Travma

ExecutioneR_

Kilopat
Katılım
5 Ocak 2019
Mesajlar
3.387
Makaleler
1
Çözümler
6
Arkadaşlar yaşadığım travmayı anlatıyorum (travma denebilir mi bilmiyorum ancak beni bayağı etkiledi). Ne zaman aklıma gelse çok üzülüyorum uykularım kaçıyor.
6. sınıftayım. Neyse sınıfta takılıyorum. Salaklık edip bir kıza saçma bir şey sordum. Ayıp bir şey olmamasına rağmen ancak Türk geleneklerin de sorulduğun da ''Ayıp oğlum, öyle şeyler konuşulmaz'' algısı olduğu için sanki çok kötü bir şey yapmışım gibi diğer kız arkadaşlarına anlatmış. Ama öyle bir anlatma yok. Ballandıra ballandıra abartmış. Neyse bunlar rehber hocasına bunu söylemiş. Bir ders ortasında beni çağırdı ve konuştu. Ben rehberlik servisini ceza kurumu gibi bir şey zannediyordum :D Yani ceza alacağım sandım. Ama zaten rehberlik hocamız çok iyi biriydi. Benle güzel güzel konuştu. Çok iyi bir insandı kendileri. Sonra olay kapandı. Ama şimdi olsa umurumda bile olmaz :) Neyse sonra unutuldu gitti. Ama benden gitmedi işte. Eve geldiğimde sürekli aklıma geliyordu. Ağlamıyordum ama ağlayacak duruma gelip kendimi tutuyordum. Zaten o dönemler özgüvensiz biriydim. Bu beni daha da özgüvensiz yaptı. Neyse ki ilerleyen zamanlar da özgüvenimi kazanmayı başardım. Eski den bakkala gidip bir şey almaya utanırdım :)
Sonuç olarak bende çok iz bıraktı bu olay. Keşke olmasaydı ama bu olmasaydı başka bir şey olacaktı.
Bana bunu yaşatanlara hakkımı helal etmiyorum. Hadi ben hatalıyım sen de bunu neden arkadaşlarına abarta abarta anlatıyorsun ? O yetmez kardeşim belediye anonsuyla şehire yaysaydın.
Aslında bu olay beni kızlara karşı özgüvensiz yapmadı. Zaten onlardan uzak duruyordum çünkü aşırı iğrenç insanlardı. Çok iğrenç cidden. Ama onların yaptığı olaylar hocaya söylenmiyordu ama. O yüzden onlar sözde örnek öğrenciydi. Çok sinirim bozuluyor. Neyse ki ortaokul bitti liseye başladım. İnşallah bir daha bu tarz olaylar yaşamam.
''Bu olay da bir şey yok ki, ne travması ya'' falan diyebilirsiniz. Beni asıl üzen olay değil, arkadaşlarım! Sürekli şu aklıma geliyordu ''Arkadaşlarımın gözünde nasıl biri oldum, benle artık konuşmayacaklar mı, acaba arkamdan neler söylediler'' gibi saçma kaygılardı. Şimdi olsa umurumda olmaz ancak o zamanlar bunları kafama çok takıyordum. Küçüklük işte.

Eğer sizin de varsa anlatabilirsiniz :)
 
Son düzenleme:
Şu ana kadar biyolojik ailem dahil 3 farklı ailede yaşayıp 3 farklı soyadı sahibi oldum. Biyolojik annem şizofren ve merhameti olmayan bir caniydi. Geçmiş konularda piknik tüpünde kızdırdığı bıçakla yaptığı işkenceleri anlatmıştım, bazılarının izi hâlâ duruyor...

Bir gün dışarıda kuzenimle oyun oynadıktan sonra eve geldim, evde yarı çıplak başka bir adam gördüm. Annem yanıma geldi ve beni durduk yere dövmeye başladı, söylemeyeceksin bunu babana tamam mı söylemeyeceksin diyerek ağzımı yüzümü dağıttı. Ondan sonra tatmin olmamış olacak ki sen söylersin geç sen şöyle dedi ve beni odaya kilitledi, odanın camlarında demir parmaklık vardı. Bir daha hiç kimseye bir şey söyleyemeyeceksin diyerek uzaklaştı. Sonra dış kapının sesini ve kilitlenmesini duydum, birkaç dakika sonra oda kapısının altından dumanlar gelmeye başladı. En başta ne olduğunu anlamadım ama sonra o alevler zaten ahşap olan kapıyı da tutuşturmaya başladı, içeri daha fazla duman ve sıcaklık girmeye başladı.

O anda tüm evin yandığından haberim yoktu tabii, daha 5 yaşına yeni girmişken o kadar algım yoktu. Dışarıda insanlar toplanmaya başladı, biyolojik akrabalarımdan kuzenim ve onun babası da gelmişti. Pencereme doğru bağırıp bana dışarı çıkmamı söylüyorlardı ama gidebileceğim hiçbir yer yoktu. Duman yüzünden nefes alamamaya ve sıcaklık yüzünden tüm direncimi kaybetmeye başladım.

En son bilincimi kaybettim ve yere yığıldım, sonra gözlerimi açtığımda başımda kuzenim, babası, biyolojik babam, biyolojik annem olacak şerefsiz ve diğer komşular vardı. O şerefsiz o haldeyken bile evi yaktın diye önceden suratımı dağıttığı halde beni dövmeye devam etti, diğerleri onu uzaklaştırdı. O gün ne olduğunu soranlara hepsini birer birer anlattım ama kimse inanmadı. Sonradan kendisinin hayat kadınlığı yaptığı başka bir konuda ortaya çıktı da dediklerimin doğru olduğu anlaşıldı.

Çok uzun yıllar sonra biyolojik kuzenlerimden bazılarını buldum, buluştum ve uzun uzun sohbet ettik. O gün birlikte oyun oynadığım benden 3 yaş büyük olan kuzenim hatırlamadığım şeyleri anlattı. Amcamın penceredeki parmaklıkları keserek beni kurtardığını o zaman öğrendim ancak ne yazık ki geç bile olsa teşekkür edemedim çünkü 2006 yılında kalp krizinden hayatını kaybetmiş.

Sonuç olarak bu olayın travması yüzünden çok da uzak olmayan bir zamana kadar rüyalarımda sık sık yanan bir yerde kilitli kaldığımı görmeye devam ettim. En büyük fobim oldu ve mangal bile yakılırken yanında duramıyordum. Yemeği çok sıcak yiyemem, çay ve kahve gibi sıcak şeyleri içemem, çorbayı bile soğuttuktan sonra içebiliyorum. Kış aylarında bile soğuk suyla yıkanıyorum, kombiden 40 dereceye ayarlanmış sıcak suya bile elimi sokamıyorum. Bana fazla gelen sıcaklıktaki hiçbir şeye yaklaşamadım çok uzun süre. En son 4 yıl önce bu korkumun üzerine gidip yazlıkta arkadaşlarım için mangal yaktım, ateşle büyük bir sınamadan geçirdim kendimi. Şu anda o korkum en azından çakmak çakacak, ocak altı açacak ya da mangal yakacak kadar baskılandı fakat hâlâ en büyük fobim olarak kaldı.
 
Şu ana kadar biyolojik ailem dahil 3 farklı ailede yaşayıp 3 farklı soyadı sahibi oldum. Biyolojik annem şizofren ve merhameti olmayan bir caniydi. Geçmiş konularda piknik tüpünde kızdırdığı bıçakla yaptığı işkenceleri anlatmıştım, bazılarının izi hâlâ duruyor...

Bir gün dışarıda kuzenimle oyun oynadıktan sonra eve geldim, evde yarı çıplak başka bir adam gördüm. Annem yanıma geldi ve beni durduk yere dövmeye başladı, söylemeyeceksin bunu babana tamam mı söylemeyeceksin diyerek ağzımı yüzümü dağıttı. Ondan sonra tatmin olmamış olacak ki sen söylersin geç sen şöyle dedi ve beni odaya kilitledi, odanın camlarında demir parmaklık vardı. Bir daha hiç kimseye bir şey söyleyemeyeceksin diyerek uzaklaştı. Sonra dış kapının sesini ve kilitlenmesini duydum, birkaç dakika sonra oda kapısının altından dumanlar gelmeye başladı. En başta ne olduğunu anlamadım ama sonra o alevler zaten ahşap olan kapıyı da tutuşturmaya başladı, içeri daha fazla duman ve sıcaklık girmeye başladı.

O anda tüm evin yandığından haberim yoktu tabii, daha 5 yaşına yeni girmişken o kadar algım yoktu. Dışarıda insanlar toplanmaya başladı, biyolojik akrabalarımdan kuzenim ve onun babası da gelmişti. Pencereme doğru bağırıp bana dışarı çıkmamı söylüyorlardı ama gidebileceğim hiçbir yer yoktu. Duman yüzünden nefes alamamaya ve sıcaklık yüzünden tüm direncimi kaybetmeye başladım.

En son bilincimi kaybettim ve yere yığıldım, sonra gözlerimi açtığımda başımda kuzenim, babası, biyolojik babam, biyolojik annem olacak şerefsiz ve diğer komşular vardı. O şerefsiz o haldeyken bile evi yaktın diye önceden suratımı dağıttığı halde beni dövmeye devam etti, diğerleri onu uzaklaştırdı. O gün ne olduğunu soranlara hepsini birer birer anlattım ama kimse inanmadı. Sonradan kendisinin hayat kadınlığı yaptığı başka bir konuda ortaya çıktı da dediklerimin doğru olduğu anlaşıldı.

Çok uzun yıllar sonra biyolojik kuzenlerimden bazılarını buldum, buluştum ve uzun uzun sohbet ettik. O gün birlikte oyun oynadığım benden 3 yaş büyük olan kuzenim hatırlamadığım şeyleri anlattı. Amcamın penceredeki parmaklıkları keserek beni kurtardığını o zaman öğrendim ancak ne yazık ki geç bile olsa teşekkür edemedim çünkü 2006 yılında kalp krizinden hayatını kaybetmiş.

Sonuç olarak bu olayın travması yüzünden çok da uzak olmayan bir zamana kadar rüyalarımda sık sık yanan bir yerde kilitli kaldığımı görmeye devam ettim. En büyük fobim oldu ve mangal bile yakılırken yanında duramıyordum. Yemeği çok sıcak yiyemem, çay ve kahve gibi sıcak şeyleri içemem, çorbayı bile soğuttuktan sonra içebiliyorum. Kış aylarında bile soğuk suyla yıkanıyorum, kombiden 40 dereceye ayarlanmış sıcak suya bile elimi sokamıyorum. Bana fazla gelen sıcaklıktaki hiçbir şeye yaklaşamadım çok uzun süre. En son 4 yıl önce bu korkumun üzerine gidip yazlıkta arkadaşlarım için mangal yaktım, ateşle büyük bir sınamadan geçirdim kendimi. Şu anda o korkum en azından çakmak çakacak, ocak altı açacak ya da mangal yakacak kadar baskılandı fakat hâlâ en büyük fobim olarak kaldı.
Hocam çok kötü bir durum. Şuan bir ailenin yanında mı kalıyorsunuz?
Ayrıca diğer konularınıza nasıl erişebilirim? Profilinize sınır getirmişsiniz.
 
@359149 16 yaşındayken de 3. ailemin bana çizdiği kariyer yolundan gitmeyi reddedip özgür olmak istediğimi söyleyince evden kovuldum. :D Sürgündeki 9 yılım çok zor geçti ama şu anda çok memnunum, genellikle kız arkadaşımla birlikte mutlu mesut yaşıyorum. Yalnız geçmişteki o zor tecrübelerden dolayı karakter yapım biraz sert oldu, tanımadığım kişilere karşı en başta dostça bir tavır takınamıyorum mesela. Bunun düzelmesi de zor çünkü yaş 30'u geçti maalesef. :D

Eski konularda da öyle merak edilecek bir şey yok, arada bir denk gelirsin zaten gelecekte de.
 
@359149 16 yaşındayken de 3. ailemin bana çizdiği kariyer yolundan gitmeyi reddedip özgür olmak istediğimi söyleyince evden kovuldum. :D sürgündeki 9 yılım çok zor geçti ama şu anda çok memnunum, genellikle kız arkadaşımla birlikte mutlu mesut yaşıyorum. Yalnız geçmişteki o zor tecrübelerden dolayı karakter yapım biraz sert oldu, tanımadığım kişilere karşı en başta dostça bir tavır takınamıyorum mesela. Bunun düzelmesi de zor çünkü yaş 30'u geçti maalesef. :D.

Eski konularda da öyle merak edilecek bir şey yok, arada bir denk gelirsin zaten gelecekte de.

Sevindim hocam hayatinizin duzeni girdigini gorunce.
 
Şu ana kadar biyolojik ailem dahil 3 farklı ailede yaşayıp 3 farklı soyadı sahibi oldum. Biyolojik annem şizofren ve merhameti olmayan bir caniydi. Geçmiş konularda piknik tüpünde kızdırdığı bıçakla yaptığı işkenceleri anlatmıştım, bazılarının izi hâlâ duruyor...

Bir gün dışarıda kuzenimle oyun oynadıktan sonra eve geldim, evde yarı çıplak başka bir adam gördüm. Annem yanıma geldi ve beni durduk yere dövmeye başladı, söylemeyeceksin bunu babana tamam mı söylemeyeceksin diyerek ağzımı yüzümü dağıttı. Ondan sonra tatmin olmamış olacak ki sen söylersin geç sen şöyle dedi ve beni odaya kilitledi, odanın camlarında demir parmaklık vardı. Bir daha hiç kimseye bir şey söyleyemeyeceksin diyerek uzaklaştı. Sonra dış kapının sesini ve kilitlenmesini duydum, birkaç dakika sonra oda kapısının altından dumanlar gelmeye başladı. En başta ne olduğunu anlamadım ama sonra o alevler zaten ahşap olan kapıyı da tutuşturmaya başladı, içeri daha fazla duman ve sıcaklık girmeye başladı.

O anda tüm evin yandığından haberim yoktu tabii, daha 5 yaşına yeni girmişken o kadar algım yoktu. Dışarıda insanlar toplanmaya başladı, biyolojik akrabalarımdan kuzenim ve onun babası da gelmişti. Pencereme doğru bağırıp bana dışarı çıkmamı söylüyorlardı ama gidebileceğim hiçbir yer yoktu. Duman yüzünden nefes alamamaya ve sıcaklık yüzünden tüm direncimi kaybetmeye başladım.

En son bilincimi kaybettim ve yere yığıldım, sonra gözlerimi açtığımda başımda kuzenim, babası, biyolojik babam, biyolojik annem olacak şerefsiz ve diğer komşular vardı. O şerefsiz o haldeyken bile evi yaktın diye önceden suratımı dağıttığı halde beni dövmeye devam etti, diğerleri onu uzaklaştırdı. O gün ne olduğunu soranlara hepsini birer birer anlattım ama kimse inanmadı. Sonradan kendisinin hayat kadınlığı yaptığı başka bir konuda ortaya çıktı da dediklerimin doğru olduğu anlaşıldı.

Çok uzun yıllar sonra biyolojik kuzenlerimden bazılarını buldum, buluştum ve uzun uzun sohbet ettik. O gün birlikte oyun oynadığım benden 3 yaş büyük olan kuzenim hatırlamadığım şeyleri anlattı. Amcamın penceredeki parmaklıkları keserek beni kurtardığını o zaman öğrendim ancak ne yazık ki geç bile olsa teşekkür edemedim çünkü 2006 yılında kalp krizinden hayatını kaybetmiş.

Sonuç olarak bu olayın travması yüzünden çok da uzak olmayan bir zamana kadar rüyalarımda sık sık yanan bir yerde kilitli kaldığımı görmeye devam ettim. En büyük fobim oldu ve mangal bile yakılırken yanında duramıyordum. Yemeği çok sıcak yiyemem, çay ve kahve gibi sıcak şeyleri içemem, çorbayı bile soğuttuktan sonra içebiliyorum. Kış aylarında bile soğuk suyla yıkanıyorum, kombiden 40 dereceye ayarlanmış sıcak suya bile elimi sokamıyorum. Bana fazla gelen sıcaklıktaki hiçbir şeye yaklaşamadım çok uzun süre. En son 4 yıl önce bu korkumun üzerine gidip yazlıkta arkadaşlarım için mangal yaktım, ateşle büyük bir sınamadan geçirdim kendimi. Şu anda o korkum en azından çakmak çakacak, ocak altı açacak ya da mangal yakacak kadar baskılandı fakat hâlâ en büyük fobim olarak kaldı.
Bende kendimin kini travma sanıyorum. İnsanlar neler yaşamış :(
Çok geçmiş olsun.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı