıma biraz şans vereceğim. Kendini açığa alırsa onu bir güzel suda boğarım. Eğer tahmin ettiğim kişiyse. Kendisi yüzme bilmiyor.
Uyala korkarak;
  • Sende az değilsin.
Zeyo güler. Sonra;
  • Umarım o kişi değildir.
Şimdi ise, Ayuhe hâlâ işlerine devam ederken.
Usagi sakince;
  • Ortağın hakkında başka ne düşünüyorsun?
Ayuhe sakince;
  • Açıkçası, güzel bir bayan o kesin. Neyse? Şu an ince ayrıntılarıyla uğraşacak zamanım yok. Şarkımın sözlerini yazacağım. Akıl ver, boş çene çalmak yerine.
Usagi güler ve sonra sakinleşince.
  • Seni anlamakta güçlük çekiyorum bazen.
Ayuhe şarkı söyleyerek;
  • Kimono da afuredasuyo.
  • Kimono da zosudayo.
Usagi dinledikten sonra;
  • Eee, bi'devamı olmayacak mı?
Ayuhe sinirlenerek;
  • Tıkandım işte Usagi.
Usagi sakince;
  • Sakin ol, Ayuhe-ni. Yardım edeceğim. Aklıma geldi.
Usagi sesini temizler ve şarkı söyleyerek;
  • Kimono da nigecudo.
  • Kimono da kokoro.
Ayuhe bu komik sese güler. Sonra sakinleşince;
  • Tamam ama sevdim bu sözcükleri Usagi.
Usagi utanır. Bir köşeye çekilip Ayuhe'ye karşı ekşi surat yaparak izler. Ayuhe bunu yaptığını görmez. Yine de ona;
  • Özür dilerim, Usagi.
Usagi sakinleşerek;
  • Tamam, ortağım. Şimdi dürüst olayım, senin Arahora ve Türkçe dışında başka dil bilmediğini düşünüyorum.
Ayuhe umursamayarak;
  • He. Ne olmuş?
Usagi sakince;
  • Böyle bir tepki beklemiyordum. Neyse? Olaya geçeyim bayım. Bir zaman sonra dünyadaki işler kontrolden çıkarsa ne yapacaksın?
Ayuhe umursamayarak;
  • Hiçbir şey.
Ayuhe daha sonra kendini tutamaz gülmeye başlar. Arkasından Kirazu gelir. Usagi oradan hemen Ayuhe'nin çantasına saklanır.
  • Hazırsın bu kadar güldüğüne göre.
Ayuhe sakince;
  • Hazırım.
Kirazu şöyle bir göz gezdirir. Daha sonra Kirazu sakince;
  • Yalan söylüyorsun. Daha iyi bir giysi giy. Prenseslerin mekanlarına gidiyorsun.
Ayuhe utanarak;
  • Çık odamdan.
Kirazu sinirlenerek;
  • Çıkacağım ama acele et sende.
Bu sinirle kapıyı çok sert bir şekilde suratına çarpar. Ayuhe bağırarak;
  • Sanki o hareketi sana hiç yapmıyorum bayan Kirazu.
Kirazu kapının önündeki sağ eline kılıcı alır. Sol eliyle kapıyı açarak içeri girer. Ayuhe'nin önüne çıkar.
  • İlla bana sataşmadan duramıyorsun.
Kirazu sonra sol eliyle Ayuhe'nin gardırobundan giysi seçer. Seçtiği giysi, kapalı mavi tonlarında olup zeytinyeşili ile yapılmış bir piksel art giysi verir. Pantolon olarak ise, siyah rengine sahip ve sol kısmın üzerine Supido yazar.
  • Supido: Başkent demek.
Kirazu o giysileri Ayuhe'nin yatağın üzerine atar. Sonra sinirli bir yüz ifadesiyle;
  • Ben çıkınca çabuk giy şunları.
Kirazu kılıcıyla birlikte odadan çıkar. Ayuhe önce odasının kapısını kapatır. Sonra üstündeki günlük giysiyi çıkartır. Arkasından o giysileri giyer. Usagi bunu görünce;
  • Sana bir kolaylık sağlayabilirim. Üstünü çıkaracağın zaman jevayı yumuşatabilirim. Böylece çok rahat bir şekilde giyinebilirsin. Nasıl olur?
Ayuhe gülümseyerek;
  • Beni düşünecek kadar da merhametlisin.
Arkasından odanın kapısını açar. Sonra Kirazu kapının önünde Ayuhe'yi tekerlekli sandalyesine bindirir. Çok geçmeden evden çıkarlar ve kapının önündeki Bulagihuta Erikuma'ya binerler. Bu sefer Ayuhe şoför koltuğun yanına binerken, Kirazu ise şoför koltuğuna biner.
Kirazu biraz sinirli ve biraz sakin;
  • Söyle bakalım, uzun zaman sonra hangi cehennemdeyiz bu gece?
Ayuhe sakince;
  • Pirusesu Pikuya'dan davet aldım. Oraya gitmezsem prensesler benimle bir daha konuşmazlar.
Kirazu sakince;
  • Pekâlâ, bu gece boynuna buyruk davranma.
Kirazu endişeli bir şekilde;
  • Tamam mı?
Kirazu'nun sezgileri çok kuvvetlidir. Ne olabileceğini önceden kestirebiliyor. O yüzden bazen endişelenip Ayuhe'yi fazla korumaya başlayabilir.
Kirazu sakinleşince;
  • Seni seviyorum Ayuhe. Bazen beni deli etsen bile.
Kirazu'nun yüzü kızarır ama kendini ele vermeden arabayı sürer. Sessizlik sarar ortamı Ayuhe dayanamayarak;
  • Ben seni dostum olarak görüyor ve seni seviyorum.
Kirazu kızarır. Bunu gören Ayuhe'de keza öyle olur. Arkasından o mekanın önüne varırlar. Kirazu arabayı tam giriş kısmın önüne getirir. Daha sonra sakince;
  • Geldik.
Kirazu kendini toparlar. Sonra arabadan iner ve Ayuhe'yi indirip tekerlekli sandalyeye bindirir. Akiyo ve Rose kapının önünde herkesi karşılar. Akiyo ve Rose önleri ve arkalarına kadar uzun pembe saçlılar, göz renkleriyse sarıdır. Rose'nin kulaklarında kısa bir ay takıyor. Akiyo ise hiçbir şey. Rose ve Akiyo bembeyaz gelinliklerin içindedirler.
Ayuhe sakince;
  • Merhaba prenseslerim.
Akiyo sakince;
  • Seni davet etmem zor oldu. Evine girmek için sistemi kırmak zorunda kalacaktım az daha. Eğer Lima beni tanımayıp kapını açmasaydı.
Ayuhe sakince;
  • Evime geleceğiniz zaman bana haber verebilirdiniz.
Akiyo sakince;
  • Bir sürpriz olsun istedim.
Ayuhe sakince;
  • Kirazu bunların geleceğini biliyor muydun?
Kirazu sakince;
  • Hayır. Benim bile son anda haberim oldu. Bende senin gibi şaşkınım.
Rose sakince;
  • Kapıda mı konuşacağız?
Rose daha sonra, Kirazu'ya yaklaşır.
  • Onu bana ver.
Kirazu ses çıkarmadan verir, Ayuhe'yi. Rose sakince Ayuhe'ye soru sorar.
  • Söyle bakalım. Arahora hakkında ne düşünüyorsun?
Ayuhe sakince;
  • Açıkçası güzel bir yer. Herkes mutlu.
Rose sakince;
  • Demek öyle.
Rose Ayuhe'yi içeriye kadar götürür. Sonra ona sakince;
  • Beni izle.
Ayuhe gülümseyerek karşılık verir.
Akiyo ve Rose ikisi el ele tutuşarak konuşacakları alana çıkarlar. Önce Akiyo konuşmaya başlar.
  • Javaki Arahora Piresesu Miyosuke Zuka. Burada toplanmamızın sebebi, ikizimle beraber son günlerde geliştirdiğimiz yapay zekadan bahsedeceğim. Bu yapay zekanın amacı halkımızın sorunlarını ve sorularını cevaplandırmak veya yol göstermek için yaptık. Adını da Luna koyduk.
  • Arahora Piresesu Miyosuke Zuka: Arahora Prenses Cennet Ülkesi (Bu ülkenin tam adıdır)
  • Luna: Ay
Akiyo geri çekilir. Rose konuşmaya başlar.
  • Ülkenin önde gelen herkesle beraber bu makineyi tanıtmak için toplandık aslında.
Aynı saatlerde Metiko akşam mesaisine taksisiyle çıkar. Gazete-ni yakınlarında kırmızı saçlı, eflatun renklerine sahip bir erkek olan Aki oradadır. Aki futbol formasını giymiş. Bir taksinin gelmesini bekler. Metiko ise, siyah saçlı ve siyah gözlü bir kızdır. Kızın üzerinde tamamen siyah ağırlıklı giysiler giyip, takıları da aynı renktedir. Aki arka koltuğa oturur.
Metiko sakince;
  • Aki! Söyle bakalım nereye gideceksin?
Aki şaşırarak;
  • Metiko.
Metiko sakince;
  • Beni görmene neden şaşırdın ki?
Aki sakinleşerek;
  • Seni özledim kanka. Demek taksici oldun. Çok konuşmak isterdim ama maalesef yetişmem gereken bir maç var. Metiko beni, Gazete-ni Supa Cimu'ya götür.
Gazete-mi Supa Cimu: Gazete ili Spor Takımı
Metiko sakince;
  • Tabii ki. Birazdan orada oluruz.
Metiko sakin bir şekilde trafik kurallarına uyarak gidilecek yere varır. Vardığında sakince;
  • Geldik.
Aki sakince;
  • Teşekkür ederim.
Metiko arabadan inip dışarıda biraz oralarda oyalanırken, karşısına Vayera çıkagelir. Vayera kibirli bir kadın ve sarı saçlı. Yeşil gözlü ve oldukça süslü birisidir. Üzerinde koyu sarı giysisi ve pantolonunda ise, koyu gridir. Ellerinde, kulaklarında ve boyunlarında takılar yer alıyor.
Vayera karşındakini şöyle süzdü. Sonra ona aşağılarcasına bakış atar. Arkasından yanına vararak;
  • Kızsın ve taksicilik yapıyorsun. Peh.
Metiko sakinliğini bozmamak için kendini zor tutar. Sonra arabasına biner ve Vayera'da yan koltuğuna oturarak;
  • Söyle bakalım, araba kimin?
Metiko hâlâ sakinliğini koruma çabasındadır. Ve yine de sesine yansıtmamak için sakin bir şekilde;
  • Sahibi benim.
Vayera kahkaha atar. Sonra;
  • Peki bayan bebek. Beni Torudesa Himu-ni'ye götür. Orası zenginler içindir. Senin gibi fakirlere yer yok, çocuk.
  • Torudesa Himu-ni: Zenginler Cehennnemi İli
Metiko içinden;
  • Çattık yine bu tipsiz zengin züppelere.
Metiko sinirini yatıştırarak;
  • Pekâlâ.
Metiko sakin bir şekilde Vayera'nın dediği yere götürür. Tabii Gazete-ni'den Torudesa Himu-ni'ye gitmek en az 2.5 saatini alır. Oraya varınca;
  • Geldik bayan.
Daha sonra Metiko içinden;
  • Ukala.
Vayera sinirlenerek;
  • Çok yavaş sürüyorsun. Seni babama söyleyeceğim.
Metiko sakince;
  • Baban kim ya?
Vayera sinirli bir şekilde;
  • Cahil işte.
Bir kaç saniye sonra Vayera arkasından;
  • Bunun taksisine binmeyin. Yavaş ve korkak bir şoför.
Metiko sinirlenerek;
  • Bak ya, bindiğinden beri beni taciz ediyorsun. Üstüne bir de paramı vermiyorsun.
Vayera arabadan iner. Metiko'nun olduğu yere gelir. Vayera sonra, sağ koluyla onun kolundan ve sokaktaki insanlara bakarak;
  • Arabada dediğini bir daha söyle.
Metiko tam ağzını açacakken, Vayera sağ ayağıyla sol ayağına tekme atarak yere düşürür. Metiko ağlamaya başlayarak;
  • Bu kadarı da fazla.
Bu isyanı duyan bigu ustası;
  • Demek, seni küçük düşürdüler.
Daha sonra gözlerini kapatır ve o adam için bir yetenek düşler. Bigu oradan bir yetenek yapar. Bunu Metiko'nun olduğu yere insanların gözükmediği yollardan gider. Arkasından, Metiko'ya ulaştırır. Ona;
  • Sana bir teklifimiz var. Usagi ve Uyala'nın güçlerini istiyorum. Eğer anlaşırsak, seni taksiye dönüştüreceğim.
Metiko sinirlenerek;
  • Sende gel. Hayattaki herkes bana düşman.
Bunu dedikten sonra Metiko araba olur. Bundan sonra kendine Taksici der. Arkasından kapıyı açarak arabayı yan yatırarak Vayera'yı bindirir. Sonra kapısını kilitler ve emniyet kemerini bağlar. Taksici sinirlenerek;
  • Senden nefret ediyorum. Senin amacın beni ezmekti. Ha doğru ya. Bugün prensesler bir şey tanıtacaktı. Oraya gidelim mi?
Vayera çığlık atar. Taksici sinirlenerek;
  • Bağır, istersen ağla. Hiç kimse seni duyamaz.
Taksici hızlanır ve Piresesu Pikuya'nın olduğu caddeye kadar varır. Arkasından öfkeli bir ses tonuyla;
  • Sen hız diye geberiyordun. Al sana hız.
Sonra hızla mekanın içine girer. Arabanın kapısını açar, emniyet kemerini atar. Taksici sinirli bir şekilde;
  • Bana kurban verin çabuk.
Ayuhe sakince bakar ve kaçmak için doğru ortamı aramaya başlar. Taksici onu görür ve ona doğru hız yaparak yaklaşır. Tam önüne bakacakken prenses Akiyo hızla iner ve Ayuhe'yi sağa doğru yatırarak onu kurtarır.
Akiyo sinirlenerek;
  • Derdin ne senin Metiko?
Taksici buna karşılık;
  • Adım Metiko değil, Taksici. Ayrıca onu niye koruyorsun?
Bu arada tüm herkes salonu terk eder.
Akiyo sinirli bir şekilde;
  • Hadi arabanın içindekine bir şey demedik. Fakat, Ayuhe'mize dokunursan seni ülkeden atarım.
Bu cümleyi duyan Kirazu da gelir.
  • Patronuma zarar vereni yakarım.
Sonra kınındaki kılıcı çıkartır. Kirazu sakince;Kim o canına susayan?
O sırada Zeyo televizyonda kanalları gezerken Ariyami TV kanalını görür. Bu olayları izlemeye başlar. Sonra Uyala sakince;
  • Gidelim.
Zeyo sakince;
  • Bu gece maceralı geçecek.
Zeyo bağırarak;
  • Remayo da Zeka.
Bunun üzerine dönüşür. Hemen oraya varır. Hamstercık sakince;
  • Senin boyuna uygun insanlarla oynaşsana Taksici.
Tüm herkesin dikkati onlarda olduğunu gören Ayuhe hemen Kirazu'ya;
  • Beni tuvalete götür.
Kirazu tuvaletin kapısının oraya götürür. Sonra Ayuhe sinirden bağırır. Usagi sakince;
  • Hâlâ bağıracak mısın, yoksa dönüşecek misin?
Ayuhe sakinleşir.
  • Oyaki da Güyasa.
Tavşancık olarak dönüşür. Sonra tuvaletin içinden çıkar. Kirazu ondan şüphelenmesin diye. Tavşancık sakince Kirazu'ya;
  • Korkacak bir şey yok.
Sonra hızla yeteneğini kullanarak o odanın önüne varır.
Taksici sinirli bir vaziyette;
  • Siz bana bigularınızı verin. Bende size üstadımızı.
Tavşancık bunun üzerine gülerek karşılık verir.
Taksici bunun üzerine Tavşancık'ın üzerine sürer. Hamstercık tam önüne atlayarak sağ elini sıkar. Sıkmanın etkisiyle ovalimsi bir siyah ve beyaz bir duvar oluşur. Bunun etkisiyle Taksici geriye savrulur.
Taksici sinirlenerek;
  • Bırak kendini savunsun kırmızılı.
Hamstercık sakince;
  • Demek beni sinir etmeye çalışıyorsun.
Tavşancık sinirlenerek;
  • Beni salsana Hamstercık.
Hamstercık sinirlenerek;
  • İnsanları öldürmek için yanlış zamanı seçtin bayan.
Akiyo sakince;
  • Düzgün konuş adın her neyse bayım?
Bigu ustası Taksiciye sakince;
    • Bu ikilinin jeva'larını al. Aldıktan sonrasını ben düşünürüm.
Taksici hızla üzerine gazlamaya başlar. O sırada Tavşancık zıplar ve arabanın üzerine atlar. Tavşancık sağ kolundaki saatiyle ona değmeye çalışır. Bunu fark eden Taksici hemen geriye gider. Tam Tavşancık'a çarpacakken, Hamstercık sağ elini sıkarak duvarı oluşturur. Bunu görünce durur. Taksici sakince;
  • Yine mi sen?
Hedefini Hamstercık'a alır. Tavşancık özel yeteneği ile uçarak Taksici'nin önüne geçer. Arkasından yere inince Tavşancık. Tüm gücüyle Taksici'yi ileri püskürtür. Tavşancık sinirli bir şekilde;
  • Senin varlığın ziyan.
Taksici arabayı Hamstercık'ın üzerine sürer. Sonra arka kapıyı açar ve taksiyi ters çeviriyor gibi yaparak içerisine alır. Önce kapısını kapatır. Daha sonra emniyet kemerini bağlar. Çok geçmeden o mekandan çıkar.
Tavşancık arkasından uçarak onlara yetişmeye çalışır. Aynı zamanda Hamstercık onunla konuşmaya başlar.
Hamstercık sakince;
  • Neden yapıyorsun?
Taksici sinirli bir şekilde;
  • Beni tahrik etti. Vayera. Sürekli onun gözünde fakirim güya.
Taksici yavaşlar ve ağlamaya başlar. O sırada Tavşancık gelir. Sonra saatiyle arabaya değer ve Metiko iyileşir. Metiko ve Hamstercık arabadan çıkarlar.
3. Bölüm Sonu
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı