Rekabet Kurulu "sahibinden.com" için soruşturma kararı aldı

Herkesin sadece bir evi olabilmeli. Parası olana sınırsız imkan verilmesi başta insanlık adına suç olmalı. Doğa için de en büyük sorunlardan biri zaten bu betonlaşma.
Kimsenin kimseye kiralama yapamaması lazım. Devletin kiralaması lazım. O da gelirinin %10'u kadar olmalı en fazla.
Kapitalizmin panzehiri böyle gerektirir.
Özel mülkiyet.

Madem ki barınma hak herkese bedava verilmeli. O halde insan istediği gibi yaşamamalı diyorum. Hadi bakalım hepiniz maden ocaklarına, tarlaya, fabrikaya. Sendika falan da yok. Sizin bedeniniz de devletin malı olacak. Bedeni devlet besleyecekse, onun için barınma sağlayacaksa ona sahip olmalı.

Özel mülkiyet kavramı olmasa bu evler de birer yatırım ürünü olmasa dediğiniz şey olsa hepimizin yaşayacağı evleri görmek istiyorsanız şöyle afrika vloglarına göz atın. Kim rezidans vs ile uğraşsın? Devlet de ucuza mal etse yeter. Kiralar da öyle yüksek de değil. Sadece İstanbul'da yüksek(İstanbul'da da olması gerektiği gibi de benim standartlarının üzerinde çoğu kişi gibi). Başka şehire taşının kimse zorla İstanbul'da yaşayın demiyor. İstanbul'da 1+1e verilen kirayla ufak şehirlerde villa tutuluyor. İnanmayan baksın sahibindene. Yüksek maliyetli hayata kimse zorlamıyor. İnsanlar kendi tercih ediyor.
 
Son düzenleme:
Özel mülkiyet.

Madem ki barınma hak herkese bedava verilmeli. O halde insan istediği gibi yaşamamalı diyorum. Hadi bakalım hepiniz maden ocaklarına, tarlaya, fabrikaya. Sendika falan da yok. Sizin bedeniniz de devletin malı olacak. Bedeni devlet besleyecekse, onun için barınma sağlayacaksa ona sahip olmalı.

Özel mülkiyet kavramı olmasa bu evler de birer yatırım ürünü olmasa dediğiniz şey olsa hepimizin yaşayacağı evleri görmek istiyorsanız şöyle afrika vloglarına göz atın. Kim rezidans vs ile uğraşsın? Devlet de ucuza mal etse yeter. Kiralar da öyle yüksek de değil. Sadece İstanbul'da yüksek(İstanbul'da da olması gerektiği gibi de benim standartlarının üzerinde çoğu kişi gibi). Başka şehire taşının kimse zorla İstanbul'da yaşayın demiyor. İstanbul'da 1+1e verilen kirayla ufak şehirlerde villa tutuluyor. İnanmayan baksın sahibindene. Yüksek maliyetli hayata kimse zorlamıyor. İnsanlar kendi tercih ediyor.
Biraz çakır keyifiz herhalde. Yarasın! 🥃
İfadeler birbiriyle tatlı bir sataşma haline girmiş. Gollum ile Smeagol'un konuşması misali...
Özel mülkiyetin ihtiyaçtan fazlası toplum adına, doğa adına zarar işte.
Bu arada konutlarda fahiş fiyatlar İstanbul ile kısıtlı değil. Elbette orada daha fazladır ama hemen her yerde katlanarak devam ediyor.
Herkes her yere nasıl gidecek?
Birçok insanı yerine mıh gibi çakan durumlar vardır.
 
Yav bizim ülkemizde apartmanın sürüsüne bereket, yakında dağlara bile bina dikecekler. Ama ne garip ki insanların daire alacak imkanı yok. Bolluk içinde kıtlık resmen.
 
Biraz çakır keyifiz herhalde. Yarasın! 🥃
İfadeler birbiriyle tatlı bir sataşma haline girmiş. Gollum ile Smeagol'un konuşması misali...
Özel mülkiyetin ihtiyaçtan fazlası toplum adına, doğa adına zarar işte.
Bu arada konutlarda fahiş fiyatlar İstanbul ile kısıtlı değil. Elbette orada daha fazladır ama hemen her yerde katlanarak devam ediyor.
Herkes her yere nasıl gidecek?
Birçok insanı yerine mıh gibi çakan durumlar vardır.
Hocam ben onlarca problem varken işin insanlara bedava ev verme noktasına gelmesine anlam veremedim. Sataştığım kısım bu. Ben niye başkasının hayatını vergimle finanse edeyim? Üstelik bu ülkede bu yapıldı da. Gecekondular ve dolaylı olarak Toki buna örnektir. Dediğim afrika örneği uç gelebilir ama olacak olan o. İnşaatın maliyeti de var. Şu anda metrekarenin maliyeti 7000 civarında. Hani ev fiyatlarını görüyorsunuz ya onun içinde bu maliyet de var. İşçi maliyeti de var. Kar oranı %50 olsun. 500 bin maliyetli evin satışı 750 bin oluyor. 250 binlik artış var. Aynı şekilde maliyet 250 bin olsa 125 bin artışla 375 bin olacak ev. Emlakçı, müteahhit vs yine aynı karlılıkla çalışıyor. Kar etmesinler, tamam. Bu sefer de talebe yetişemeyecek arz. Ve ev fiyatları yine artacak üstelik yeni ev yerine eski evler satın alacaksınız. Hadi diyelim devlet her vatandaşına bir ev şartı getirsin. Kısa vadede talep baskılanır evet. Ama yine orta ve uzun vadede bu tahmin ettiğiniz gibi olmaz. İlk başta koca bir inşaat sektörünü bitirmiş oldunuz. Haliyle işsizlik falan filan. Daha sonra arz yetiştiremeyeceğin için konut fiyatları yine artacak. Üstelik bu artış öyle böyle olmayacak. Onu geçtim her gün binlerce bebek doğuyor. Her gün binlerce ev üretmeniz ya da ölenlerin evlerini tespit edip onu o çocuğa vermeniz lazım. 1 günde konut dikilebilir mi? Dikilemez. Biraz saçma tabi bu örnek çocuğun mülkiyeti ailesine aittir. Bunu 18 yaşlar için değerlendirebilirsiniz. Yani bana ev sahibi olmam için Diyarbakır'da vefat eden birisi denk gelirse mesela nasıl olacak :D Ben istediğim yerden ev alabileceksem Diyarbakır'da boşta duran ev ne olacak? Onu yıksan yine moloz, yıkım maliyeti var. Bana kim ev dikecek istediğim yerde. Ben şehrimin en gelişmiş yerinde yaşamak istiyorum. İşime, okuluma uygun hatta. Diyecek misiniz bana köy yeter diye?(biliyorum saçma bir örnek biraz ama altı dolu değil bunların) :D Ekonomi kısmına gelelim, dediğim gibi ilk başta zaten inşaat maliyetini devlet bir şekilde sübvanse etmek zorunda kalacak. Devletin battığını gördünüz mü? :D batmaz tabi. Para arzını arttırır, vergileri yükseltir. Sen yine o evi satın almış olursun. Üstelik normalde satın alsan daha az para çıkacak cebinden. Nasıl mı? Sen diyelim 2019'da 250 bin maliyetli evi 0 karla satın aldın. Borcun 250 bin bu 10 sene geçse de 250 bin 100 sene geçse de. Sen bu evi ödemek için para kazanman lazım vs. Ama devlet sana bunu sattı. Devlet de doğal olarak para kazanmalı. Devletin de kasasında 1m olsun eve ödedi 750 kaldı. Bunu 1m yapmalı ki senden sonraki vatandaşına da ev verebilsin. Devlet para bastı enflasyonu arttırdı. Öyle 10 sene değil, ertesi gün. Kasasındaki parayı 1m yaptı tekrar. Hani fiyatlar azalacak falan. Hayır. Enflasyonlu fiyatlar kalıcı hale geldi. Bir başkasına da aynısını yapacak tekrar enflasyon. Diye diye gidecek. 10 sene sonunda 250 binlik ev için enflasyon katlana katlana arttığı için muazzam para harcayacaksın. Ki bu enflasyondan inşaat maliyetleri de nasibini alacak. Bunu saadet zincirine benzetebilirsiniz. Ya da Eminevim gibi sistemlere. Devletse bunu yapan 80 milyon zorunlu olarak bu sistemlere dahil oluyor :D Maliyetine ilk alan adam şanslı sadece. Ondan bir sonraki 251 bine alacak sonraki 252 bine diye diye gidecek. İlk adamın borcu ilk ödenecek olan. Son adamın 1m ev aldığını ve artık borcunu kimsenin kapatamayacağını da düşünün. Adamı enflasyon canavarına yedirdik :D Ha şunu da söyleyeyim, yabancılara satılamadığı için bir gelir kalemini direkt çöpe atıyorsun.

Emlaktaki sorun dediğiniz şey aslında sorun değil. Sadece yüksek paralar konuşulduğu için çok fazla artış varmış gibi geliyor. Ama %150 enflasyondan bahsediyorsak 2.5 kat artış diyoruz. 250 binlik ev boşuna 600 bin olmuyor. Sadece enflasyon eklenince bile korkunç artış demek. Öte yandan konut yatırımı ülkemizde gayet de mantıklı bir yatırım. 1e 9 kredi alabilmek ve enflasyon ile oldukça mantıklı yatırım aracı oluyor. Çünkü enflasyon bana aldığım kredinin azalmasını sağlıyor. Ve kredi oranıyla da tl ile oldukça yüksek borçlanabiliyorum. 10 sene sonra bugün alınan kredi yok hükmünde olacak. Devlet bunu konut değil herhangi bir şeyde yapsa o şey değerlenir. Bundan da devletin konut piyasasına etkisini görüyoruz. Böyle bir avantaj sunulmasa konut yatırımına neden yönelsin insanlar? Onun dışında fiyatları etkileyen ikinci bir şey arz yok. Enflasyon böyledir işte. Sen yeni bir evi 250 bine dikeceğim diye hesap yaparsın o bir anda 500 bin olur. Eldeki evi bu maliyeti kurtarmak için satmaya çalışırsın. O da olursa tabi. 500 binin yoksa dikemezsin. Çoğu proje yarım kaldı. Topraktan satacaksın vs. Üçüncü olarak da göç yüzünden piyasa etkileniyor. Çünkü talebi patlatıyor. Üstelik arzın çok azaldığı dönemde geldi bunlar. 700 bin çocuk doğdu bunlar da ekstra talebi arttırıyor. Dördüncü olarak şok satışlar da ayrıca arttırıyor. Benim evim 300'den 1m'e yükseldi. Satıp başka bir yerden alsam 1m'in üzerine çıkmam lazım. 1m'e aldığım evin de fiyatı öyle arttı, sattığım evi alan da bunu yapacak. Bu arada küçük yerlerdeki artışın da sebepleri bunlar.

Şunu da söyleyeyim, kira satış bedeli arasında 200-220 katlık bir oran vardır Türkiye piyasasında. 15-20 yılda kendini amorti ediyor. Aslında bundan dolayı çok karlı bir yatırım da değildir. Fakat yukarıda devletin sağladığı birtakım avantajlar yatırıma daha uygun hale getiriyor. Ha dediğim gibi tl ile başka bir yatırım aracı sağlanırsa ona yönelir insanlar. Kredi imkanını borsada sağlasınlar, borsaya da girilir. Faiz düşürerek insanların tl'den kaçınmalarıne sebep olursan elbette parasını başka şekilde değerlendirirler.

Bir emlak karteli var mıdır bilmiyorum. Fakat böyle bir şey varsa da kartelleşmenin uzun vadede zarara sebep olacağını söyleyebilirim. Bir de sahibinden'e gereksiz yükleniliyor. Konut satışı bireysel de yapılıyorken piyasayı takip etmek için gayet iyi bir uygulama halbuki. Yabancı Arap gibi taksicinin dolandırmasını istemiyorsanız sahibinden gibi piyasayı takip ettiren şeyleri korumanız lazım. Ben oturduğum bölgenin bile piyasasını bilmiyorum, niye emlakçı değilim çünkü.

Bir de kiraya %25 artış zorunluluğunun da kalkması gerek. Bu olay da kiraları şişiriyor. Ben kirada oturuyorum diyelim, cebimde de 50-100 falan var. Tl'de durmasın diye gidip ev aldım. Hem kira hem de maaşımla hem krediyi hem de kendi kiramı ödeyebiliyorum. Niye ev sahibim kirayı enflasyonun çok altında arttırabiliyor. Fakat benim aldığım evin kirasını enflasyona göre alabiliyorum. Halbuki ev sahibim de kirayı arttırsa enflasyona göre ben yeni ev almazdım çünkü o borcu ödeyemezdim. Böylece piyasadan bir ev eksilip arzı azaltmadığım için ev fiyatlarının yükselmesine sebep olmadım.

Bir de şunu söyleyeyim, eve talep bitmeyecek. Sadece devlet talebi daha baskılayabilir. Bizde oda kiralama kültürü gibi şeyler olmalı mesela. Evlendikten sonra aileyle yaşamanın o kadar da kötü olmadığı anlatılmalı. Emlak piyasası biraz da bundan ayakta duruyor. Talep bitmiyor ki evlenen istisnasız yeni ev kuruyor kendine. Ya da buna benzer şeyler. Zaten ev almak en makul yatırım aracı olarak görülüyor ülkede(ki öyledir de buna yukarıda az biraz değindim). Yahu İstanbul'da deprem gerçeği varken insanlar hala buradan neden eve yatırım yapıyor? Onu düşünün. 10 yılda borcunu ödüyorsun, üstelik yukarıdaki avantajlar var. Gelişmiş ülkelerdeki mortgageler burada olsa bu kadar talep olmaz. Herkes evi yatırım için değil barınma için kullanır. Ev demek 10 yıllık bir borç değil de şöyle 25 yıllık bir borç olsun. Fiyatlar yükselse bile herkes ev sahibi olabilir(ki yükselmesine neden olacak bir şey de yok aslında). Şu anki gençler 25 sene borca girip ev sahibi olmayı ister bence bu fiyatlara rağmen. Kira öder gibi kredi öderler(tabi belki bu ama insanların evin yatırım aracı olmadığına ikna olmaları gerek).

Devletin piyasayı etkilemesinin nasıl ters teptiğini çok yakın zamanda da gördük aslında. Ucuz kredi vaadiyle fiyatlar yine arttı ki piyasanın daha stabil olduğu dönemde bu oldu. Hiçbir şey yapmasa bir zaman sonra kendini stabil hale getirir zaten piyasa. Hatta orta vadede düşüş bile olması muhtemel olabilir(tabi yabancı talebidir vs de olmayacak). Ki onun öncesinde de pandemi başlarında yine çok ucuz kredi dağıttılar.

Katlanarak devam etmiyor. Maaşlarda %80'lere varan artış oldu. Sorun sadece Tüik vs reel piyasa. Fiyatlar da bence inmeyecek zaten(evden bahsetmiyorum buna göre yatırım kararı da almayın yani). Sadece ev değil her şeyin. Yapabilecekleri enflasyon arttıkça maaşları arttırmak. Dengeli şekilde enflasyon artışı sağlamak. Ve bir noktada durmasını sağlamak. Paradan altı sıfır atıldı ya. Hah işte lira ilk çıktığı zaman biz buna 1 lira demeyelim de 1 milyon lira diyelim denilmedi. Geçmiş krizlerden dolayı bu oldu. Ki enflasyon demek fiyat artışı demek. Enflasyon düştü diye fiyatlar düşmeyecek. Sadece geçen aya göre daha az artmış ya da artmamış olacak. Şu an krizin derin olmaması borçlanma sayesinde. Piyasa hala ayakta durabiliyor.

Rakamları, örnekleri farazi yazdım bu arada. Yatırım tavsiyesi de değil. Paranızla ne yaptığınız beni ilgilenmiyor. Benden de tavsiye almayın bir zahmet.
 
Son düzenleme:
Sebebi anladığım kadarıyla ev fiyatlarındaki fahiş artıştan dolayıymış fakat neden Sahibinden'e soruşturma açıldığını anlayamadım. Zaten serbest bir piyasadayız herkes kendi kafasına göre fiyat koyabilir (tabii ki de doğru değil) fakat bundan siteyi sorumlu tutmak bence yanlış çünkü site sadece aracı. Bunun yerine ev satışlarının devlet kontrolünde yapılması kanaatindeyim. Siz ne düşünüyorsunuz?

Serbest piyasa ? İnsanlar biyoloji sosyoloji psikoloji bilmeden ; para yönetiminde ekonomide uğraşıyorum diyerek ; serbest piyasa ; bu sayede rekabet şu bu ; hem yüksek fiyat çekemezler gibisinden bir anlayışla ; cahilliğinin kurbanı olup sonunda ekonomiyi berbat ediyorlar .

10 liralık dandikten ürünü 500 TL yapıp piyasayı da domine edersen , ve tarikat cemaat fanatik grup her tür yapılanmayı arkana alıp ilerlersen ..

sonuç olarak istediğin her şeyi yapacak duruma gelirsin.

Kimsede sorumluluk kabul etmeyeceği için ; sonuç olarak insanlar aç fakir yoksul hiçbirşey alamaz dünya hayatı onlara cehennem olacaktır .

gerçi onlara da neo liberaller ve onlardan bozma demokratçı kafası zaten muhafazakarlar neden hep bu demokrasi piyasa serbestlik ister ?

Sonra cenneti de tapuyla satarlar da ; sen cennetten yer kapmak için sıraya girersin .

İçine çektiğin havayı bile sana satarlar da sonunda ağlaya ağlaya ben ne yaptım dersin ama o saatten sonra ; hiçbir şey yapamazsın ne etkin ne gücün vardır .

Bence bir işi teknik olarak bilmeden ; hiç fikir sunmayıp insanlardan fikir alışverişi yaparsanız iyi olur .

Bugün pide söyledim tanesi 35 TL olmuş ?

bu akıllarla devam edersek cahil akıllarıyla diyorum . Sonunda karnınızı doyurmak için samana bile Starbucks saman diye para verirsiniz.

Evde annenin yaptığı kahve diyelim maliyet işçilik emek bütün formül = toplam 10 TL diyelim .

Bunun üzerine bir yapışkan Starbucks Kahve oldu mu sana 100 TL , ondan görende aynısını yapacak ondan görende .. Piyasada 100 TL'den az kahve yok .

Sonra birileri çıkacak ben 70 TL kahve yapıyorum diyecek .. Onlarda kötülenecek ya da cemaat tarikat icazet lobi imkanı yok diye silinecek ya da domine edilecek bir bakıyorsun .

Senin aylık maaşından günlük ve saatlik ücretinden kahveye ayırabileceğin para en fazla diyelim 5 TL bir kerelik 5 TL ayırabileceksin .

Kahve ise 100 TL , Arabalarda bile öyle ..

Neden biz araba alacağımız zaman 30 sene 40 sene çalışma geberme ev yada araba ikisi arasında kalıyoruz ? da

Elin gavuru yazın kıytırıktan bir cafeye garson olarak girip 1 aya kalmaz altına spor araba çekiyor ?


Serbest piyasa değil mi ? İşte yurtdışında o öyle serbest değil .

Saatlik ücret , + kaç saatlik ücret kahve parası + haftalık aylık artan gelir + artan gelirden kahveye para kalıyorsa + onla kahve alabilme özgürlüğü .

Kahve hammadde mamül ara mamül işçilik iş gücü giderler maliyet topla ..

değerinde sat .

Serbest piyasa diye 10 TL olan tekil satış ürünü sen 100 TL yaparsan onun alıcısı bulunurda olan sonunda piyasaya ve insana olur .
 
Son düzenleme:
Biraz çakır keyifiz herhalde. Yarasın! 🥃
İfadeler birbiriyle tatlı bir sataşma haline girmiş. Gollum ile Smeagol'un konuşması misali...
Özel mülkiyetin ihtiyaçtan fazlası toplum adına, doğa adına zarar işte.
Bu arada konutlarda fahiş fiyatlar İstanbul ile kısıtlı değil. Elbette orada daha fazladır ama hemen her yerde katlanarak devam ediyor.
Herkes her yere nasıl gidecek?
Birçok insanı yerine mıh gibi çakan durumlar vardır.
Devlet sayesinde oldu bu. Serbest piyasa yükseltmedi ki. Devlet para basınca, asgari ücreti yükseltince mülk sahipleri ne yapsın? Fiyatları yükseltmek zorundalar. Söveceksen devlete söveceksin, mülk sahibine değil.

Serbest piyasa ? İnsanlar biyoloji sosyoloji psikoloji bilmeden ; para yönetiminde ekonomide uğraşıyorum diyerek ; serbest piyasa ; bu sayede rekabet şu bu ; hem yüksek fiyat çekemezler gibisinden bir anlayışla ; cahilliğinin kurbanı olup sonunda ekonomiyi berbat ediyorlar .

10 liralık dandikten ürünü 500 TL yapıp piyasayı da domine edersen , ve tarikat cemaat fanatik grup her tür yapılanmayı arkana alıp ilerlersen ..

sonuç olarak istediğin her şeyi yapacak duruma gelirsin.

Kimsede sorumluluk kabul etmeyeceği için ; sonuç olarak insanlar aç fakir yoksul hiçbirşey alamaz dünya hayatı onlara cehennem olacaktır .

gerçi onlara da neo liberaller ve onlardan bozma demokratçı kafası zaten muhafazakarlar neden hep bu demokrasi piyasa serbestlik ister ?

Sonra cenneti de tapuyla satarlar da ; sen cennetten yer kapmak için sıraya girersin .

İçine çektiğin havayı bile sana satarlar da sonunda ağlaya ağlaya ben ne yaptım dersin ama o saatten sonra ; hiçbir şey yapamazsın ne etkin ne gücün vardır .

Bence bir işi teknik olarak bilmeden ; hiç fikir sunmayıp insanlardan fikir alışverişi yaparsanız iyi olur .

Bugün pide söyledim tanesi 35 TL olmuş ?

bu akıllarla devam edersek cahil akıllarıyla diyorum . Sonunda karnınızı doyurmak için samana bile Starbucks saman diye para verirsiniz.

Evde annenin yaptığı kahve diyelim maliyet işçilik emek bütün formül = toplam 10 TL diyelim .

Bunun üzerine bir yapışkan Starbucks Kahve oldu mu sana 100 TL , ondan görende aynısını yapacak ondan görende .. Piyasada 100 TL'den az kahve yok .

Sonra birileri çıkacak ben 70 TL kahve yapıyorum diyecek .. Onlarda kötülenecek ya da cemaat tarikat icazet lobi imkanı yok diye silinecek ya da domine edilecek bir bakıyorsun .

Senin aylık maaşından günlük ve saatlik ücretinden kahveye ayırabileceğin para en fazla diyelim 5 TL bir kerelik 5 TL ayırabileceksin .

Kahve ise 100 TL , Arabalarda bile öyle ..

Neden biz araba alacağımız zaman 30 sene 40 sene çalışma geberme ev yada araba ikisi arasında kalıyoruz ? da

Elin gavuru yazın kıytırıktan bir cafeye garson olarak girip 1 aya kalmaz altına spor araba çekiyor ?


Serbest piyasa değil mi ? İşte yurtdışında o öyle serbest değil .

Saatlik ücret , + kaç saatlik ücret kahve parası + haftalık aylık artan gelir + artan gelirden kahveye para kalıyorsa + onla kahve alabilme özgürlüğü .

Kahve hammadde mamül ara mamül işçilik iş gücü giderler maliyet topla ..

değerinde sat .

Serbest piyasa diye 10 TL olan tekil satış ürünü sen 100 TL yaparsan onun alıcısı bulunurda olan sonunda piyasaya ve insana olur .
2. Dünya Savaşı sonrası neredeyse her batı bloğu ülkesi serbest piyasa kapitalizmine geçiş yapmıştı ve bütçede fazlalık gerçekleşti. Fazlalık sayesinde halk sosyal demokrasiye kaymaya başladı. Bu kadar. Sosyalist olarak başlayıp da zengin olan ülke yok. Hepsinde halk bir şekilde acı çekmiş. Ha bu arada dediğin Avrupalı ülkelerin de ekonomik gelişmeleri de serbest piyasa ekonomisini bıraktıktan beri yavaşlıyor 😀
 
Devlet sayesinde oldu bu. Serbest piyasa yükseltmedi ki. Devlet para basınca, asgari ücreti yükseltince mülk sahipleri ne yapsın? Fiyatları yükseltmek zorundalar. Söveceksen devlete söveceksin, mülk sahibine değil.


2. Dünya Savaşı sonrası neredeyse her batı bloğu ülkesi serbest piyasa kapitalizmine geçiş yapmıştı ve bütçede fazlalık gerçekleşti. Fazlalık sayesinde halk sosyal demokrasiye kaymaya başladı. Bu kadar. Sosyalist olarak başlayıp da zengin olan ülke yok. Hepsinde halk bir şekilde acı çekmiş. Ha bu arada dediğin Avrupalı ülkelerin de ekonomik gelişmeleri de serbest piyasa ekonomisini bıraktıktan beri yavaşlıyor 😀
Ben de sorumluluğun devlette olduğunu söylüyorum zaten. İhtiyaç fazlası özel mülke izin verilmesin diyorum.
Ortaya bir ciğer bırakırsan kedi o ciğeri kapar tabi ki. Ciğeri her kediye eşit (her kediye ihtiyacı kadar) olarak vermezsen en güçlü veya en kurnazı kapar. Diğer kediler yalanır durur.
 
Son düzenleme:
Ben de sorumluluğun devlette olduğunu söylüyorum zaten. İhtiyaç fazlası özel mülke izin verilmesin diyorum.
Ortaya bir ciğer bırakırsan kedi o ciğeri kapar tabi ki.
Devlet olmamalı. Herkes kendi ekonomik yanlışlarını kendisi çeksin. Devlet olacaksa bile, merkeziyetçi bir ekonomi kabul edilemez. Kolektivizm rahatsız edici bir ideoloji.
 

Geri
Yukarı