Sanırım astral seyahat yaptım

Hocam ufak bir mantıkla bu astral seyahat zırvasının gerçekliğine dair şüpheyi kesin bir şekilde yok edebiliriz.

Astral seyahat nedir? Ruhun bedenden ayrılarak serbest kalmasıdır. Seyahati gerçekleştiren kişinin dilediği gibi dolaşabilmesine ve duvar, pencere gibi cisimlerin içinden geçebilmesine olanak tanıyor.

Yani bu, astral bedenin maddeden ve maddenin etkilerinden bağımsız olduğu anlamına gelir. Nedir maddenin maddeye etkisi? En basit örneğiyle gezegenlerin birbirine uyguladığı kütle-çekim kuvveti. Bunlardan bağımsız olmak sizi fizik ötesi (metafiziğe ait) bir varlık(?), daha doğrusu "şey" yapar.

Geçenlerde bir oyun incelemesi yazımda da bahsetmiştim. Eğer fiziğin etkilerine bağlı değilseniz bu bir ya da iki tanesiyle değil, hepsiyle olur. Yani duvardan geçebiliyorsanız Dünya'nın içinden de geçebilirsiniz. Eğer odanızın içinde süzülebiliyor/uçabiliyorsanız bu uzayda da uçabileceğiniz anlamına gelir.

Eğer uçabiliyorsanız Dünya'nın yerçekimi kuvveti sizi tutmuyor demektir. Burada bahsetmem gereken ufak bir dipnot var, konudan çok sapmamak için onu en son bahsedeceğim. Bu yerçekimi kuvveti en basitinden bizim uzaya saçılmamızı engelleyen bir kuvvettir ve Dünya üzerindeki her şey buna tabidir.

Şimdi temel mantığı kurduğumuza göre esas kısma geleyim. İyi bir şekilde anlaşılması için basit bir şekilde anlatmaya çalışacağım. Vikipedia'ya göre sadece Samanyolu Galaksisi uzayda saniyede yaklaşık 600km hızla gidiyor. Siz iddianıza göre eğer astral bedene geçtiyseniz eğer A-NIN-DA uzay boşluğunda olmanız gerekiyor. Güneş sisteminin hızını, Dünya'nın kendi ve Güneş etrafındaki hızını katmadım bile. Örneğin sadece Dünya'nın kendi dönüş hızını hesaplarsak eğer astral bedene geçtiğiniz anda Dünya'nın başka bir kısmında olurdunuz ya da Dünya'nın dönüş hızından dolayı belki saatte 1600km hızla giden bir Dünya'yı izlerdiniz.

Bu ruh'un gerçekliği de götürmekle birlikte astral seyahati de çürütüyor. Fakat zamanında bende daha 11-12 yaşlarında iken bu parapsikoloji olaylarına sarmıştım. Hatırladığım kadarıyla bir de bu ruhun bedene bağlayan zincir gibi tasvir edilen bir bağ olayı da vardı. Neymiş efendim bu bağ ruhu bedende tutuyormuş. Sürekli pratik ile bu bağ gelişebilir ve daha uzaklara gidebilirmişsiniz. Eğer haddinden fazla uzağa giderseniz bu bağ geriliyormış ve bunu da kalbinizin ağrımasıyla anlayabilirmişsiniz. Buna rağmen bağı zorlamaya devam ederseniz de bu bağ kopuyormuş ve bedeniniz ölürken sizde başıboş kalıyormuşsunuz.

O zaman yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı astral seyahati yapan herkesin ölmesi gerekiyor.

Pekala anlatacaklarım bu kadar. Şimdi dipnot kısmına geleyim. Şu uçma kısmında "Eğer uçabiliyorsanız Dünya'nın yerçekimi kuvveti sizi tutmuyor demektir." diye bir cümle kurdum. Şimdi diyeceksiniz ki kuşlar da uçuyor, uçaklar da var? Onlar da mı metafizik oluyor?

Hayır olmuyor çünkü onların yerçekimi kuvvetine karşı uyguladıkları bir kuvvet var. Bu kuşlarda kanat çırpmak iken uçaklarda ise jet motorlarını ateşlemesidir. Bu kuvveti sürdürebildikleri sürece havada kalabilirler. Fakat bu karşı kuvveti kestikleri zaman yine yere düşmeye başlarlar.

Ama ruh olmak sizi hiçbir kaynak ya da enerji harcamadan hava kalmanızı sağlıyor ve yere düşmüyorsunuz. Aradaki fark budur.


Uzun bir yazı oldu ama umarım yeteri kadar açıklayıcı olmuşumdur. Daha fazla bilgi için yazıyı okuyabilirsiniz.
Evren'deki Hızınız: Her Şey, Durmaksızın Hareket Halindedir! - Evrim Ağacı

İyi günler dilerim!

CIA gibi kontrol ve yönetim konusunda kötü şöhreti ve sonuçlarıyla dünyaya kazık çakmış bir örneğin önüne evrim ağacı ve onedio ile gelmen ne kadar harika bir fikir. Eğer daha eski yazıtlar ve çevirileri üzerine bir şeylerle gelmiş olsaydın çok daha mutlu olurdum zira henüz bu forumda bu konuları inceleyen birilerine denk gelmedim. Sanskrit çeviriler gerçekten yorucu olabiliyor.

Lucid Dreaming'den bahsetmiyoruz, ancak okumama gerek yok bu örneklemenden dolayı, yaklaşık 30 yıldır okuyup bu konularda yeni gerçekler ve eski öğretilerle karşılaşıyorum. Ancak istersen, bunların bünyesel olarak yapılabilecek en kolay hali olan "Runners High"'ı koşarak veya nefes egzersiziyle 1-2 ay içinde deneyimleyebilirsin. Diğerleri için tor kurup konuşabileceğin forumlar var.
Kullandığınız madde ne ise paylaşın da bizde yararlanalım.
 
Son düzenleme:
Hocam ufak bir mantıkla bu astral seyahat zırvasının gerçekliğine dair şüpheyi kesin bir şekilde yok edebiliriz.

Astral seyahat nedir? Ruhun bedenden ayrılarak serbest kalmasıdır. Seyahati gerçekleştiren kişinin dilediği gibi dolaşabilmesine ve duvar, pencere gibi cisimlerin içinden geçebilmesine olanak tanıyor.

Yani bu, astral bedenin maddeden ve maddenin etkilerinden bağımsız olduğu anlamına gelir. Nedir maddenin maddeye etkisi? En basit örneğiyle gezegenlerin birbirine uyguladığı kütle-çekim kuvveti. Bunlardan bağımsız olmak sizi fizik ötesi (metafiziğe ait) bir varlık(?), daha doğrusu "şey" yapar.

Geçenlerde bir oyun incelemesi yazımda da bahsetmiştim. Eğer fiziğin etkilerine bağlı değilseniz bu bir ya da iki tanesiyle değil, hepsiyle olur. Yani duvardan geçebiliyorsanız Dünya'nın içinden de geçebilirsiniz. Eğer odanızın içinde süzülebiliyor/uçabiliyorsanız bu uzayda da uçabileceğiniz anlamına gelir.

Eğer uçabiliyorsanız Dünya'nın yerçekimi kuvveti sizi tutmuyor demektir. Burada bahsetmem gereken ufak bir dipnot var, konudan çok sapmamak için onu en son bahsedeceğim. Bu yerçekimi kuvveti en basitinden bizim uzaya saçılmamızı engelleyen bir kuvvettir ve Dünya üzerindeki her şey buna tabidir.

Şimdi temel mantığı kurduğumuza göre esas kısma geleyim. İyi bir şekilde anlaşılması için basit bir şekilde anlatmaya çalışacağım. Vikipedia'ya göre sadece Samanyolu Galaksisi uzayda saniyede yaklaşık 600km hızla gidiyor. Siz iddianıza göre eğer astral bedene geçtiyseniz eğer A-NIN-DA uzay boşluğunda olmanız gerekiyor. Güneş sisteminin hızını, Dünya'nın kendi ve Güneş etrafındaki hızını katmadım bile. Örneğin sadece Dünya'nın kendi dönüş hızını hesaplarsak eğer astral bedene geçtiğiniz anda Dünya'nın başka bir kısmında olurdunuz ya da Dünya'nın dönüş hızından dolayı belki saatte 1600km hızla giden bir Dünya'yı izlerdiniz.

Bu ruh'un gerçekliği de götürmekle birlikte astral seyahati de çürütüyor. Fakat zamanında bende daha 11-12 yaşlarında iken bu parapsikoloji olaylarına sarmıştım. Hatırladığım kadarıyla bir de bu ruhun bedene bağlayan zincir gibi tasvir edilen bir bağ olayı da vardı. Neymiş efendim bu bağ ruhu bedende tutuyormuş. Sürekli pratik ile bu bağ gelişebilir ve daha uzaklara gidebilirmişsiniz. Eğer haddinden fazla uzağa giderseniz bu bağ geriliyormış ve bunu da kalbinizin ağrımasıyla anlayabilirmişsiniz. Buna rağmen bağı zorlamaya devam ederseniz de bu bağ kopuyormuş ve bedeniniz ölürken sizde başıboş kalıyormuşsunuz.

O zaman yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı astral seyahati yapan herkesin ölmesi gerekiyor.

Pekala anlatacaklarım bu kadar. Şimdi dipnot kısmına geleyim. Şu uçma kısmında "Eğer uçabiliyorsanız Dünya'nın yerçekimi kuvveti sizi tutmuyor demektir." diye bir cümle kurdum. Şimdi diyeceksiniz ki kuşlar da uçuyor, uçaklar da var? Onlar da mı metafizik oluyor?

Hayır olmuyor çünkü onların yerçekimi kuvvetine karşı uyguladıkları bir kuvvet var. Bu kuşlarda kanat çırpmak iken uçaklarda ise jet motorlarını ateşlemesidir. Bu kuvveti sürdürebildikleri sürece havada kalabilirler. Fakat bu karşı kuvveti kestikleri zaman yine yere düşmeye başlarlar.

Ama ruh olmak sizi hiçbir kaynak ya da enerji harcamadan hava kalmanızı sağlıyor ve yere düşmüyorsunuz. Aradaki fark budur.


Uzun bir yazı oldu ama umarım yeteri kadar açıklayıcı olmuşumdur. Daha fazla bilgi için yazıyı okuyabilirsiniz.
Evren'deki Hızınız: Her Şey, Durmaksızın Hareket Halindedir! - Evrim Ağacı

İyi günler dilerim!


Kullandığınız madde ne ise paylaşın da bizde yararlanalım.
Astrofizik açısından harika bilgiler paylaşmışsın bilmeyenler adına. Umarım küresel ısınma diye tutturanlarla Milankovitch döngüsü üzerinden de böyle bilgiler ışığında konuşabiliyorsundur.

Lakin burada dayandığın nokta, standart olarak ele aldığın fizik kanunlarının evrenin her yerinde aynı şekilde işlediğidir. Fakat öyle işlediğini kanıtlayamıyoruz, çünkü NŞA. Oysa camın içinden geçen ışık ve senin gölgen aynı şey - sen boşluklarla dolusun atomik açıdan değil mi? Peki biz bu atomları ayırma veya birleştirme işlemlerini denediğimizde ortaya çıkan enerji, bu kadar küçük birkaç yapının içinde bulunabilirken biz neden hala kümülatif bilim ile bunlara hakim değiliz? Beynindeki hatıralarının ne kadarının senin olduğunu gerçekten bilebiliyorsun? Atomik yapıdaki bağlarınla ilgili en basit olay bu. Her şey altatomik (subatomic) düzeyde birbiriyle ilişki ve iletişim halinde, biz bunu günümüz teknolojileriyle herkese sunamıyorsak bu onu yok edemez. Bu yüzden daha fazla araştırma ve sonucu görmek harika olur ancak göremeyenler için bunu yok saymaları mantıklı değil. Kısaca ruh diye adlandırdığımız ve seni ekosistemin harika parçası olan hayvan ve bitkilerden ayırdığı kabul edilen bir durum söz konusu, ayrıca ekosistem için fazla yeteneksiz başlıyoruz hayata - daha annene tutunamıyorsun veya ayağa kalkamıyorsun doğduktan 5 dakika sonra, annen de ayakta yeterince güçlü duramıyor.

Bu yüzden, elindeki bu bilgilerle bu konuyu daha derin araştırıp tarihi örnekleri çaprazlarsan (mesela o zaman bilinmeyen(?) Güney Amerika kıtasının mitleriyle Asya mitleri) çok ilginç benzerlikler, hatta petroglifler bulabilirsin.

Maddeden yararlanmanın en kolay yolu koşman, nefes al ve koş, yeterince kafanı boşaltıp koşarsan, normal bir insan beyninin doğum/ölümde salgıladığı harika bir kimyasala erişebilirsin. Elbette yeterince kimya bilgin varsa bu konuda daha farklı araştırmalar da yapabilirsin veya paran varsa bir Peru/Brezilya bileti de iyi fikirdir.
 
Lakin burada dayandığın nokta, standart olarak ele aldığın fizik kanunlarının evrenin her yerinde aynı şekilde işlediğidir. Fakat öyle işlediğini kanıtlayamıyoruz, çünkü NŞA.
Öyle de diyebilirsin fakat biz, fizik kurallarının çalıştığı yerlerde yaşıyoruz ve şimdiye kadar keşfedebildiğimiz her yerde de bu kurallar hakim. Kaldı ki arkadaşın başından geçen olay Dünya'da gerçekleşiyor, bahsettiğiniz fizik kurallarının farklı olarak işleme olasılığı olan yerde değil! O yüzden elbette konuşabilirim.

Alıntıladığım kısım dışında anlattığın her şeyin konuyla ve benim yazımla uzaktan yakından alakası yok. O yüzden cevap vermeye gerek bulmuyorum.
 
Öyle de diyebilirsin fakat biz, fizik kurallarının çalıştığı yerlerde yaşıyoruz ve şimdiye kadar keşfedebildiğimiz her yerde de bu kurallar hakim. Kaldı ki arkadaşın başından geçen olay Dünya'da gerçekleşiyor, bahsettiğiniz fizik kurallarının farklı olarak işleme olasılığı olan yerde değil! O yüzden elbette konuşabilirim.

Alıntıladığım kısım dışında anlattığın her şeyin konuyla ve benim yazımla uzaktan yakından alakası yok. O yüzden cevap vermeye gerek bulmuyorum.

Alıntılamadığın kısım "normal şartlar altında" kelimesini gezegenin her yerinde geçerli olmadığını belirtiyor anlıyorum neden alıntılamadığını. Keşfedebildiğimiz her yerde bu kuralların bizim not aldığımızdan farklı işleyip işlemediğine dair emin olamadığımız noktalar, olduklarımızdan daha fazla.

Tabi bu kadar bilgi dahilinde pek çok FOIA kapsamında ulaşabileceğin şeyleri görmezden geliyor olmana şaşırmadım - bende Prusya eğitim sisteminin içinden geçtim, anlıyorum seni.

Mesela (FOIA) /ESDN (CREST): NSA-RDP96X00790R000100030004-1 çok güzel bir okumadır.
 
Kral mesajı atmanda sene geçmiş belki görürsün aynı durumları yaşadım tamda senin dediğin gibi ama farklı yaşadım senin yazdığını görünce iyice korktum ne yaşadığımı anlatayım Uyanık gibi olduğum halde Kurt boynumdan ısırdı ama uyanık değildim uyanık olduğumu sanıyordum Gözlerimi kapattım dışarıyı görebiliyorum ne olduğunu kapı var kapının ardını zoom atarak gördüm ama renkler değişti çevre değişti sonra kulaklarım çınladı etraf bir anda değişti gözlerimi açtım kapattım hala aynı görüyordum önümde tuhaf bişi çıktı büyük kafa ama bebek beyaz ama ne olduğu belli değil duvarda farklı resimler çıktı sanki eski bı tablo gibi kafatası yaklaştıkça netleşti mutasyona uğramış gibi insansı ama değil kafatası içime doğru girmeye başladı sonra diğerleri çıktı 4 kişi iskelet faklı bir şeyler onlarda aşağı inerek kayboldu onun arkasında daha belirgin siyah bişi vardı bakıyordu yüzü beyaz ama vücudu tam bütün tuhaf bakıyordu sonra uyandım ama gözlerimin kapalı olduğu halde gördüğüm görüntü aynı idi rüya sanmıştım beni inandıran rüya sandığım sonra gözümü açtığımda aynı görüntüyle karşılaşmam aklımda soru işaretlerine sebep oldu
 

Technopat Haberler

Yeni konular

Geri
Yukarı