Ülke Fethetmeye Giden Minibüsler(!)

Konuyu taşıma araçlarında başımızdan geçen olaylar olarak değerlendirirsek bundan 4 ay önce memleketteyken Osmaniye-Dörtyol şehirler arası minibüs yolculuğum esnasında yaşadığım olay gelir. Aslında 40 dakikalık yolculuğun son 5 dakikasında başımıza gelmiş olmasına şansta diyebiliriz.

Şehir merkezine 5 dakika kala yan tarafında yolcu kabini bulunan motorlardan birisi bizim aracı farketmeden hızlıca soldan karşıya geçecekken aniden karşısında bizi görünce o panikle gidon hakimiyetini kaybedip yanlamasına kaza yaptı. Olayın şoku içerisinde bizim aracın şöförü 10 metre ilerisinde yavaşlayıp duracakken yolculardan birisi şöföre "dayı sür boşver bişeyleri yok devam et" dedi. Herkes bir anda o adama döndü hadi durumları ciddiyse gibisinden bakış attı.

Neyse kısa süreli bu kararsızlıktan sonra durduk olay mahaline doğru hızlıca giderken kazayı yapan kişiler aralarında kundaklık bebekte dahil bizim şöförün akrabası olduğunu öğrendik. Rastlantının böylesine şaşırmamak elde değil :) Adam bizden yakınlarını acilen hastaneye götürmesini gerektiğini rica etti. Kazazedelerin iç kanama şüphesi dahil başlarına gelebilecek en kötü durumları o kısacık anda konuştuk ve az önce bir şeyleri yok diyen adam dahil herkes bu ricayı kabul etti. Kalan 5 dakikalık yol için para vermektense o yolu yaklaşık 30 dakika yürüdüm. Bu da böyle bir anımdır.
 
Bakınız ben ciddi konuşuyorum :) İş çıkış saatlerinde erkek halimle çoğu otobüse binmiyorum.
Boyum uzun ve buna karşılık zayıfım. Aslında dolu otobüslere en rahat binebilecek insan tasarımıyım :)
Allah veya kimileri için yaratıcı, benim gibileri "Otobüse, metrobüse, metroya" rahat binebilsin diye yaratmış. Normal bir insan gözüyle bakıldığında "Artık otobüse hiçbir insan binemez, kapılar asla kapanamaz" dediğiniz anda öyle bir giriş yaparım ki sizlere oturur evrim teorisini baştan yazarsınız :D En temel fizik kanunlarını, madde - atom ve hacim konularını tekrar hesaplamaya başlarsınız :D

Ayriyeten İETT otobüslerinin topluma bir başka faydası ise ; İnsanların kas gelişimine ön ayak oluyor olması. Bildiğiniz gibi yatmayı çok seven bir insanız. Yattığımız yerden her şey ayağımıza gelsin, bu dünyada yatalım. Sonra öbür dünya gelsin, orada da sonsuza yatalım peşindeyiz :)
Neydeki uyuma eylemi yatarak icra edilen bir vazife, insanlar yatarken yorulmuyor :D

Tabi birde "Bedava akbil sahibi" amcalarımız, teyzelerimiz mevcut :) Kahkaha atasım geliyor kendilerine.
Ablacım devlet baba sana bir güzellik yapmış, yaşından ötürü akbili sana bedavaya tahsis etmiş öyle mi?
Sen bu otobüsleri neden eğlence aracı olarak kullanıyorsun? Yahu bu gezi otobüsü değil ki :)

Olmazsa olmaz bir tip daha var ; Yer verene teşekkür edip istemeyen, ancak yinede oturan :)
Oturma eylemini gerçekleştirirken "Yoh yoh sağol şimdi inecem" derler.
Şimdi ineceğim dediği durak da son durak. Otobüs ışık hızıyla gittiği için son durak fazla sürmeyecektir diye hesap ediyorlar galiba.

Kısacası bu toplu taşıma psikolojik anlamdan çok keyifli bir vaka. Gel kör ki fiziksel şartlar yüzünden keyfini çıkaramıyoruz. Otobüsler o kadar dolu ki oyunlardaki gibi ; Karakterler iç içe giriyor :) Kaplamalarda hatalar oluyor, kimin eli kimin belinde karışıyor. Otobüste telefonuna arama düşen insanın zaten vay haline, kimseye temas ettirmeden kulağına kadar götürebilirsen şahanesin. Sırf bu yüzden farklı uzuvlarına işitme yeteneği kazandıran insanlar tanıyorum. Bir insanın göbek kılı, duyma yeteneği kazanır mı yahu :D


Yalın'ın Cornetto reklamı için çıkardığı klipteki gibi bende bir köşeye oturup, rahat rahat dinlenmek isterdim ama olmuyor. :D Boy uzunluğu toplu taşıma araçlarında sıkıntı çıkartabiliyor. 12-13 yaşımdan bu yana otobüsten inerken kafamı hep çarparım.


Yemin ediyorum okurken mola vermek zorunda kaldım, baya uzun bir yazı olmuş :D Ben hamile ve engelliler dışındaki kimseye yer vermiyorum açıkcası 80 yaşında olması umrumda değil. Bence sende kendini şartlama yer vermek için zorla kaldıracak değil ya?

Aynen yazı biraz uzun olmuş, kusura bakmayın.

Anneannemi ve dedemi çok erken yaşta kaybettiğim için yaşlı insanlara karşı aşırı derecede sevgim var. Üzülmelerini istemem yani. Birde onlar yaşlanınca, evlatları yanından gidince, nerede bir çocuk görseler hemen muhabbete girmeye çalışırlar. Bu açıkçası benim hoşuma gidiyor. Dünyada onlardan daha samimisi yoktur diye düşünüyorum. Zaten dünyadaki her insan yaşlanınca, yaşam o insan için acı oluyor. Dizlerindeki ağrıları ben bile tahmin edemiyorum. Nasıl bir evrim geçirdiysek, 60'dan sonra sürünerek yaşıyoruz ve sürünerek ölüyoruz. Tabi spor yapanlar için durum aynı değil. :)

Yani daha 60'ında evine ekmek götürmeye çalışan, asgarisiz, sigortasız çalışan babalar var. O adam daha emekli hayali bile kuramıyor. Benim kendimden başka bakmam gereken bir evladım, bir karım yok. Çocuğuna simit alamadı diye sessizce günlerce ağlayan bir baba biliyorum ben. Saçları dökülmüş, parmakları simsiyah...artık yürüyecek dermanı kalmamış. Bende orada bi' 15 dakika sıkıntı çeksem problem olmaz. Adamcağız bari orada rahat etsin. Tabi işin ucunda otobüsteki herkesin ölmesi gibi tehlikeli bir durum var, acilen düzeltilmeli.

Yani şöyle söyleyeyim; minibüs şoförü, minibüse 300 tane adam alıyorsa dayak yemeyi de göze alacak. Sen orada 10 lira için insanların hayatını tehlikeye atarsan, dayağı da hak edebilirsin. Tabi dayak atanda ceza almayı göze alacak.

Bu arada yazı biraz uzun olmuş, kusura bakmayın. :)
 
Son düzenleme:
Uyarı! Bu konu 7 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı