Umudunuzu yitirmeyin

Grim Reaper

Hectopat
Katılım
3 Nisan 2021
Mesajlar
2.595
Çözümler
6
Yer
İzmir
Hiçbir şey daha bitmedi dostlar. Çok hile yapıldı. Kanıtları da var araştırırsanız bulabilirsiniz. Muhtemelen görmüşsünüzdür zaten. Kullanılmayan 8 milyon oy, geçersiz sayılan 1 milyon oy ve yeni seçmenlerin kullanacağı 50 bin oy var. Diyebilirsiniz adam yüzde 49.50 aldı ne anlamı var ki diye. Emin olun en az yüzde 3'ü hile hurda ile. Islak imzalı tutanaklar ile oy sayıları asla uyuşmuyor. Yırtılmış kimlikler de ortaya çıkmaya başladı. Belki ölüler bile oy kullanıyor bu seçimde. Yüksek güvenlik önlemleri, Sinan Oğan ve İnce seçmeninin gönlünü alırsak kazanma şansımız var. O yüzden ne olur 2.tur sandığa gidin. Kılıçdaroğlu'na küsüp de oy vermemezlik yapmayın. Olan bize olur çünkü. Oy vermeyecek olanlar da illaki olacaktır. Onlara da bir iki bir şey demek istiyorum. Siz oy verseniz de vermeseniz de bir taraf seçilecek. O yüzden mantık basit. Değişim istemiyorsanız oy atmayın ya da şu anki iktidara verin. Ama bir şeyler değişsin istiyorsanız yalvarıyorum oyunuzu kullanın. Kk'nın hataları var elbette. Ama bunu iktidara geldikten sonra eleştiririz. Şu an vakti değil. Tehlikenin farkında değilseniz şöyle bir hatırlatma yapayım. Şu anki iktidar PKK ile iş birliği yapacağız diyen bir parti ile ittifak. Bu bile başlı başına yeterli. Yukarıda anlattığım gibi mantık basit değişim istiyorsanız oy atmalısınız. Bu konuyu veya buna benzer diğer konuları/videoları oy vermeyecek insanlara yollayın. Bir kişiyi bile ikna etseniz iyidir. Ne olur bu dediklerimi bir düşünün. Ve umudunuzu kesmeyin kazanacağız.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Türkiye, tarihinin en kritik seçim sürecini yaşadı. Süreç daha bitmedi. Devam ediyor.

Gelen sonuçların rejimin değişmesini isteyenler için istenilen düzeyde olmadığı açık. Gerçekliği görmek aklıselim olmanın gereği olduğu kadar bundan sonrası için nasıl yol alınacağı konusunda da hayati önemdedir. Nitekim rejimin değişmesi için çalışanların bazı noktalarda isabetli tespitler yapmadığı, hazırlığını ve beklentileri buna göre ayarlamadığı görüldü. Bu da beklenenden daha fazla bir moral ve motivasyon düşüklüğü yarattı. Rejimin değişmesine bu kadar motive olmuş kesimlerin bu sonuçlar karşısında kısmen motivasyon kaybı yaşaması da anlaşılırdır. Ancak bunu melankolik bir ruh haline çevirme, her şeyin sonu olarak değerlendirme ve yılgınlığa kapılmanın anlaşılır bir yanı yoktur.

Siyasal mücadele süreçlerinde bu durumlar sıkça görülür. Yakın tarihimizde de sol ve sosyalist kesimlerin seçim serüvenleri biliniyor. 1990’lı yıllardan beri seçim süreçlerine güç birliği yapılarak girilir. Kimi zaman önemli kazanımlar elde etse de istediği sonuçlara, hedeflere ulaşmadığı çok oldu. Hiçbir zaman da seçimleri bir ölüm kalım, varlık yokluk meselesi haline getirmedi, getirmez de.

Seçim süreci genel mücadele sürecinin bir basamağıdır. Seçimler halka ulaşma ve örgütleme zeminidir. Nicel sonucun iyi ve başarılı olması elbette mücadele açısından yeni olanaklar yaratır. Yeni mevziler elde edilir. Bu yönüyle kesinlikle önemsenmesi gerekir. Ancak istenilen sonuç alınmadı diye de elde edilen başarıyı ve kazanımı yadsımak, moral ve motivasyonu bozma anlamına gelmez, gelmemelidir. Devrimci hareketler için eskiden beri istenilen sonuç alınmadığında öncelikle eleştiri ve özeleştiri yapılır ardından aynı moral, coşku ve motivasyonla, “nerede kalmıştık” denilerek daha güçlü mücadele süreci başlatır. Zira beslendikleri ve dayandıkları kültür, “Ya bir yol yapmayı ya da bir yol bulmayı”, “Yüz defa düşse de yüz birinci defa aynı inançla ayağa kalkmayı” gerektirir.

Şimdi tam bu kültürü daha fazla hissetmek, gereğini yerine getirmek ve “nerede kalmıştık” diyerek mücadeleye dört elle sarılma zamanı. İşimizin zor olduğu inkar edilmeyecek bir gerçek ancak zaten hiçbir zaman kolay olmadı.

Umut bağladıklarımız ve bize umut bağlayanlar var. Daha önce nasıl her yetersizliği büyük başarıların gerekçesi yapmışsak, bundan sonra da bizi geriye düşüren, zayıflatan ne varsa başarı gerekçesi yapma günüdür. Yine ve yeniden diyerek faşizmin üstüne üstüne yürümek ve yenmek her zamandan daha olanaklı ve mümkündür.

Mücadelemiz karşısında yenilmeyecek bir rejim de yok. Son on gün içinde muktedirin benzi betinin nasıl attığına, konuşamaz hale geldiğine hepimiz yakından şahitlik ettik. Çünkü çürümüş, çürütmüş, hile, tehdit ve küfür dışında ne yapacağını bilmeyen, bilemeyen bir tek adam rejimi var. Daha önce yendik yine yeneceğiz. Bugün olmazsa yarın yarın olmazsa bir yıl sonra. Ancak bugün yenebiliriz. Bu işi uzatmamak elimizde. Mutlaka kazanmamız gereken ve kazanacağımız dar bir süreçten geçmekteyiz. Bir an önce silkelenip “nerede kalmıştık” demek ve son fiskeyi vurmak gerekir. Şimdi dün yapılan eksikliklerin muhasebesini iki hafta daha ertelemek ve bu süreçte yani ikinci turda faşizmin yenilgisine odaklanmak lazım.

Elbette iki hafta sonra oturup bu kadar çürümüş ve çürütmüş, çökmüş bir rejim karşısında başarıyı niye bu kadar ertelediğimizin muhasebesini de asla ihmal etmemek şart. Öyle ortaya çıkan marjları da büyütmemek gerekir. Mart 2019 İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yenilenmiş seçimlerinde kısa sürede 800 bin insanın nasıl fikir değiştirdiğine hepimiz tanıklık ettik. Sandığa gitmeyen milyonlarca seçmenin üçte birini ikna etmek ve sandığa götürmek bile yeter. Zaman, gurbet türkülerini söyleme ve moralsizliğe kapılma zamanı değil. Unutmayın tüm devlet olanaklarına, baskıya, yalana, iftiraya, sandık hile ve manipülasyonlarına rağmen faşizm halktan onay almamıştır.

Halka sinirlenmek, halkı suçlamak, alınganlık yapmak yerine hedefe ve önümüzdeki fırsata odaklanmalıyız. Ve sakın unutmayalım sandığa giden insanların yarısı senin gibi, senin durduğun yerde yani değişimden yana, diğer yarısının da en az yarısı ise seslenmen, ikna etmen gerekenler. Yeter ki “nerede kalmıştık” deyip gülmek, moral vermek, motivasyon sağlamak için harekete geçelim.

Mutlaka kazanacağız!
 
İlk turda bitmesi zordu hatta ilk turda kazanma ihtimalleri yüksekti ama sınırda kaldılar. 2. Turda ise size 2 aday değil değişim mi, batmaya devam mı? Diye soracaklar. Dikkat edin yoruldunuz ama zafer yakın.
 
Tek gereken iyi adımlar. Kılıçdaroğlu Açık Mikrofon'da muhteşem bir performans sergilemeli. Kararsız seçmeni illaki etki eder bu. Ayrıca geç olmadan da ATA İttifakı ile anlaşıp şu 10 günde Sinan Oğan ile beraber yürümeli. Bunları yaparsa kazanma şansımız çok yüksek olur. Haydi kazanalım!
 
Artık hiç bir haber kanalını takip edemez oldum. Her haber kanalı karşıt görüşe laf sokma ve doğru ya da yanlış ithamlarda bulunma derdinde. Ve bu beni emin olun çok üzüyor. Neden derseniz senelerce önce çuvaldızı kendime sonra iğneyi başkasına batırırım ama ne zaman bu insanların kalbi katılaşmış ve kendine iğne geçiremeyecek kadar insani değerler ve adaletli vicdandan uzaklaşmışlar? Göz göre göre yalan söylemek ve algı yönlendirmek gösterin bana hangi dinde mübah? Sadece savaşta mübah ise bu iktidarlık olayları ne zaman halkın selayetini de aşıp bir savaş ortamına dönüştü? Bakın, yaşamak için çıkarı varsa bir insanın elbet nerden ekmeğini yiyorsa oraya yöneliyor. Hiç bir iktidar hiç bir zaman mükemmel değildir evet ama ben farklı bir iktidarda gerekirse daha kötüsünü görmeyi yeğlerim bir toz bulutu içerisinde önümü göremeden yaşamak yerine.
 
Bence en büyük sorun seçmenin agresifliğinde, kendileri dışında partileri savunanları hakarete boğup, lakaplar takıp, hatta dinine bile hakaret edenler var. Laiklik, demokrasi diye bağırıp aynı zamanda sen aday olma kazanamazsın diyenler var, iftiralar zaten ortada. Sırf kendi istediği kazansın diye diğerlerini yok sayamazsınız. Sırf siz oy verdiniz diye kazanacakta değil, bir gazla yakınlarınızı veya tanımadıklarınızı kırmaya hiçkimsenin hakkı yok. Demek istediğim sadece bu, lütfen agresifliği bırakarak barış ortamı yaratarak kendinize sadece oy verecek değil, devamında yoldaş niteliğinde olacak bir seçmen grubu ayarlayın. Şu anlık oyumu boş vermeyi düşünüyorum, umarım söylediklerim doğru anlaşılır. Sen oyunu ver sonrasına devamında bakarsın demeyin, ben o tür bir seçmen grubuyla aynı grupta olmayı kabul etmiyorum. Eğer bir şeyler değişirse oyumu vermeyi düşünebilirim. Gerçi buradan kime sesimi duyurabileceksem artık...
Emin olun benim gibi düşünen birçok seçmen var, 3-5 kişi diyerek geçmeyin.
 
Bence en büyük sorun seçmenin agresifliğinde, kendileri dışında partileri savunanları hakarete boğup, lakaplar takıp, hatta dinine bile hakaret edenler var. Laiklik, demokrasi diye bağırıp aynı zamanda sen aday olma kazanamazsın diyenler var, iftiralar zaten ortada. Sırf kendi istediği kazansın diye diğerlerini yok sayamazsınız. Sırf siz oy verdiniz diye kazanacakta değil, bir gazla yakınlarınızı veya tanımadıklarınızı kırmaya hiçkimsenin hakkı yok. Demek istediğim sadece bu, lütfen agresifliği bırakarak barış ortamı yaratarak kendinize sadece oy verecek değil, devamında yoldaş niteliğinde olacak bir seçmen grubu ayarlayın. Şu anlık oyumu boş vermeyi düşünüyorum, umarım söylediklerim doğru anlaşılır. Sen oyunu ver sonrasına devamında bakarsın demeyin, ben o tür bir seçmen grubuyla aynı grupta olmayı kabul etmiyorum. Eğer bir şeyler değişirse oyumu vermeyi düşünebilirim. Gerçi buradan kime sesimi duyurabileceksem artık...
Emin olun benim gibi düşünen birçok seçmen var, 3-5 kişi diyerek geçmeyin.
Özellikle depremzedelere sallayan bazı kendini bilmezler var. Hoş onlarında çoğu trolldür ama olan da var. Fakat benim gördüğüm 1. turda öğrenilmiş en iyi şey birbirimize saldırarak bir yere gelinemeyeceği olmuş. Önceden İnce ve Oğan seçmeni ile tartışan kişiler şu an özür diliyor. Bu sefer gerçekten zaman, seferberlik ve birlik zamanıdır. Hala kazanabiliriz! Çoğunluk artık bizde, Erdoğan gücünü artık kaybediyor ve seçmeni de bunun farkında! Umutsuzluğa kapılmayalım, kazanacağız!
 
Bence en büyük sorun seçmenin agresifliğinde, kendileri dışında partileri savunanları hakarete boğup, lakaplar takıp, hatta dinine bile hakaret edenler var. Laiklik, demokrasi diye bağırıp aynı zamanda sen aday olma kazanamazsın diyenler var, iftiralar zaten ortada. Sırf kendi istediği kazansın diye diğerlerini yok sayamazsınız. Sırf siz oy verdiniz diye kazanacakta değil, bir gazla yakınlarınızı veya tanımadıklarınızı kırmaya hiçkimsenin hakkı yok. Demek istediğim sadece bu, lütfen agresifliği bırakarak barış ortamı yaratarak kendinize sadece oy verecek değil, devamında yoldaş niteliğinde olacak bir seçmen grubu ayarlayın. Şu anlık oyumu boş vermeyi düşünüyorum, umarım söylediklerim doğru anlaşılır. Sen oyunu ver sonrasına devamında bakarsın demeyin, ben o tür bir seçmen grubuyla aynı grupta olmayı kabul etmiyorum. Eğer bir şeyler değişirse oyumu vermeyi düşünebilirim. Gerçi buradan kime sesimi duyurabileceksem artık...
Emin olun benim gibi düşünen birçok seçmen var, 3-5 kişi diyerek geçmeyin.
Konuyi bu yuzden actim zaten. Size ulasmak icin. Bakin hocam. Biz de fanatikligimizden degil ulkenin iyiligi icin lutfen oy atin diyoruz. Suan bir oy hakkiniz var ve siz atsaniz da atmasaniz da 2 adaydan biri secilecek. O yuzden en az kotu olandan yana kullanin. Emin olun bu ulke 5 sene daha Erdogan'i kaldiramaz. Dayanamiyorum artik olan seyleri gordukce. Son umudum bu secim. O yuzden lutfen oyunuzu degisimden yana kullanin. Suan bos oy atmak gibi bir luksumuz yok. 2028 seciminde isterseniz eveti gidip masaya vurursunuz. Ama suan olmaz. Bu hukumet 5 sene daha burda kalirsa ulke ya cok kotu cokecek ya da yok olacak. Buna gore dusunun.
 

Geri
Yukarı