Andar Han
Megapat
- Katılım
- 17 Aralık 2019
- Mesajlar
- 8.070
- Makaleler
- 3
- Çözümler
- 53
Öncelikle okumama hali, "yazılı metinler" çapından ziyade mecaz anlamı ile değerlendirilmelidir. Bu güzide eyleme; çabasız bir şekilde ele geçirilebilecek ve hayat içindeki göreceli başarıya herhangi bir şekilde müdahil olmayacak, kendince yaşayan her insanın elde etmesi gereken en önemli alışkanlık olarak ifade edilebilecek, okumama alışkanlığına dair, birkaç satır döktürmek gerekir ki hakkıdır. Neticede anda başarıya giden yol bir şekilde buralara da uğramaktadır, gerçi uğrağı pek azdır ama olsun yine de bir yerlere uğramaktadır. Mesela, okumamak özgüvenin anahtarıdır. Dışarıdakilerin farkında olmaman sebebiyle, sahip olduğunun, sende olanın üzerinde bir şey görmemişsindir ve doğal olarak en üst sensindir. Ya da aynı sebepten ötürü okumamak, bilinebilecek her şeyi bilmenin anahtarıdır. Çünkü bilinebilecekler bitmiştir zaten. Şüpheden de kurtulmuşsundur, her şey bu kadar ayan beyan ortada iken nasıl şüphe duyulabilir ki, hem ayrıca ortada bir şüpheli varsa o da dışarıdadır. Benden öte, benden ziyade var mıdır? Pardon, serde okumama alışkanlığı mevcut olanın kendine sorduğu var mıdır? Hem de böyle bir alışkanlık damarlara kadar sirayet etmişken, yazmanın ya da yaşamanın mantığı var mıdır? Elbet vardır bir sebebi, sebepsiz sonuç var mıdır?
Son düzenleyen: Moderatör: