Passive ve perfect gerund konusu

Kozmos

Hectopat
Katılım
26 Ağustos 2018
Mesajlar
248
İyi günler dilerim. Gerund konusunda passive ve perfect olayını anlamadım ve bunu ayrıntılı şekilde anlatan bir sitede de bulamadım. "Being+v3-having+v3" ve "having been+v3" gibi şeyleri karıştırıyorum. Ne zaman, nerede, nasıl ve niçin kullanacağımı bilmiyorum. Bu konuyu bir türlü çözemedim. Cümle yapıyorum doğru mu değil mi onu da kontrol edemiyorum, çeviriyi kullanmak da zaten pek sağlıklı olmuyor. Bana kısaca konuyu anlatırsanız sevinirim.
 
Biraz daha ayrıntı verebilir misiniz? Anlamadığınız konuya dair örnek cümleler mesela. Spesifik olmak açısından soruyorum.
Have sth done gibi yapıdan mı söz ediyorsunuz. Bunun adı causativedir.
 
Biraz daha ayrıntı verebilir misiniz? Anlamadığınız konuya dair örnek cümleler mesela. Spesifik olmak açısından soruyorum.

I don't like being asked a lot of questions.
I don't like having been asked a lot of questions.
She remembered being wanted to speak with press.
She remembered having been wanted to speak with press.
I hate being called to do someething.
I hate having been called to do something.

Birkaç tane yazdım. ''Being ve Having'' ve ayrıca ''Perfect gerund ve simple'' arasındaki farkı, ayrımı anlamadım.
 
Hocam konuyu biliyorum da, anlatmak sıkıntı. Ben hazırlık okurken bunlardan bol bol alıştırma yaptığım için pek düşünmeden konuşup yazıyorum. Biraz alıştırma yapmayı deneyin, diliniz alışsın.
 
Hocam konuyu biliyorum da, anlatmak sıkıntı. Ben hazırlık okurken bunlardan bol bol alıştırma yaptığım için pek düşünmeden konuşup yazıyorum. Biraz alıştırma yapmayı deneyin, diliniz alışsın.
O yazdığım şeylerin (being +v3, having +v3, having been +v3) nerede, nasıl, ne amaçla kullanabileceğimi bilmiyorum.
 
Çevirmenlik yapıyorum. Biraz açıklayayım yardımı olur belki.

I don't like being asked a lot of questions. > genel > çok soru sorulmasını (sorulmayı) sevmem.

I don't like having been asked a lot of questions. > şu anda geçerli (genel) ama geçmiş bir şey hakkında > çok soru sorulmuş olması, (şu anda) hoşuma gitmiyor gibi bir şey. daha güzel bir örnek 'I don't like having been made a part of it' gibi bir cümle olabilir. bunun/bu durumun bir parçası haline getirilmek (geçmiş) hoşuma gitmiyor. > geçmişte olmuş, etkisi hala devam eden bir şey hakkında şu an konuşurken.

She remembered being wanted to speak with press. > geçmiş > basınla konuşması istendiği aklına geldi. > istenmesi gerçekleşmiş daha önce ve aklına gelmiş. ikisi de geçmişte.

She remembered having been wanted to speak with press. > geçmiş + 1 seviye daha geçmiş > basınla konuşması istenmiş olması aklına geldi > burada istenmiş olduğunun daha önce gerçekleştiğini vurguluyor. bu iki cümle için özel yorumlarsak aralarında pek bir fark yok. having been v3 diyerek istenmiş olmanın daha önce gerçekleştiğini söylüyor.

I hate being called to do something. > genel > bir şey (yapılması) için çağrılmaktan nefret ediyorum.

I hate having been called to do something. > genel + geçmiş > bir şey (yapılması) için çağrılmış olmaktan nefret ediyorum. çağrılma işi olmuş, nefret etme işi şu anda.
 
Hocam arkadaş cümleleri değil, yapının nerede kullanıldığını sormuş. O da pek anlatılacak bir şey değil?
Bir de size bir sorum olacak. Yazın ben de ilan çevirmek gibi online çevirmenlik işine girmeye çalışacağım. Zor bir iş mi? Ortalama kazanç ne kadar oluyor?
 
Çevirmenlik yapıyorum. Biraz açıklayayım yardımı olur belki.

I don't like being asked a lot of questions. > genel > çok soru sorulmasını (sorulmayı) sevmem.

I don't like having been asked a lot of questions. > şu anda geçerli (genel) ama geçmiş bir şey hakkında > çok soru sorulmuş olması, (şu anda) hoşuma gitmiyor gibi bir şey. daha güzel bir örnek 'I don't like having been made a part of it' gibi bir cümle olabilir. bunun/bu durumun bir parçası haline getirilmek (geçmiş) hoşuma gitmiyor. > geçmişte olmuş, etkisi hala devam eden bir şey hakkında şu an konuşurken.

She remembered being wanted to speak with press. > geçmiş > basınla konuşması istendiği aklına geldi. > istenmesi gerçekleşmiş daha önce ve aklına gelmiş. ikisi de geçmişte.

She remembered having been wanted to speak with press. > geçmiş + 1 seviye daha geçmiş > basınla konuşması istenmiş olması aklına geldi > burada istenmiş olduğunun daha önce gerçekleştiğini vurguluyor. bu iki cümle için özel yorumlarsak aralarında pek bir fark yok. having been v3 diyerek istenmiş olmanın daha önce gerçekleştiğini söylüyor.

I hate being called to do something. > genel > bir şey (yapılması) için çağrılmaktan nefret ediyorum.

I hate having been called to do something. > genel + geçmiş > bir şey (yapılması) için çağrılmış olmaktan nefret ediyorum. çağrılma işi olmuş, nefret etme işi şu anda.
Açıkladığınız örnekleri çok iyi anladım teşekkür ederim. Şunu sormak istiyorum; O bahsettiğim yapıların hepsi (gerçekleşme zamanını kenara itiyorum) ''Passive'' yapıda değil mi? Hiçbir zaman değişmez şekilde... Şunu da öğrenmek istiyorum; Salt ''being ve having+v3 (been olmadan having)'' arasında bir kullanım fark var mı? Having cümleyi etken mi yapıyor acaba?
 
yukarıdaki cümlelerin hepsi passive.
yardımcı fiil (be/am/is/are) + v3 cümleyi passive yapar.
the pizza is made carefully > pizza dikkatlice yapılır.
the pizza is being done carefully > pizza dikkatlica (şu anda) yapılıyor.

having tek başına cümlenin bir bölümünün önce gerçekleştiğini belirtmek için eklenir.
having + v3 active olur çünkü yardımcı fiil yok.
I don't remember having bought a pen. > kalem aldığımı (almış olduğumu) hatırlamıyorum.

ikisini birleştirsek
having + been + v3 hem daha önce gerçekleşmiş hem de passive olan bir cümle parçası için kullanılır.
I don't remember having been taken to a hospital. > hastaneye götürüldüğümü (götürülmüş olduğumu) hatırlamıyorum.
 
yukarıdaki cümlelerin hepsi passive.
yardımcı fiil (be/am/is/are) + v3 cümleyi passive yapar.
the pizza is made carefully > pizza dikkatlice yapılır.
the pizza is being done carefully > pizza dikkatlica (şu anda) yapılıyor.

having tek başına cümlenin bir bölümünün önce gerçekleştiğini belirtmek için eklenir.
having + v3 active olur çünkü yardımcı fiil yok.
I don't remember having bought a pen. > kalem aldığımı (almış olduğumu) hatırlamıyorum.

ikisini birleştirsek
having + been + v3 hem daha önce gerçekleşmiş hem de passive olan bir cümle parçası için kullanılır.
I don't remember having been taken to a hospital. > hastaneye götürüldüğümü (götürülmüş olduğumu) hatırlamıyorum.
Son bir sorum var izninizle: İnfinitive yapılarda, ''I want something to be done'' mı yoksa ''I want to be done something'' mi deriz? Burada gerçekleşmesini istediğimiz şey ''to be done''dan önce mi sonra mı? Ve de bu sadece passivelerde mi geçerlidir?
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı