Sarı yeleklilerin fotoğrafını çekseydin keşke. Louvre'daki Hitit sergisine girip çıkışta anketöre denk geldiysen sorduğu sergiyle ilgili hoşunuza gitmeyen bir şey var mı sorusuna, çoğunun Türkiye'den çalınmış olması dışında bir memnuniyetsizliğim yok demişsindir umarım. Anketörün yüz ifadesini görmeye paha biçilemez ancak kabul etmek lazım ki o eserler kaçırılmamış olsaydı hiçbir şekilde burada görme şansımız da olmayacaktı orası ayrı konu... Paris'le ilgili bir diğer sorun ise kalabalık cadde ve meydanlarda bağış bahanesi ya da direkt olarak dilencilik yoluyla para vermeniz için zorlayanların çok olması. Sayıları buradaki kadar fazla desem abartmış olmam üstelik kadın olanları fazla cürretkar, elini direkt cebinize atmaya kalkan oluyor. Menüsündeki şeyleri bilmediğiniz bir restoran ya da kafede kesinlikle seçimi başkasına bırakmayın, kalkın başka bir yere oturun. Yoksa önden baharatlı salyangoz, arkasından bilmem ne soslu çiğ deniz levreği yemek zorunda kalabilirsiniz. Farklı bir deneyim istiyorsanız orası ayrı tabi. 
 
Açıkçası Nice ve Cote d'Azur, Strasbourg, Bordeaux ve çevresi varken Paris'in neden bu kadar şişirildiğini anlamıyorum. Margot-Duclot ile görüşme yapmayacak olsaydım hayatta tekrar gitmezdim ama gitmişken gene de epey fotoğraf çektim tabi. Bu tür konularda daha fazla fotoğraf eklersen daha iyi olur. Şehir olarak hiç sevmesem de gezilebilecek onlarca yer var, bazılarını yüklemen merak edenler için bir referans olabilir. Gene de üstteki yerler varken Paris'e gitmeye pek gerek yok, hiç değilse görmüş olurum diyebileceğiniz paranız yoksa gitmeyin.
Place de Clichy'deki sarı yelekliler: Meydandan ayrıldıktan 30 saniye sonra polisler cop ve gazlarla meydana daldı. 
 
		
		
	
	
Diğer birkaç yerin fotoğrafları:
Bu dönme dolap eskiden Concorde Meydanındaydı ama şimdi Jardin de Tuileries yanındaki panayır alanına taşınmış, bence eskisine göre daha iyi olmuş.
Louvre Müzesinde herkes girişin piramitten olduğunu biliyor ama bireysel ziyaret biletlerinin çoğu sol taraftaki ana binadaki girişten yapılır. Önü bilet satmaya çalışan Afrikalı doludur, sakın almayın elinizde patlar.
Tadilat aşamasındaki Notre Dame:
Eglise de la Madeleine: Pazar ayinine denk gelip girmiştim. 
 
Champs-Élysées bulvarı ve Arc de Triomphe: Burada elini cebinize atan bolca kişi ve çete mevcut. Direkt tersleyin yoksa yüz bulurlar.
Palais de Chaillot ve havuzu. Çoğu meydandaki havuz gibi buraya da sıcak havalarda girilebiliyor.
Montmartre ve Sacré-Cœur.
Musée de l'Armée ve ön bahçesi. Burada ziyaretçi defterine büyük bir kekoluk yapıp Fransızca gelmiş geçmiş en büyük askerlerden bazılarını yetiştirmiş Türklerden selam yazdım. Pişmanım, giderseniz dikkatli bakın bulmanız zor değil. Mallık işte... Fakat içerideki sergi gerçekten çok kapsamlı.