S.T.A.L.K.E.R. Benzeri Oyun Tavsiyesi

1000TL. Nope. Yok. A-ah. Nnnnh.

RDR2'nin hangi yönünü sevdiniz ayrıntı verebilir misiniz? Hiç videosunu izlemediğim ve yalnızca görsellerini incelediğim bir oyun olduğundan, ban bildiğimiz kovboyculuk oynadığımız, soygun yapabilip, kızılderililerin tüftüflerine mermi sıktığımız bir oyun gibi geldi şahsen. Daha fazlası varsa dinlemek isterim.

Miyavettin özmırnav sen misin kanka?

🥴

Şimdi "a" desem spoiler olacak. Sevdiğim yanları

1) Rockstar'ın oyunu.
2) savaş hisleri mükemmel.
3) oyunda anlamama gibi bir durumun yok. Adamına adımına öğretiyor. Görevleri bile siper yerine kadar söylüyor.
4) açık dünyası mükemmel. Bir ucundan diğer ucuna 2 saatte ulaşıyorsun sen düşün. Bu hayvan kadar alan ise gerçekten canlı bir ortam havası katılmış. Her şey ile etkileşime geçebiliyorsun. Hani hiçbir şeyin NPC olduğunu hissettirmiyor sana. Anlatamıyorum, mükemmel bir duygu işte.
5) yan görevler yan görev gibi değil, ana görevler ile aynı seviyede. Tee mapin sonundaki abuziddinin bile bir yaşantısı bir derinliği ve geçmişi var.

Hala övebildiğimi düşünmüyorum ama tek bir eksisi var. Çok uzun. Normalde bir oyun bayar ama 12 saat başında oturduğum zamanlarda bile ölü gibi bakıyorsun. Kanka kısaca herkesin övdüğü gibi. Oyuna ben kötü diyeni görmedim. Tek sıkıntısı uzun olması. Hani o da zamanın varsa sıkıntı değil. Günde 1 - 2 saat ile oynanacak iş değil.
 
Stalker gibisi gelmedi. Seriyi baştan sona en ince noktasına kadar oynadım. SoC'da bütün unique itemleri, bütün normal itemleri, bütün artifactları topladım. Hatta zırh onarımı bugı için 4-5 tane topladım bazılarından.

Bende birşey anlatayım; Herşeyi topladım bir tek bir tane tüfek var elemanın birinin silahı unique. O elemanı vurma görevi geçmişti, bende adamı bir türlü bulamıyorum. Her yere baktım. Sonra Wild Territory'de garaj hangar gibi bir yer var. Haritada onun içinde nokta şeklinde bir grilik dikkatimi çekti. Bir gittim benim elemanla beraber 2 tane daha Stalker ölüsü. Silahta orda :)

Bir başka unique item içinde bir stalkerı öldürmem gerekiyordu. Güzel silahlar attığım halde önüne bir türlü kendi silahını bırakıp veya inventorysine alıp (alsa satın alıcam) attığım silahları almıyor. Bar haritasından da çıkmıyor, orda hangarın birinde oturuyor paso. Vurunca hepsi düşman oluyor istemiyorum. Sonra ne yapıp edip uzak bir yerden bir varil bulup sürükleye sürükleye ateşin oraya getirmiştim. Patladı ve öldü nihayet :)

SoC dışında diğerlerinide bu şekilde oynadım. CoP'da bütün başarımları açmıştım ama 2-3 tanesi aynı anda açılmıyor. Ya birini ya diğerini yapıcaksın. Sırf onlarıda açmak için 100 kere oynamış olduğum halde tekrar tekrar oynadım. Ayrıca envai çeşit modda oynadım tabi. Anomaly gibi devasa modlarda küçük modlarda. Ama en sevdiğim Priboi Story ve Oblivion Lost'un eski sürümlerinden biriydi. Çok zordu. (zaten masterda oynuyorum hep) Priboi Story'de yardım almadan oynamak çok zevkli. Sürekli ordan oraya gidip belge arıyorsun.

Son olarak bu oyunun motoru çok eski ve sorunlu olduğu halde inanılmaz bir potansiyeli var hala. Modlarla oldukça güzel grafikler sunabiliyor.
 
Şimdi "a" desem spoiler olacak. Sevdiğim yanları

1) Rockstar'ın oyunu.
2) savaş hisleri mükemmel.
3) oyunda anlamama gibi bir durumun yok. Adamına adımına öğretiyor. Görevleri bile siper yerine kadar söylüyor.
4) açık dünyası mükemmel. Bir ucundan diğer ucuna 2 saatte ulaşıyorsun sen düşün. Bu hayvan kadar alan ise gerçekten canlı bir ortam havası katılmış. Her şey ile etkileşime geçebiliyorsun. Hani hiçbir şeyin NPC olduğunu hissettirmiyor sana. Anlatamıyorum, mükemmel bir duygu işte.
5) yan görevler yan görev gibi değil, ana görevler ile aynı seviyede. Tee mapin sonundaki abuziddinin bile bir yaşantısı bir derinliği ve geçmişi var.

Hala övebildiğimi düşünmüyorum ama tek bir eksisi var. Çok uzun. Normalde bir oyun bayar ama 12 saat başında oturduğum zamanlarda bile ölü gibi bakıyorsun. Kanka kısaca herkesin övdüğü gibi. Oyuna ben kötü diyeni görmedim. Tek sıkıntısı uzun olması. Hani o da zamanın varsa sıkıntı değil. Günde 1 - 2 saat ile oynanacak iş değil.
Hocam ben ikna oldum ve onu istiyorum!

Bir de merak ediyorum. Misal diyorlarki 7 saatte bitirdim. Abi herhangi bir oyunu 7 saatte bitirmek nasıl mümkün olabiliyor? Ben oyunları ağır ağır sindire sindire oynarım hep. Günlerce sürer günde saatlerce oynamama rağmen. Bu mantığı bir türlü kavrayamadım.
 
Stalker bir kenarada başka çok severek çok uzun zaman boyunca oynadığım oyunlar;

Borderlands serisi, Metro serisi, Half Life serisi, Dishonored serisi, Fear serisi, Dying Light 1 ve ek paketi. (Stalker'dan sonra en etkileyici olanlardan biri bence), Fallout 4 (tüm herşeyi toplamak, değişik zırhlar, robot skinleri falan, ek görevler, DLC ile çok çok uzun bir oyun süresi sunuyor), Prey, The Forest, Subnautica, The Long Dark, The Outer Worlds, Days Gone.
 
Stalker gibisi gelmedi. Seriyi baştan sona en ince noktasına kadar oynadım. SoC'da bütün unique itemleri, bütün normal itemleri, bütün artifactları topladım. Hatta zırh onarımı bugı için 4-5 tane topladım bazılarından.

Bende birşey anlatayım; Herşeyi topladım bir tek bir tane tüfek var elemanın birinin silahı unique. O elemanı vurma görevi geçmişti, bende adamı bir türlü bulamıyorum. Her yere baktım. Sonra Wild Territory'de garaj hangar gibi bir yer var. Haritada onun içinde nokta şeklinde bir grilik dikkatimi çekti. Bir gittim benim elemanla beraber 2 tane daha Stalker ölüsü. Silahta orda :)

Bir başka unique item içinde bir stalkerı öldürmem gerekiyordu. Güzel silahlar attığım halde önüne bir türlü kendi silahını bırakıp veya inventorysine alıp (alsa satın alıcam) attığım silahları almıyor. Bar haritasından da çıkmıyor, orda hangarın birinde oturuyor paso. Vurunca hepsi düşman oluyor istemiyorum. Sonra ne yapıp edip uzak bir yerden bir varil bulup sürükleye sürükleye ateşin oraya getirmiştim. Patladı ve öldü nihayet :)

SoC dışında diğerlerinide bu şekilde oynadım. CoP'da bütün başarımları açmıştım ama 2-3 tanesi aynı anda açılmıyor. Ya birini ya diğerini yapıcaksın. Sırf onlarıda açmak için 100 kere oynamış olduğum halde tekrar tekrar oynadım. Ayrıca envai çeşit modda oynadım tabi. Anomaly gibi devasa modlarda küçük modlarda. Ama en sevdiğim Priboi Story ve Oblivion Lost'un eski sürümlerinden biriydi. Çok zordu. (zaten masterda oynuyorum hep) Priboi Story'de yardım almadan oynamak çok zevkli. Sürekli ordan oraya gidip belge arıyorsun.

Son olarak bu oyunun motoru çok eski ve sorunlu olduğu halde inanılmaz bir potansiyeli var hala. Modlarla oldukça güzel grafikler sunabiliyor.
Oyunu modsuz oynadım hep, mod olaylarına hiç girmemiştim. Fakat buna rağmen grafikleri o kadar iyi geliyordu ki gözüme. Acayip bir atmosferi vardı. Ukrayna yapımı olduğu belli olmasa da en azından net bir şekilde avrupa veya amerika yapımı bir oyun olmadığı da aşıkardı. Hissettiriyordu yani.

O silah için varille sürükleme zahmetine girdiğin kadar, benzer şekilde "Bandit" grubuna girebilmek ve o savunma hatlarını genişletebilmek için g*tümden alınan kanı bir ben, bir "Marked One" bilir. Bir de emektar Sidorovich bilir :)

Hangi modları tavsiye edersin? Öyle modlar olsun ki sanki daha önce hiç bu evrene yolculuk yapmamışım gibisine. Anlarsın ya

Stalker bir kenarada başka çok severek çok uzun zaman boyunca oynadığım oyunlar;

Borderlands serisi, Metro serisi, Half Life serisi, Dishonored serisi, Fear serisi, Dying Light 1 ve ek paketi. (Stalker'dan sonra en etkileyici olanlardan biri bence), Fallout 4 (tüm herşeyi toplamak, değişik zırhlar, robot skinleri falan, ek görevler, DLC ile çok çok uzun bir oyun süresi sunuyor), Prey, The Forest, Subnautica, The Long Dark, The Outer Worlds, Days Gone.
-Borderlands hastasıyız. Türkçe yamasının oto çeviri olmayanını beklemedeyiz.
-Metro serisi de keza öyle. Bitirdim.
-Half Life hiç oynamadım, o oyunda beni iten bir şey var ama nedir çözemedim.
-Fear çocukken az biraz oynamıştım, inceleyeceğim.
-Dying Light 1 bitti, 2 listede.
-Fallout 4 DLC diyince alasım geldi. Normalde ileri teknolojili bir evrene yalnızca "Cyberpunk" gibi renkli dünyası varsa alırdım fakat deneyeceğim.
-Prey atmosferi güzel gibi. Türkçe dil desteği varsa bakabileceğim türden.
-The forest aldım fakat oynamak nasip olmadı henüz.
-Subnautica tek kişilik bayar diye düşünüyorum.
-The long dark listemde.
-The Outer Worlds listeme ekleyeceğim sanıyorum. türkçe yaması varsa çok daha kıyak olacak gibi. Fakat evren sandığım kadarıyla açık dünya. Borderlands ortamı ve daha gerçekçi grafiklerle atmosferi iyi görünüyor. Ekleyeceğim.
-Days .gone oynanışlarını az çok izledim ve yeterince özgür bir dünyası yok gibi. Daha çok film tadında diyelim. Sarmaz diye düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
Oyunu modsuz oynadım hep, mod olaylarına hiç girmemiştim. Fakat buna rağmen grafikleri o kadar iyi geliyordu ki gözüme. Acayip bir atmosferi vardı. Ukrayna yapımı olduğu belli olmasa da en azından net bir şekilde avrupa veya amerika yapımı bir oyun olmadığı da aşıkardı. Hissettiriyordu yani.

O silah için varille sürükleme zahmetine girdiğin kadar, benzer şekilde "Bandit" grubuna girebilmek ve o savunma hatlarını genişletebilmek için g*tümden alınan kanı bir ben, bir "Marked One" bilir. Bir de emektar Sidorovich bilir :)

Hangi modları tavsiye edersin? Öyle modlar olsun ki sanki daha önce hiç bu evrene yolculuk yapmamışım gibisine. Anlarsın ya


-Borderlands hastasıyız. Türkçe yamasının oto çeviri olmayanını beklemedeyiz.
-Metro serisi de keza öyle. Bitirdim.
-Half Life hiç oynamadım, o oyunda beni iten bir şey var ama nedir çözemedim.
-Fear çocukken az biraz oynamıştım, inceleyeceğim.
-Dying Light 1 bitti, 2 listede.
-Fallout 4 DLC diyince alasım geldi. Normalde ileri teknolojili bir evrene yalnızca "Cyberpunk" gibi renkli dünyası varsa alırdım fakat deneyeceğim.
-Prey atmosferi güzel gibi. Türkçe dil desteği varsa bakabileceğim türden.
-The forest aldım fakat oynamak nasip olmadı henüz.
-Subnautica tek kişilik bayar diye düşünüyorum.
-The long dark listemde.
-The Outer Worlds listeme ekleyeceğim sanıyorum. türkçe yaması varsa çok daha kıyak olacak gibi. Fakat evren sandığım kadarıyla açık dünya. Borderlands ortamı ve daha gerçekçi grafiklerle atmosferi iyi görünüyor. Ekleyeceğim.
-Days .gone oynanışlarını az çok izledim ve yeterince özgür bir dünyası yok gibi. Daha çok film tadında diyelim. Sarmaz diye düşünüyorum.


Anomaly çok büyük. Bütün Stalker serisinin haritaları var. Priboi Story ise SoC'un farklı hikaye konusu. Verilen itemleri bulmaya çalışıyorsun. Biraz zor ve karışık olabiliyor ama çok güzel. Oblivion Lost'un ise hangi sürümü en iyisiydi hatırlamıyorum. Oyun oldukça zorlaşıyor. Normal Stalker SoC çıkmadan önce kesilen içeriklerin hepsi var. Farklı düşmanlar farklı mekanikler, artifactları kullanarak anomaly oluşturma vb. Ayrıca bütün seri için ayrı ayrı olan "Complete" isimli modelarda çok iyi.
 
Ya ben bu Stalker oyunlarını oynamayı denedim ama oluyor ya bana uygun değil. En kolay modda bile en ufak şeyde ölüyorum ve ne yapmam gerektiğini dahi söylemiyor oyun. Her şeyi kendim keşfedicek olmam çok güzel lakin bunlar oyun zevkini kırmamalı. Atacağım adımı dahi düşünmek zorunda kalınca zevk alamıyorum oyundan. Metro benim için daha iyi. Atmosferi hissetmek inanılmaz bir duygu.
 
Oyunu modsuz oynadım hep, mod olaylarına hiç girmemiştim. Fakat buna rağmen grafikleri o kadar iyi geliyordu ki gözüme. Acayip bir atmosferi vardı. Ukrayna yapımı olduğu belli olmasa da en azından net bir şekilde avrupa veya amerika yapımı bir oyun olmadığı da aşıkardı. Hissettiriyordu yani.

O silah için varille sürükleme zahmetine girdiğin kadar, benzer şekilde "Bandit" grubuna girebilmek ve o savunma hatlarını genişletebilmek için g*tümden alınan kanı bir ben, bir "Marked One" bilir. Bir de emektar Sidorovich bilir :)

Hangi modları tavsiye edersin? Öyle modlar olsun ki sanki daha önce hiç bu evrene yolculuk yapmamışım gibisine. Anlarsın ya


-Borderlands hastasıyız. Türkçe yamasının oto çeviri olmayanını beklemedeyiz.
-Metro serisi de keza öyle. Bitirdim.
-Half Life hiç oynamadım, o oyunda beni iten bir şey var ama nedir çözemedim.
-Fear çocukken az biraz oynamıştım, inceleyeceğim.
-Dying Light 1 bitti, 2 listede.
-Fallout 4 DLC diyince alasım geldi. Normalde ileri teknolojili bir evrene yalnızca "Cyberpunk" gibi renkli dünyası varsa alırdım fakat deneyeceğim.
-Prey atmosferi güzel gibi. Türkçe dil desteği varsa bakabileceğim türden.
-The forest aldım fakat oynamak nasip olmadı henüz.
-Subnautica tek kişilik bayar diye düşünüyorum.
-The long dark listemde.
-The Outer Worlds listeme ekleyeceğim sanıyorum. türkçe yaması varsa çok daha kıyak olacak gibi. Fakat evren sandığım kadarıyla açık dünya. Borderlands ortamı ve daha gerçekçi grafiklerle atmosferi iyi görünüyor. Ekleyeceğim.
-Days .gone oynanışlarını az çok izledim ve yeterince özgür bir dünyası yok gibi. Daha çok film tadında diyelim. Sarmaz diye düşünüyorum.
Eğer oynamadıysan Days Gone'a yaklaşma bile. Rezalet bir oyun. Tamamiyle kendini tekrar eden görevler ve aptal yapay zeka insanı baydırıyor. Ve oyun gereksiz çok uzun bitmiyor. Hikayeyi de işleyememişler.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı