Takıntılılar toplanalım

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

babylade

Picopat
Katılım
28 Ekim 2020
Mesajlar
394
Daha fazla  
Cinsiyet
Kadın
Öncelikle ben 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim arkadaşlar. Yani altta anlattığım takıntılar lise eğitmi bitirmiş olduğum halde bende bulunuyor.
Lütfen eğer garip ve sizin hayatınızı zorlaştıran bir takıntınız varsa benimle paylaşabilir misiniz?
Kimsem yok, sorunumun benzerlerini başkalarının da yaşadığını görünce morali biraz stabilleşen biriyim.
Benim takıntılarımın tam bir alanı yok, her şey olabiliyor. Beynim bazı kötü olasılıkları düşünüp varmış gibi kabul edebiliyor. Mesela kimseden sonra veya önce tuvalete gidemiyorum, o kadar iğreniyorum ki biri gittikten yarım saat sonra gidince bile etrafa tutarken tereddüt ediyorum.
Bazen yüz felci geçirdiğime inanıyorum, ortada bir şey olmadığı halde beynim bunu olmuş gibi kabul ediyor. Sürekli aynaya bakıp kontrol ediyor ama yine de sakinleşemiyorum.
Geçmişte birkaç kere umumi yani halka açık tuvalet kullanmışlığım oldu zorunluluktan, bu aklıma geldiğinde bazen beynim o tuvaletlerden birinden aids benzeri hastalıkların bana bulaştığına inanıyor. Ciddi anlamda o an hastalığı taşıdığıma inandırıyorum kendimi ve kaygım tavan yapıyor.
Bazen evimde bulunan malzemelerden yemek yaptığımda acaba bu karıştırdığım şeylerden herhangi ikisi birlikte toksik bir madde haline gelip beni zehirler mi diye düşündüğüm oluyor.
Özellikle uyumadan önce kalbimin sesini dinlerken durma ihtimalini düşünerek stres oluyorum. Korkumun odaklı olduğu kısım ölüm değil genelde sakat kalma, felçli kalma oluyor.
Sanırım bu kadarı durumumu size aktarmaya yetmiştir.
Sizin böyle kimseye anlatamadığınız ve hayatınızı negatif etkileyen takıntınız var mı?
 
Öncelikle ben 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim arkadaşlar. Yani altta anlattığım takıntılar lise eğitmi bitirmiş olduğum halde bende bulunuyor.
Lütfen eğer garip ve sizin hayatınızı zorlaştıran bir takıntınız varsa benimle paylaşabilir misiniz?
Kimsem yok, sorunumun benzerlerini başkalarının da yaşadığını görünce morali biraz stabilleşen biriyim.
Benim takıntılarımın tam bir alanı yok, her şey olabiliyor. Beynim bazı kötü olasılıkları düşünüp varmış gibi kabul edebiliyor. Mesela kimseden sonra veya önce tuvalete gidemiyorum, o kadar iğreniyorum ki biri gittikten yarım saat sonra gidince bile etrafa tutarken tereddüt ediyorum.
Bazen yüz felci geçirdiğime inanıyorum, ortada bir şey olmadığı halde beynim bunu olmuş gibi kabul ediyor. Sürekli aynaya bakıp kontrol ediyor ama yine de sakinleşemiyorum.
Geçmişte birkaç kere umumi yani halka açık tuvalet kullanmışlığım oldu zorunluluktan, bu aklıma geldiğinde bazen beynim o tuvaletlerden birinden aids benzeri hastalıkların bana bulaştığına inanıyor. Ciddi anlamda o an hastalığı taşıdığıma inandırıyorum kendimi ve kaygım tavan yapıyor.
Bazen evimde bulunan malzemelerden yemek yaptığımda acaba bu karıştırdığım şeylerden herhangi ikisi birlikte toksik bir madde haline gelip beni zehirler mi diye düşündüğüm oluyor.
Özellikle uyumadan önce kalbimin sesini dinlerken durma ihtimalini düşünerek stres oluyorum. Korkumun odaklı olduğu kısım ölüm değil genelde sakat kalma, felçli kalma oluyor.
Sanırım bu kadarı durumumu size aktarmaya yetmiştir.
Sizin böyle kimseye anlatamadığınız ve hayatınızı negatif etkileyen takıntınız var mı?

Önceden bir şok geçirmiş olmanız olası. Korku, felç, kendinizle ilgili endişe duymanız kısmen Agorafobia'yı anımsattı. Tuvalet konusu hijyen ve titizlik, normaldir. Bende de nylons takıntısı var.
 
O takıntılar devam ederse çok yaşamazsın. Psikolog bulacaksın. Tedaviye başlayacak. Sana ilaç yazacak, seni dinleyecek, sana yardımcı olacak ve yol gösterecek. Bu sayede tüm takıntılarından kurtulacaksın.
Yukarıda yaşamazsın derken ciddi anlamda söyledim. Bu kadar kendine sıkıntı verirsen, her şeyi takıntı haline getirirsen, her şeyi sıkıntı haline getirirsen yani mutsuz olursan kanser olur ölürsün. 20 yaşında bunları aşamazsan 5-6 sene sonra her şey için çok geç olur. Psikoloğa mutlaka görün.
 
So takıntılar devam ederse çok yaşamazsın. Psikolog bulacaksın. Tedaviye başlayacak. Sana ilaç yazacak, seni dinleyecek, sana yardımcı olacak ve yol gösterecek. Bu sayede tüm takıntılarından kurtulacaksın.
Yukarıda yaşamazsın derken ciddi anlamda söyledim. Bu kadar kendine sıkıntı verirsen, her şeyi takıntı haline getirirsen, her şeyi sıkıntı haline getirirsen yani mutsuz olursan kanser olur ölürsün. 20 yaşında bunları aşamazsan bir 5-6 sene sonra her şey çok geç olur. Psikoloğa mutlaka görün.

Doğru söze ne denir.
 
Simetri hastalığım ve audiophile hastalığım var biraz. Ucuz dandik bass vermeyen kulaklıklar ile müzik dinleyince keyif almıyorum.

Ek olarak ufak tefek fabrika hatalarını da çok takıyorum. Mesela RGB led biraz sağa kayıktır, canımı sıkar falan. Takıntılı biri değilimdir ama şükür, simetri hastalığım da ileri düzey değil.

Sizin pek hastalık değil, takıntı. Normal, ciddi sorun olduğunu düşünüyorsanız psikolog ile görüşün.
 
O takıntılar devam ederse çok yaşamazsın. Psikolog bulacaksın. Tedaviye başlayacak. Sana ilaç yazacak, seni dinleyecek, sana yardımcı olacak ve yol gösterecek. Bu sayede tüm takıntılarından kurtulacaksın.
Yukarıda yaşamazsın derken ciddi anlamda söyledim. Bu kadar kendine sıkıntı verirsen, her şeyi takıntı haline getirirsen, her şeyi sıkıntı haline getirirsen yani mutsuz olursan kanser olur ölürsün. 20 yaşında bunları aşamazsan 5-6 sene sonra her şey için çok geç olur. Psikoloğa mutlaka görün.
Gerçekten mi? Kendi aşması, göz ardı etmeye çalışması daha etkili olmaz mı birinin demesine göre? Psikolog ile konuşmakta fayda var elbette, hatta Sosyal'de cevap aramaktan daha iyi ama biraz fazla abartmadınız mı? Bu tarz kuşkular az/orta her insanda yok mu? Soru soruyorum bu arada, art niyetli cümle kurmuyorum yanlış anlaşılmak istemem.
 
Önceden bir şok geçirmiş olmanız olası. Korku, felç, kendinizle ilgili endişe duymanız kısmen Agorafobia'yı anımsattı. Tuvalet konusu hijyen ve titizlik, normaldir. Bende de nylons takıntısı var.
Nylons külotlu çorap takıntısı mı acaba?
Bu tür takıntılar biraz daha farklı bence, benim bahsettiklerim kafa bozan cinsten. Bende de büyük el takıntısı var mesela, onu pek kafaya takmam. Bir erkekle konuşmaya başladığımda ilk ellerinin büyük olup olmadığına bakarım, bundan kimseye bahsetmedim çünkü biraz garip gibi evet ama bence toplum yüzünden garip bulunuyor. Yani yakın kız arkadaşlarım maddi duruma ve görünüşe ne kadar dikkat ediyorsa onun 10 katı kadar el büyüklüğüne dikkat ediyorum desem yalan olmaz.
 
Nylons külotlu çorap takıntısı mı acaba?
Bu tür takıntılar biraz daha farklı bence, benim bahsettiklerim kafa bozan cinsten. Bende de büyük el takıntısı var mesela, onu pek kafaya takmam. Bir erkekle konuşmaya başladığımda ilk ellerinin büyük olup olmadığına bakarım, bundan kimseye bahsetmedim çünkü biraz garip gibi evet ama bence toplum yüzünden garip bulunuyor. Yani yakın kız arkadaşlarım maddi duruma ve görünüşe ne kadar dikkat ediyorsa onun 10 katı kadar el büyüklüğüne dikkat ediyorum desem yalan olmaz.

Evet crotchless, tokalaşırken dikkat ediyorum, eli küçük vs. diye içimden geçiriyorum.
 
Bende de yolda yürürken genelde sağ ayağımda arka topuk kısmı yere değmeden rahat edemiyorum. Ama sadece topuk kısmı değecek yani öyle.

Sonra da burnumu geri yapınca orda kıkırdak vardır onu yaparken illa ses çıkacak yoksa asla rahat etmem. Ve bunu sürekli yaparım.

Düzenli olma takıntısı da var. Mesela bir şey yamuksa o düz olmak zorunda. Yoksa rahat edemem içimde bir dert olur o.

Eskiden de yürürken adım atma takıntım vardı.

Sonra da göz kırpma takıntım vardı.
 
Ben sürekli sevdiğim insanları kaybedeceğim korkusuyla yaşıyorum, ortada herhangi bir sebep olmasa bile o kişilere zarar geleceğini düşünüyorum ve çok üzülüyorum. Ayrıca eski sevgilime aşırı takıntılıyım, açıkçası güzelliği vs umurumda değil, onu düşününce içimde bir hüzün oluşuyor. Onu hep eşim olarak hayal ediyordum, belki temel sebebi budur. Açıkçası bende hastalık seviyesinde bir sahiplenme duygusu var. Bir diğeri ise hayvanları çok sevdiğim için onlara zarar verildiğini görünce kötü hissediyorum. Takıntılarım hastalık derecesinde ve bu takıntılar beni psikolojik olarak çok kötü etkiliyor. Diğer tuhaf takıntılarımdan biri ise bazen her şeyden iğreniyor olmam. Bazen bir an geliyor, insanların gözüne, göz kapağına veya suratının herhangi bir yerine baktığımda bir tiksinti oluşuyor.
 
Evet crotchless, tokalaşırken dikkat ediyorum, eli küçük vs. diye içimden geçiriyorum.
Sizde de mi var el takıntısı? Benim çevremde biraz var ama benimki gibi değil çoğunluğu. El takıntım var diyenlerin çoğunluğu elin güzelliğine, tırnak biçimine filan bakıyor ve sürekli her ortamda rahatça belirtiyorlar. Bence asıl takıntı benimkisi ve ben bahsedemiyorum bile çekindiğimden.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı