Theseus'un gemisi, felsefede bir paradoks.
Yunan efsanesine göre, Girit'ten muzaffer dönen Theseus'un gemisi Atina'da hatıra olarak uzun süre muhafaza edilir. Zamanla geminin tahtaları çürüdükçe yenileriyle değiştirilir. Öyle ki, bir gün geminin değiştirilmedik hiçbir parçası kalmaz. Bu durumda gemi hala Theseus'un gemisi sayılır mı, yoksa başka bir gemi haline mi gelmiştir?
Geminin hala Theseus'un gemisi olduğunu söyleyenlere karşı ikinci bir soru daha ortaya atılmıştır: Değiştirilen tüm parçalar bir tarafta saklansa ve bunlar kullanılarak ikinci bir gemi yapılsa, bu Theseus'un gemisi olur mu?
Bu paradoks hakkında ne düşünüyorsunuz? Bence beyini en çok yakan paradokslardan birisi. Çok kolay gözüküyor fakat üstünde düşündükçe içinden çıkılamaz bir hal alıyor.
Bence bu paradoks degil aslinda. Yalnizca matematiksel bir modellemeye gunluk hayattaki tanimlamalarin uymamasi buna yol aciyor. "Ne alaka?" diyenler icin aciklayayim durumu.
Bunun farkli farkli varyantlari da var , "Kel paradoksu" gibi. Yine geminin tahtalarinin - demirle degistirilen varyanti da var, meshur.
Sorun su, hayatimizdeki cogu kavram 1 ve 0 lardan olusacak kadar net degil. Bir gemiyi "demir" yapan nedir? Tahtadan bir sandalin her gun ufak bir tahta parcasini demirle degistirsek ne zaman "demirden sandal" olur? Her gun 10 tane saci dokulen insan ne zaman kel kalir? Her "kel" dedigimiz insan 0 saci olan degil. Bir muddet sonra "kel" diyoruz ama aslinda hala var saci. Hangi kritik esigi gecmesi gerekiyor? Ornegin bir yaranin iyilesmesi ne zaman olur? Tamamen iyilesmese de kritik bir esigi gecinde "oo yaran iyilesmis" diyebilirsiniz birisine. Nedir o kritik esik? Varmaya calistigim noktayi aslinda matematikteki bir kavramin gercekte olmamasi uzerinden yuruyor.
Discrete olaylarda, ornegin "olmek - kalmak" bir sey basamaklar halinde farklilasir. Kac yasindasin sorusuna sorusuna "discrete" cevap veririz ornegin, halbuki ozunde continous bir olaydir. 23,87 yasinda dahi olsan bunu yuvarlayip 24 yasindayim demezsin. Tam o gunu beklersin 24 demek icin. Universite siniflari icin de boyle. Insanlar arasinda yazili olmayan bir protokoldur bu.
Hayatta cogu olay continuous ilerler ve yazili olmayan protokollerle biz bunlari duzene sokariz ustte yas mevzusunda oldugu gibi. Fakat daha once ornekledigim "kellik" - "materyal" vs gibi kavramlar icin net bir cizgi belirlenmemistir sosyal olarak. Iste o yuzden bu bize paradoksal geliyor, halbuki degil. Sadece cizgiyi nereye cekecegimiz net degil.
Ayni mevzu evrim teorisinde de mevcuttur. Hic bir canli aslinda "kopek" ya da "kurt" degildir. Kopek ile kurt arasinda continous bir dagilimda bir yere oturur. Kimi kopekleri kurda, kimisi de kopege yakinsar. Hatta bazi ayi turleri kopege cok benzer. ( Zaten yakin akrabalar ) Evrim teorisini yeni anlamaya calisan insanlar discrete sonuclar beklerler ve onlara mantiksiz gelir. Bir gun maymunun birinin cocugunun insan oldugunu sanmak gibi. Halbuki dedigim gibi dogadaki cogu olay discrete degildir.
Bu olayda da mesele aslinda matematiksel paradoks degil, protokolun olmayisi. Ben bir geminin kutlesinin yarisindan fazlasini olusturan materyal kime ait ise gemi ona aittir diye bir protokol belirlerim, sizlere de mantikli gelirse bu konunun basindaki mevzunun aslinda paradoksal olmadigi cok net ortaya cikar. Bir insanin kafasindaki sac kutlesinin kafa yuzeyine orani X in altinda ise keldir diye bur kural belirlerim, kel paradoksu cozulur.