Öncelikle bu sadece bir öneri, ABD hükümetinin politikaları ile ilgisi olan bir şey değil sadece meclise sunulmuş bir öneri. Bir Ermeni milletvekili bunu sunabilir.
Öncelikle bu sadece bir öneri, ABD hükümetinin politikaları ile ilgisi olan bir şey değil sadece meclise sunulmuş bir öneri. Bir Ermeni milletvekili bunu sunabilir.
Sen NATO üyesi olarak NATO'yu tehdit edecek bir yatırımda ısrar edersen adamlar senin ürettiği taşı bile tehdit olarak görmeye başlar. Sanki Türkiye hayatında ilk defa bu iktidar zamanında silah üretmeye başladı. Atak projesi, Altay Tank projesi vs birçok proje bu iktidardan önce başladı, kaymağını iktidar yedi.
Bu güne kadar neden tehdit olarak algılanmadı bunlar? IHA, SIHA bu projelerin yanında devede kulak.
Ben paylaşanlar için hükümet yorumunu yaptım İbrahim, senin için söylemedim.Evet, bir öneri. Ancak genel kanının bu yönde olduğundan şüphem yok. ABD'de, Rusya'da Türk İHA'larına sıcak bakmıyor. Ruslar için motorların Ukrayna ile üretilmesi de cabası.
Ben hiçbir konumda bu iktidar üretti demedim ve demeyeceğimi, her konuda bu başarının Türk mühendislerine ait olduğunu savunduğumu herkes bilir. Kaymağını kim yedi, o bizim iç meselemiz ancak bu projeler 21. Yüzyılda çıktı mı, çıktı? Ki mesajımda bile diyorum üreten iktidar değil Türk mühendisleridir diye, ancak hala bu argüman ile karşıma gelinmesi, beni düşündürüyor.
S400 meselesinden bağımsız olarak konuşacağım, hiçbir şey yapmayıp o İHA'lar üretilseydi bile tehdit olarak görülecekti zira İHA'ların istihbaratı ve etki alanı, kontrolü artık ABD'nin elinden çıkmış oluyor. Bunun yanında ABD İHA'larına da karşı ciddi bir alternatif haline gelmiş durumda. Kendi SİHA'n ve kendi mühimmatın ile rahatça hareket edebiliyorsun.
Ermeni ve Yunan lobisi de tehdit olarak görecek tabii. Sadece o İHA'lar sınırlarını tehdit ettiği ya da onlara karşı kullanıldığı için değil, yapamıyorlar. Yunanistan'ın da İHA projesi var mesela. Ama üretemiyorlar ve bu nedenle Heron kullanıyorlar. Ki sadece SİHA da değil, mesajlarımda hep diyorum, bizim başka bir sürü sistemimiz de var. Ancak senin ABD'ye bağımlılığını azaltacak her proje, ABD için bir tehdit.
Değil. Çünkü İHA/SİHA'da, Altay ya da Atak'ta olduğun gibi bağımlı değilsin.
Bir tankın, helikopterin ya da savaş jetinin belki de en kritik ve en dışa bağımlılığa mahkum parçalarından birisi motor iken, bir İHA/SİHA sisteminde bu yazılım ve otonom sistem altyapısıdır. Türkiye'nin bu işe yazılımdan başlaması, yerli yazılım ile üretilen basit gövdeli ve motorlu ürünlerin yaygınlaşması ve sonrasında Ukrayna motorlu İHA/SİHA'ların gelmesi ile bu proje, diğerlerine göre daha rahat süreçlerden geçti. Ama diğerlerine göre. Kendi içinde bir sürü sıkıntıdan geçti yine bu süreç. Ama kıs zamanda bir başarı gösterildi.
SİHA'lar devede kulak değil. Yazılım - Elektro Optik sistemler - Motor - Mühimmat. Bu 4 ana kritik unsurdan yazılım ve mühimmat yerli olarak tam kapasite mevcut. Elektro optik sistem noktasında CATS hazır ancak geliştirmesi de devam ediyor. Motor noktasında ise TEI'nin çalışmaları tam gaz devam ediyor. Birkaç sene içinde CATS'ın tamamen hazır hale gelmesi ve TEI'nin de yerli motorlarının çıkması ile neredeyse bağımsız bir platform kazanmış olacak, Türkiye.
Devede kulak diyemezsin zira İHA/SİHA birçok gencin projesi ya da çalışması için ilham oluyor. Artık farklı bir boyuta çıktı. Şimdi bu algının aynısını MMU için de oluşturmaya çalışıyorlar. MMU'nun da ortaya çıkmasıyla aynı benimseme yaşanacaktır.
Ben platform ayırt etmem. Her platformda bizim mühendislerimiz çalışıyor, gecelerini gündüzlerine katıyorlar ve birçok fedarlıkta bulunuyorlar. Burada benim her konuda bundan bahsettiğimi ve buna dikkat çektiğimi görürsünüz. İHA'ların bendeki yeri ayrı zira hem çalıştığım alan hem de benim kariyer yolumu çizmeme fayda sağlamış bir araç. Bunun yanında tabii ki bir Atak Helikopteri, Altay Tankı ve MMU Projesi, bir SİHA platformuna göre daha kompleks ve geliştirmesi daha zordur. Bu alanlardaki dışa bağımlılığı azaltmak da ne yazık ki zordur. Yine de devede kulak demek doğru değil. Sonuçta bu araçlar aktif olarak kullanılıyor.
Son olarak şunu ekleyeyim, ben konudaki S400 tartışmasına iki sene boyunca girmedim ve girmek de istemedim. Bu konuya bu mesajları yazmamın sebebi de yerli ve milli teknolojiye dikkat çekmektir.
Bu damatı bir de büyütüyorlar ya ağzım açıkta kalıyor. Bir kere insan, torpille girmediğini kanıtlaması için önce o koltuğa hiç oturmazdı zaten. Aile boyu koltuk sevdalıları oldukları için onlar da utanma duygusu da yer almıyor.Ben paylaşanlar için hükümet yorumunu yaptım İbrahim, senin için söylemedim.
Yazdıklarına katılıyorum ama IHA ve SIHA konusunda katılmıyorum. Ülke için önemli projeler tabii ki ama bu konu çok abartılıyor, sanki bunlar sayesinde super güç olacakmışız gibi haberler yapıyor medya.
ABD gerçekten rahatsız olsa biz baştan bu projeyi yürütemezdik zaten, motor bile bulamazdık.
Damadın Aselsan'dan bilgi çaldığına dair söylentiler de uzun zamandır var buna da değinmeden edemeyeceğim. Bu bilgi ne kadar doğru inan hiç bilmiyorum ama umarım doğru değildir.
İTÜ elektronik ve haberleşme mühendisliği mezunu. Babası ve kendisiyle beraber de var olan şirketlerinin yönünü havacılığa ve insansız hava araçlarına çevirdiler.Millete de kahraman gibi lanse ediliyor. Sanan da İHA'ların mühendisliğine katkı sağlamış, mühendislik geçmişi olan bir kişi.
Peki damat unvanıyla o koltuğa oturmayı doğru buluyor musun?İTÜ elektronik ve haberleşme mühendisliği mezunu. Babası ve kendisiyle beraber de var olan şirketlerinin yönünü havacılığa ve insansız hava araçlarına çevirdiler.
Ne kadar çok seviyorsunuz araştırmadan, bilmeden, etmeden yazmayı.
Mesajını da kanıtlarla beraber yanlış bilgilendirmeden raporluyorum. Cezani al da bir daha araştırmadan yazmayı 2. kere düşün.
Yazdıklarına katılıyorum ama IHA ve SIHA konusunda katılmıyorum. Ülke için önemli projeler tabii ki ama bu konu çok abartılıyor, sanki bunlar sayesinde süper güç olacakmışız gibi haberler yapıyor medya.
ABD gerçekten rahatsız olsa biz baştan bu projeyi yürütemezdik zaten, motor bile bulamazdık.
Damadın Aselsan'dan bilgi çaldığına dair söylentiler de uzun zamandır var buna da değinmeden edemeyeceğim. Bu bilgi ne kadar doğru inan hiç bilmiyorum ama umarım doğru değildir.
Bu damatı bir de büyütüyorlar ya ağzım açıkta kalıyor. Bir kere insan, torpille girmediğini kanıtlaması için önce o koltuğa hiç oturmazdı zaten. Aile boyu koltuk sevdalıları oldukları için onlar da utanma duygusu da yer almıyor.
Millete de kahraman gibi lanse ediliyor. Sanan da İHA'ların mühendisliğine katkı sağlamış, mühendislik geçmişi olan bir kişi.
Ülkecek her tarafa çöktükleri için kılıfları da önceden hazır tabii!..
Peki damat unvanıyla o koltuğa oturmayı doğru buluyor musun?
Rahmetli Erbakan gibi bir mühendislik kariyeri var mı?
Aktif olarak yok, hatta yok denecek kadar az.
Bu işler öyle mezun olduğu fakülteyle bitmiyor. Sadece babasıyla birlikte şirketçiliğe girmiş o kadar. Erdoğan'ın damadı olmak için de ne kadar çaba sarf etmiştir Allah bilir.
Neyse, tozpembe düşüncelere devam...
Aynen, kendimi rezil etmişim. (!)Medya ve halk tarafından fazlaca gündeme gelmesi kitlemiz ile alakalı. Her ne kadar ben de sevmesem de, halk tarafından benimsenmesi için böyle olması gerekiyor. Mesajımda dediğim gibi, İHA dediğimiz kavram birçok üniversite ve araştırma öğrencisine ışık tutuyor. İşin bu tarafı da var. MMU çıktıktan ya da Altay envantere girdikten sonra da aynı şey olacak ve bir noktada olmalı da. Zira bu projeler halk tarafından benimsendikçe, var oluyorlar. Ben elimden geldiğince her projeye atıfta bulunmaya çalışıyorum. Ancak SİHA'ların öne çıktığı durumlar oluyor.
Motor ve optik sistemler noktasında direkt ABD ile bir parça alışverişi var mı, emin değilim zira her modele hakim değilim. Ancak bildiğim kadarıyla saha aktif olan modellerde, ABD ürünü yok. Bu nedenle de ABD, Kanada'ya yaptığı gibi ancak ürün sahada kullanıldıktan sonra müdahele edebiliyor.
Böyle bir şeyin doğru olduğunu sanmıyorum. Twitter uydurması.
Salih, önce yazdığım mesaja cevap ver. Sonrasında şu tezi sakin kafa ile bir oku:
Lütfen kendini de daha fazla komik duruma düşürme.
İyice rezil ettin kendini Salih. Gerçekten.
Bu adamın cemaat kökeni var mıdır yok mudur oraya girmiyorum, araştırasım bile gelmiyor çünkü şu anda herkese FETÖ'cü diyenlerin zamanında o cemaatin içindeki konumları da belli.Peki damat unvanıyla o koltuğa oturmayı doğru buluyor musun?
Rahmetli Erbakan gibi bir mühendislik kariyeri var mı?
Aktif olarak yok, hatta yok denecek kadar az.
Bu işler öyle mezun olduğu fakülteyle bitmiyor. Sadece babasıyla birlikte şirketçiliğe girmiş o kadar. Erdoğan'ın damadı olmak için de ne kadar çaba sarf etmiştir Allah bilir.
Avrupa'da yaşansa direkt olarak rezalet olarak adlandırılacak bu olayın, ülkede normalmiş gibi karşılanmasını hayretle izliyorum.
Bu adamın cemaat kökeni var mıdır yok mudur oraya girmiyorum, araştırasım bile gelmiyor çünkü şu anda herkese FETÖ'cü diyenlerin zamanında o cemaatin içindeki konumları da belli.
Damat olmak için uğraşmış mıdır dersen belki uğraşmıştır, ona da bir şey diyemem. Sonuçta Türkiye ile ilgili her şeyde söz sahibi olan tek kişinin damadı olmak hırsları olan biri için iyi bir fırsattır, tarihte de bu fırsatı kullanmayı reddeden kişi sayısı azdır.
Damat olmadan 9 yıl önce Baykar'da üst düzey yönetici oluyor. Şu anda yapılmış olan projelerin başlangıçları da damat olmasından çok önceye gidiyor. Başarılı olmuş projelerin yönetiminde yer almış ve bunun altından kalkabilmiş. Kısacası damat olduğu için o koltukta olduğu hipotezini hem akademik çalışması hem CV'si hem kronoloji hem de projeleriyle çürütüyoruz.
Önyargılı olmak günümüzde bazı zamanlarda iyi olabiliyor ama önce bir açıp önyargının doğru olup olmadığını araştırmak lazım.