Çevirmenlik yapıyorum. Biraz açıklayayım yardımı olur belki.
I don't like being asked a lot of questions. > genel > çok soru sorulmasını (sorulmayı) sevmem.
I don't like having been asked a lot of questions. > şu anda geçerli (genel) ama geçmiş bir şey hakkında > çok soru sorulmuş olması, (şu anda) hoşuma gitmiyor gibi bir şey. daha güzel bir örnek 'I don't like having been made a part of it' gibi bir cümle olabilir. bunun/bu durumun bir parçası haline getirilmek (geçmiş) hoşuma gitmiyor. > geçmişte olmuş, etkisi hala devam eden bir şey hakkında şu an konuşurken.
She remembered being wanted to speak with press. > geçmiş > basınla konuşması istendiği aklına geldi. > istenmesi gerçekleşmiş daha önce ve aklına gelmiş. ikisi de geçmişte.
She remembered having been wanted to speak with press. > geçmiş + 1 seviye daha geçmiş > basınla konuşması istenmiş olması aklına geldi > burada istenmiş olduğunun daha önce gerçekleştiğini vurguluyor. bu iki cümle için özel yorumlarsak aralarında pek bir fark yok. having been v3 diyerek istenmiş olmanın daha önce gerçekleştiğini söylüyor.
I hate being called to do something. > genel > bir şey (yapılması) için çağrılmaktan nefret ediyorum.
I hate having been called to do something. > genel + geçmiş > bir şey (yapılması) için çağrılmış olmaktan nefret ediyorum. çağrılma işi olmuş, nefret etme işi şu anda.