Sözel Bölüm Okumak İçin Ne Yapılmalı?

kerem1238806

Kilopat
Katılım
29 Kasım 2014
Mesajlar
194
Çözümler
2
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Merhaba

18 yaşında lise 4'e yeni geçmiş bir öğrenciyim. Matematik ve Fizik yapamıyorum. Okulumda sözel bölüm olmadığı için başta eşit ağırlık seçtim ancak lise 4'te sözel bölümü açılacak. Sayısal olan hiçbir şeyi sevemiyorum. Benim dünyam tarih, edebiyat, felsefe, bunları Matematik yapamadığım için değil gerçekten sevdiğim için seçmek istiyorum. Ama sözelde iş imkanları kısıtlı. Sözelde neler yapılabilir? Geleceğin meslekleri nelerdir? Matematik yapamayan biri sözelde ne yapmalı?
Bu arada hedefim tarih akademisyenliği. Onunla ilgili de yorumlarınızı verebilirsiniz.

Teşekkürler.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Merhaba, öncelikle tam olarak ne okumak istediğini ve en çok neye ilginin olduğunu belirtsen iyi olur.

Edebiyat, tarih ve felsefe gibi bölümler maalesef ki bir gram değer görmüyor. Hatta bir gramdan ziyade hiç değer görmüyor diyebilirim. Bu bölümü genelde gelecek kaygısı olmayan, maddi durumu fazlasıyla iyi olan insanlar okuyup, tuzlu fiyatlara yüksek lisans yapıyorlar. Yanlış hatırlamıyorsam İlber Ortaylı veya Celâl Şengör bir kitabında paranız yoksa bu bölümleri (tarih-edebiyat vesaire) okumayın, varsa da yurt dışında okuyun, gibi bir şey demişti. Belki birkaç seneye düzelebilir ama pek sanmıyorum.

Eskiden Türk Dili ve Edebiyatı bölümü okuyan (edebiyat öğretmenliği veya Türkçe öğretmenliği değil) hiçbir şey yapamazsa öğretmen oluyordu, lâkin şimdi o da kalkacak, sadece öğretmenliğini okuyanlar öğretmen olacak deniliyor. Ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum. Aynı şekilde tarih bölümünü okuyan da yüksek lisans yapamaz, şansı yaver gitmez veya kendini çok geliştiremezse liselerde tarih öğretmeni oluyordu. Şimdi ise sadece tarih öğretmenliği okuyanlar öğretmen olacak deniliyor. Tabii dediğim gibi ortada kesin bir şey yok. Ben bunu sadece memurlar ve öğrenciler arasında duydum. Ki öğretmen olmak da hiç kolay değil. Atamaları çok sorunlu. İngilizce ve matematik öğretmenliği ise iyi diye biliyorum.

Tarihe ve edebiyata olan sevgiyi gayet iyi biliyorum ve seni çok iyi anlıyorum. Bu sevgin gelecek kaygının önüne geçiyor ve "hayata bir kez geliyorum" mantığını uyguluyorsan okuyabilirsin. Belki geç iş bulursun, belki hak ettiğini alamazsın, lâkin gururla "Ben çok çalıştım, çok uğraştım, kendimi çok geliştirdim ve tarihçi -veya Türkolog- oldum." diyebilirsin. Bu şekilde Celâl Şengör gibi iyi bir duruma sahip olmayan ama her şeye rağmen bu bölümleri okuyup da ömrünü kitaplara ve sevdiği bölüme adayan çok yaşlı insanların var olduğunu biliyorum. Aldığın zevke bağlı bir durum. Dediğim gibi bu alanlara olan sevgin gelecek kaygının ziyadesiyle önüne geçiyorsa tercih edebilirsin. Ama kimileri de para ve gelecek daha önemli deyip, başka bir bölüme de zorlayabiliyor. Karar tamamen senin. Neticede bu bölümler (ŞİMDİLİK) değer görmüyor. Öğretmenlikleri ise bir nebze de olsa daha fazla değer görüyor. Onun harici sözelden pek fazla bölüm bilmiyorum. Var olanlar da muhtemelen bunlardan daha az değer görüyor olabilir.

Ama bu bölümler değer görmüyor diye yılda üç tane de olsa bile işe adam almayacaklar diye bir şey yok. O bölüme giden yüzlerce öğrencinin arasında en çalışkan ve başarılı öğrencilerden birisi olursan, bir yılda işe alınan o üç kişiden biri neden olmayasın ki? Böyle bir durum da var. Zaten üniversite bittikten sonraki hayat tamamen bundan ibarettir: Kendini geliştirmek. Sen kendini geliştirirsen hep en ön sırada olursun. Kötü bir üniversitede, kötü bir bölümde okusan bile kendini geliştirdiğin, bölümüne hakim olduğun takdirde geleceğinin önü fazlasıyla açılıyor. Senin dünyan gerçekten de buysa tercih et derim.
 
Son düzenleme:
Merhaba, öncelikle tam olarak ne okumak istediğini ve en çok neye ilginin olduğunu belirtsen iyi olur.

Edebiyat, tarih ve felsefe gibi bölümler maalesef ki bir gram değer görmüyor. Hatta bir gramdan ziyade hiç değer görmüyor diyebilirim. Bu bölümü genelde gelecek kaygısı olmayan, maddi durumu fazlasıyla iyi olan insanlar okuyup, tuzlu fiyatlara yüksek lisans yapıyorlar. Yanlış hatırlamıyorsam İlber Ortaylı veya Celâl Şengör bir kitabında paranız yoksa bu bölümleri (tarih-edebiyat vesaire) okumayın, varsa da yurt dışında okuyun, gibi bir şey demişti. Belki birkaç seneye düzelebilir ama pek sanmıyorum.

Eskiden Türk Dili ve Edebiyatı bölümü okuyan (edebiyat öğretmenliği veya Türkçe öğretmenliği değil) hiçbir şey yapamazsa öğretmen oluyordu, lâkin şimdi o da kalkacak, sadece öğretmenliğini okuyanlar öğretmen olacak deniliyor. Ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum. Aynı şekilde tarih bölümünü okuyan da yüksek lisans yapamaz, şansı yaver gitmez veya kendini çok geliştiremezse liselerde tarih öğretmeni oluyordu. Şimdi ise sadece tarih öğretmenliği okuyanlar öğretmen olacak deniliyor. Tabii dediğim gibi ortada kesin bir şey yok. Ben bunu sadece memurlar ve öğrenciler arasında duydum. Ki öğretmen olmak da hiç kolay değil. Atamaları çok sorunlu. İngilizce ve matematik öğretmenliği ise iyi diye biliyorum.

Tarihe ve edebiyata olan sevgiyi gayet iyi biliyorum ve seni çok iyi anlıyorum. Bu sevgin gelecek kaygının önüne geçiyor ve "hayata bir kez geliyorum" mantığını uyguluyorsan okuyabilirsin. Belki geç iş bulursun, belki hak ettiğini alamazsın, lâkin gururla "Ben çok çalıştım, çok uğraştım, kendimi çok geliştirdim ve tarihçi -veya Türkolog- oldum." diyebilirsin. Bu şekilde Celâl Şengör gibi iyi bir duruma sahip olmayan ama her şeye rağmen bu bölümleri okuyup da ömrünü kitaplara ve sevdiği bölüme adayan çok yaşlı insanların var olduğunu biliyorum. Aldığın zevke bağlı bir durum. Dediğim gibi bu alanlara olan sevgin gelecek kaygının ziyadesiyle önüne geçiyorsa tercih edebilirsin. Ama kimileri de para ve gelecek daha önemli deyip, başka bir bölüme de zorlayabiliyor. Karar tamamen senin. Neticede bu bölümler (ŞİMDİLİK) değer görmüyor. Öğretmenlikleri ise bir nebze de olsa daha fazla değer görüyor. Onun harici sözelden pek fazla bölüm bilmiyorum. Var olanlar da muhtemelen bunlardan daha az değer görüyor olabilir.

Ama bu bölümler değer görmüyor diye yılda üç tane de olsa bile işe adam almayacaklar diye bir şey yok. O bölüme giden yüzlerce öğrencinin arasında en çalışkan ve başarılı öğrencilerden birisi olursan, bir yılda işe alınan o üç kişiden biri neden olmayasın ki? Böyle bir durum da var. Zaten üniversite bittikten sonraki hayat tamamen bundan ibarettir: Kendini geliştirmek. Sen kendini geliştirirsen hep en ön sırada olursun. Kötü bir üniversitede, kötü bir bölümde okusan bile kendini geliştirdiğin, bölümüne hakim olduğun takdirde geleceğinin önü fazlasıyla açılıyor. Senin dünyan gerçekten de buysa tercih et derim.
Mesajın için teşekkür ederim. Seviyorum ve bu yolda ilerlemek istiyorum ama çevrem o kadar baskı yapıyor ki anlatamam. Yok para kazan yok bilmem ne. Bu bölümleri seçmemden yana değiller. Bende işsiz ve parasız kalacağım için korkuyorum ama bu bölümleri seviyorum ne yapayım. Alternatif başka ne yapabilirim ?
 
Mesajın için teşekkür ederim. Seviyorum ve bu yolda ilerlemek istiyorum ama çevrem o kadar baskı yapıyor ki anlatamam. Yok para kazan yok bilmem ne. Bu bölümleri seçmemden yana değiller. Ben de işsiz ve parasız kalacağım için korkuyorum ama bu bölümleri seviyorum ne yapayım. Alternatif başka ne yapabilirim ?

Evlilik, iş, okul gibi konularda aileyle-akrabalarla istişare yapılır, lâkin dedikleri yapılmaz. Çünkü her şeyin sonucunu olumlu veya olumsuz olarak karşılayacak olan sensindir. Hayat 20-25 sene değil, 50-60 sene. Ve geri kalan 50 yıl boyunca pişmanlık çekmemek için çevrenin yaptığı bu istismara izin verme.

Benim bildiklerim veya aklıma gelenler bu bölümlerdi. Onun harici aşağıdaki bağlantıdan sözel bölümlere bakabilir, Google veya Youtube aracılığıyla ne olduklarını, iş imkanlarını ve bölümün zorluklarını öğrenebilirsin.

Son olarak tekrardan şunu belirtecek olursak; seviyorum diyorsan sevdiğin bölümü oku derim. Artılarını veya eksilerini zaten belirttim. Ama okuyan, çalışıp çabalayan hiçbir adamın aç kalacağına inanmıyorum. Hele ki "Ben bölümümün en iyilerinden olacağım." dersen zaten mesleğini ele alman senin için daha kolay olacaktır.

 
Tarih bölümü benim sıralamama yetiyordu ama yazmadım. Aslında güzel bölüm ama ülke şartları başka alanlara yönlendirebiliyor. Sözelde şuan özel eğitim, okul öncesi ve gastronomi alanına bakabilirsin.
 
Mesajın için teşekkür ederim. Seviyorum ve bu yolda ilerlemek istiyorum ama çevrem o kadar baskı yapıyor ki anlatamam. Yok para kazan yok bilmem ne. Bu bölümleri seçmemden yana değiller. Bende işsiz ve parasız kalacağım için korkuyorum ama bu bölümleri seviyorum ne yapayım. Alternatif başka ne yapabilirim ?
Kimseyi dinleme kardeşim. En iyi yapabildiğin şeyi yap. Yarın mezun olduğunda kimse senin işini yapmayacak o işi yapacak olan sensin. Kendini bu alanda geliştirmeye bak.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı