Ülkemizde kadınlara neden pozitif ayrımcılık uygulanmalı?

Sorunun çözümü kadınlara pozitif ayrımcılık yapmak değil adalet sistemini düzeltmek ve güveni tekrar sağlamak. Herhangi bir taraf baskın gelirse toplumun refahı azalır, çekinik olan taraf haksızlıklara uğrar. Eşitliği bozmak çözüm olamaz.
 
Şöyle düşünelim: 8 ile 10 eşit değildir. 8'e 2 hak vererek 10 yaparsınız ve eşit olurlar. O zaman erkekler kadınlardan üstün mü?
Zaten dediğim buna benzer. Kadınlar 8, erkekler 10 bu ülkede genel olarak.
Sorunun çözümü kadınlara pozitif ayrımcılık yapmak değil adalet sistemini düzeltmek ve güveni tekrar sağlamak. Herhangi bir taraf baskın gelirse toplumun refahı azalır, çekinik olan taraf haksızlıklara uğrar. Eşitliği bozmak çözüm olamaz.
Adalet sistemi vs. uzun sürede olacak şeyler. Önerdiğim çözüm kısa vadede olacak bir şey.
 
Sen kendini kadınlardan aşağı görüyorsan bir şey diyemem. Ama başka erkekleri karıştırma.
Konu sahibi erkekler üstün diyor bu arkadaş kadınlar üstün demiş. Üstünlüğün cinsiyetler/ırklar arasında değil, bireyler arasında olduğunu ne zaman anlayacaklar acaba?
Kime göre? Neye göre?
Nasıl yani? Dediğimi nasıl anlayamadın?
 
Bir tarafa pozitif ayrımcılık tanıyarak kesinlikle bir yere varamayız. Dediğinizi anlıyorum fakat size şunu söyleyeyim, yargıtayın zamanında verdiği bir kararda kadının beyanı esastır ibaresi yer aldı ve o günden beri, kanun olmadığı halde, kadının beyanı esastır fikriyle kararlar alınıyor. Neticede çok fazla erkek mağdur edildi ve bu sayı azımsanmayacak derecede fazla. Burada bir ayrımcılıktan ziyade kanunun doğru düzgün uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Bahsi geçen aksaklıkların tamamı kanunla düzenlenmiş fakat yeri geliyor yürütme organının yeri geliyor yargı organının işini yapmaması sebebiyle bu tatsız olaylara maruz kalıyoruz. Maalesef kadın cinayetleri almış başını gidiyor ve bunun çözümü kesinlikle kanunda yazanı uygulamaktır. Şiddete maruz kalana karşı uzaklaştırma kararları olsun, cezalar olsun hepsi düzenlenmiş fakat maalesef doğru düzgün uygulanmıyor. Ayrıca verilen cezalar tatmin edici olur ve arkasında durulursa emin olun bunun önüne geçilir. Geçici bir çözüm olarak uygulanmasını tavsiye etmişsiniz fakat yukarıda verdiğim yargıtay kararı da o olaya uygulandı ve sonrasında olanlar malum. Bir şeyi kökünden düzeltmek istiyorsanız temelli kararlar almak zorundasınız, halihazırda kanun var ve yapılması gereken bunun doğru düzgün uygulanması. Şiddetin kökünün kazındığı günleri görmek dileğiyle...
 
Dediğinizi anlıyorum fakat size şunu söyleyeyim, yargıtayın zamanında verdiği bir kararda kadının beyanı esastır ibaresi yer aldı ve o günden beri, kanun olmadığı halde, kadının beyanı esastır fikriyle kararlar alınıyor.
Olayı çok yanlış anlamışsın.
Sözleşme her daim kadının beyanını esas alarak erkeği mağdur mu ediyor?
Hayır. Sözleşme gereği yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair kanuna göre, kadının beyanı hüküm tesis etmek için değil, tedbir uygulamak için esas alınıyor. Yargılama esnasında masumiyet karinesi geçerliliğini sürdürüyor. “Kadının beyanı esastır” demek, şiddet tehdidi altında olduğunu beyan eden kadının, ilave delil aramaksızın koruma mekanizmalarına dahil edilmesi anlamına geliyor. Kısacası kadının beyanı hükme değil, korunma tedbiri alınmasına esas.
 
Ya kilitleyin konuyu moderatör hocalarım bomboş bir yere gidiyor bu konu. Vallahi işe yaramıyor bu konuları açmak. Herkes bildiğini okuyor. Yeniliğe açık kimse yok. Bu dünyayı değiştirmek için uğraşmayın. Değişmeyecek kocaman bir kitle var. Algı kapasiteleri sıfır. Asla bildiklerini değiştirmezler. İmkansız ya. Toplumda düzgün insanlar olsa böyle konular bu kadar önemsenmez. Annesinden doğmuş hemen fikir edinmiş. Değiştirmez artık. Bomboş işler bunlar. Gereksiz yani. Değişmeyecek bu insanlar. Artık umudumu kestim bu toplumdan. Grönland'a gidip orada yaşamak emin olun daha kolay olacaktır. Bu insanlarla birlikte yaşamaktansa orada yaşamayı tercih ederim. Kadınları öldürün gitsin. Artık ne yasa var, ne kural var, ne karşı çıkan var, ne ne yaptığını düşünmeye çalışan var, ne insanlığı savunan var. Rahatsınız artık, sorun yok. Ceza da umrumda değil. Ülkemde de girdiğim forumda da kendi düşüncelerimi açıklayamayacaksam ne önemi var ki toplumun? Artık bıraktım bu işleri. Bu neslin de bu toplumun da değişmesi imkansız. Kula kulluk eden insanlıktan ne bekleyebilirsin ki?

Hem kendi fikrimi belirtemeyeceksem ne önemi var toplumun diyorsun hem de fikrini belirten insanlara "vallahi komik bu ortam ya." "tamam hocalarım gelin erkekleri yüceltme derneği kuralım bir tane. En iyisi ya." gibi saçma sapan şeyler yazıyorsun :D. İnsanların yazdığına cevap veremeyince de "kavga oluyor modlar kapatsın konuyu" diye ağlamak iyiymiş.
 
Olayı çok yanlış anlamışsın.
Sen önce ne yazdığımı oku sonra git yargıtayın bu kararını bir oku. Bu esas, ortada belirsizlik olduğu durumlarda direk hükme de etki eder. Koruma mekanizması söz konusu olunca zaten direk devreye giriyor, sen insanları çok masum zannediyorsun sanırım bunları bu kadar net savunduğuna göre. O kadar mesaj yazmışız senin takıldığın yer bu ve bunu da yanlış biliyorsun, eşitlikten bahsedip durmuşsun ama eşitliğin ne demek olduğundan bir habersin. Senin bahsettiğin şey kadına pozitif ayrıcalık tanınarak adaleti sağlamaktır, eşitlik dediğin şey şartların eşitliğidir yani bir tarafa tanıdığın herhangi bir ayrıcalık eşitliği bozar. Bir tarafa ayrıcalık tanıyarak adil bir ortam oluşturursun eşit değil. Bunu da bir daha bu konuda yazı yazmaya kalkarsan neyin ne olduğunu bil diye yazıyorum.
 
başlığı okuyup da, gereksiz mesaj yazacak arkadaşları uyarayım; yazmasınlar. Konunun içeriğini okumadan mesaj yazmanızı tavsiye etmem.

Eğer bir ülkede kadın ve erkek arasında uçurum varsa o ülkede haksızlığa uğrayan cinsiyete pozitif ayrımcılık yapılmalı ki, gelecekte eşitlik elde edebilelim. Önce aradaki devasa farkı kapatalım ki, sonra iki cinsiyeti birbirine eşitleyelim.

öncelikle akıllara gelen ilk soruyu ele alalım. Kadına cinayet abartılıyor mu?
Erkekler daha fazla öldürülüyor, evet. Ama erkekler, hem kadınları hem erkekleri öldürüyor. Yani buradan şunu anlıyoruz ki, genel olarak erkeklerin şiddete daha fazla eğilimi var. Kadınlar hiç erkekleri öldürmüyor mu? Tabii ki öldürüyor. Fakat erkeklerin öldürdüğü kadınlara kıyasla çok daha az.

nafaka hakkı gereksiz mi? Eşitliğin amacına aykırı mı?
Hayır. Değil. Çünkü nafakayı sadece kadınlar almaz. Yoksulluğa düşen kadın veya erkek alabilir. ülkemizde verilen nafaka kararları doğru mu? geneli doğru değil. 3 ay evli kaldığın kadına ömür boyu nafaka ödemek nasıl bir saçmalıktır? Nafaka, çocuğun velayeti kimdeyse; ve o kişi yoksulluğa düştüyse eşi tarafından o kişiye ödenmeli. Bu kişi ister erkek olsun, ister kadın. Boşanma ile daha çok kadınların yoksulluğa düşmesi ve beklenen ekonomik menfaatlerinin sarsılması nedeni ile yanlış bir algılama oluşmaktadır. Oysaki, düzenleme sadece kadına değil; boşanma ile yoksulluğa düşeceğini, maddi menfaatlerinin sarsılacağını iddia eden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında daha az kusurlu olan ya da kusursuz olan ve ispat edebilen koca açısından da uygulanabilir ve uygulanmaktadır.

Ayrıca, yine aile kavramı içerisinde barınan bir kısım akraba (büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve kardeşler) nafaka talep etme hakkına sahiptirler. Teknik anlamda, amaç maddi menfaatlerin dengelenmesidir denebilir. Ancak, yardım nafakası talep edilebilmesi için öncelikle talep eden kişinin yoksul olması gerekir. Yoksulluk halinin kabulü içinse nafaka talep edenin çalışma gücü kaybı, eğitim görmesi, hastalık, iş bulamama vb. nedenlerle çalışmaması nedeni ile yoksulluğa düşmüş olması gerekmektedir. Defalarca belirttiğim gibi, ülkemizde bir sürü gereksiz nafaka kararı var. Fakat nafaka kararı yerinde olursa bizim gibi ülkelerde eşitlik sağlar. Ortada çocuk varsa ve velayete sahip olan kişi maddi zorluk yaşıyorsa "eski eşi" yani "çocuğunun babası" nafaka vermeli. Fakat 3 ay evli kalmış, ömür boyu nafaka veriyor falan falan boş ve saçma. Olmaması lazım. Nafaka kararı yerinde olursa eşitlik getirir dediğim gibi. kısacası doğru kararlar verilirse nafaka eşitlik sağlar. Ülkemiz bu doğru kararlardan mahrum ne yazık ki.

neden pozitif ayrımcılık uygulanmalı?
Çünkü ülkemizde kadına karşı çok fazla eşitsizlik var. Daha 2 gün önce, 17 yaşındaki bir "çocuk", dini nikahlı eşi tarafından 16 kere bıçaklanarak öldürüldü. Eşi 24 yaşındaydı. Ölen şahıs, hamileydi. Eşini, defalarca şikayet etmiş. Buna rağmen bir karar, bir koruma alınmamış.
Burada göreceğiniz üzere, 2021 yılında 88 kadın erkekler tarafından öldürülmüş. Yani neredeyse her gün 1 kadın öldürülmüş. Ne kadar büyük bir sayı olduğunun farkında mısınız? Bu vb. durumları aşmak için ezilen cinsiyete, (bu ülkemizde %99 kadınlar oluyor.) Pozitif ayrım yapılmalı.

Mesela mahallede futbol oynarken, sizin takımınız güçsüz olduysa; karşı takım size 2 sayı avans verdiyse bu da bir pozitif ayrımcılıktır. Çünkü aradaki eşitsizliği kapatmak için atılan bir adımdır.

hani eşitlik isteniyordu?
Dediğim gibi, ezilen tarafa pozitif ayrımcılık yapmak eşitliğin bir adı mıdır? (kadın-erkek, beyaz-siyahi gibi) “e zaten dibine kadar ayrımcılık var bari pozitifini yapalım da kadın ile erkek arasındaki eşitsizlik ve dolayısıyla uçurum biraz kapansın” demektir. Ancak "ayrımcılığın" her türlüsüne karşı olduğunu (pozitif ve/veya negatif) savunan ve demokrasi konusunda ülke gerçeğinden uzaklaşacak kadar dogma görüşlü arkadaşların dikkat etmesi gereken bir nokta var ki o da pozitif ayrımcılığın “olağanüstü eşitsizlik durumlarında” makul bir eşitlik oranına yaklaşılması amacıyla ortaya atılan “geçici” bir çözüm olduğu gerçeğidir. Misal memleketteki çocukların 5 milyonu hiç okula gitmiyorsa, bu hiç okula gitmeyenlerin de 4 milyonu ne hikmetse kız çocuğu ise kız çocuklarının okula gönderilmesi için ailelere “daha ciddi” baskı yapmak pozitif ayrımcılıktır. Ama mevzuyu anlamamakta ısrar edenler bunu pekala “erkek çocuklar bu memleketin evladı değil mi?” gibi yorumlayabilir.

bu "feminaziler" tarafından suistimal edilebilir mi?
Muhtemelen evet. Fakat aradaki 2-3 çürük yüzünden tüm kadınların haklarını almak pek mantıklı değil.

@Recep Baltaş doğru demiş mesela.

Özetle, eşitlik isteniyorsa; ezilen tarafa pozitif ayrımcılık uygulanmalı. Bu eşitliğin bir adı mıdır, geçici bir çözümdür. Eşitliği bir anda fırından yeni çıkmış yemek gibi sunamazsın bizim gibi çok fazla eşitsizlik olan ülkelerde.

Şayet insanımız görgüsüzlük yapmasa gerek yok kız arkadaşım çalışıp kendine telefon almıştı babası abisinden daha pahalı telefon kullanamazsın diye telefonu elinden almış bu ne mantık abiside işsiz ortalarda geziyor öyle kızda çalışıyor.
Ülkemizde şu da anlaşılmıyor kadınların finans özgürlüğü olabileceği ve bence sorunluları aradan ayırmak gerek tek tek elle seçip ayıracaksın.
 

Geri
Yukarı