Türkiye İstanbul sözleşmesinden çekildi

Siz de haklısınız. Kadın ve erkek başta fiziksel olarak eşit değil. Ama hukuk için de eşit haklara sahip olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Nafaka konusu bile eşit haklara sahip olmadıklarını kanıtlamaya yetiyor. Eğer her yerde eşit olursa bir yerde patlak verecektir sistem. Bazı yerlerde mantıklı eşitsizlikler, bazı yerlerde mantıksız eşitlikler var. Mantıklı olanların baskın olmasını sağlarsak herkesin mutlu olacağına eminim.
 
Erkeklere şiddet uygulama hakkı verilmemiş (!)
Sosyal medyadan aldıkları duyumlara göre hareket ettiklerini düşünüyorum ben de, o yüzden soruyorum hangi maddeleri yanlış buluyorsunuz diye. Biraz araştırsınlar bakalım hangi maddeler varmış sözleşmede :)
 
Hatalı bulduğunuz maddeler hangileri?
Daha çok kadın tarafını tutan bir sözleşme. En basit olarak nafaka meselesi. Ama ben kaldırılmasını doğru bulmuyorum. 1-2 düzenleme ile hem kadın hem de erkekler için de eşit haklara sahip olan bir sözleşme yapılabilirdi.
Ki sözleşme zaten düzgün uygulanmıyor. Adam karısını dövüyor ve serbest kalıyor. Adam gibi ceza vermedikleri sürece sözleşme etkisiz kalıyor.
 
Daha çok kadın tarafını tutan bir sözleşme. En basit olarak nafaka meselesi. Ama ben kaldırılmasını doğru bulmuyorum. 1-2 düzenleme ile hem kadın hem de erkekler için de eşit haklara sahip olan bir sözleşme yapılabilirdi.
Neye göre "daha çok kadın tarafını tutan bir sözleşme" diyorsun, hangi maddeye göre?

İstanbul Sözleşmesi’nde nafakaya ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmuyor. Süresiz olmasına karar verilebilen yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm Medeni Kanun’un 175. maddesinde. Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen tarafın talep edebileceği yoksulluk nafakası özel olarak kadınlara tanınmış bir hak değil, erkek için de şartları sağlaması koşuluyla yoksulluk nafakasına hükmedilebilir.

Başka hatalı bulduğunuz, bu eşitlik değil, imtiyaz! dediğiniz?
 
İstanbul Sözleşmesi’nde nafakaya ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmuyor. Süresiz olmasına karar verilebilen yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm Medeni Kanun’un 175. maddesinde. Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen tarafın talep edebileceği yoksulluk nafakası özel olarak kadınlara tanınmış bir hak değil, erkek için de şartları sağlaması koşuluyla yoksulluk nafakasına hükmedilebilir.

Başka hatalı bulduğunuz, bu eşitlik değil, imtiyaz dediğiniz?
Demek ben yanlış biliyormuşum. Bilgilendirme için teşekkürler. Onun dışında pek bir sorun görmüyorum. Ama şu bir gerçek ki. Sözleşme etkisiz. Adam gibi ceza vermedikleri sürece 100 tane sözleşme gelsin yine bir şey değişmez. Adam karısını dövüyor ve serbest kalıyor.
 
Kadın beyanı esastır diyecekler şimdi.
Onu da atayım...

Sözleşme gereği yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a göre, kadının beyanı hüküm tesis etmek için değil, tedbir uygulamak için esas alınıyor. Yargılama esnasında masumiyet karinesi geçerliliğini sürdürüyor. “Kadının beyanı esastır” demek, şiddet tehdidi altında olduğunu beyan eden kadının, ilave delil aramaksızın koruma mekanizmalarına dahil edilmesi anlamına geliyor. Yani kadının beyanı hükme değil, korunma tedbiri alınmasına ve soruşturmanın başlatılmasına esas.
 
Arkadaşlar İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasından memnunluk duyan grupları merak ediyorsanız Twitter'a girerek trendi takip edip bilgi sahibi olabilirsiniz. Çok ağır şeyler yazardım buraya ama benden bu kadar, ne yazık ki ifade özgürlüğümüz ve can güvenliğimiz yok bu ülkede. Bu konu hakkındaki son mesajım.
 

Geri
Yukarı