Derslerinde başarılı değilsin diyelim. Olabilir, kapasite bellidir. Ailen varlıklıysa sorun yok.Ben henüz 17 yaşındayım ve bu ülkenin getirdiği şartlar yüzünden her genç gibi gelecek kaygım var ama bu demek değil ki geleceğimden vazgeçeceğim, aksine hayat bir mücadele olduğundan hayatın her evresinde çabalayacağım. Konu sadece ders çalışmak falan değil ben hiç durmadan ders çalışsamda başarısız olma olasılığım var hayatta derslerin aksine A, B, C, D seçeneklerinden başka seçeneklerde var. Ben ilerde kendi seçeneğimi oluşturacağım inşallah, bir dönem bende "Ulan ben asgari ücretle çalışsam nasıl yaşayacağım?" derdim ama hayatın bunları düşünerek geçmeyeceğini harekete geçmemin gerektiğini anladım. Bu dünyadan bir şey anladiysam o da "Hayat bir mücadeledir" hayatımızın hiçbir döneminde tam anlamıyla rahat etmeyeceğiz her zaman hayatla mücadele edeceğiz. Evet belki ben başarı istediğim sınavda başarısız da olabilirim hayat bu her şey olabilir ama başarısız olduğumda bile kara kara üzüleceğime kendime çizdiğim rotanin peşinden sonuna kadar giderim ve vazgeçmem eğer hayatla olan savaşımızı kaybedersek zaten hiç bir zaman mutlu olamayız.
Şu konuda hak veriyorum ülke iyice Survivor'a dönüyor ama ben çevremde ailesi fakir olup dersleri leş olan insanların bugün başarılarını görüyorum. Meselenin özü bu ülkede şu kendini kurtulmak istiyorsan sıkacaksın. Varsayalım asgari ücretli bir insan yurt dışına gitmek istiyor şimdi vizeyi falan bir şekilde halletti ama uçak bileti 3000 bin. Bu adam hergün 1 liraya simit yese sabah akşam 60 liraya karnı yarım yamalak doyuyor doğuda otursa 1+1 ev 500 lira e çok fazla harcamaz etmezse kemerini sıkmayı bilirse hep bir yolu bulunur. Benim dediğim şu bu hayatta hep bir yolu var ne insanlar neler yapmış gördükçe en başta inanmazdım. Ama üzüldüğüm nokta şu kardeşim bu adam yurt dışına gitmek için simit yemek zorunda kalacaksa ben böyle ekonominin a*k. Türkiyede bir noktaya gelemesine rağmen internetten Almanci lokantalarıyla konuşup Almanya'da işe girenler den tut yurt dışında işini kurup vize çevirene kadar. Yani dünyada yol çok fazla ama o yolları kat etmek zor asıl olay bu. Ekonomimiz bizi benim az önce kabaca yaptığım çok ucuzca olan simit hesabına getiriyor, maalesef bu ülkede şartlar çok zor ve daha da zorlaşıyor umarım herkes kendini bir şekilde kurtarır.Derslerinde başarılı değilsin diyelim. Olabilir, kapasite bellidir. Ailen varlıklıysa sorun yok.
Ailen fakir, derslerinde başarılısın diyelim. Mükemmel her kapı açık. İlk 10.000 falan olursan tabi.
Ailen fakir, derslerin leş diyelim. Geçmiş olsun. Bulunduğumuz ülkenin verdiği asgari ücret ile anca kirada olan evini geçindirirsin. Dışarı çık minimum kiralar 1000TL, faturalar, falan filan derken e bunun yeme içmesi nerde? kıyafet almayacak mısın? ayakkabı falan desen replika ayak sağlığın için olmaz, minimum 200-400 en iyi fiyat yani. Oturduğum yerde kullandığım para değer kaybediyor. 17 yaşında sen bile hatırlarsın, 1 liraya simit çay içiliyordu. Gençlerin hayatı zorlaştı, pozitif bakmak güzel ama bi laf var fazla hatırlamıyorum. İlk dünyayı değiştireceğine inanırsın, sonra ülkeni, sonra kendini, sonra bakmışsın dünya seni değiştiriyor.
1+1 500 lira köpek bile durmaz o evde. Her gün simit çay yaparak bünyeyi gebertirsin. Öldürdün bizi. Ailesi fakir ve dersleri iyi olmayan insanlar köpek gibi çalışıp ticarete atılıp şanslı olan insanlardır, başka yolu yok. Ki bu devirde oda mümkün değil.Şu konuda hak veriyorum ülke iyice Survivor'a dönüyor ama ben çevremde ailesi fakir olup dersleri leş olan insanların bugün başarılarını görüyorum. Meselenin özü bu ülkede şu kendini kurtulmak istiyorsan sıkacaksın. Varsayalım asgari ücretli bir insan yurt dışına gitmek istiyor şimdi vizeyi falan bir şekilde halletti ama uçak bileti 3000 bin. Bu adam hergün 1 liraya simit yese sabah akşam 60 liraya karnı yarım yamalak doyuyor doğuda otursa 1+1 ev 500 lira e çok fazla harcamaz etmezse kemerini sıkmayı bilirse hep bir yolu bulunur. Benim dediğim şu bu hayatta hep bir yolu var ne insanlar neler yapmış gördükçe en başta inanmazdım. Ama üzüldüğüm nokta şu kardeşim bu adam yurt dışına gitmek için simit yemek zorunda kalacaksa ben böyle ekonominin a*k. Türkiyede bir noktaya gelemesine rağmen internetten Almanci lokantalarıyla konuşup Almanya'da işe girenler den tut yurt dışında işini kurup vize çevirene kadar. Yani dünyada yol çok fazla ama o yolları kat etmek zor asıl olay bu. Ekonomimiz bizi benim az önce kabaca yaptığım çok ucuzca olan simit hesabına getiriyor, maalesef bu ülkede şartlar çok zor ve daha da zorlaşıyor umarım herkes kendini bir şekilde kurtarır.
Evet ev dar olur, bünye kafayı yer ama eğer iyi bir işin yoksa bu ülkeden çıkmanın bir çıkar yolu da yok, kısacası sistem insanı bu tarz şeylere itiyor son zamanlarda. Bu ülke=kemeri camış gibi sık. Şans demek bence yanlış sadece şartlar çok zorlaştigindan 10 kat efor gerekiyor.1+1 500 lira köpek bile durmaz o evde. Her gün simit çay yaparak bünyeyi gebertirsin. Öldürdün bizi. Ailesi fakir ve dersleri iyi olmayan insanlar köpek gibi çalışıp ticarete atılıp şanslı olan insanlardır, başka yolu yok. Ki bu devirde oda mümkün değil.
Derslerin kötü olmasının tek sebebi net bir şekilde ÇALIŞMAMAKTIR. Çalışan kişi başarılı da olur yüksek kazanç da elde eder. Kapasite kısmı sınavdan 100 almaktır.Derslerinde başarılı değilsin diyelim. Olabilir, kapasite bellidir. Ailen varlıklıysa sorun yok.
Ailen fakir, derslerinde başarılısın diyelim. Mükemmel her kapı açık. İlk 10.000 falan olursan tabi.
Ailen fakir, derslerin leş diyelim. Geçmiş olsun. Bulunduğumuz ülkenin verdiği asgari ücret ile anca kirada olan evini geçindirirsin. Dışarı çık minimum kiralar 1000TL, faturalar, falan filan derken e bunun yeme içmesi nerde? kıyafet almayacak mısın? ayakkabı falan desen replika ayak sağlığın için olmaz, minimum 200-400 en iyi fiyat yani. Oturduğum yerde kullandığım para değer kaybediyor. 17 yaşında sen bile hatırlarsın, 1 liraya simit çay içiliyordu. Gençlerin hayatı zorlaştı, pozitif bakmak güzel ama bi laf var fazla hatırlamıyorum. İlk dünyayı değiştireceğine inanırsın, sonra ülkeni, sonra kendini, sonra bakmışsın dünya seni değiştiriyor.
Gerçekten mi? belki resim çizmek hoşuma gidiyor? belki müzik yapmak? yılanı ağaca çıkıp çıkmayacağına bakarak yargılamamak gerekiyor. Çalışmamakmış, aynen kardeşim.Derslerin kötü olmasının tek sebebi net bir şekilde ÇALIŞMAMAKTIR. Çalışan kişi başarılı da olur yüksek kazanç da elde eder. Kapasite kısmı sınavdan 100 almaktır.
Gerek yok, çek krediyi git orda köpek gibi çalış daha mantıklı.Evet ev dar olur, bünye kafayı yer ama eğer iyi bir işin yoksa bu ülkeden çıkmanın bir çıkar yolu da yok, kısacası sistem insanı bu tarz şeylere itiyor son zamanlarda. Bu ülke=kemeri camış gibi sık. Şans demek bence yanlış sadece şartlar çok zorlaştigindan 10 kat efor gerekiyor.
O zaman sorarım 16 yıllık eğitim hayatına değiştiğin bu hobin sana çok paralar kazandırdı mı, bu alanda uzman oldun mu? İnsan çalışmamak için her türlü bahaneyi bulur.Gerçekten mi? belki resim çizmek hoşuma gidiyor? belki müzik yapmak? yılanı ağaca çıkıp çıkmayacağına bakarak yargılamamak gerekiyor. Çalışmamakmış, aynen kardeşim.
Çalışmak demedik, ders çalışmak dedik. Tutkusu olan adam çalışır zaten. Bilgisayar sektörüne tutkum var. Köpek gibi çalıştırdılar fakat mutlu olduğum için çalışmış gibi hissetmedim. Olay bu. Bu ülkenin çöpcüye ihtiyacı yok mu? müzik yapan adama? resim çizene? yapma at gözlüğünü çıkar artık.O zaman sorarım 16 yıllık eğitim hayatına değiştiğin bu hobin sana çok paralar kazandırdı mı, bu alanda uzman oldun mu? İnsan çalışmamak için her türlü bahaneyi bulur.
Ahahah. Şöyle bir düşününce sana da hak veriyorum. Hiç sorun yok değil mi? karlı dağlarda teröristlerle savaştığımız için dolar tavan yaptı, her şey komplo, suçlar arttı, dinciler normal insanlardan daha suçlu fakat yönetimin ve alınan kararların gram suçu yok değil mi? karlı dağlarda teröristler olmasa Amerika bizi parmakla gösterirdi zaten. Klozet çukuru demiş arkadaş, ne az ne fazla. Ülkemizde 1.olan hangi çocuk bizim ülkemizde söyler misin? TÜBİTAK'ın kabul etmediği, fakat en kral üniversitelerin kabul ettiği projelere ne demeli?Bu ülkenin vatandaşısın ve bu sorunların hepsini yaşamak da zorundasın. Boşuna isyan etme. Herkes aynı durumda. İcraata geçeceğine “Amerika’da doğmak isterdim, Ortadoğu gibi klozet çukurunda değil.” Diyorsun. Her daim mutlu olmak zorunda değilsin, istesen de olamazsın. Yurtdışındaki insanların çok mu mutlu yaşadığını sanıyorsun? Kendi ülkesine habire çamur atan senin gibi insanlardan usandım. Ülkenin iyiliği için çalışacağına ABD’nin sömürmeye çalıştığı coğrafyaya klozet çukuru diyorsun. Senin gibi insanlar olduğu sürece bu coğrafya klozet çukuru olmaya devam edecek. İnsanlar ülkesi için iftira ile 10 yıl hapis yatıyor, Şırnak’ın karlı dağlarında teröristlerle savaşıyor, bizim beyefendi refah istiyor.
At gözlüğümü çıkarıp neyi görmem gerekiyor peki?Çalışmak demedik, ders çalışmak dedik. Tutkusu olan adam çalışır zaten. Bilgisayar sektörüne tutkum var. Köpek gibi çalıştırdılar fakat mutlu olduğum için çalışmış gibi hissetmedim. Olay bu. Bu ülkenin çöpcüye ihtiyacı yok mu? müzik yapan adama? resim çizene? yapma at gözlüğünü çıkar artık.