Oturduğunuz bina sağlam mı?

Uzaktan eğitimle mimar,müteahhit olan insanlar yüzünden.
Bu çok yanlış bir tespit bence.. eğitim ve/veya öğretim insana doğru şeyler yaptırmaz. ama çok şey yapmayı öğretir zihni geliştirir akıl ve zeka kapasitesi artar. kötü insana bunu yaptığınızda "canavar" yaratırsınız başka bir işe yaramaz. eğitim sistemi böyle bir seçim yapıyor mu? yani iyileri eğitelim , kötüleri eğitmeyelim? böyle bişey yok. insan bu hatayı heryerde yapıyor. mesela sağlık sisteminde her insana aynı ilaç dayatılırdı insan denilen canlı biyolojik olarak aynı ve aynı etkiyi gösterir mantığı ama sonra ne dendi "hastalık yok hasta var" öğrenicez inşallah daha yolumuz çok uzun 300bin yıl nedir ki.
 
@XEfe.Bey hocam Ben Burdur/Merkez’de yaşıyorum, Burdur’da son 10-15 yoldur şehir Burdur gölü yakınlarına doğru büyüdü. Hatta yeni hastane Burdur gölü’ne yakın bir yerde inşa ediliyor ve bitmek üzere. Aslında bu yapılan yanlış çünkü fay hattı haritasına bakınca fay hattı özellikle Burdur gölünün içinden geçmekte ve göl kenarındaki bölgeler de dolgu gibi diye biliyorum. Benim evim ise gölden uzak. Ayrıca Burdur’da gördüğüm maksimum 6-7 katlı bina olduğunu biliyorum. Benim evim ise 4 blok 22 daire bulunan bir sitede oturuyorum.

Bulunduğum bina 11 yıllık ve bodrum + 3 kat var. Orta katta oturmaktayım ve evimin sağlam olduğundan eminim. Çünkü bundan birkaç sene önce Denizli’de yaz aylarından birinde gerçekleşen bir depremi Burdur’da da hissedildi. O sırada tatildeydim. Bir tanıdığımız bizi arayıp “Evinize bir şey olmadı değil mi ?” dedi. (Bu arada o tanıdığımızın evi göl kenarına yakın bir yerde. Bina 5 katlı) Biz de bilmiyoruz dedik. Ona ne olduğunu sorduğumuzda kendi evinin bayağı sallandığını hatta vitrinin devrildiğini söyledi. Kendi evimize döndüğümüzde ise evde milim hareket etmemiş eşyalar. Ayrıca bina inşaat halindeyken de şantiyeye geliyorduk arada bakmaya, çok fazla çelik kullanıldığını gördük ve müteahhit bize bu binanın çok sağlam olduğunu ve çok fazla çelik kullanıldığını söyledi. Bu küçük bi örnek.

Başka bir örnek verecek olursak Sakarya/ Adapazarı Güneşler’de rahmetli dedemin kendi yaptığı 2 katlı müstakil ev bulunmakta. Bu ev 1999 Gölcük depremini gördü ve ilginç bir şekilde görülür bir hasar (çatlak vb.) almadı ve hâla sapasağlam.
(İlginç dememin sebebi ise bu binanın temelleri 1977’de atılıp 2 sene boyunca temel atılmış bir vaziyette durup sonrasında 2 kat inşa edilmiş ve 1980’de ilk kat 1982’de ikinci katı tamamlandı.)

Bu iki örneği verebilirim. Ancak şu bi gerçek: Ülkemizde neredeyse her ilde yanlış kentleşme var. Çoğu şehir merkezi fay hatları üzerine kurulmuş ve çarpık kentleşme denetimsizlikle birleşirse sonuç kaçınılmaz. Sakarya bunun bir örneği. Ancak depremden sonra yeni yerleşim alanı olarak doğru olarak 3 yer seçildi: Karaman, Camili (Şimdiki adıyla 15 Temmuz Camili) ve Korucuk köyleri. Bu bölgeler Sakarya’nın zemin olarak en sağlam yeridir. Hatta depremden sonra Japon uzmanlarla inceleme yapıldığında en uygun zeminin bu bölgede olduğunu söylediler. İşte bu sebeple eğer Sakarya’ya giderseniz Valilik ve Adalet Sarayı merkezde değil Camili’dedir.
 
Ankara Sincan taraflarında yaşıyorum. Yeni gelişen bölgedeyim, 3 yıllık binada oturuyorum. Güvenli mi bilmiyorum, balkon çatlak biraz. Balkonda yere oturuyorum mesela, gelen başka biri yürürken bam güm yürüme şiddetini hissediyorum. Balkon geniş biraz, o yüzden midir bilemem. Bu bir tır vs. geçerken de oluyor. Duvarlar falan ince. Ses geçiriyor, sağlamlıkla alakası var mıdır bilmem tabii de. Bir de bina altında su var. Ona da el atmak lazım. Yöneticilerin çok umrunda değil.
 
Düzce'nin ilçesi Akçakoca'da yaşıyorum. 2014'de yapılmış bir evde oturuyorum. Kasım'da 6.1 şiddetinde deprem olmuştu evde herhangi bir hasar çıkmamıştı. Sanırım buranın zemini de sağlam. 99 depreminde buralarda yıkıntı olmamıştı.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı