The Witcher 3 Resmi Türkçe Dil Desteği Geldi!

Bugün Witcher 3 resmi yaması çıkmış bulunmakta arkadaşlar. Witcher 3 GOTY sürümlerinde 1.30 yaması ile Türkçe dil desteği eklendi GOTY sürümü olmayanlara yama daha gelmedi ama gelecekmiş. 1.30 yaması normal kullanıcılara gelince Türkçe dil desteği de eklenecekmiş.

Adminin cevabı :utanç:

The Witcher 3: Wild Hunt

witcher 3 türkçe altyazı ps4.jpg


Donanımhaber'deki arkadaş hemen D&R mağazalarına koşmuş ve durum böyle! :kalp:
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bro lütfen. Benim tercihim farklı derken resmi çeviriyi kast etmiştim zaten. Dolayısıyla ilk paragrafı yazma sebebini bile anlamadım. Onun dışında hadi biraz daha derinlere inelim.
Ciri was impossible to control. No telling her what to do. Had to have things her own way, almost always. Why do you ask?
Ciri'yi kontrol etmesi imkânsızdı. Ona, ne yapacağını söylemek mümkün değildi. İşleri hep kendi bildiği gibi yapardı. Neden sordun?
Ciri ele avuca sığmak bilmiyordu, hiç söz dinlemediği gibi hep kendi bildiğini okurdu. Niye sordun ki?
Ciri ele avuca sığmak bilmiyordu. Ele avuca sığmanın TDK'ye göre anlamı ne biliyor musun? Söz dinlememek, baskı altına alınmamak, zapt edilememe anlamlarına geliyor. Ciri zapt edilememe bilmiyordu mu doğru çeviri oldu şimdi? Yoksa söz dinlemiyordu mu oldu? Ama dediği şey Ciri'yi kontrol etmesi imkansızdı. Bak ben iki tarafı da eleştiriyorum ama nedense siz bi eleştiriyi kapalısınız. Hayır bunu da geçtim birini kontrol etmesi imkansızdı diye bir cümleyi günlük hayatta zaten pek sık duyamazsın. Ama burada Ciri'den ve güçlerinden bahsediliyor. Sanki zihnini kontrol altına alıyoruz da hiç yeri yok.

Burası benim mezarım! Ve bu nur görünümlü cadaloz ölümde bile dırdırı bırakmıyor! Sonsuza dek sürecek bir kafa ütüleme… Izdırap!
Burası benim mahzenim! Bu dindar kezban dırdır edip duruyor, ölümde bile yakamı bırakmadı! Ezelden beridir çekiyorum bu çileyi!
Çomar kullandılar diye siyasete girdik yani bu mudur? Kezban kullanıldı diye de ülkedeki bütün Pelinsulara hakaret var o zaman. Bu nasıl düşüncedir yani? Mantığı buraya çıkıyor işte. Ben diyorum ki bu yüzden bunu tercih ediyorum aldığım şey çomar kullandılar yani ülkenin yarısına hakaret için kullanılan laf var. WTF?

Sanki diyoruz hiç hata yok, 23 Studios ne de güzel yapmış oh mis. Bakın arkadaşlar gönüllü uğraşmış emeklerine de saygımız var, iki tarafta alternatif diyoruz ama merhabana da merhaba kardeş.
Sözümden dönüyorum ya neyse, insan yerine koyup cevaplamışsın cevapsız bırakmak hakaret olur.

Ben eleştiriye kapalı değilim. Çomar ne kadar hatalıysa kezban da o kadar hatalıdır, buna bir itirazım yok. Hatta an itibariyle de değiştirmiş bulunmaktayım.

İki tarafı da aynı yerden eleştirip yine de şu taraftayım demeni manasız buluyorum, bilmem anlatabildim mi? Senin düşünce yapına göre iki çeviriyi de yeğlememen gerek. Ha bu örneklerin üzerine (çomar, türlü türlü deyimler, şarap çanakları, vay anasınılar, hıyarlar, hacıvat ve karagözler) fikrin değişmişse (ki mantıklı biriysen ya da neyi savunduğunun farkındalığında olan biriysen değişmesi gerekir) saygım var. Değişti mi değişmedi mi, merak konusu bu.

Haskeza o kontrol etmek imkansızdı çevirisinin Almancasını, Fransızcasını kontrol ettim, hepsi bizim çevirdiğimiz yönde deyimlere çıkıyor. İki dilde de o şekilde düz çevrilmemiş. (bu arada bizdeki deyim senin de dediğin gibi, zapt edilememek anlamında kullanıldı. birini kontrol etmek imkansızsa zaten o kişi zapt edilemiyordur. ikisi de aynı anlama çıkıyor. biri deyim, diğeri normal düz çeviri)

Dediğin gibi bir anlam kayması olsa (ciri ve güçlerinden bahsedildiğini iddia ettin) zaten dükkan senin, istediğin kadar yerden yere vur, ben de başımı öne eğip o şekilde düzelteyim. Ama temellendiremediğin/temellendirmediğin yerlerden eleştirmeye çalışman manasız. Hala aynı örnek üzerinden vurmaya çalışıyorsun. İki sayfa önce "işte üslup farkı, birinde deyim kullanılmış diğerinde kullanılmamış, resmi çeviride böyle deyimler yok o yüzden tercihim o yönde ama ikisi de uyar" diyen biriyken, şimdi muhabbeti anlam kaymasına getiriyorsun. Madem asıl odak noktan anlam kayması olduğunu düşünmendi, niye baştan söylemedin ki ona göre tartışma yönlensin? Ben çomarlı, hacivatlı şeyleri ortaya dökmekten zevk mi alıyorum sence? Üzülerek örnek göstermek zorunda kalıyorum çünkü bizi eleştirdiğin nokta tam olarak buydu. "Deyim kullanımı, Türkçeye has laflar kullanımı"

Hayır anlam kaymasına sebep olan deyim kullanımı mı atayım resmi çeviriden, o zaman mutlu mu olacaksın anlamadım? İstesem bir sürü bulurum o şekilde hata. İstersen sen de bizim çeviriden bir sürü bulabilirsin çünkü iki çeviri de mükemmel değil. Ama iki çeviri de karakteristik olarak benzer özellikler taşıyor. Birinde çomar öbüründe kezban var. Birinde emir yağdırma var birinde ele avuca sığmamak. Mesela emir vermek ile emir yağdırmak sence aynı anlama mı çıkıyor? Komutan askere emir verdi, cümlesindeki emir vermek, komutanın normal bir mizaçla emir verdiğini söylemek için kullanılır. Emir yağdırmak ise mizacın sert ve hışımlı olduğunu belirtmek için kullanılır. E ne oldu? Anlam kaymış. Vah vah.

Böyle nereye kadar devam edecek bu tartışma? Yani bana neyi kanıtlamaya çalışıyorsun? Benim sana kanıtlamaya çalıştığım şey "iki çeviri de hemen hemen benzer, aralarındaki tek fark gösterilen özen ve düz çeviri miktarının bizde daha az olması" iken senin kanıtlamaya çalıştığın şey nedir?
 
Son düzenleme:
Böyle nereye kadar devam edecek bu tartışma? Yani bana neyi kanıtlamaya çalışıyorsun? Benim sana kanıtlamaya çalıştığım şey "iki çeviri de hemen hemen benzer, aralarındaki tek fark gösterilen özen ve düz çeviri miktarının bizde daha az olması" iken senin kanıtlamaya çalıştığın şey nedir?
Ben bu daha iyi demiyorum. Yani genelleme olarak demiyorum. Bence resmi daha iyi dedim. Daha az eleştirilecek yer gördüm o yüzden. Belki de sizin çeviriniz daha iyidir. En nihayetinde dil de okumadım bu işin profesyoneli de değilim. Benim burada net bir biçimde kanıtlamaya çalıştığım bir şey yok. Zaten iki sayfa önce ikisi de alternatif, isteyen istediğini kullanabilir dedim ve kapadım konuyu kendi açımdan. Şimdi cevap yazınca karşılıklı cevap yazdım.
Üzülerek örnek göstermek zorunda kalıyorum çünkü bizi eleştirdiğin nokta tam olarak buydu. "Deyim kullanımı, Türkçeye has laflar kullanımı"
Ben deyim kullanımına tamamen karşı değilim. Doğru yerde ve tamamen doğru anlamda kullanılınca eyvallah diyorum. En nihayetinde Türkçe çok daha zengin bir dil İngilizce'den. Birden fazla anlamı elbet olabilir bir kelimenin. Hang on yerine sık dişini kullanıldığı için yerden yere vurmam ya da tüm kalbimle yerine canıgönülden katılıyorum denildiği için çünkü anlam tamamen aynı yani en azından tüm kalbimle ve canıgönüldenin. Bakın ben zaten aynen şunu demişim
Ama diğer çeviriyi yapan arkadaşlar orada deyim kullanmak istemiş ve öyle yapmış. Benim doğru çeviriden kastım bu. Yoksa deyim kullandı diye yerin dibine sokacak halim yok sonuçta. Samimiyetten kastım da bu işte daha çok Türkçe'de kullanılan deyimleri ve sözleri kullanmak yani günlük hayattan alışık olduğumuz şeyler işte.
İnşallah artık bir yere bağlandı bu mesele de daha fazla tartışmaya gerek kalmaz.
 
Daha az gördüğüm dediğin ve buna yönelik sunduğun ne kadar tez varsa anti tezini sundum

Benim için de bu bağlamda tartışma bitmiş oldu

Saygılar

(tam scale bir karşılaştırma yapamam. oyunda 1 milyon kelime var, yapabilecek bir şey yok, herkes kendi inandığı yönde tercihini yapmak zorunda)
 
Son düzenleme:
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı