1- Mix i siz yapmayacağınız için proje boyutunda dosyaları göndermezler.
2- Bu firmalar size iş göndermez. Şirketler, ajaslar ile çalışırlar.
3- Seslendirme firmaları ilan ile ya da sizin yeteneğinizi görerek sizinle çalışmazlar. Bu işte çevre önemlidir. Herkes bildiği tanıdığı "Eğitimli" insanlar ile çalışıyor. Bunların içinde tiyatrocular, oyuncular, ses sanatçıları var. Üstelik seslendirme yapın diye size dosyaları verip -"al bunu evinde kaydet" demezler. Onların stüdyosu vardır oraya gider seslendirme yaparsınız (kayıt yapmazsınız, o sizin işiniz değil, Boşuna protools cubase vb karıştırmayın.)
5- Profesyonel seslendirme ile ilgili firmalara katılmanız da eğitiminiz ile alakalı... Ne diksiyon, ne müzik eğitiminiz. Ne tiyatro eğitiminiz, ne şan, ne solfej hiç biri yok. Geçenlerde prozodi konusunda bir muhabbetimiz oldu o konuyu dahi bilmiyorsunuz. Firmalar neden sizinle çalışsın?
Prozodi konusu başka. Zaten çizgifilm şarkılarında pek fazla vokal tekniğine önem vermiyorlar. Süngerbobu seslendiren adam şarkı söylerken bile full detone gidiyor ama yinede parasını kazanıyordu. Mix işi ülkemizde düşündüğünüz kadar iyi değil. Türkiyeye göre profesyonel ama yurtdışındaki profesyonel mixçi arkadaşlara attığımda, genelde bazı şarkıcıların vokallerini sevmiyorlar. Yani bu işi yapmak için en iyi vokal tekniğine sahip olunması gerektiği konusunda size katılmıyorum çünkü burası Türkiye. Mesela şu vokalde bile detone duyabilirsiniz:
Türkçe resmi versiyon:
Orjinal versiyon:
Hangisi daha iyi söylemiş sizce? Orjinali tabii ki. Orjinal olanda detone yok gibi birşey. Birde Türkçe olanına bakın. Tonla detone duyabilirsiniz. Çünkü Türkçe versiyonda notaların dışına çıktığı birçok yer var. Ayrıca videonun 26. saniyesinde arkada okunan birden fazla vokal var fakat Türkçe versiyonda solo vokal var sadece. Yani tek vokal okunmuş. Oysa şarkının ikinci kısmında birden fazla kişi şarkıyı söylemeliydi. Armoni diye birşey var.
Bu arada başkalarının seslerini alıp mixlemek istediğim için AAF verilebilir mi bana diye sordum. Belki küçük şirketlerle anlaşabilirim diye düşündüm. Çünkü gerçekten evinde çalışan insanlar var. Ben evime küçük bir stüdyo kurdum. Audient iD14 MKII ses kartı, sE Electronics V7 dinamik mikrofon kullanıyorum. Odamda çok eşya olduğu için yankı sorunu yok gibi birşey. Bu yüzden temiz kayıtlar da alabiliyorum. İşin eğitim boyutu bambaşka. Yani konumuz burada ses eğitimi değil. Benim burada kastettiğim şey tamamen miksaj işi ile ilgili.
Ses kalitesi net bir kayıt bulamadım ama Süngerbob'u seslendiren kişi, şarkıyı söyleyememiş mesela. Tamamen detone.
Eğer opera söylemiyorsanız ve gerçekten doğru notalarda şarkıyı her ne kadar ses eğitiminiz olmasa bile, bir şekilde söyleyebiliyorsanız ve stüdyo programınızda ufak tefek detoneleri düzeltebiliyorsanız, bence gayet kabul edilebilir. Efektleri abartmadığınız sürece, hiç kimse anlamaz efektleri. Çizgifilm şarkıları için hiçkimse "Git opera sanatçısı ol, profesyonel şarkıcı ol öyle gel" demez bence. Çizgifilm şarkısı abi bu. Televizyon kanalında çizgifilm izleyen dinleyen çocuklar nerden bilsin kim profesyonel şarkıcı, kim amatör şarkıcı. Doğru notaları veriyorsan sorun yok bence. Türkiye'de zaten çizgifilm şarkılarına çok önem verilmiyor ki. Opera sanatı yapmıyoruz sonuçta veya Bohemian Rhapsody dublajlamıyoruz.
Pro Tools ile yaptığım ilk mix denemesi. Bu bir deneme kayıttır. Mükemmel olmasını beklemeyin. Pro Tools'a yeni başladım ve arayüzüne alışmam için zamana ihtiyacım var. İnsanların güvenini kıracak yıkıcı eleştiriler yapmak yerine, insanları heveslendikleri ve yapmak istedikleri işlere odaklanmaları konusunda yardımcı olmalısınız.
Watch "The Emperor's New School - Intro (Turkish) (UnOfficial Dub)" on Streamable.
streamable.com
Gelecekte maddi durumumuz uygun olursa hertürlü eğitimi alırım zaten merak etmeyin. Eğer bir film müziği söylemem gerekiyorsa eğitim zaten şart. Ancak bazen istisnai durumlar olabilir. Zaten günümüzde seslendirme ve vokal sektöründe
liyakat sistemi denilen şeyin yok olmaya başladığını duymuştum. Liyakat demek, yani bu işe profesyonel olarak sahip olabilmek ve haketmek için hertürlü eğitimi almış, hayatını adamış insan demektir. Ancak günümüzde liyakat sisteminin azalması söz konusu galiba. Artık birçok Z kuşağı gençleri, işe alma ihtimalleri olabiliyormuş sanırım. Yada çok azıcık bir diksiyon eğitimi alarak, bu işe sahip olma şansları olan insanlar tanıyorum. Tanıdığım bir arkadaş vardı, abisi sanırım stüdyolarla tanıdığı olduğu için işe alınmıştı. Bizimde tanıdığımız biri var. Benim halam Tülin Sertöz, 2005'li yıllarda TRT'de seslendirme ve belgeselcilik yapmış, aşırı zeki bir insan.
Liyakat sisteminin zaman ilerledikçe azalması, elbette günümüzde yapılan seslendirme ve şarkıların kalitesini düşürme ihtimaline sahip olabilir ancak daha fazla insanın işe alınma ihtimalini arttırdığına inanıyorum. Sonuçta o işten para kazanabiliyorsun.
Bu sebeple bu işi yapmak isteyen insanlar, gerçekten bu işi yapmak ister ve temel eğitimler alırsa, 1-2 yıl içinde bu işe alınabilecek hale gelebileceklerine inanıyorum. Zaten seslendirme sektöründe bulunan insanların çoğu artık günümüzde yaşlandı ve bu sebeple yeni insanlara ileride ihtiyaç duyulacağını düşünüyorum. Bu sebeple, soğuk bir şekilde yıkıcı eleştiriler yapmak yerine, lütfen olaya optimist yaklaşmanızı rica ediyorum. Bu iş benim için kritik derecede önemli.
