Bu konumuzda sizlerle; Teknosa mağazalarında satışta olan Preo markasının MG42 model oyuncu klavyesini inceleyeceğiz.
Teknosa mağazasının deneme standında fark ettiğim bu klavyenin tuş hissiyatı beni çok ilginç diyarlara götürmüştü.
Preo markası ve 200TL fiyat etiketini görünce çok bir beklenti içerine girmemiştim ancak tuşlarına bastığım andan itibaren çok farklı zevkler ile tanıştığımı fark etmiştim. Bir süre sonra Teknosa mağazasına yalnızca, bu klavyenin tuşlarına basabilmek için girer hale gelmiştim. Neden bir Razer veya neden bir Steelseries klavye değil de markası veya kalitesi hakkında bilgi sahibi olmadığım bir klavyeden hoşlanmıştım? Oysa kalitesini ispatlamamış markalardan uzak duran da biriydim
Evet, sizleri kutudan önce direkt olarak klavye ile tanıştırayım ki merakınız bir an evvel son bulsun. Görüldüğü üzre son derece çirkin bir arka aydınlatmaya sahip, Türk kültüründe bu tip durumlar için "Çin kerhanesi" sıfatı kullanılır. Şahsen 30 adet rengin iç içe girdiği kombinasyonlardan nefret ederim. Her insanın sevdiği renklerin yanı sıra haz etmediği renkler de vardır. Haliyle klavyeye tüm renkleri döşemek pek mantıklı bir yaklaşım değil. Oysa komple kırmızı arka aydınlatmaya sahip olsa tadından yenemeyecek seviyelere, tabiri caiz ise arşa yükselebilirdi
Dilerseniz tuşlarına daha yakından bakalım. Kenarları sert hatlı - çok hafif pürüzlü bir yapısı var. Bu hatlar, mekanik klavyelerdeki sert ruhun devam etmesini sağlamış ancak boşluk tuşundaki sert hatlar açıkçası baş parmağı zamanla rahatsız edebiliyor. Hanım eline gidecek bir klavye değil, gayet odunsu - kıllı parmakları ağırlayacak, sert bir klavye. Beyninize daha iyi oturması için Mesut Komiser klavyesi diyebilirim. Bölgesel olarak aynı renkler bulunsa bile genele bakınca farklı tuş renklerini görebiliyoruz ek olarak. İşin pürüz kısmında ise rahatsız edici hiçbir durum yok, yalnızca yağ gibi kaygan zemine sahip klavyelerden değil, bilesiniz.
Hatta incelemeyi yaparken tuş switch'lerinin fotoğrafını çekmeyi unuttuğumu fark edip tam şuan fotoğrafları ekleme yoluna gittim Donanım ile ne kadar alakalı olursanız olun bir ürünün beyninizde yarattığı hissiyatı beğendiyseniz gerisini çok önemsemiyorsunuz açıkçası; özellikle de fiyatını uygun buluyorsanız. Genel olarak pembe ve yeşil renk ağırlığına sahip tuşlar. Switch'lerin bulunduğu yüzey ise aynı şekilde pürüzlü bir yapıya sahip, nispeten parlak - parlamaya çalışan bir yapıdan bahsedebiliriz. Yazı tipinden bahsedecek olursak pek bir tipsiz geldi bana, neyse ki detaylara bu kadar düşmüyoruz.
Sıra geldi anahtarları incelemeye. Mavi switch'ler her ne kadar popüler olsalar da aslında oyuncular için pek ideal bir anahtar tipi değil çünkü algılama mesafesi nispeten yüksek kaçıyor. Yine de amatör bir oyuncu olarak; basmaya çalışıp da basamadığınız hiçbir tuş olmuyor asla. Test amaçlı dokunurken bile algılama mesafesinin kesinlikle yeteri kadar kısa olduğunu söyleyebilirim. Hızlı bir biçimde yazı yazarken en ufak bir kayıp bile yaşatmıyor. Hatta az önce "Kayıp" kelimesini yazarken "P" harfine dokunup dokunamadığım konusunda emin olamadım, ekrana baktığımda ise algıladığını fark ettim.
Kayıp yazarken "I" harfi orta parmak, ve mecburen "P" harfi yüzük parmağına denk geldiği için zayıf kalıyor o parmak biraz Yine de yazı yazarken algılama konusunda hiçbir problem yaşatmıyor, şahsen yazı yazma deneyiminde çığır atlattı bana.
Sağ tarafta bulunan nispeten büyük switch'ler bu şekilde, ancak tuşların bulunduğu switch'ler aynı tadı veriyor mu karar veremedim. Tuşlar maalesef biraz sesli, eskiden gece vakti rahatça yazışabilirken; artık yan odaya ufak da olsa ses gidiyor mudur acaba diye düşünmeden edemiyorum. Yani hoş da olsa sesli çalıştığını belirtmem gerekir.
Anahtarlar birbirine geçmeli biçimde tasarlanmış, bu açıdan yerli yerinde - kolayca kırılmayacak veya takıp çıkarırken uğraştırmayacak bir yapıya sahip olduğunu söyleyebilirim. Takmak istediğinizde ise tuşa sonuna kadar dokunuyorsunuz hepsi bu kadar.
Konfor kısmına gelecek olursak bilek desteği var ancak çoğumuzun avuç kısmı denk geliyor bu alana. Avuç desteği bence çok faydalı, klavyenin tasarımına zarar vermeden konforu arttırmayı sağlamışlar. GameMaster yazısı ise fena durmamış, en azından bazı markaların abartılı ihtişama sahip ürünleri gibi gözünüze gözünüze girmiyor. Sade olmuş, güzel olmuş.
Yumuşak plastikten imal edilmiş bir yapısı var, uzun vadede aşınma gibi dertler yaratmayacaktır deri malzemede olduğu gibi. Çok yumuşak olması bu açıdan; uzun vadede dezavantaja dönüşebiliyor anlayacağınız.
Ek olarak boşluk tuşunun alt bölümündeki sert hat ne yazık ki baş parmağı acıtıyor uzun yazılarda, bu huyunu sevmedim klavyenin.
Bildirim ışıklarına geldiğimizde olması gereken yerde ve yeterli aydınlatmaya sahip olduğunu görüyoruz. Tek sorun; tuşların yüksekliği yüzünden ışıkların görüş açısının tamamen kapanması. Ayaklıkları açtığım halde ışıkları hiç göremiyorum, resimde görünmüyor ancak silik bir marka reklamı yapılmış boş kalan alanda. Keşke ışığı yukarı - markayı aşağı taşısalardı. Ama hiç önemi yok, CapsLock'un açık olup olmadığını zaten biliyoruz, kullandıktan sonra da hemen kapatıyoruz nasıl olsa.
Alt bölümde bizi karşılayan bir detay yok ancak göstermek istedim. 6 adet kaymayı engelleyici ped bulunması hoş olmuş. Klavye zaten tam olarak 1400 gram, 6 adet ped olunca çok güzel yapışıyor masaya. Bu klavyeyi alanın spor malzemelerine masraf etmesine gerek yok açıkçası, Dumbell olarak kullanılabilir gerçekten. Şaka bir yana ağırlık hissi çok hoşuma gitti. Düz mantık "Ne kadar ağırsa o kadar iyidir" şeklinde düşünüyor beynim, buna engel olamıyorum.
Pedlere yakından bakalım; çok fazla hareket ettirilen klavyelerde bu pedler kolayca yerinden çıkabiliyor Bu yüzden kaldırıp hareket ettirmekte fayda var, veya güzelce yapıştırırsanız hiç problem olmayacaktır uzun vadede.
Ayaklıklarımızdan çok memnun kaldım, parmak çukuru için yeterli alan ayrılmış - açması kolay. Ek olarak hissiyat kavramı burada da devreye giriyor, açıp kaparken gerçekten güzel hissettiriyor. Bu ürünün bu huyunu da sevdim, sağlam görünüyor aynı zamanda. Uzun vadede ne olur bilmiyorum ancak sağlam olduğunu düşünüyorum.
Kapandığında ise arka pedler de yere temas etmeye başlıyor. Ben yere iyi otursun diye kapalı tutuyorum şuan.
Çoğu kişinin ilk olarak gösterdiği detayı ben son olarak göstermek istedim. Kutudan öte ürün önem arz ediyor bizler için.
Renk anlamında güzel bir kutuda geldiğini söyleyebilirim, keşke aynı zevki klavye aydınlatması konusunda da gösterebilselerdi Kullanım kılavuzu çıkmıyor, mod değiştirmeyi internetten bakıp öğrendim.
9 adet ışıklandırma modumuz ve 3 adet hız - ışık ayarımız mevcut ancak o konuya girmeyeceğim. Yakın zamanda tuş sesi ile alakalı kısa bir video da eklenecek. Işıklandırmasından memnun kalmadım - kullanmayacağımız gereksiz gereksiz tonla mod eklemişler. Hiçbiri beş para etmez, sürekli yanan veya sürekli sönen modu tercih ediyorum ben
Tuş sesleri de eklenmiş bulunuyor son olarak.
Teknosa mağazasının deneme standında fark ettiğim bu klavyenin tuş hissiyatı beni çok ilginç diyarlara götürmüştü.
Preo markası ve 200TL fiyat etiketini görünce çok bir beklenti içerine girmemiştim ancak tuşlarına bastığım andan itibaren çok farklı zevkler ile tanıştığımı fark etmiştim. Bir süre sonra Teknosa mağazasına yalnızca, bu klavyenin tuşlarına basabilmek için girer hale gelmiştim. Neden bir Razer veya neden bir Steelseries klavye değil de markası veya kalitesi hakkında bilgi sahibi olmadığım bir klavyeden hoşlanmıştım? Oysa kalitesini ispatlamamış markalardan uzak duran da biriydim
Evet, sizleri kutudan önce direkt olarak klavye ile tanıştırayım ki merakınız bir an evvel son bulsun. Görüldüğü üzre son derece çirkin bir arka aydınlatmaya sahip, Türk kültüründe bu tip durumlar için "Çin kerhanesi" sıfatı kullanılır. Şahsen 30 adet rengin iç içe girdiği kombinasyonlardan nefret ederim. Her insanın sevdiği renklerin yanı sıra haz etmediği renkler de vardır. Haliyle klavyeye tüm renkleri döşemek pek mantıklı bir yaklaşım değil. Oysa komple kırmızı arka aydınlatmaya sahip olsa tadından yenemeyecek seviyelere, tabiri caiz ise arşa yükselebilirdi
Dilerseniz tuşlarına daha yakından bakalım. Kenarları sert hatlı - çok hafif pürüzlü bir yapısı var. Bu hatlar, mekanik klavyelerdeki sert ruhun devam etmesini sağlamış ancak boşluk tuşundaki sert hatlar açıkçası baş parmağı zamanla rahatsız edebiliyor. Hanım eline gidecek bir klavye değil, gayet odunsu - kıllı parmakları ağırlayacak, sert bir klavye. Beyninize daha iyi oturması için Mesut Komiser klavyesi diyebilirim. Bölgesel olarak aynı renkler bulunsa bile genele bakınca farklı tuş renklerini görebiliyoruz ek olarak. İşin pürüz kısmında ise rahatsız edici hiçbir durum yok, yalnızca yağ gibi kaygan zemine sahip klavyelerden değil, bilesiniz.
Hatta incelemeyi yaparken tuş switch'lerinin fotoğrafını çekmeyi unuttuğumu fark edip tam şuan fotoğrafları ekleme yoluna gittim Donanım ile ne kadar alakalı olursanız olun bir ürünün beyninizde yarattığı hissiyatı beğendiyseniz gerisini çok önemsemiyorsunuz açıkçası; özellikle de fiyatını uygun buluyorsanız. Genel olarak pembe ve yeşil renk ağırlığına sahip tuşlar. Switch'lerin bulunduğu yüzey ise aynı şekilde pürüzlü bir yapıya sahip, nispeten parlak - parlamaya çalışan bir yapıdan bahsedebiliriz. Yazı tipinden bahsedecek olursak pek bir tipsiz geldi bana, neyse ki detaylara bu kadar düşmüyoruz.
Sıra geldi anahtarları incelemeye. Mavi switch'ler her ne kadar popüler olsalar da aslında oyuncular için pek ideal bir anahtar tipi değil çünkü algılama mesafesi nispeten yüksek kaçıyor. Yine de amatör bir oyuncu olarak; basmaya çalışıp da basamadığınız hiçbir tuş olmuyor asla. Test amaçlı dokunurken bile algılama mesafesinin kesinlikle yeteri kadar kısa olduğunu söyleyebilirim. Hızlı bir biçimde yazı yazarken en ufak bir kayıp bile yaşatmıyor. Hatta az önce "Kayıp" kelimesini yazarken "P" harfine dokunup dokunamadığım konusunda emin olamadım, ekrana baktığımda ise algıladığını fark ettim.
Kayıp yazarken "I" harfi orta parmak, ve mecburen "P" harfi yüzük parmağına denk geldiği için zayıf kalıyor o parmak biraz Yine de yazı yazarken algılama konusunda hiçbir problem yaşatmıyor, şahsen yazı yazma deneyiminde çığır atlattı bana.
Sağ tarafta bulunan nispeten büyük switch'ler bu şekilde, ancak tuşların bulunduğu switch'ler aynı tadı veriyor mu karar veremedim. Tuşlar maalesef biraz sesli, eskiden gece vakti rahatça yazışabilirken; artık yan odaya ufak da olsa ses gidiyor mudur acaba diye düşünmeden edemiyorum. Yani hoş da olsa sesli çalıştığını belirtmem gerekir.
Anahtarlar birbirine geçmeli biçimde tasarlanmış, bu açıdan yerli yerinde - kolayca kırılmayacak veya takıp çıkarırken uğraştırmayacak bir yapıya sahip olduğunu söyleyebilirim. Takmak istediğinizde ise tuşa sonuna kadar dokunuyorsunuz hepsi bu kadar.
Konfor kısmına gelecek olursak bilek desteği var ancak çoğumuzun avuç kısmı denk geliyor bu alana. Avuç desteği bence çok faydalı, klavyenin tasarımına zarar vermeden konforu arttırmayı sağlamışlar. GameMaster yazısı ise fena durmamış, en azından bazı markaların abartılı ihtişama sahip ürünleri gibi gözünüze gözünüze girmiyor. Sade olmuş, güzel olmuş.
Yumuşak plastikten imal edilmiş bir yapısı var, uzun vadede aşınma gibi dertler yaratmayacaktır deri malzemede olduğu gibi. Çok yumuşak olması bu açıdan; uzun vadede dezavantaja dönüşebiliyor anlayacağınız.
Ek olarak boşluk tuşunun alt bölümündeki sert hat ne yazık ki baş parmağı acıtıyor uzun yazılarda, bu huyunu sevmedim klavyenin.
Bildirim ışıklarına geldiğimizde olması gereken yerde ve yeterli aydınlatmaya sahip olduğunu görüyoruz. Tek sorun; tuşların yüksekliği yüzünden ışıkların görüş açısının tamamen kapanması. Ayaklıkları açtığım halde ışıkları hiç göremiyorum, resimde görünmüyor ancak silik bir marka reklamı yapılmış boş kalan alanda. Keşke ışığı yukarı - markayı aşağı taşısalardı. Ama hiç önemi yok, CapsLock'un açık olup olmadığını zaten biliyoruz, kullandıktan sonra da hemen kapatıyoruz nasıl olsa.
Alt bölümde bizi karşılayan bir detay yok ancak göstermek istedim. 6 adet kaymayı engelleyici ped bulunması hoş olmuş. Klavye zaten tam olarak 1400 gram, 6 adet ped olunca çok güzel yapışıyor masaya. Bu klavyeyi alanın spor malzemelerine masraf etmesine gerek yok açıkçası, Dumbell olarak kullanılabilir gerçekten. Şaka bir yana ağırlık hissi çok hoşuma gitti. Düz mantık "Ne kadar ağırsa o kadar iyidir" şeklinde düşünüyor beynim, buna engel olamıyorum.
Pedlere yakından bakalım; çok fazla hareket ettirilen klavyelerde bu pedler kolayca yerinden çıkabiliyor Bu yüzden kaldırıp hareket ettirmekte fayda var, veya güzelce yapıştırırsanız hiç problem olmayacaktır uzun vadede.
Ayaklıklarımızdan çok memnun kaldım, parmak çukuru için yeterli alan ayrılmış - açması kolay. Ek olarak hissiyat kavramı burada da devreye giriyor, açıp kaparken gerçekten güzel hissettiriyor. Bu ürünün bu huyunu da sevdim, sağlam görünüyor aynı zamanda. Uzun vadede ne olur bilmiyorum ancak sağlam olduğunu düşünüyorum.
Kapandığında ise arka pedler de yere temas etmeye başlıyor. Ben yere iyi otursun diye kapalı tutuyorum şuan.
Çoğu kişinin ilk olarak gösterdiği detayı ben son olarak göstermek istedim. Kutudan öte ürün önem arz ediyor bizler için.
Renk anlamında güzel bir kutuda geldiğini söyleyebilirim, keşke aynı zevki klavye aydınlatması konusunda da gösterebilselerdi Kullanım kılavuzu çıkmıyor, mod değiştirmeyi internetten bakıp öğrendim.
9 adet ışıklandırma modumuz ve 3 adet hız - ışık ayarımız mevcut ancak o konuya girmeyeceğim. Yakın zamanda tuş sesi ile alakalı kısa bir video da eklenecek. Işıklandırmasından memnun kalmadım - kullanmayacağımız gereksiz gereksiz tonla mod eklemişler. Hiçbiri beş para etmez, sürekli yanan veya sürekli sönen modu tercih ediyorum ben
- Tuş hissiyatı ve sesi çok hoşuma gitti
- Ağır olması güzel bir his yaratıyor
- Tasarımını oldukça beğendim
- Avuç desteği güzel
- Kenar işçilik ve kalitesinden memnun kaldım.
- Kablosu kaliteli diyebiliriz
- Işıklandırma konusunda sınıfta kaldı, şu yazı rengini klavyeye aktarabilsek tadından yenmezdi
Tuş sesleri de eklenmiş bulunuyor son olarak.