Vatan korumak sadece farklı ülkelere karşı olmuyor. Ona sözüm yok. Onun için ben de canımı veririm. Evet bundan 100 yıl önce atalarımız bu vatan için açlığa susuzluğa kafa tutarak kısıtlı bir mühimmat ile savaştı. Onlar sayesinde varız. Ama orada geçirmediği İngiltere birkaç ay sonra siyasi başarısızlıklardan dolayı elini kolunu sallaya sallaya girdi. İşgal de etti. Onca askerin döktüğü kan neredeyse boşa gitti. Okullar mezun veremedi, meslek sahipleri öldü, doktorlar, öğretmenler gibi.
Peki ya şu an? Askerler şehit oluyor. Tamam bizden ölenin 10 katını öldürüyoruz. Ona lafım yok. Ama devlet ne yapıyor bitirmek için? Daha çok gencimiz ölsün diye daha fazla yolluyor daha fazla öldürüyor daha fazla şehit veriyoruz. Devlet sanki savaşı bitirmek için uğraş vermiyor veya sadece öldürerek bitirebileceğini sanıyor. Sonra Barzani elini kolunu sallaya sallaya geliyor neyse girmeyeyim oraya. Peki burada olan yine kime oluyor? Devletin, zenginin, evladına mı kocasına mı babasına mı annesine mi? Onlar zaten bir şekilde kurtuluyorlar, yok testis kanseri oluyorlar ama çocukları oluyor (helal olsun nasıl yapmış). Olan bizim gibilere oluyor. Sokakta koşarken hatırladığı, daha dün bezlediği, yarasını öptüğü, 19 yıldır tüm derdini tasasını çektiği oğlu yanlış politikalar sebebi ile ölüyor. Gariban da vatan için öldüğünü sanıyor. Halbuki ölmeyebilir. Öldürülmeyebilir. Sırf şu yanlış hamleler yüzünden ileride kansere çözüm bulacak olan ne bileyim geleceğim başbakanı, cumhurbaşkanı (pardon başkanı) olacak olan kısacası ülkeye yararı olacak olan genç ölüyor. Orada ölmesi mi daha yararlı olur yoksa ülkeye yeni buluşlar yapması mı?
@Jira seni severim. Benim dediğim şey oturalım bekleyelim değil. Bitecekse ve benim ölmem gerekiyorsa öleyim. Ama bitmeyecekse ve daha da çoğalacaklarsa ben neden öleyim veya ben ölümü göze alarak vatanımı korumaya gidiyorken onlar orada kıraathane açma planları kuruyorsa ben neden öleyim? Yaz @Jira tartışalım.