başlığı okuyup da, gereksiz mesaj yazacak arkadaşları uyarayım; yazmasınlar. Konunun içeriğini okumadan mesaj yazmanızı tavsiye etmem.
Eğer bir ülkede kadın ve erkek arasında uçurum varsa o ülkede haksızlığa uğrayan cinsiyete pozitif ayrımcılık yapılmalı ki, gelecekte eşitlik elde edebilelim. Önce aradaki devasa farkı kapatalım ki, sonra iki cinsiyeti birbirine eşitleyelim.
öncelikle akıllara gelen ilk soruyu ele alalım. Kadına cinayet abartılıyor mu?
Erkekler daha fazla öldürülüyor, evet. Ama erkekler, hem kadınları hem erkekleri öldürüyor. Yani buradan şunu anlıyoruz ki, genel olarak erkeklerin şiddete daha fazla eğilimi var. Kadınlar hiç erkekleri öldürmüyor mu? Tabii ki öldürüyor. Fakat erkeklerin öldürdüğü kadınlara kıyasla çok daha az.
Gazeteci Melih Altınok yaptığı paylaşımla erkek cinayetlerinin kadınlardan daha fazla olmasını veri alarak kadına yönelik şiddetin abartıldığını ima etti.
teyit.org
nafaka hakkı gereksiz mi? Eşitliğin amacına aykırı mı?
Hayır. Değil. Çünkü nafakayı sadece kadınlar almaz. Yoksulluğa düşen kadın veya erkek alabilir.
ülkemizde verilen nafaka kararları doğru mu? geneli doğru değil. 3 ay evli kaldığın kadına ömür boyu nafaka ödemek nasıl bir saçmalıktır? Nafaka, çocuğun velayeti kimdeyse; ve o kişi yoksulluğa düştüyse eşi tarafından o kişiye ödenmeli. Bu kişi ister erkek olsun, ister kadın. Boşanma ile daha çok kadınların yoksulluğa düşmesi ve beklenen ekonomik menfaatlerinin sarsılması nedeni ile yanlış bir algılama oluşmaktadır. Oysaki, düzenleme sadece kadına değil; boşanma ile yoksulluğa düşeceğini, maddi menfaatlerinin sarsılacağını iddia eden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında daha az kusurlu olan ya da kusursuz olan ve ispat edebilen koca açısından da uygulanabilir ve uygulanmaktadır.
Ayrıca, yine aile kavramı içerisinde barınan bir kısım akraba (büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve kardeşler) nafaka talep etme hakkına sahiptirler. Teknik anlamda, amaç maddi menfaatlerin dengelenmesidir denebilir. Ancak, yardım nafakası talep edilebilmesi için öncelikle talep eden kişinin yoksul olması gerekir. Yoksulluk halinin kabulü içinse nafaka talep edenin çalışma gücü kaybı, eğitim görmesi, hastalık, iş bulamama vb. nedenlerle çalışmaması nedeni ile yoksulluğa düşmüş olması gerekmektedir. Defalarca belirttiğim gibi, ülkemizde bir sürü gereksiz nafaka kararı var. Fakat nafaka kararı yerinde olursa bizim gibi ülkelerde eşitlik sağlar. Ortada çocuk varsa ve velayete sahip olan kişi maddi zorluk yaşıyorsa "eski eşi" yani "çocuğunun babası" nafaka vermeli. Fakat 3 ay evli kalmış, ömür boyu nafaka veriyor falan falan boş ve saçma. Olmaması lazım. Nafaka kararı yerinde olursa eşitlik getirir dediğim gibi.
kısacası doğru kararlar verilirse nafaka eşitlik sağlar. Ülkemiz bu doğru kararlardan mahrum ne yazık ki.
neden pozitif ayrımcılık uygulanmalı?
Çünkü ülkemizde kadına karşı çok fazla eşitsizlik var. Daha 2 gün önce, 17 yaşındaki bir "çocuk", dini nikahlı eşi tarafından 16 kere bıçaklanarak öldürüldü. Eşi 24 yaşındaydı. Ölen şahıs, hamileydi. Eşini, defalarca şikayet etmiş. Buna rağmen bir karar, bir koruma alınmamış.
Anıt Sayaç, Türkiye’de kadına yönelik şiddetten ölen kadınların anısını yaşatmak için internet üzerinden kurulmuş bir anıt ve her gün güncellenen bir sayaçtır.
anitsayac.com
Burada göreceğiniz üzere, 2021 yılında 88 kadın erkekler tarafından öldürülmüş. Yani neredeyse her gün 1 kadın öldürülmüş. Ne kadar büyük bir sayı olduğunun farkında mısınız? Bu vb. durumları aşmak için ezilen cinsiyete, (bu ülkemizde %99 kadınlar oluyor.) Pozitif ayrım yapılmalı.
Mesela mahallede futbol oynarken, sizin takımınız güçsüz olduysa; karşı takım size 2 sayı avans verdiyse bu da bir pozitif ayrımcılıktır. Çünkü aradaki eşitsizliği kapatmak için atılan bir adımdır.
hani eşitlik isteniyordu?
Dediğim gibi, ezilen tarafa pozitif ayrımcılık yapmak eşitliğin bir adı mıdır? (kadın-erkek, beyaz-siyahi gibi) “e zaten dibine kadar ayrımcılık var bari pozitifini yapalım da kadın ile erkek arasındaki eşitsizlik ve dolayısıyla uçurum biraz kapansın” demektir. Ancak "ayrımcılığın" her türlüsüne karşı olduğunu (pozitif ve/veya negatif) savunan ve demokrasi konusunda ülke gerçeğinden uzaklaşacak kadar dogma görüşlü arkadaşların dikkat etmesi gereken bir nokta var ki o da pozitif ayrımcılığın “olağanüstü eşitsizlik durumlarında” makul bir eşitlik oranına yaklaşılması amacıyla ortaya atılan “geçici” bir çözüm olduğu gerçeğidir. Misal memleketteki çocukların 5 milyonu hiç okula gitmiyorsa, bu hiç okula gitmeyenlerin de 4 milyonu ne hikmetse kız çocuğu ise kız çocuklarının okula gönderilmesi için ailelere “daha ciddi” baskı yapmak pozitif ayrımcılıktır. Ama mevzuyu anlamamakta ısrar edenler bunu pekala “erkek çocuklar bu memleketin evladı değil mi?” gibi yorumlayabilir.
bu "feminaziler" tarafından suistimal edilebilir mi?
Muhtemelen evet. Fakat aradaki 2-3 çürük yüzünden tüm kadınların haklarını almak pek mantıklı değil.
@Recep Baltaş doğru demiş mesela.
Özetle, eşitlik isteniyorsa; ezilen tarafa pozitif ayrımcılık uygulanmalı. Bu eşitliğin bir adı mıdır, geçici bir çözümdür. Eşitliği bir anda fırından yeni çıkmış yemek gibi sunamazsın bizim gibi çok fazla eşitsizlik olan ülkelerde.