Sidi Alcala
Hectopat
- Katılım
- 21 Aralık 2020
- Mesajlar
- 640
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Bu dediklerinin "bilim dışı" olmasıyla benim demek istediğim bilim dışının alakası yok.
Hayır, böyle bir şeyi demek istemeyeceğimi siz de biliyorsunuz bence. Keşfedilmemiş şeyler nasıl bilim dışı olabilir? Dediğim şeyler daha çok hurafe vb.Aslına bakarsak mantık aynı, siz keşfedilmemiş bir şey bilim dışıdır mantığına getirdiniz.
Dostum, ruh elbette bilim dışı bir kavramdır çünkü bilimin inceleme alanı dışındadır. Hiç bir bilimsel yöntem ve ölçme aracı ile onu izole edip ölçümleyemezsiniz çünkü imkânsızdır. Fakat ruh, metafizik olduğu için yâni fizik ötesi olduğu için, onun var olmadığını iddia etmek ise eski ve çürütülmüş bir iddiadır. Ruh, senin iç sesindir, bilincindir, iradendir. Sana bir ipucu: aynada gördüğün senin fiziksel varlığındır ama ona anlam veren, onu kendisi zanneden ise Senin ruhundur, yâni asıl Benliğindir. Derviş Yunus Emre "Bir Ben var bende, benden içeride" derken sanırım bunu anlatmak istiyordu. Yâni Ben, Yunus Emre'nin ruhunu, ben ise onun bedenini belirtiyordu. Atatürk'ün "Hayatta en hakikî mürşit ilimdir, fendir." sözü doğrudur fakat "Hayat bittikten sonrası yâni ölümden sonrası için bir mürşit var mıdır?" sorusu ister istemez sorulacaktır. Bilimin buna cevabı, sadece ölçüm ve gözleme dayandığı için yeterli olamaz. Ondan sonrası bilimin değil dinin konusudur. "Ölümden sonrası" için peşinen "ceset toprağa karışır" demekle iş biter demek sizce bilimsel olabilir ama "buradan ötesi" ise inancın, yâni dinin konusudur ve uydurma olamayacağına dair çok güçlü aklî kanıtları vardır. Bence peşinen uydurma kelimesini kulanmayın, umarım ileride bunu anlarsınız.Ruh, bilim dışı bir kavramdır. Bilim dışı olan her şey de uydurmadır.
"idrar torbası gevşeyerek içeride bulunan idrar dışarıya çıkar; rektum gevşeyerek bağırsaklarımızdaki dışkı dışarı çıkar; akciğerlerimiz gevşeyerek barındırdıkları havayı dışarı bırakırlar ve hatta derimizden kimi zaman vücut sıvıları dışarı akabilir"
Ruh ve Kütlesi: Öldüğümüzde 21 Gram Kütle Kaybeder Miyiz? - Evrim Ağacı
Gerçek Ne?Ruh, bilimsel bir kavram değildir. Bugüne kadar böyle bir "olgunun" varlığına dair hiçbir somut, güvenilir, tekrar edilebilirevrimagaci.org
Hiçbir dini veya felsefi görüşe saygısızlık etmek istemem. Bu kelime yanlış anlaşıldıysa kaldırırım sorun yok. Mesajın ana fikri bu değildi.Bence peşinen uydurma kelimesini kulanmayın.
Bunu çok duymuştumBana uydurma geliyor ama saygı duyarım.
21 gram deneyine "uydurma" demekle rahatsızlık duymam. Çünkü kanıtlanmış bir deney değil. 21 gram, ruh yerine başka bir şey olabilir. Üstte yazmışlar zaten. Ancak dinlere peşin hükümle "uydurma" demem. Dine veya bilime inanmak tercih meselesidir. Kimi dine inanır, bilime inanmaz. Kimi bilime inanır, dine inanmaz. Kimi hem bilime hem dine inanır. Kimseyi bilime inandıracak vaktim yok.Bence peşinen uydurma kelimesini kulanmayın, umarım ileride bunu anlarsınız.
Ancak bilimi sadece araç olarak görmeniz yanlış. Bana göre din, bilimi de desteklemelidir.Bilimin buna cevabı, sadece ölçüm ve gözleme dayandığı için yeterli olamaz. Ondan sonrası bilimin değil dinin konusudur.
Dostum, maddesel varlıklar ölçümlenebilir ve bilim işte bunu yapıyor. Fakat düşünen varlık veya bilinç de denilen ruh, maddesel olmadığı için ölçümlenemez. Sen konuştuğunda sesini karşındaki duyar, çünkü o, dış sestir ve akustik ve linguistik bilimlerinin konusudur. Fakat düşündüğünde karşındakinin duymadığı ama sadece senin duyumsadığın kendi iç sesin vardır ve işte senin ben dediğin o varlık, ruhundur veya ruh denilen, işte o dışarıdan duyulamayan iç sestir. Peki bu varlığın labaratuvar ortamında izole edilip mikroskopla incelenmesi veya bir tomografisinin çekilmesi veya akla gelen başka bir cihazla ölçümlenmesi mümkün müdür? Tabii ki hayır, çünkü maddesel olmadığı için ölçümlenemez, o halde metafiziktir yâni fiziğin ötesindedir ve uydurma değildir, açıkça vardır. Kısacası iki tane "ben" öznesi vardır: birincisi ve herkesin kendisi ile özdeş olduğunu zannettiği biyolojik ben, yâni vücut, ikincisi ise çok çok ve çok çok az kişinin farkedebildiği ve biyolojik ben'i bir tür araç olarak kullanan psikolojik Ben, yâni ruh! İşte bunun için derviş Yunus Emre "Bir Ben vardır bende, benden içeride." demiştir. Bilimin konusu, içinde bulunduğumuz evreni incelemek ve doğa yasalarını keşfedip teknoloji oluşturmaktır. Ölümden sonra ne olduğu onun konusu değildir, o istese bile olamaz çünkü, ölçüm alanı dışındadır veya kestirmeden bunu reddedip, "ölümden sonra ceset toprağa karışır" gözlemi ile bitirir. Fakat, beden ölmüşse de ruh ne olmuştur sorusunun cevabı artık bilimin konusu değil, inancın konusudur. İşte o inanç dediğimiz din, bize sonrasının cevabını veriyor. Kader ve burçların uydurma olduğu ihtimali güçlüdür, ama şimdilik onları düşünmeye gerek yoktur düşüncesindeyim.
Zaten cinler gözle göremeyeceğimiz varlıklar. Gayb alemi.
Bir deney var ölmeden hemen önce ve hemen sonra tartılan bir insan öldükten sonra 21 gram hafiflemiştir belki buradan yola çıkabiliriz.
Öldükten sonra ciğerlerindeki oksijen uçmuştur, ama 21 gram etki eder mi bilmiyorum.
Bu 21 gram mevzusunda neyin 21 gram ettigini biz cozmek zorunda degiliz.
21 gram kayip olduysa, o kaybedilen agirligin ruha ait oldugunu iddia eden ispat etmeli.
Olen insani tarttim, 21 gram eksikti; o halde ruh vardir -> cok saçma bir cikarim.
Dun 100 kiloydum, bugün 101; demek ki ruhum genisledi.