"En kötü motor olsa dahi, yine de elimizde bulunurdu."
En kötü, ihtiyacımızı karşılayacak bir motor olurdu. Dışarıya satıştan bahsetmiyorum tabii.
Hocam siz demiştiniz ya, "Dediğim gibi siyasi olaylar bir etmen olabilir ama bu söylenildiği gibi çok büyük bir etmen değil. "
İşte, bu ihalede "etken" denen kavramı tekrar gördük.
Siz bile diyorsunuz, Otokar'da kalmalıydı. Neden kalmadı?
Cevabım: ...
Doğru fırsatlarda atılım yapılsaydı, şu an belki dünyanın en iyi tank motoruna sahip olamayacaktık lakîn kendimize yetecek, en azından dışarıdan ithal etmeyeceğimiz bir motor olurdu.
Motor, zaten kolay bir şey değildir. Tabii, tank motoru farklıdır; arabalarımızdaki motorlar da farklıdır.
Şu anki SİHA'larımız nasıl yapıldı? Rahmetli Erbakan Hoca'nın sayesinde. Aselsan'a verilen destek ve de İsrail'in bizi terslemesi (Daha detaya indirgemek gerekirse, Kıbrıs Barış Harekâtı.) nedeniylen yapıldı.
Yani, demek istediğim; uygun ekonomik ve gündem fırsatlarında atılım yapılabilirdi. Bir anda tank veya motor elimizde tabii ki olmayacaktı. Uzun süreler yine gerekecekti. Ama, işler düzgün giderse motorun er ya da geç elimizde olacağını bilirdik.
Eğer bu düzgün (!) ihale olmasaydı, şu an elimizde prototip dahi vardı. Ki, Ayhan Bey, şimdiye bile elimizde ilk seri üretimin olabileceğini ifade etti!
Sözün özü: Motor vb. parçalar asla kolay değildir. Yeri gelir, en zorlu imal edilen üretim parçası da olabilir. Lâkin imkânsız değillerdir. Uzun bir süreç olsa dahi, elimizde bir şeyler olacaktı. Kaldı ki, en az 50 (elli) yıldır diyorum. Mevcuttakileri bile kastetmiyorum.