Vergi reformu yapsaydınız ne yapardınız?

Vergi ve cezaları gelir düzeyine göre düzenlerdim.
Asgari ücretten vergi almazdım ve sırf vergi ödememek için asgari ücretten maaş gösteren şirketlere ciddi yaptırımlar uygulardım.
Tabi bunları yaptıktan sonra ki seçimi kazanamazdım çünkü bu ülkede seçimi orta/üst gelirli insanlar belirler. O yüzden masal anlatmayın, bu vergi sistemini en çok millet seviyor.
Alt gelirli insanlar daha fazla değil mi? Biraz olayın perde arkasını anlat da biz de bilelim. :)
 
Alt gelirli insanlar daha fazla değil mi? Biraz olayın perde arkasını anlat da biz de bilelim. :)

Alt gelirli insanlar fazla değil. Türkiye'de orta sınıf insanlar nüfusun genelini oluşturmaktadır.
Alt gelirli insanlar kimi seçerse seçsin bir halt değişmeyeceğini düşündükleri için siyasete mesafelidirler.
Türkiye'de asgari ücret oranı fazla çünkü, daha az vergi ödemek için çoğu şirket öyle gösterebiliyor.

Olayın perde arkası yok aslında, her şey ortada. Eğer ciddi bir vergi düzenlemesi olur ise; zenginler daha az zenginleşir ve orta sınıfın refahı biraz daha alt gelirli insanlarla payda edilir. Bunu kimse istemiyor. İnsanlar bencil durumda. Örneğin bu ülkede ceza indirimi falan diye bir ahmaklık var. Adamın arabası var, kural ihlali yaparak ceza yiyor. Seçim öncesi ceza indirimi falan derken, herkes yolunu buluyor. Fakat garibanın ne arabası var, ne ceza yiyecek durumu var. Bir elektrik, doğal gazdan ceza yer belki, o da özelleştiği için ne indirim olur ne bir şey. Direk kapatırlar keserler suyunu gazını.
O yüzden bu akan suyu kimse kesemez Türkiye'de. İktidar değişsin, aynı şeyleri yeni iktidar da koltukta kalmak adına yapacak. Yapmazsa koltuğu koruyamaz. O yüzden derler ya "herkes hak ettiği gibi yönetilir", bu çok doğru bir önerme. Bir şeyler değişecek ise önce millet değişecek.

Bakın iddia ediyorum;
Seçim öncesi maske takmadığı için vs ceza yiyenlerin cezaları ya indirime girecek, ya da silinecek.
Keza bedelli askerlikte indirim bekliyorum. Bunların hepsi orta sınıfa hizmet eden eyyamlar işte.

Kimse adalet istemez, herkes kendine çıkarı olanı ister. (genelleme yapmak yanlış fakat Türkiye'de en az %65 nüfus böyle bence.)
 
  • Gelir seviyelerini 3 parçaya ayırırdım. Tüm vergilendirme bu seviyelere göre olacak.
  • Tüm kurumlar özel olacak ve ağır vergiler ödeyecekler.
  • Market fiyatları büyük denetim altında olacak.
  • Marketlere gelen ürünler bir sürü kişi tarafından getirilmeyecek.
  • 1 ürün türünü bir kişi getirecek ki komisyon düşsün, ucuz olsun.
  • Fiyatların serbest konulması yasaklanacak, devlet fiyat koyacak.
 
Alt gelirli insanlar fazla değil. Türkiye'de orta sınıf insanlar nüfusun genelini oluşturmaktadır.
Alt gelirli insanlar kimi seçerse seçsin bir halt değişmeyeceğini düşündükleri için siyasete mesafelidirler.
Türkiye'de asgari ücret oranı fazla çünkü, daha az vergi ödemek için çoğu şirket öyle gösterebiliyor.

Olayın perde arkası yok aslında, her şey ortada. Eğer ciddi bir vergi düzenlemesi olur ise; zenginler daha az zenginleşir ve orta sınıfın refahı biraz daha alt gelirli insanlarla payda edilir. Bunu kimse istemiyor. İnsanlar bencil durumda. Örneğin bu ülkede ceza indirimi falan diye bir ahmaklık var. Adamın arabası var, kural ihlali yaparak ceza yiyor. Seçim öncesi ceza indirimi falan derken, herkes yolunu buluyor. Fakat garibanın ne arabası var, ne ceza yiyecek durumu var. Bir elektrik, doğal gazdan ceza yer belki, o da özelleştiği için ne indirim olur ne bir şey. Direk kapatırlar keserler suyunu gazını.
O yüzden bu akan suyu kimse kesemez Türkiye'de. İktidar değişsin, aynı şeyleri yeni iktidar da koltukta kalmak adına yapacak. Yapmazsa koltuğu koruyamaz. O yüzden derler ya "herkes hak ettiği gibi yönetilir", bu çok doğru bir önerme. Bir şeyler değişecek ise önce millet değişecek.

Bakın iddia ediyorum;
Seçim öncesi maske takmadığı için vs ceza yiyenlerin cezaları ya indirime girecek, ya da silinecek.
Keza bedelli askerlikte indirim bekliyorum. Bunların hepsi orta sınıfa hizmet eden eyyamlar işte.

Kimse adalet istemez, herkes kendine çıkarı olanı ister. (genelleme yapmak yanlış fakat Türkiye'de en az %65 nüfus böyle bence.)
Orta gelirli diyorsun da yoksulluk sınırından haberin var mı? Alım gücüne baktığımızda alt gelir, orta gelir ve üst gelir arasındaki farkı iyi bilmek gerekiyor.
  • Gelir seviyelerini 3 parçaya ayırırdım. Tüm vergilendirme bu seviyelere göre olacak.
  • Tüm kurumlar özel olacak ve ağır vergiler ödeyecekler.
  • Market fiyatları büyük denetim altında olacak.
  • Marketlere gelen ürünler bir sürü kişi tarafından getirilmeyecek.
  • 1 ürün türünü bir kişi getirecek ki komisyon düşsün, ucuz olsun.
  • Fiyatların serbest konulması yasaklanacak, devlet fiyat koyacak.
Sabit kur politikası da uygulayacak mısın?
 
Öncelikle gümrük vergisi tüm ülkelerde uygulanıyor. Ab gümrük birliği gibi anlaşmalara dahil ülkelerde bu ücret belli ürünler hariç uygulanmıyor. Onu söyleyelim. Yani "Avrupa mallarına" ülkemizde gümrük vergisi uygulanmıyor. Katma değer vergisi adından da anlaşılacağı üzere bir ürünün kattığı değer üzerinden alınan vergi. Üründen ürüne değişiyor. Özel tüketim vergisi de özellikle afet zamanlarında çoğu ülkede uygulanan bir vergi çeşidi. 2003 yılında ülkemizde sürekli hale getirildi. Bunun amacı lüks tüketimi vergilendirmek. Diyeceksiniz ki yattan mücevherden neden alınmıyor?
Yat satın alan birisi limana kaydetmiyor. Böylece satın alımını vergiden kaçırmış oluyor. Mücevherde nasıl olduğunu pek bilmiyorum okumuştum ancak biraz daha karışık bir durum. Biz çoğunluk ürünü ithal olarak kullandığımız için(piyasanın %70'inin ya menşei ya da üreticisi yabancı) bu ürünler ilk başta 2 çeşit vergiye tabii tutuluyorlar. Gümrük vergisi ve KDV. Örneğin Fiat veya Renault araç aldığınız zaman Türkiye'de üretilmiş olmasına rağmen çoğunluk parçaları ithal, bu yüzden gümrük vergisi uygulanıyor(bence saçma). Sigara sağlığa zararlı olduğundan ötürü insanların içmesini önlemek adına %50'ye yakın ÖTV uygulanıyor. ÖTV genel amacından aşırı derecede sapmış durumda. İhtiyaçlarımıza dahi uygulanıyor. Ülkemizde üretim son zamanlarda aşırı derecede düştüğünden ötürü vergilendirme aşırı derecede artmış durumda. Yediğimiz ekmeğin vergisini dahi %1'den %8'e çekme planları var. Ülkemizde yaklaşık olarak 2.7 milyon memur var. Bu memurların en düşüğü 4200 TL maaş alıyor. Bu maaşlar da bizim cebimizden verdiğimiz vergilerle ödeniyor. Ortalama 5000 TL kazandığını hesap edersek, sadece devletin yıllık maaş yükü 200 milyar TL civarında(daha milletvekili, bakan, danışman maaşları vesaire dahil değil). Bunları da bizden aldıkları vergilerle karşılıyor. Paranın değeri düştüğünden bu memurlara daha fazla zam yapmak zorunda. Ülkemize giren bütün her şeyde olduğu gibi temel ihtiyaçlar da dolar ile karşılandığından ötürü enflasyon, kur krizleri vergilerin tavan yapmasına sebebiyet veriyor. Yılda devlet ortalama 950 milyar TL civarında vergi topluyor. Bunların sadece ÖTV olan kısmı 500 milyar TL civarında. Yani bu ÖTV alınmasa devlet batıyor. Ben Allah ıslah eylesin diyorum. Hala deli gibi betona para gömüyorlar. Aslında güzel bir konuya parmak bastınız. Her birey vergi mükellefi olsa, hem aldığımız ürünleri daha ucuza almış olacağız(vergi beyanı veren mükellefler vergi indirimi kazanıyorlar) hem de vergimizi takip etmiş olacağız.

Siz seçimlerde oy kullanacak mısınız? Kullanacaksanız, hangi partiye oy vermeyi düşünüyorsunuz?
 
Siz seçimlerde oy kullanacak mısınız? Kullanacaksanız, hangi partiye oy vermeyi düşünüyorsunuz?
Şu anda Atatürkçü, ilerici, hesap verebilen, adaleti sağlayabilecek ve modern bir siyasi parti göremiyorum. O yüzden oy kullanmama taraftarıyım.
Muhalefetin bu bitkin ve hatalarla dolu mevcut hükümeti değiştirebileceğine inanmıyorum. Mümkün olduğunca çevremdeki insanları bilinçlendirmeye çalışıyorum. Fikri hür, vicdanı hür bir nesil istiyorum. Belki bakarsınız bir sonraki seçimlerde aday olurum. Az önce özelliklerinden bahsettiğim iktidarın kabinesinde olmak ilerideki hedeflerim arasında. Yurt dışına gitsem bile eğer teklif gelirse geri döneceğim.
 
Şu anki vergi kalemlerinin geneli çok yerinde, ama uygulama alanları ve oranları yanlış.(Örneğin: kira stopajının parayı kazanan değil de parayı ödeyenden alınması ve parayı kazanan ticaret yapıyorsa kdv alacağına eklenmesi) Bunları güzel bir planlamayla yeniden ayarlamak(düşürmek) lazım ancak bu bir günde olabilecek bir konu değil. Hele ki ülke bu konumdayken imkansız dememek hayalperestlik olur.

Vergi sistemini değiştirmek için önce ekonomik şartları rayına oturmak gerekiyor. O da bence bu hükümetle veya hükümetten bağımsız olarak mevcut başkanlık sistemiyle, mevcut zihniyetle olabilecek bir şey değil.

Hükümet, sistem, zihniyet değişse bile kısa sürede ekonomi de bir artı hareket beklememek gerekiyor. Çünkü;
• Şu anda çok fazla bir şekilde dışa bağımlıyız.
• Kamunun yine yararlı kaynaklarının gerek içi boşaltıldı, gerek ise işe yaramaz hale getirildi.
• İşe yaramaz hale getirilmeyen kamu kaynakları artık kamunun kaynağı değil.
• Dış borcumuz çok fazla ve her geçen gün faizler sayesinde artıyor.
• Sıcak para girişimiz olsa da(ki yok), bunlar ihtiyacı karşılamıyor.
• Üretimimiz yok denecek kadar az, en azından katma değerli üretimimiz.
• Ülkemizin kalan bir kaç parça değerli şirketi/binası/alanı/sektörü de zaten rehin verildi.

ÖZET: Türkiye olarak ekonomimizin toparlanması, rayına girmesi dışarıdan bir yardım almadığımız taktirde bugün başlarsak on yıllarca sürecektir.(yardım derken gerçek yardımdan bahsediyorum, yardım diye bizi daha da batağa saplayacak şeylerden değil)

Ekonomist veya benzeri bir meslek grubuna mensup değilim, tamamen kendi düşüncelerim.
  • Gelir seviyelerini 3 parçaya ayırırdım. Tüm vergilendirme bu seviyelere göre olacak.
  • Tüm kurumlar özel olacak ve ağır vergiler ödeyecekler.
  • Market fiyatları büyük denetim altında olacak.
  • Marketlere gelen ürünler bir sürü kişi tarafından getirilmeyecek.
  • 1 ürün türünü bir kişi getirecek ki komisyon düşsün, ucuz olsun.
  • Fiyatların serbest konulması yasaklanacak, devlet fiyat koyacak.

İlk maddelerde kapitalist gibi başlamış son maddelerde komünist gibi ilerlemişsin :)
Şaka bir yana maddeleri bildiğim kadarıyla cevaplandırayım.
1- Gelir vergileri şu anda 5 bölüm(şahıs şirketleri için)
2- Tüm kurumlar hem özel olacak hem de ağır vergiler ödeyecek. Bu durumda olacak olan şey bugünden farksız olmayacak, bire üretecek, üç vergi ödeyecek, ona göre de yatırımının geri dönüşünü hesaplayıp kârını alacak ve dolayısıyla yine her şey tüketiciye uzak olacak. Yabancı sermaye ülkeye gelmeyecek veya terk edecek. Ülkenin öz kaynakları dışarıya açılma ve orada işlemeye başlayacak. (Bu madde ayrıca 3, 4, 5 ve 6. maddeleri de sıkıntıya sokuyor.)
4&5- Hem ithalat hem de üretim için konuşursam bu şekilde bir sistemde tek ellere mahkum olunur, bu tek eller istediği şekilde fiyatı belirler ve karışamazsın.(Denetimi falan geç, bugün marketlerde maliyeti 12 TL olarak gözüken meyvelerin maliyeti 3-4 TL, satış fiyatı 10 TL. Tabii yersen)
6- Serbest piyasa ekonomisi olmadan, piyasa özgür olmadan ekonomi de özgür olamaz ve bugünkü şartlardan pek farklı olmaz.(Ülkemizde bugün serbest piyasa kuralları tam olarak oturmamış ve oturmuş olanlar da işlememektedir)

Tüm hepsine genel olarak;
Düşüncelerin ve yapmak istediklerin belli, sonuçları da belli. Değişen bir şey de yok, zaten bozuk olan bir sistemi düzeltmeyeceksek niye değiştirelim?
 
Son düzenleme:
Öncelikle saçma sapan yerlere giden vergileri kaldırırdım. Yurt dışından bir şey alan biri neden TRT'ye para versin ve de gümrük memuruna sunulma vergisi versinki? Diğer vergileride (gereğinden fazlaysa) kalıcı bir indirim yapardım.
 
Şu anki vergi kalemlerinin geneli çok yerinde, ama uygulama alanları ve oranları yanlış.(Örneğin: kira stopajının parayı kazanan değil de parayı ödeyenden alınması ve parayı kazanan ticaret yapıyorsa kdv alacağına eklenmesi) Bunları güzel bir planlamayla yeniden ayarlamak(düşürmek) lazım ancak bu bir günde olabilecek bir konu değil. Hele ki ülke bu konumdayken imkansız dememek hayalperestlik olur.

Vergi sistemini değiştirmek için önce ekonomik şartları rayına oturmak gerekiyor. O da bence bu hükümetle veya hükümetten bağımsız olarak mevcut başkanlık sistemiyle, mevcut zihniyetle olabilecek bir şey değil.

Hükümet, sistem, zihniyet değişse bile kısa sürede ekonomi de bir artı hareket beklememek gerekiyor. Çünkü;
• Şu anda çok fazla bir şekilde dışa bağımlıyız.
• Kamunun yine yararlı kaynaklarının gerek içi boşaltıldı, gerek ise işe yaramaz hale getirildi.
• İşe yaramaz hale getirilmeyen kamu kaynakları artık kamunun kaynağı değil.
• Dış borcumuz çok fazla ve her geçen gün faizler sayesinde artıyor.
• Sıcak para girişimiz olsa da(ki yok), bunlar ihtiyacı karşılamıyor.
• Üretimimiz yok denecek kadar az, en azından katma değerli üretimimiz.
• Ülkemizin kalan bir kaç parça değerli şirketi/binası/alanı/sektörü de zaten rehin verildi.

ÖZET: Türkiye olarak ekonomimizin toparlanması, rayına girmesi dışarıdan bir yardım almadığımız taktirde bugün başlarsak on yıllarca sürecektir.(yardım derken gerçek yardımdan bahsediyorum, yardım diye bizi daha da batağa saplayacak şeylerden değil)

Ekonomist veya benzeri bir meslek grubuna mensup değilim, tamamen kendi düşüncelerim.


İlk maddelerde kapitalist gibi başlamış son maddelerde komünist gibi ilerlemişsin :)
Şaka bir yana maddeleri bildiğim kadarıyla cevaplandırayım.
1- Gelir vergileri şu anda 5 bölüm(şahıs şirketleri için)
2- Tüm kurumlar hem özel olacak hem de ağır vergiler ödeyecek. Bu durumda olacak olan şey bugünden farksız olmayacak, bire üretecek, üç vergi ödeyecek, ona göre de yatırımının geri dönüşünü hesaplayıp kârını alacak ve dolayısıyla yine her şey tüketiciye uzak olacak. Yabancı sermaye ülkeye gelmeyecek veya terk edecek. Ülkenin öz kaynakları dışarıya açılma ve orada işlemeye başlayacak. (Bu madde ayrıca 3, 4, 5 ve 6. maddeleri de sıkıntıya sokuyor.)
4&5- Hem ithalat hem de üretim için konuşursam bu şekilde bir sistemde tek ellere mahkum olunur, bu tek eller istediği şekilde fiyatı belirler ve karışamazsın.(Denetimi falan geç, bugün marketlerde maliyeti 12 TL olarak gözüken meyvelerin maliyeti 3-4 TL, satış fiyatı 10 TL. Tabii yersen)
6- Serbest piyasa ekonomisi olmadan, piyasa özgür olmadan ekonomi de özgür olamaz ve bugünkü şartlardan pek farklı olmaz.(Ülkemizde bugün serbest piyasa kuralları tam olarak oturmamış ve oturmuş olanlar da işlememektedir)

Tüm hepsine genel olarak;
Düşüncelerin ve yapmak istediklerin belli, sonuçları da belli. Değişen bir şey de yok, zaten bozuk olan bir sistemi düzeltmeyeceksek niye değiştirelim?
Hocam özelleştirme nasıl bir şey sizce?
Liberal bir hamle sanırım.
İleride yararı olur mu?
 

Yeni konular

Geri
Yukarı