Tuvalet temizliğinde çok iğrenç birşeylerle karşılaşıyor musun peki benim midem biraz hassas o yüzden soruyorum bunları.
Otelde temizlik görevlisi olmak zor mu?
- Konuyu başlatan selamdayi
- Başlangıç Tarihi
- Mesaj 12
- Görüntüleme 4.921
Tuvalet temizliğinde çok iğrenç birşeylerle karşılaşıyor musun peki benim midem biraz hassas o yüzden soruyorum bunları.
DenizYıldızı35
Centipat
- Katılım
- 13 Mayıs 2024
- Mesajlar
- 133
- Makaleler
- 1
- Çözümler
- 1
9 aydır çalışıyorum ve hiç karşılaşmadım.
Otellerde meydancıya verdikleri maaş asgari ücretin bir tık üstü. Bana meydancı işi için daha yeni bir hotel 24 bin teklif etti. Otellerde tuvalet temizliğini ayrı bir çalışan yapması gerek ama burada meydancı yapıyor. İş yükü fazla. Tüm gün sıcağın altındasın. Çöpleri boşaltırsın. Etrafı paspaslarsın. Telsiz çaldığında çağırdıkları yere gidip, döküleni temizlersin. Şezlongları düzenlersin. Camları silersin.
Bir otelde iş görüşmesinde meydancıya halı yıkattıklarını bile söylediler. Daha birçok iş yükü var. Getir götür işi meydancıda. Meydancının işi dışındaki işleri bile meydancıya yaptırıyorlar. Bahşiş desen yok. 6 aylık sezonluk bir iş. Daha yeni bir otel ile yaptığım iş görüşmesinde yine tuvaletleri meydancının temizlediğini söylediler. Birkaç gün önce iş teklifi aldığım bir otelde bulaşıkçı işi için 25 bin teklif ettiler.
Meydancı, komi, garson ve kat görevlisi gibi işleri son çare olarak düşünün. Bazı insanların bu işleri iş bulamadıkları için seçtiğini biliyorum ama Türkiye'de bunu yapamazlar. Başka ülkelerde iyi para kazanabilirsiniz ama burada tam tersi. Antalya ve Bodrum'daki otellerde genellikle daha az maaş alırsınız ama paranızı yerler. Yöneticiler ve İnsan kaynakları birimi size hayvan gibi davranır. Bunu yapanların Türk olması sizi şaşırtmasın.
Otel sahipleri otelde çalışacak kimseyi bulamadıklarını söylüyor. Elektrikçi, berber, kaynakçı, boyacı, tamirci gibi bir mesleğiniz olsun. Bu otel sahipleri işçi bulamasın. Belki o zaman toparlanırlar.
İlk bahsettiğim hoteldeki HK müdürü telefonda sesini yükseltince çalışmaktan vazgeçtim. Zaten o paraya o işi yapmaya niyetim yok. Bir de telefonda meydancı bulamıyoruz dedi. Bu kafayla bulamazsın zaten. ABD'de işveren işçiye bağırdığında para cezası, iş yeri kapatma ve hapis gibi cezalar var. Bizzat Türk işverenden dinledim ve hakikatten dediği gibi. Türkiye'de böyle bir yaptırım yok. İşçinin beyanı ABD'de olduğu gibi esas değil. Avrupa'da mobbing suç ama Türkiye'de suç kabul edilmiyor.
Otellerde uzun saat çalışan ve fazla mesai ücreti alamayanlar var. Saatlik ücret olmadığı için istismar eden çok işletme var. 2024'te bir fabrikada iş görüşmesinde hafta içi fazla mesaileri ile 23 bin 200 lira verdiklerini söylediler. 08:00-20:00 ve 20:00-08:00 vardiyalı çalışma vardı. Molaları çıkardıktan sonra hafta içi yapılan fazla mesai toplamı 77 saat. Geçtiğimiz yıl saatlik fazla mesai ücreti 133,35, asgari ücret 17 bin 2 liraydı. 77 saatlik fazla mesai ücreti 10.268 lira. Asgari ücret alan ve 77 saat fazla mesai yapan işçinin alması gereken ücret 27 bin 270 lira. Kişi başı 4 bin 70 lira eksik ücret veriyorlar. Cumartesi için verdikleri fazla mesai ücreti yine eksikti.
İş Kanunu'nda gece çalışmasının 7,5 saatten fazla olamayacağı belirtildiği halde uyan yok. Aynı fabrikada deneme adı altında sigortasız çalıştırdıklarını söylediler. Bakanlığa şikayet etmek istedim ama orada çalışmadığım gerekçesi ile sadece sigortasız işçi çalıştırma konusunda işlem yapmadılar.
2010'da 10 ay komilik yaptığım pastanede haftanın 6 günü öğlen 12'den gece 12'ye ve hatta bazen gece 1'e kadar çalıştığım halde fazla mesai ücreti almadım. Hatta hatırladığım asgari ücretin altında aldığım. İş Kanunu'nda belirlenen molanın altında mola yaptım.
2009'da devletten iş alan müteahhitin dağda köprü ve kanalizasyon işinde sigortasız çalıştım. Devlet adına denetlemeye gelen kişiler sigortan var mı diye sormadı bile. Müteahhit paramı eksik verdi. İş Kanunu'nda işverenin karşılaması gerektiği belirtildiği halde işe giriş evraklarını işverenlerin %95'i karşılamaz. Bunu 7 yıl fabrikalarda çalışmış biri olarak yazıyorum.
Çalıştığım fabrikalardan biliyorum. Devletin denetleme ile yükümlü yetkilisi denetlemeye gelmeden geleceğinin haberi geliyor. Keza oteller aynı. Hatta bir fabrikada denetleme ile yükümlü olan yetkili soru sormadan önce detayını açıklamadıkları kağıt imzalattılar ve gerçeği yansıtmayan beyanlarda bulunmamızı istediler. Söz konusu fabrikanın adı Ege Ev Ürünleri. Google'a yazdığınızda 27 yorumlu bu işletmenin en üzerindeki yorum bana ait. Okuyabilirsiniz.
O kadar çok şey biliyorum ki yazamıyorum. Çok kirli işler dönüyor Türkiye'de ve dünyada. Net başıma iş gelir. O kadar net yazıyorum.
Daha yeni baktım Avustralya'daki iş ilanlarına ve bir fabrika işçisine saatlik 30-50 Avustralya doları arası veriyorlar 10 Avustralya doları 6,5 ABD doları yapar. Haftanın 5 günü çalışma var. Çalışma saati en fazla 40 saat.
Asgari ücretin 22 bin olduğu Türkiye'de özel sektörde haftanın 6 günü 45 saat çalışma var. Daha yeni tanıştığım bir devlet memuru 58 bin aldığını, haftada 5 gün günde 6,5 saat çalıştığını, düz hesap 7 saat saymamı söyledi. 7 saatten bile hesaplasam haftada 35 saat yapar. Dünyanın neresinde çalışırsan çalış çalışma saati eşittir. Türkiye'de o bile eşit değil.
ABD'de haftada 40 saat çalışma var ve büyük kısmı asgari ücretin üzerinde kazanır. Adam asit ve kimyasalla çalıştığım işte asgari ücretten 500 lira fazla para verdi. Adam ayda trilyon kazanıyor ama işin karşılığını vermiyor. 40-50 kişinin çalıştığı fabrikada iki işveren vardı ve kişi başı ayda 2-3 trilyon kazanıyordu. Döküm işinde bile asgari ücretten bin lira fazla aldım. Demir çelikte bile asgari ücret teklif ettiler.
Gelişmiş ülkelerde bu kadar gelir eşitsizliği yok. Asgari ücrete ara zam bile yapılsa enflasyonda artış olmaya devam edecek. Bu adamları ne diye oraya koyup, açıklama yaptırıyorlar anlamıyorum. Bir insan bu kadar mı göremez gerçeği. Yoksulluk sınırına göre zam yapılması gereken bir devirde herkesi vasıfsız en alt ödemeye göre at gözlükleri ile bakarak kararlaştırıyorlar. Asgari ücretlinin alım gücünü yeteri kadar yükseltmedikleri sürece dikiş tutmaz. Daha enflasyonun neden etkilendiğini bilmeyen bir yönetimin faturayı asgari ücretliye kesmesi bu ülkenin yönetilemediği gerçeğinin kanıtı.
Türkiye'yi çoğunluğu eğitimli ve meslek sahibi 1,5 milyon kişi terk etti. Sadece son beş yılda başta 130 bin küsur insan Almanya'ya kaçak gitti. Diğer AB üyesi ülkeler, ABD ve Kanada dahil toplam 1 milyon Türk vatandaşı kaçtı. Mahallemden berber dahil onlarca kişi ABD'ye kaçak gitti. Öğretmen kadın mühendis kocası ile Avustralya'ya gitti mesela. Kaldı ki öğretmenler 6 ay çalışır, 12 ay tam maaş alır. Aldıkları maaş asgari ücretin çok üstünde.
2001'de 2,50'ye yakın olan doğum oranı 1.50'lere düştü. Uzmanlar Türkiye'nin nüfusunun 2100'de 50 milyonun altına gerileyeceğini söyledi. Türkiye'nin 5,4 trilyon lira olan 2023 bütçesinin 4,6'sı vergilerden ya da dolaylı vergilerden. Baştaki o yüzden evlenin diyor. İleride vergi alacak insan bulamayacaklar.
Son düzenleme:
