Arahora ülkesinin cehenneminde, son dönemlerinde farklı işler dönüyor. Ayuhe ve Zeyo'nun tüm hayatı yeniden şekillenecek. Kader bu ikiliyi bir araya getirecek olaylara şahit olacaksınız.
Sizlere Arahora hakkında ufacık bir bilgi vereceğiz. Arahora aslında, Japonya'nın az uzak çaprazında yer alan resmi bir asya ülkesidir. Ana dili Akihora olup halk arasında çokça konuşulmaktadır. Bu ülkenin alfabesinden bahsedecek olursak, A, B, C, D, E, F, G, H, I, İ, J, K, L, M, N, O, Ö, P, R, S, T, U, Ü, V, Y ve Z'dir. Hiçbir sözcük sessiz harfle bitemez. Yanına sesli harf almak zorunda. Sesli harf ile başlayabilir. Boye kelimesi bu dil için doğrudur. Book kelimesi bu dil için doğru değildir.
Artık hazırsanız, hikâyemize geçiş yapalım.
Ayuhe aslında gece mavi saçlı ve gözlü bir ortopedi engellisi bir birey. Kendi evine ve şirketine sahip zengin birisidir. Kendi evinde Kirazu ve Lima ile birlikte yaşamakta. Kirazu'nun cinsiyeti kız olup, saç rengi sarışın ve göz rengiyse turuncudur. Lima'nın cinsiyeti erkek olup, saç rengi beyazdır. Göz rengiyse, açık yeşildir. Kirazu'nun mesleği şoförken, Lima'nınkiyse aşçıdır.
Ayuhe yatağından kalkar ve sakin bir şekilde odasından çıkar. Ayuhe telefonunu alır ve özel şoförünü arar. Kirazu telefonunu alır ve sakince;
Ayuhe bu cümleden hoşnut bir şekilde yemeğini yiyor. Arkasından tekrar odasına geçer ve kişisel bilgisayarını açar. Sonra, bilgisayarında günlük rutin işlerini okur.
Kirazu hemen odaya gelir ve;
O sırada Kirazu, Ayuhe'yle birlikte evden çıkarlar. Kapıların önünde mafya filmlerinden fırlamış gibi duran, Bulagihuta Erikuma arabasına binerler. Ayuhe bugün arka koltuğa oturur. Ve sakince;
Kirazu bundan sonra susmayı seçer. O sırada isimsiz bir manyak Ayuhe ve Kirazu'yu takip etmek için yola koyulur. Bir kaç dakika sonra şirkete varır. Kirazu arabayı durdurur ve iner. Sonra da Ayuhe'yi de indirip akülü arabasına oturtur. Kirazu şirketin içine kadar Ayuhe'ye korumalık yapar. O sırada isimsiz manyakta içeri girer.
Ayuhe şirketin içine girince, Ala rezervasyonun önünde durur ve patronuna bakarak;
O manyak adam artık kendini tanıtmak için Ayuhe'nin kapısına tıklatır. Ayuhe sakince;
Ayuhe inanmayan bir yüz ifadesi yapar. Masaki arkasından çantasını açar ve o dediği Niyota'yı çıkartarak masaya koyar. Niyota harekete geçince Ayuhe kendi kendine;
Ayuhe sakinleşince;
Masaki o saati Ayuhe'ye sorar.
Usagi sakince;
Usagi sakince;
Ayuhe buna sinir olarak;
Usagi gülmeye başlar. Arkasından;
Ayuhe bu sözcükleri söyler söylemez dönüşür. Dönüşme sırasında sol elini havaya kaldırır. Usagi saate girer ve Ayuhe'nin tüm bedenini beyaz ve grimsi tonuna çevirir.
Ayuhe daha sonra şaşkınlıktan bağırmaya başlar. Sonra sakinleşir ve sol elini sol cebine sokar. Oradan bir cep telefon çıkartır ve kamerasıyla kendine bakar;
Ayuhe denileni yapınca önündeki duvarı çatlatır, arkasından şaşkın ses tonuyla;
Masaki artık oradan uzaklaşır ve Zeyo'nun olduğu mekana doğru gidecekken, aklına bugünün pazar olduğu gelir. Normalde Ayuhe pazar günü çalışmaz ama yetiştirmesi gereken işleri olduğu için çalışmak zorunda.
Masaki sokakta Zeyo'yu aramaya başlar. Önce evine gider ve gizlice kapının oradan bakar ama onu evde bulamaz. Arkasından şehrin sahil bölgesine doğru gider. Masaki bu kızı gizlice takip etmiştir. Zeyo'yu orada bulur ve bulunca çok mutlu bir halde tam karşısına çıkacakken, aklına birden bu kız bana hiç güvenmeyebilir. O yüzden bir plan yapmak zorunda kalıyor, Masaki. Aklına çok deli bir plan gelir ve hemen kendini suyun içine atar ve panik yapmaya başlar. Aslında Masaki yüzme biliyor. Bunu gören Zeyo suya atlar ve hızlıca Masaki'nin belinden tutarak onu kumsal alana çıkartır. Masaki ona bakarak;
Zeyo şaşırır ama çok fazla tepki vermez. Aşağıdan çıkan diğer Niyota'da gözükür.
Uyala sakince;
Zeyo zıplar ve dönüşüm bittiğinde hamsterın renkleri tüm bedenine dağılır ver Zeyo sakince;
1. Bölüm Sonu
Zeyo olayları tamamen anlar ve artık tam anlamıyla bir maceraya atılmaya hazırdır.
Sonraki sabah...
Ayuhe yatağında ama gözleri açık. Dünkü yaşanan olayları düşünmeye başlar. Ve kafasında yüzlerce soru döner. Bu sorulara cevap araması gerekiyor üstelik. Yine de o yatağından kalkmaya pek yanaşmaz. Kirazu odayı iki kez çalar. Ayuhe duymamazlıktan gelse bile, Kirazu kapıya tekme atar. O sırada Usagi saklanır. Ayuhe sinirlenerek;
Ayuhe ve Kirazu gülmeleri bitince. Kirazu odayı terk eder. Ayuhe hemen üstünü giyer. Ve evin aşağısında bulunan Bulagihuta Erikuma arabasının ön koltuğuna biner. Kirazu ise şoför koltuğuna.
Kirazu işin şakasına vurarak;
Zeyo o sırada, yatağından kalkar ve yemek yer. Bir ay önce izin almış. Dün itibariyle dolduğu ve çalışmak için ayrı bir heyecanlı olduğu için hemen hazırlanır. Evin dışarısına çıkar ve Adenomu'suna biner. Gideceği yer ise Arahora Sudo Home'dir.
Şimdi devam edelim kitabıma. Piresesu Tayiko'da olan Bilaya 6. sınıfında okuyan öğrencilerine Biyoloji dersi veriyor. Bilaya kısa saçlı kapalı mor bir erkektir. Göz rengiyse yeşildir.
Bilaya sakince bir şekilde, tebeşirle tahtaya yazarak Biyoloji'den bir olaylar anlatıyor.
O sırada Bigu ustası bu cümleleri duyunca sakince;
Ayuhe bilgisayarını kapatır ve dışarıya çıkar. Sıra dışı gözüken birisini görür. Onun yanına yaklaşır.
Varis demişken o sırada Zeyo yüzme dersini bitirir. Arahora Sudo Home'den çıkar. Sonra üstünü değiştikten ve saçını duruladıktan sonra telefonu eline alarak;
Ayuhe sakince;
Hamstercık sinirlenerek;
Tavşancık elini aşağıya ama 180 derece yaparak oradan uzaklaşırken, Hamstercık ise, normal bir şekilde oradan uzaklaşır. Bölüm sona erer.
2. Bölüm Sonu
O günün sonraki sabahı Ayuhe cep telefonundan bir mesaj alır. Mesajı gönderen prenseslerden birisidir. Adı Rosu'dur. Mesaj içeriği;
Uyala sakince;
Usagi sakince;
Kirazu biraz sinirli ve biraz sakin;
Kirazu sakinleşince;
Ayuhe sakince;
Akiyo ve Rose ikisi el ele tutuşarak konuşacakları alana çıkarlar. Önce Akiyo konuşmaya başlar.
Metiko sakince;
Metiko sakince;
Vayera karşındakini şöyle süzdü. Sonra ona aşağılarcasına bakış atar. Arkasından yanına vararak;
Akiyo sinirlenerek;
Akiyo sinirli bir şekilde;
O sırada Zeyo televizyonda kanalları gezerken Ariyami TV kanalını görür. Bu olayları izlemeye başlar. Sonra Uyala sakince;
Taksici sinirli bir vaziyette;
Taksici bunun üzerine Tavşancık'ın üzerine sürer. Hamstercık tam önüne atlayarak sağ elini sıkar. Sıkmanın etkisiyle ovalimsi bir siyah ve beyaz bir duvar oluşur. Bunun etkisiyle Taksici geriye savrulur.
Taksici sinirlenerek;
Tavşancık arkasından uçarak onlara yetişmeye çalışır. Aynı zamanda Hamstercık onunla konuşmaya başlar.
Hamstercık sakince;
3. Bölüm Sonu
Sizlere Arahora hakkında ufacık bir bilgi vereceğiz. Arahora aslında, Japonya'nın az uzak çaprazında yer alan resmi bir asya ülkesidir. Ana dili Akihora olup halk arasında çokça konuşulmaktadır. Bu ülkenin alfabesinden bahsedecek olursak, A, B, C, D, E, F, G, H, I, İ, J, K, L, M, N, O, Ö, P, R, S, T, U, Ü, V, Y ve Z'dir. Hiçbir sözcük sessiz harfle bitemez. Yanına sesli harf almak zorunda. Sesli harf ile başlayabilir. Boye kelimesi bu dil için doğrudur. Book kelimesi bu dil için doğru değildir.
Artık hazırsanız, hikâyemize geçiş yapalım.
1. Bölüm
Tanışma & Dönüşüm
Ayuhe aslında gece mavi saçlı ve gözlü bir ortopedi engellisi bir birey. Kendi evine ve şirketine sahip zengin birisidir. Kendi evinde Kirazu ve Lima ile birlikte yaşamakta. Kirazu'nun cinsiyeti kız olup, saç rengi sarışın ve göz rengiyse turuncudur. Lima'nın cinsiyeti erkek olup, saç rengi beyazdır. Göz rengiyse, açık yeşildir. Kirazu'nun mesleği şoförken, Lima'nınkiyse aşçıdır.
Ayuhe yatağından kalkar ve sakin bir şekilde odasından çıkar. Ayuhe telefonunu alır ve özel şoförünü arar. Kirazu telefonunu alır ve sakince;
- Buyur patron.
- Bugün şirkete gideceğim. En kısa zamanda hazır olmanı istiyorum. Umarım, senin uykundan etmemişimdir.
- Hayır patron.
- Bugün şirkete gideceksen, kahvaltı yapmanı istiyorum. Aç karnına çalışmanı istemiyorum.
- Yemeğini hazır Ayuhe-ni. Sadece tek yemek pişirdim.
Ayuhe bu cümleden hoşnut bir şekilde yemeğini yiyor. Arkasından tekrar odasına geçer ve kişisel bilgisayarını açar. Sonra, bilgisayarında günlük rutin işlerini okur.
- Bugün, yeni şarkıya çalışılacak ve bir film çalışması için ön hazırlıklar yapılacak. Akşam üstü bir şirketin yanına gidilecek. Orada film için önemli bir toplantı yapılacak.
Kirazu hemen odaya gelir ve;
- Patron, onu ben yazmadım ama dün Lima kendisi yazdı.
- Hadi gidelim Kirazu.
- Son günlerde Arahora prensesleri insanlarla iletişimini geliştirmek için, bir bilim adamıyla beraber yapay zeka işine girişirler. Yapay zekanın adıysa Luna'dır. Luna'nın asıl amacı, insanların dertlerini dinlemek ve onları yönlendirmek olacak.
- Bu makineye cidden ihtiyaç var mıydı?
O sırada Kirazu, Ayuhe'yle birlikte evden çıkarlar. Kapıların önünde mafya filmlerinden fırlamış gibi duran, Bulagihuta Erikuma arabasına binerler. Ayuhe bugün arka koltuğa oturur. Ve sakince;
- Son günlerde beni izleyen birisi var. Kim olduğunu biliyor musun?
- Sen ünlü bir insansın, senin bu kadar sakin kalabilmen konusunda çok sinirliyim. O adamı bulduğum gün, onu kılıçtan geçireceğim.
- Az sakin ol, Kirazu-ne. Rica ederim, biraz yavaş gitmeni istiyorum. Beni takip edenin işini kolaylaştır.
Kirazu bundan sonra susmayı seçer. O sırada isimsiz bir manyak Ayuhe ve Kirazu'yu takip etmek için yola koyulur. Bir kaç dakika sonra şirkete varır. Kirazu arabayı durdurur ve iner. Sonra da Ayuhe'yi de indirip akülü arabasına oturtur. Kirazu şirketin içine kadar Ayuhe'ye korumalık yapar. O sırada isimsiz manyakta içeri girer.
Ayuhe şirketin içine girince, Ala rezervasyonun önünde durur ve patronuna bakarak;
- Patron gün içinde yapacağın işler, yeni müzik çalışması denemesi olacak.
O manyak adam artık kendini tanıtmak için Ayuhe'nin kapısına tıklatır. Ayuhe sakince;
- Gir beni takip eden adam.
- Merhaba ben Masaki. Benim amacım, Niyota'ları korumak ve onları doğru insanlara vermekle yükümlüyüm.
- Merhaba ben Ayuhe. Benim amacım, mucizeler diye bir şey olmadığını sana anlatmakla yükümlüyüm.
- Zengin olmuşsun ama adam olamamışsın. Gidiyorum.
- Dur, dur, dur. Olayı merak ettim.
- Sana olayı kısaca anlatayım. İki farklı yaratıklar var. Birisi iyilik için ve bir diğeriyse kötülük için mücadele eder. Sana bir Niyota vereceğim. Bunu Bigu olmuş insanları iyileştirmek için kullanacaksın.
Ayuhe inanmayan bir yüz ifadesi yapar. Masaki arkasından çantasını açar ve o dediği Niyota'yı çıkartarak masaya koyar. Niyota harekete geçince Ayuhe kendi kendine;
- Çattık yine yaşlılara demek isterdim ama.
- Bu ne ya?
- Merhaba ben Usagi.
Ayuhe sakinleşince;
- Konuşan bir uzaylı.
- Size göre uzaylı olmayan birisi var mı?
- Yine konuştu o uzaylı.
- Bu saat senin ve onun arasında bir anlaşma cihazıdır. Bu cihaz patlarsa bundan sen de etkileniyorsun bayım. Ek olarak, bunlara Jeva denir.
Masaki o saati Ayuhe'ye sorar.
- İstiyor musun?
- Takarsan sağ koluma.
- Patronuma ne yaptın?
Usagi sakince;
- Dürüst olayım. Eski sahibim senden daha beter zengin ve bir o kadar da burnu havada bir tipti. Seni de adam edebilirim. Söyle bakalım. Sen kimsin?
- Ben insanım. Bu yetmez mi?
- Demek insansın. Peki, sana bir teklifim olacak.
- Teklifini merak ediyorum fakat senin boyun çok kısa.
Usagi sakince;
- 2 farklı Niyota ve 1 farklı Bigu ile birleştiren herkes sonsuz gücü kazanır. Bu güce erişen herkesin bir isteği kabul olacaktır.
- Senin iki elin dirseklere kadar ve bir bacağın dirseklere kadar yok. Diğerinde hiç yok. Sana teklifim şu, olacak. Onları bul ve vücuduna tamamen kavuş ne dersin?
- Dalga mı geçiyorsun?
- Hayır.
- Anlaşalım baştan. Ben biraz olaya bodoslama üzerine atlamak gibi bir huyum var. Plan yapmayı zerre sevmem.
- Senin bu huyun başımızı belaya sokacak.
- İstemiyorsan, kapı orada.
- Tamam, pes ediyorum.
- Anlaştık o zaman. Şimdi beni iyi dinle. Bigu ustası son zamanlarda bir şeyler karıştırıyor. Kim olduğunu bulmak zorundayım. Bu konuda bana yardımcı olman gerekiyor. Senin kolun uzun bu cehennemde. Masaki seni benim kölem yapacak.
Ayuhe buna sinir olarak;
- Ben kimsenin kölesi olamam.
Usagi gülmeye başlar. Arkasından;
- Senin dönüşmeni sağlamak için gereken güç bende. Ek olarak bir sihirli sözcük söylemen şart. Sözcük, ovaki da güvasa demelisin.
Ayuhe bu sözcükleri söyler söylemez dönüşür. Dönüşme sırasında sol elini havaya kaldırır. Usagi saate girer ve Ayuhe'nin tüm bedenini beyaz ve grimsi tonuna çevirir.
Ayuhe daha sonra şaşkınlıktan bağırmaya başlar. Sonra sakinleşir ve sol elini sol cebine sokar. Oradan bir cep telefon çıkartır ve kamerasıyla kendine bakar;
- Bir dönüşmediğim kalmıştı. O da tamam oldu. Şaka bi'yana, çok yakıştı bana.
- Niyota'lar büyük güç barındırır. Büyük güçler, daima büyük sorumluluk ister. Kendi gücünün farkında olmanı istiyorum. Elini ileri getir ve azıcık güç uygula. Olacakları gör.
Ayuhe denileni yapınca önündeki duvarı çatlatır, arkasından şaşkın ses tonuyla;
- Vay canına.
- Eski haline dönmek için "dinlen Usagi" de.
Masaki artık oradan uzaklaşır ve Zeyo'nun olduğu mekana doğru gidecekken, aklına bugünün pazar olduğu gelir. Normalde Ayuhe pazar günü çalışmaz ama yetiştirmesi gereken işleri olduğu için çalışmak zorunda.
Masaki sokakta Zeyo'yu aramaya başlar. Önce evine gider ve gizlice kapının oradan bakar ama onu evde bulamaz. Arkasından şehrin sahil bölgesine doğru gider. Masaki bu kızı gizlice takip etmiştir. Zeyo'yu orada bulur ve bulunca çok mutlu bir halde tam karşısına çıkacakken, aklına birden bu kız bana hiç güvenmeyebilir. O yüzden bir plan yapmak zorunda kalıyor, Masaki. Aklına çok deli bir plan gelir ve hemen kendini suyun içine atar ve panik yapmaya başlar. Aslında Masaki yüzme biliyor. Bunu gören Zeyo suya atlar ve hızlıca Masaki'nin belinden tutarak onu kumsal alana çıkartır. Masaki ona bakarak;
- Hayatımı kurtardın güzel bayan.
- Bu adamın derdi ne?
- O adamı kurtarmak zorunda değildim ama gururuma yediremedim.
- Javazi Zeyo. Kolye aslında Jeva'dır. Bu aslında bir can taşımaktadır. Onu takarsan sana Usagi'yi koruma gücü kazandıracak, ayrıca insanların hafızalarını silmesi yeteneğini verecektir.
Zeyo şaşırır ama çok fazla tepki vermez. Aşağıdan çıkan diğer Niyota'da gözükür.
Uyala sakince;
- Benim adım Uyala. ben hamsterım.
- Ben oyuncak değilim. Beni dinle.
- Seni sevdim Uyala. Sizin gibi yaratıklarda cinsiyet var mı?
- Hayır.
- 2 farklı Niyota ve 1 farklı Bigu ile birleştiren herkes sonsuz gücü kazanır. Bu güce erişen herkesin bir isteği kabul olacaktır.
- Benim isteğim, annemi bulmak.
- Onu yıllarca aradım ama bir türlü bulamadım.
- Ağlamayın Zeyo hanım. Onu bulmak için sana yardımcı olacağım.
- Teşekkür ederim.
- Dönüştür beni.
- Remayo da zeka demelisin.
- Dönüşümü başlat, Uyala. Remayo de zeka.
Zeyo zıplar ve dönüşüm bittiğinde hamsterın renkleri tüm bedenine dağılır ver Zeyo sakince;
- Demek bu şekilde işliyor işler.
- Çok güzel gözüküyorum. Hatta kendime bir isim bile buldum. Hamster Kız.
- Javazi Zeyo. Beni iyi dinle, Uyala çok büyük bir güç barındırıyor. Bunu korumak ve gerektiğinde gücünden faydalanmak tamamen sana düşüyor. Usagi'yi kullanan kişiyle en kısa zamanda tanışacaksın zaten. Görevin, Bigu ustasını bulmak ve onu durdurmak olacak. Onu bulabilecek en iyi kişiye Niyota'yı verdim.
1. Bölüm Sonu
Zeyo olayları tamamen anlar ve artık tam anlamıyla bir maceraya atılmaya hazırdır.
2. Bölüm
Öğretmen
Sonraki sabah...
Ayuhe yatağında ama gözleri açık. Dünkü yaşanan olayları düşünmeye başlar. Ve kafasında yüzlerce soru döner. Bu sorulara cevap araması gerekiyor üstelik. Yine de o yatağından kalkmaya pek yanaşmaz. Kirazu odayı iki kez çalar. Ayuhe duymamazlıktan gelse bile, Kirazu kapıya tekme atar. O sırada Usagi saklanır. Ayuhe sinirlenerek;
- Odamın kapısını neden kırdın Kirazu? Ayrıca çık odamdan.
- Bugün Pazartesi patron. Senin ilgilenmen gereken bir şirketin var.
- İyi de bana ne?
- Öyle mi bay ukala? Kalk bakalım, işe gidiyorsun.
Ayuhe ve Kirazu gülmeleri bitince. Kirazu odayı terk eder. Ayuhe hemen üstünü giyer. Ve evin aşağısında bulunan Bulagihuta Erikuma arabasının ön koltuğuna biner. Kirazu ise şoför koltuğuna.
Kirazu işin şakasına vurarak;
- Bugün hangi hızda gitmemi istersin?
- Beni buradan uçur.
Zeyo o sırada, yatağından kalkar ve yemek yer. Bir ay önce izin almış. Dün itibariyle dolduğu ve çalışmak için ayrı bir heyecanlı olduğu için hemen hazırlanır. Evin dışarısına çıkar ve Adenomu'suna biner. Gideceği yer ise Arahora Sudo Home'dir.
- Arahora Sudo Home: Arahora Su Evi
Şimdi devam edelim kitabıma. Piresesu Tayiko'da olan Bilaya 6. sınıfında okuyan öğrencilerine Biyoloji dersi veriyor. Bilaya kısa saçlı kapalı mor bir erkektir. Göz rengiyse yeşildir.
Bilaya sakince bir şekilde, tebeşirle tahtaya yazarak Biyoloji'den bir olaylar anlatıyor.
- Genel bir biyoloji laboratuarında bulunması gereken malzemenin neler olduğunu kesin olarak isim bildirerek söylemek her zaman mümkün olmaz. Ancak bu gibi laboratuarlarda hemen her zaman bulunan ve vazgeçilmez denilebilecek birçok malzeme vardır. Bunlar genel olarak.
- Fiyago, bunlar bizim hayatımızda bir işe yaramayacak.
- Fiyago: Öğretmen
- Fiyago, evli misiniz?
- Evet.
- Fiyago, sence bunlar sınavdan sonra hiçbir işimize yaramayacak. Ayrıca, sen iyi öğretmeyi beceremiyorsun.
- Sizlere bir şeyler anlatmaya çalışıyorum çocuklar. Fakat, görüyorum ki.
- Bana beceriksizsin diyorsunuz. Oysaki, herkese kendi derdimi anlatmak isterdim ama bu pek mümkün değil.
O sırada Bigu ustası bu cümleleri duyunca sakince;
- Demek, seni de benim gibi küçük düşürdüler.
- Sana bir teklifimiz var. Usagi ve Uyala'nın güçlerini istiyorum. Eğer anlaşırsak, sana insanlara susturma yeteneği vereceğim.
- İnsanlar sürekli gereksiz gereksiz konuşup beni sinirlendiriyorlar. Ben bu saçma konuları duymak istemiyorum. Evli misin? Sana ne? Ne iş yapıyorsun? Öğretmenliğim seni alakadar etmez. Çocuğun var mı? Seni ilgilendirmez. Nerede okudun? Bu da seni bağlamaz.
- Dönüşmek için daha neyi bekliyorsun?
- Aslında eğlenceli oldu. İşlerimin bitmesi lazım. Uğraşamam şimdi kahraman olmak ile.
- İnsanlar konuşamıyor. İşin ciddiyetinde değilsin.
- İyi de bana ne?
Ayuhe bilgisayarını kapatır ve dışarıya çıkar. Sıra dışı gözüken birisini görür. Onun yanına yaklaşır.
- Derdin ne?
- Bana öğretmen diyeceksin, bay ukala.
- Çattım yine bir insan görünümlü merhametsiz birisine.
- Geri çekil hemen.
- Engelli olabilirim ama aptal değilim. Dönüşmek için bir yer bulmam lazım.
- Kaç.
- Sen benim içimdeki sesleri duyabiliyor musun?
- Evet.
- Yapamayacağın işlere bulaşma dedim sana de mi patron? Senin arkanı ben toplayamam her zaman.
- Senin bu huyunu bildiğim için atladım zaten.
- Kaç, saklan ve dönüş artık.
- Çaylak, çok uğraştırdın beni. Sana, dönüştükten sonra hareket etme şansı sunamadım. Şimdi ellerini ileriye atarsan rakibe hedeflediğini zaten biliyorsun. Biraz matematik yap bakalım.
- Hey, ben sayısalcı değilim.
- Bağır, herkes duysun. Seni aptal. Neyse? Ellerini az aşağı indirirsen seni ileriye doğru hareket ettirir.
Varis demişken o sırada Zeyo yüzme dersini bitirir. Arahora Sudo Home'den çıkar. Sonra üstünü değiştikten ve saçını duruladıktan sonra telefonu eline alarak;
- Bugün dışarı aşırı sessiz.
- Dönüşelim mi?
- Dönüşmeden önce şuna dikkat et. Seni kimse görmesin.
- Remayo da zeka.
Ayuhe sakince;
- Seni nasıl yeneceğim bay öğretmen?
- Sen nasıl bir öğrencisin?
- Beni yenemezsin çaylak. Üstelik bir adında yok aptal.
- Bana...
- Sana Tavşancık desin. Bana da Hamstercık desin.
Hamstercık sinirlenerek;
- Sen plansız mı yaşıyorsun hep?
- Hayır.
- Demek senin damarına basınca, hemen dayağa yöneliyorsun. Sen nasıl öğretmen oldun?
- Demek seninle çok uğraşacağız, bay ukala.
- Bana mı dedin onu bayan?
- Vov. Bundan paçayı kurtardı.
- Sonunda dostum, beni tebrik etti ya.
- İkiniz birbirinizi daha yeni mi tanıyorsunuz?
- Seni savunmak için benim gücüme ihtiyacın var bayım.
- Tavşancık'ı koruyorum.
- Demek beni yeneceksin. Buyur, denemeye devam et.
- Adam kendini sundu.
- Demek, sen ona güç basıyorsun.
- Az sonra pof olacak. Haberi yok.
- Senin gücün bana sökmez artık amatör.
- Eline dikkatli bak, eğer sus işareti yaparak seni hedeflerse susturur seni.
- Demek varisine bilgi verebilecek kadar da iyisin.
- Siz ikiniz ben tekim, bu adaletsizlik.
- Bu ikilinin jeva'larını al. Aldıktan sonrasını ben düşünürüm.
- Size bir teklifim var. Jeva'larınızı bana verin, ben de sizin konuşmanıza izin vereyim.
- Ben size kendimi sunayım, herkesi konuştur.
- Kafamı buluyorsun benimle?
- Bunu nasıl yeneceğiz?
- Yok, gayet ciddiyim teklifimde.
- Aç şu duvarı.
Tavşancık elini aşağıya ama 180 derece yaparak oradan uzaklaşırken, Hamstercık ise, normal bir şekilde oradan uzaklaşır. Bölüm sona erer.
2. Bölüm Sonu
O günün sonraki sabahı Ayuhe cep telefonundan bir mesaj alır. Mesajı gönderen prenseslerden birisidir. Adı Rosu'dur. Mesaj içeriği;
- Javaki Ayuhe. Bugün Pirusesu Pikuya'ya davetlisiniz. Burada senin gibi bana ve çevremize bağlılık gösteren tüm ünlüleri davet ediyoruz. Gelmenizi dört gözle bekliyoruz.
- Pirusesu Pikaya: Prenses Sarayı.
03. Bölüm
Taksici
Usagi sakince;Taksici
- Bu toplantıya gidecek misin?
- Elbette gideceğim. Sonuçta davet edildim. Oraya gitmezsem herkes şüphelenebilir.
- Ortağın hakkında ne düşünüyorsun?
- Çok düşünceli birisi ve sadece beni korumakla yetindi. Gerçi hiç şikayetçi değilim.
- Ustamızı sevmedin başta. Adamı niye oradan oraya koşturdun?
- Takip edilmediğini sansın diye uğraştım onunla. Aslında beni takip etmeye başladığından beri haberdardım. Kirazu onu zaman zaman öldürmek istedi. Ben o isteğine karşı çıktım.
- Kirazu'nun bazı hareketleri beni benden alıyor.
- O bana saplantılı derecede bağlıdır. Onun sayesinde hayattayım bu ülkede. Gerçi, bu kızı Rosu görevlendirdi.
- Demek öyle. Peki dün neden hiç düşünmeden olaya hemen dahil olmadın?
- Odaklanamıyorum. Önce işimi bitirmem gerektiği için öyle dedim.
Uyala sakince;
- Ne düşünüyorsun?
- Tavşancık cidden böyleyse yandım ben.
- Gerçekten hiç düşünmeden olaylara bodoslama dalma gibi bir huyu varmış gibi sezdim.
- Sana katılıyorum. Birde bir erkek olmasına rağmen, saçı diğerlerine nazaran çok farklı. Gece mavisine sahip birisini tanıyorum ama usta o kişiyi seçmişse bile sesimi çıkarmam.
- Düşmanımıza bilgi sızdırmamaya çalışmalıyız. Hatta bazen o elemana bile güvenmemenizi öneriyorum.
- Açıkçası ben olayları uzaktan izleyip sonra giriyorum. Biraz ortağıma biraz şans vereceğim. Kendini açığa alırsa onu bir güzel suda boğarım. Eğer tahmin ettiğim kişiyse. Kendisi yüzme bilmiyor.
- Sende az değilsin.
- Umarım o kişi değildir.
Usagi sakince;
- Ortağın hakkında başka ne düşünüyorsun?
- Açıkçası, güzel bir bayan o kesin. Neyse? Şu an ince ayrıntılarıyla uğraşacak zamanım yok. Şarkımın sözlerini yazacağım. Akıl ver, boş çene çalmak yerine.
- Seni anlamakta güçlük çekiyorum bazen.
- Kimono da afuredasuyo.
- Kimono da zosudayo.
- Eee, bi'devamı olmayacak mı?
- Tıkandım işte Usagi.
- Sakin ol, Ayuhe-ni. Yardım edeceğim. Aklıma geldi.
- Kimono da nigecudo.
- Kimono da kokoro.
- Tamam ama sevdim bu sözcükleri Usagi.
- Özür dilerim, Usagi.
- Tamam, ortağım. Şimdi dürüst olayım, senin Arahora ve Türkçe dışında başka dil bilmediğini düşünüyorum.
- He. Ne olmuş?
- Böyle bir tepki beklemiyordum. Neyse? Olaya geçeyim bayım. Bir zaman sonra dünyadaki işler kontrolden çıkarsa ne yapacaksın?
- Hiçbir şey.
- Hazırsın bu kadar güldüğüne göre.
- Hazırım.
- Yalan söylüyorsun. Daha iyi bir giysi giy. Prenseslerin mekanlarına gidiyorsun.
- Çık odamdan.
- Çıkacağım ama acele et sende.
- Sanki o hareketi sana hiç yapmıyorum bayan Kirazu.
- İlla bana sataşmadan duramıyorsun.
- Supido: Başkent demek.
- Ben çıkınca çabuk giy şunları.
- Sana bir kolaylık sağlayabilirim. Üstünü çıkaracağın zaman jevayı yumuşatabilirim. Böylece çok rahat bir şekilde giyinebilirsin. Nasıl olur?
- Beni düşünecek kadar da merhametlisin.
Kirazu biraz sinirli ve biraz sakin;
- Söyle bakalım, uzun zaman sonra hangi cehennemdeyiz bu gece?
- Pirusesu Pikuya'dan davet aldım. Oraya gitmezsem prensesler benimle bir daha konuşmazlar.
- Pekâlâ, bu gece boynuna buyruk davranma.
- Tamam mı?
Kirazu sakinleşince;
- Seni seviyorum Ayuhe. Bazen beni deli etsen bile.
- Ben seni dostum olarak görüyor ve seni seviyorum.
- Geldik.
Ayuhe sakince;
- Merhaba prenseslerim.
- Seni davet etmem zor oldu. Evine girmek için sistemi kırmak zorunda kalacaktım az daha. Eğer Lima beni tanımayıp kapını açmasaydı.
- Evime geleceğiniz zaman bana haber verebilirdiniz.
- Bir sürpriz olsun istedim.
- Kirazu bunların geleceğini biliyor muydun?
- Hayır. Benim bile son anda haberim oldu. Bende senin gibi şaşkınım.
- Kapıda mı konuşacağız?
- Onu bana ver.
- Söyle bakalım. Arahora hakkında ne düşünüyorsun?
- Açıkçası güzel bir yer. Herkes mutlu.
- Demek öyle.
- Beni izle.
Akiyo ve Rose ikisi el ele tutuşarak konuşacakları alana çıkarlar. Önce Akiyo konuşmaya başlar.
- Javaki Arahora Piresesu Miyosuke Zuka. Burada toplanmamızın sebebi, ikizimle beraber son günlerde geliştirdiğimiz yapay zekadan bahsedeceğim. Bu yapay zekanın amacı halkımızın sorunlarını ve sorularını cevaplandırmak veya yol göstermek için yaptık. Adını da Luna koyduk.
- Arahora Piresesu Miyosuke Zuka: Arahora Prenses Cennet Ülkesi (Bu ülkenin tam adıdır)
- Luna: Ay
- Ülkenin önde gelen herkesle beraber bu makineyi tanıtmak için toplandık aslında.
Metiko sakince;
- Aki! Söyle bakalım nereye gideceksin?
- Metiko.
- Beni görmene neden şaşırdın ki?
- Seni özledim kanka. Demek taksici oldun. Çok konuşmak isterdim ama maalesef yetişmem gereken bir maç var. Metiko beni, Gazete-ni Supa Cimu'ya götür.
Metiko sakince;
- Tabii ki. Birazdan orada oluruz.
- Geldik.
- Teşekkür ederim.
Vayera karşındakini şöyle süzdü. Sonra ona aşağılarcasına bakış atar. Arkasından yanına vararak;
- Kızsın ve taksicilik yapıyorsun. Peh.
- Söyle bakalım, araba kimin?
- Sahibi benim.
- Peki bayan bebek. Beni Torudesa Himu-ni'ye götür. Orası zenginler içindir. Senin gibi fakirlere yer yok, çocuk.
- Torudesa Himu-ni: Zenginler Cehennnemi İli
- Çattık yine bu tipsiz zengin züppelere.
- Pekâlâ.
- Geldik bayan.
- Ukala.
- Çok yavaş sürüyorsun. Seni babama söyleyeceğim.
- Baban kim ya?
- Cahil işte.
- Bunun taksisine binmeyin. Yavaş ve korkak bir şoför.
- Bak ya, bindiğinden beri beni taciz ediyorsun. Üstüne bir de paramı vermiyorsun.
- Arabada dediğini bir daha söyle.
- Bu kadarı da fazla.
- Demek, seni küçük düşürdüler.
- Sana bir teklifimiz var. Usagi ve Uyala'nın güçlerini istiyorum. Eğer anlaşırsak, seni taksiye dönüştüreceğim.
- Sende gel. Hayattaki herkes bana düşman.
- Senden nefret ediyorum. Senin amacın beni ezmekti. Ha doğru ya. Bugün prensesler bir şey tanıtacaktı. Oraya gidelim mi?
- Bağır, istersen ağla. Hiç kimse seni duyamaz.
- Sen hız diye geberiyordun. Al sana hız.
- Bana kurban verin çabuk.
Akiyo sinirlenerek;
- Derdin ne senin Metiko?
- Adım Metiko değil, Taksici. Ayrıca onu niye koruyorsun?
Akiyo sinirli bir şekilde;
- Hadi arabanın içindekine bir şey demedik. Fakat, Ayuhe'mize dokunursan seni ülkeden atarım.
- Patronuma zarar vereni yakarım.
O sırada Zeyo televizyonda kanalları gezerken Ariyami TV kanalını görür. Bu olayları izlemeye başlar. Sonra Uyala sakince;
- Gidelim.
- Bu gece maceralı geçecek.
- Remayo da Zeka.
- Senin boyuna uygun insanlarla oynaşsana Taksici.
- Beni tuvalete götür.
- Hâlâ bağıracak mısın, yoksa dönüşecek misin?
- Oyaki da Güyasa.
- Korkacak bir şey yok.
Taksici sinirli bir vaziyette;
- Siz bana bigularınızı verin. Bende size üstadımızı.
Taksici bunun üzerine Tavşancık'ın üzerine sürer. Hamstercık tam önüne atlayarak sağ elini sıkar. Sıkmanın etkisiyle ovalimsi bir siyah ve beyaz bir duvar oluşur. Bunun etkisiyle Taksici geriye savrulur.
Taksici sinirlenerek;
- Bırak kendini savunsun kırmızılı.
- Demek beni sinir etmeye çalışıyorsun.
- Beni salsana Hamstercık.
- İnsanları öldürmek için yanlış zamanı seçtin bayan.
- Düzgün konuş adın her neyse bayım?
- Bu ikilinin jeva'larını al. Aldıktan sonrasını ben düşünürüm.
- Yine mi sen?
- Senin varlığın ziyan.
Tavşancık arkasından uçarak onlara yetişmeye çalışır. Aynı zamanda Hamstercık onunla konuşmaya başlar.
Hamstercık sakince;
- Neden yapıyorsun?
- Beni tahrik etti. Vayera. Sürekli onun gözünde fakirim güya.
3. Bölüm Sonu
Son düzenleme: