Ubuntu neden kötüleniyor?

Ubuntu ne kadar şişkinse, son kullanıcı odaklı dağıtımların istisnasız hepsi en az onun kadar ve bazıları daha fazla şişkin geliyor. Mesela Manjaro'nun minimal sürümü 1.9 GB. , normal sürümü 2.4 GB. boyutunda ISO dosyaları ile geliyor. Yine Gnome sürümün minimali 2 GB., normal sürümü 2.6 GB. ISO dosyalarına sahip. Archman Xfce 1.9 GB. ISO'ya sahipken, Xubuntu 1.6 GB. ISO boyutuna sahip, Linux Mint Xfce'de 1.9 GB. ISO boyutuna sahip. Yani son kullanıcıya odaklı tüm dağıtımlar belli bir şişkin olmak zorunda. Ayrıca bu tür dağıtımların arasında hissedeceğiniz bir performans farkı da yok. Ubuntu tabanlı bir Xfce ile Arch tabanlı bir Xfce dağıtımı hemen hemen aynı performansı gösteriyor. Hatta herhangi bir Debian tabanına kolayca Xanmod çekirdeği kurarsanız, Arch'dan daha performanslı bir kullanım elde edebilirsiniz, Arch'a da kurulabilir ama derlemesi için uğraş ve vakit gerekiyor, bir de her yeni sürümde derleme ile kim uğraşacak?

Minimal sürümle ben de çok defa kurulum yaptım, bahsedilen şekilde kullanıma hazır hale gelmesi çok uzun sürmüyor, ntfs-3g vb. ufak tefek araçlar için basitçe ubuntu-standart paketini kuruyorsunuz, sonra Xfce meta paketini kurup, Synaptik'ten istediğiniz eklentileri yüklüyorsunuz. Paneli düzenleyip masaüstüne istenen duvarkağını eklemek ne kadar sürecek? Kalbur üstü kullanıcıysanız, olmadı bu işler için bir kaç dakikada meta paket hazırlarsınız, kurulum sonrasında çalıştırıverirsiniz, abartılacak ne var anladım açıkcası.

Ubuntu tabanındaki bahsedilen hemen her hatayı farklı bir tabanda yaşayan birilerini bulmak zor değil.

Bahsedildiği biçimde, ek olarak kurulan paketler arkada bir daemon çalıştırmadığı sürüce, kaynak kullanımına da bir etkisi yok. En şişkin dağıtım 10 GB. yeri zor kaplıyor zaten.

Ubuntu'nun sağlamayıp Arch'ın sağladığı işlevsellik ve ölçeklenebilirlik neler mesela? Sistemi şişirip çöpe çeviren AUR haricinde! Ayrıca Arch tabanında ciddi biçimde kararlılık sorunu yaşayıp, ısrarlarına rağmen sonuç elde edemeden bıkıp terk eden bir çok kullanıcı da vardır. İşin bakım kısmını ele alırsak, Arch'taki durum çok daha olumsuz.

Önceki mesajlarımı okumamış olabilecekler için yine ekleyim, Ubuntu kullanmıyorum, sadece bazı yaklaşımları abartılı buluyorum, bazı yaklaşımları bence de uygun değil. WSL'den sonra, Mark'ın Bug 1'i çözüldü olarak etiketlemesine ciddi anlamda gıcık olmuş birisiyim.
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı