Övgün Ahmet Ercan: İstanbul'da 2045'e kadar deprem beklemiyorum

Celal Şengör'ün dediğine göre her 250 senede bir İstanbul'da büyük deprem oluyor. İstanbul'daki en son ki büyük deprem de 1766 senesinde olmuş. Bu hesaba göre büyük depremin 2016'da olması gerekiyordu fakat hâlâ büyük deprem olmadı ve depremin eli kulağında olduğunu söylüyor.
Bunu Celal Şengör değil de Murat Bardakçı dedi ilk başlarda, Celal Hoca gerilmenin fazlalığından bahsederken Bardakçı, incelediği Osmanlı kayıtlarında bu oranı buluyor. 250 senede bir büyük bir deprem İstanbul'u vuruyor, bunun bilimsel olarak desteği de Jeologlar tarafında yanıt buluyor. Şu an deprem gecikmiş durumda yani bu akşam bile olabilir. Dediğiniz şey doğru sadece ayrıntılandırmak istedim.

Diğer yandan bu Yankee kovboy şapkası ile bir yerlerde bir şeyler anlatıyordu ancak nedense ciddiye alamadım belki anlıyordur bu işlerden ama tarzı nedeniyle veya Celal-Naci hocalardan başka kaynaktan deprem yorumu dinlemek istememem ile alakalı olabilir kendisini dinlemeden geçiyorum gördüğüm yerde.

Deprem olasılığı var ise tarih ve zaman vermek doğru olmaz. Böyle bir teknoloji yok, tıpkı deprem yaratmak gibi bir teknolojinin olmayışı gibi.

Ve bunun da ötesinde bence insanlarımızın artık jeoloji takip etmesine gerek bu saatten sonra yerin altını bırakın yerin ÜSTÜNE odaklanın. Dayanıklı yapilar için bilinç oluşması lazım, TV programlarında jeolojiciler değil inşaat mühendisleri konuşup halkı bilgilendirmesi lazım.


Jeoloji önemsiz manasında demiyorum ama yok deprem nasıl olur, ne kadar şiddetinde olur, ne zaman olur, ne kadar yıkım, hangi ilçeler etkilenir... Gibi sorular bence artık önemsiz ülkemizin yüzde 94 ü deprem bölgesinde.
Aslında bu mantıksız bir yaklaşım değil, şimdi deprem kafesleri gündemde. Hala yanlış yere odaklanıyoruz bina yıkılırsa hayatta kalmak ile ilgiliyiz binanın ayakta kalması ihtimali bu kadar düşünülmüyor.

Uçak düştüğü zaman yolcuları kurtaracak teknolojilerin geliştirilmemesinin nedenini uçak üreticilerine soruyorlar. Şirketler biz o parayı ve zamanı uçağı düşürmemek için kullanıyoruz diye cevap veriyor. Farazi bir örnek lakin olayı anlamak açısından yardımcı.
 
Herkes başka bir şey söylüyor. Bu profesör de açıklamasıyla böyle söylemiş. Tabii önlem alınması gerektiğinin gerçeğini değiştirmiyor ama haberlerde magazin gibi dönen İstanbul depremi için de kime inanılması gerektiği güçleşiyor. E bizim de bilgimiz olmadığı için gördüğümüz profesörün dediğini "He böyleymiş" deyip kabul ediyoruz. İşin aslı ne?
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Benim öz jeologum Naci görür ve Celal Şengör'dür.
Bu adam ve bir tane daha vardı şapka falan takıyor Şener üşümezsoy o da diyor İstanbul deprem için en güvenli şehir.Komikler.
 
Bunu Celal Şengör değil de Murat Bardakçı dedi ilk başlarda, Celal Hoca gerilmenin fazlalığından bahsederken Bardakçı, incelediği Osmanlı kayıtlarında bu oranı buluyor. 250 senede bir büyük bir deprem İstanbul'u vuruyor, bunun bilimsel olarak desteği de Jeologlar tarafında yanıt buluyor. Şu an deprem gecikmiş durumda yani bu akşam bile olabilir. Dediğiniz şey doğru sadece ayrıntılandırmak istedim.

Diğer yandan bu Yankee kovboy şapkası ile bir yerlerde bir şeyler anlatıyordu ancak nedense ciddiye alamadım belki anlıyordur bu işlerden ama tarzı nedeniyle veya Celal-Naci hocalardan başka kaynaktan deprem yorumu dinlemek istememem ile alakalı olabilir kendisini dinlemeden geçiyorum gördüğüm yerde.

Deprem olasılığı var ise tarih ve zaman vermek doğru olmaz. Böyle bir teknoloji yok, tıpkı deprem yaratmak gibi bir teknolojinin olmayışı gibi.


Aslında bu mantıksız bir yaklaşım değil, şimdi deprem kafesleri gündemde. Hala yanlış yere odaklanıyoruz bina yıkılırsa hayatta kalmak ile ilgiliyiz binanın ayakta kalması ihtimali bu kadar düşünülmüyor.

Uçak düştüğü zaman yolcuları kurtaracak teknolojilerin geliştirilmemesinin nedenini uçak üreticilerine soruyorlar. Şirketler biz o parayı ve zamanı uçağı düşürmemek için kullanıyoruz diye cevap veriyor. Farazi bir örnek lakin olayı anlamak açısından yardımcı.

Şapkalı olan Üşümezsoy.
 
Ee ben sayamadım kaç tane farklı görüş oldu toplam?

1-Şengör - Le Pichon
2-Cenk Yaltırak
3-Şener Üşümezsoy
4-Ahmet Ercan
...

Benim en çok merak ettiğim Mehmet Sinan Özeren'in görüşü. Muhtemelen Şengör-Le Pichon ile paralel veya aynı olacaktır.
 
Dediğiniz şey doğru. Sadece ayrıntılandırmak istedim.

Estağfurullah, bilmediğim şey varsa tabii ki söyleyebilirsiniz. Öğrenmek isterim ve yanlış hatırlamıyorsam da Naci Görür'ün bir dediğine göre beklenen Marmara depreminin olması sonucunda 24 saat aralıksız çalışılsa bile oradaki molozların 3-5 senede temizlenebileceğini söylüyor. Felaket kapıda ve hâlâ hazır konumunda değiliz :(
 

Geri
Yukarı