Rainbow Six: Siege İncelemesi

Katılım
29 Haziran 2019
Mesajlar
129
Çözümler
1
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Giriş:

Taktiksel bir FPS oyunu olan Rainbow Six: Siege beşinci yılında da popülerliğini koruyor. Oyunda toplam 1139 saat geçirmiş biri olarak artılarıyla ve eksileriyle bu oyunu değerlendirmek istiyorum. Umarım oyuna başlamayı düşünenlerin kafalarındaki soru işaretlerini giderebilirim.

Siege, beş kişilik iki takımın karşı karşıya geldiği taktiksel bir FPS oyunu. Bu kadar geniş bir oyuncu kitlesine ulaşabilmesinin sebebi kendini diğer FPS oyunlarından ayıran konsepti. Saldıran takım binanın içerisindeki objektifleri tamamlamaya çalışıyor ve savunan takımsa saldıranları durdurmaya. Bu objektifler rehine kurtarmak veya binadaki bombaları etkisizleştirmek olabilir. Saldıran takım oyundaki yıkım mekaniğini kendi lehine kullanmaya çalışarak binaların bazı duvarlarını yıkabilir ve kendine yeni giriş yolları açabilir. Ayrıca oyunda her biri farklı bir alet kullanan elli yedi karakter de oyundaki taktiksel çeşitliliğin yüksek olmasını sağlayan bir diğer etken.


Oyun Hakkında Merak Edilenler:

1) Oyuna 2020 Yılında Başlanır Mı: Hala aktif bir oyuncu kitlesine sahip ve her yıl geliştiricileri tarafından ücretsiz içeriklerin ve hata düzeltmelerinin yer aldığı dört sezon yayımlanıyor. Yani evet, 2020 yılında da başlanabilir.

2) Rainbow Six: Siege Çapraz Platform Destekliyor Mu: Hayır. Örneğin oyunu Playstation üzerinden satın alan birisi sadece Playstation üzerindeki oyuncularla birlikte oynayabilir. Aynı durum PC ve X-Box için de geçerli.

3) Oyunu Öğrenmek Ne Kadar Zaman Alıyor: Burada vereceğim süreler kişiden kişiye göre değişiklik gösterecektir ancak size bir fikir verebileceğini düşünüyorum. Oyunda 20 farklı harita ve 57 farklı karakter var. Oyunu sadece temel seviyede öğrenmek bile 200 saat alacaktır. Oyunu hakkını vererek öğrenmek ise 700 saat. Oyunu bu kadar iyi öğrenmeden de zevk alabilirsiniz tabii ama yeni başlayan biri olarak sıkça nasıl olduğunu bile anlamadan tuhaf aletler tarafından, minik mermi deliklerinden veya üst kattan üstünüze yağan bombalardan öldürülmek biraz keyfinizi kaçırabilir. Eğer oyunu bilen bir arkadaşınızla girerseniz oyunu öğrenme konusunda epey bir yardımı dokunacaktır.

4) Hikaye Modu: Mevcut değil. Oyunda "Situations" adıyla geçen bir tek oyunculu kısım olsa da o modda tek yaptığınız binalara girip teröristleri vurmak. Yani oyunda bir hikaye modu yok.


Oyunun Olumlu Yanları:

1) Konsepti: Siege'in, barındırdğı onca soruna rağmen bu kadar çok satmasının sebebi isminden de anlayabileceğiniz kuşatma konsepti. Oyunun üzerine oturtulduğu bu konsept kendisini, piyasadaki diğer FPS oyunlarından ayıran bir numaralı etken.

2) Sunduğu Farklı Oynayış Yolları: Oyunda mekanik becerisi iyi olmayan biri sadece oyun bilgisini kullanarak bile takım arkadaşlarına epey bir yardımcı olabilir. Tek olay çok sayıda düşman vurmak değil. Ve aynı şekilde oyun bilgisi çok iyi olmayan biri de mekanik becerisini kullanıp, düşman vurarak takıma katkı sağlayabilir.

3) Çeşitlilik: 20 harita, 57 karakter. oyunu birazcık dahi öğrendikten sonra deneyebileceğiniz şeylerin sayısı sınırsız. Arkadaşlarınızla birlikte oynamak her oyundan alacağınız keyfi arttırır belki ama özellikle Siege'de birlikte bir şeyler yapmak ayrı bir keyif veriyor.


Oyundaki Mevcut Sorunlar:

1) Toksik Oyuncu Kitlesi: Hemen her multiplayer oyunda olduğu gibi bu oyunda da böyle bir sorun mevcut. Oyunda dost ateşinin olması (yani bir takım arkadaşınızın sizi vurabilmesi durumu) ve oyuncuları bildirme sisteminin neredeyse hiçbir işe yaramaması, sorunu daha da kötü bir hale getiriyor. Ubisoft şu anda bir "saygınlık sistemi" üzerinde çalışıyor ancak benim yazıyı yazdığım tarih itibarıyla henüz oyunda yer almıyor. Eğer oyuna getirilirse sıkça toksik davranış sergileyen oyuncular kendi aralarında eşleştirilecek ve düzgün oyuncular artık bu sorundan muzdarip olmayacak.

2) Bekleme Ekranları: Oyunu açmanızın bir dakika süreceğini, daha sonra bir maça girmek için de kırk saniye bekleyeceğinizi varsayalım. Daha sonra karakter seçerken de bir otuz saniye daha bekleyeceksiniz. Ve hazırlık safhasında da bir kırk beş saniye geçirdikten sonra nihayet round başlıyor. Saldıranların binaya varması ve içeri girmesi de bir dakika sürüyor diyelim. Binaya girdikten de bir dakika sonra öldürülecek olursanız roundun kalan bir buçuk dakikasını arkanıza yaslanıp takım arkadaşlarınızı izleyerek geçirebilirsiniz. Sayılar birbirine girmiş olabilir. Bu yüzden kabaca bir hesap yapalım. Her roundun bir dakikasını gerçekten oynayarak, kalanınıysa karakter seçme ekranında veya ortalıkta gezinerek geçiriyorsunuz. Bunun başlıca sebebi oyunun "run and gun" mantığıyla işlememesi.

3) Konsolda Klavye ve Fare Kullananlar: Eğer bir konsol üzerinde Siege oynamak istiyorsanız, bunu o konsolun kontrolcüsünü kullanarak yapmak zorundasınız. Ancak Amazon üzerinden elli Dolara satılan cihazlarla Siege'i konsol üzerinden klavye ve fare kullanarak oynayan oyuncular var. Klavye ve fare kullanmak kontrolcü kullananlara göre bir avantaj sağlıyor. Yani elli Dolara satılan bir cihaza para ödeyerek diğer bütün oyunculara karşı bir avantaj sağlayan ve insanların oyun zevkinin içine eden bir kitle mevcut.

4) Hile Sorunu: Oyundaki sorunlardan biri olarak görülse de platinyum liginin üstüne çıkmadığınız sürece çok fazla hileciye denk gelmezsiniz.

6) Oyunun Yarattığı Düş Kırıklığı: Bekleme ekranında o kadar zaman geçirdikten sonra daha round'a başlamadan spawn'da öldürülmek ve üç dakika boyunca arkanıza yaslanıp sonraki round'un başlamasını beklemek zorunda kalabilirsiniz. Bu oyunda hiçbir sebep yokken bir takım arkadaşınız tarafından öldürülmek, dereceli maçın ortasında Ubisoft sunucularıyla bağlantınızın kesilmesi ve daha onlarca farklı şey sizi oyundan soğutup sinirleriniz bozacak ve her oynayışınızda sizi tekrar tekrar hüsrana uğratacak.

Oyunun neye benzediğini görmeniz için şuraya bir E-Spor maçı linki bırakıyorum.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Eğer ranked maçta karşınıza hile gelirse ve kaybederseniz puanınınız gider. Artı olarak karşıya hileci geldiği için bir maç puanı daha siler. Yani 1 maçta 2 maç puanını kaybedersiniz (Puan:mmr). Oyunun serverları inanılmaz kötü. Ping üstünlüğü çok fazla var. Türkiye'den oynayan birinin pingi en iyi 40 civarı olur. Ve Türkler hiç sevilmiyor oyunda. Başlayacak olan arkadaşlara önerim başlamamaları olur. Aklıma geldikçe editlerim. Not: 2000 saatim var. Rankım Gold 1 sorularınız varsa seve seve yanıtlarım.
 
Eğer ranked maçta karşınıza hile gelirse ve kaybederseniz puanınınız gider. Artı olarak karşıya hileci geldiği için bir maç puanı daha siler. Yani 1 maçta 2 maç puanını kaybedersiniz (puan: Mmr). Oyunun serverları inanılmaz kötü. Ping üstünlüğü çok fazla var. Türkiye'den oynayan birinin pingi en iyi 40 civarı olur. Ve türkler hiç sevilmiyor oyunda. Başlayacak olan arkadaşlara önerim başlamamaları olur. Aklıma geldikçe editlerim. Not: 2000 saatim var. Rankım Gold 1 sorularınız varsa seve seve yanıtlarım.

Hilenin az gelmesi için yapabilecek bir şey var mi?
 
Eğer ranked maçta karşınıza hile gelirse ve kaybederseniz puanınınız gider. Artı olarak karşıya hileci geldiği için bir maç puanı daha siler. Yani 1 maçta 2 maç puanını kaybedersiniz (Puan:mmr). Oyunun serverları inanılmaz kötü. Ping üstünlüğü çok fazla var. Türkiye'den oynayan birinin pingi en iyi 40 civarı olur. Ve Türkler hiç sevilmiyor oyunda. Başlayacak olan arkadaşlara önerim başlamamaları olur. Aklıma geldikçe editlerim. Not: 2000 saatim var. Rankım Gold 1 sorularınız varsa seve seve yanıtlarım.
Açıkçası Türkler sevilmiyor hariç hepsine katılıyorum. Takımıma her milletten insan gelmiş olmasına rağmen ırkçılık yapan biri olmadı. 1300 saat bilgisayar , 450 saat PlayStation oyun sürem var.
 
Hilenin az gelmesi için yapabilecek bir şey var mi?
Hayır. Güvendiğiniz, tanıdığınız 5 kişi ile girerseniz sizin takıma hile gelme olasılığını düşürürsünüz sadece. Karşıya hile gelebilir bu seferde. Yukarıda yazdığımı yaşarsınız.
Açıkçası Türkler seçilmiştir hariç hepsine katılıyorum. Takımıma her milletten insan gelmiş olmasına rağmen ırkçılık yapan biri olmadı. 1300 saat bilgisayar , 450 saat PlayStation oyun sürem var.
Az önce girdiğim maçta Allah'a ve Erdoğan'a söven birisi vardı. Türk olduğumu belli etmememe rağmen şivemden anlıyorlar bir şekilde.
 

Geri
Yukarı