Biraz içimi dökme ihtiyacı hissettim ne ben kimseyi tanıyorum ne siz beni tanıyorsunuz zaten.
Yaklaşık 1 senedir kilo vermeye çalışıyorum, hep pandemide aldım kiloları. O dönem çocuktum, nereden bileceğim kalori hesabı neymiş spor yapmak neymiş. Zaten evdekilerin bu konudaki ilgisizliği yüzünden küçüklükten herhangi bir spora yöneltilmedim, hiçbir spor dalında bir ilerlemem yok mesela şu an. En basiti voleybol bile oynayamıyorum, okulda kızları izliyorum sadece. Eskiden isterdim ama imkanım olmadı şu an ise pek istekli değilim belki, alıştım belki de böyle sürekli içe kapanık olup odamda uyumaya, her gün 2 paket cips yiyordum şaka gibi. Biraz daha zaman geçince hafif belli olan göbeğimden rahatsız olduğumu fark ettim, 57 kilo falandım o dönem, şu an çok az geliyor 57 hatta keşke 57 olsam diyorum ama o zaman bütün kızlar 45-50 kilo olunca tabii. Ben de dedim çok zorlamayayım kendimi zaten hiç spor geçmişim yok hedef yüksek olursa belki zorlanırım, 55 kg olsam yeter diye düşündüm. YouTube'dan birkaç video buldum, onları her gün yapmaya başladım. Yaklaşık 1 ay falan yaptım bunu böyle, sonra hiçbir şey değişmediğini hatta 2-3 kilo daha aldığımı gördüm. O dönem yediğime o kadar dikkat etmesem de cipsi tamamen kesip spor yapıyordum ve en azından 1 kilo bile olsa bir azalma beklemiştim. Tartıldıktan sonra bütün motivasyonum, spor yapma isteğim gitti, bir dönem bıraktım sporu. Sonra tekrar kafama dank etti bu senenin başında. Seneye 60 kilo olarak başladım, bu sefer daha farklı videolar denemek istedim. Chloe Ting'in bir programı vardı, onu 1,5 - 2 ay devam ettirdiğimi hatırlıyorum. Evde tartı olmaması bir nebze iyiydi, tartılamıyordum.
Sonra bu ramazan bayramında misafirliğe gittik, gittiğimiz evde tartı görünce bir bakayım dedim, acaba bir şey değişmiş mi? Tartıda "61"i görünce yüzümün ifadesi değişmedi ama yanaklarım ıslandı. İçeridekiler ağladığımı görmesin diye nefesimi tutup lavaboya hızlı adımlarla gittiğimi hatırlıyorum. Sesim çıkmasın banyo yankı yapar diye nefes nefese ağlamıştım o gün. Bu bayram önüme koyulan hiçbir baklavayı yiyemedim mesela. Boğazımdan geçmedi kustum yediğim 1 tanesini de. O gün tartıldıktan sonra hayatım resmen mahvoldu, her gün ağzıma attığım her şeyi kusmaya başladım, okul arkadaşlarım da olayı anlamaya başlıyordu çünkü her teneffüs lavaboya gidip kusuyordum, o kadar takıntı olmuştu ki artık yemek istemediğimden değil devamlı kustuğum için boğazımdaki berbat acıdan yiyemiyordum. Sonra yavaş yavaş yediğimi kusmayı bırakmaya çalıştım çünkü ciddi anlamda boğazım yanıyordu. En sevdiğim yemek olan makarnayı ağzıma bile sürmedim 2-3 ay. Sonra makarna yemeyi özlediğimi fark edip biraz pişirdim kendime. Ama o da zehir oldu, tabak bitene kadar ağladım, hiçbir zevk alamadım yediğim şeyden. Bu arada sporu da bıraktım, bayramda tartıldığım günden sonraki günün gecesi odamda spor yaparken bir anda videonun yarısında yerde oturup ağlamaya başladım. Her şeyden nefret ederek kapattım videoyu, duş alıp uyudum. O günden beri kalkıp hareket etmiyorum. Birkaç hafta bunları düşünmemek istedim, kilo kavramından uzak, sakindim. Sonra matematik yazılısı sonuçları açıklandı. Normalde her sene 100-90 arası aldığım dersten 53'ü görmek her şeyin üst üste gelmesini sağladı. Daha da içime kapandım, her şeyden uzaklaştım, haftalarca evden dışarı çıkmadım ki okul devamsızlığım 40'lara ulaştı. Hiçbir konuda yeterli değildim, hiçbir şeyi beceremedim. Ne kilo verdim ne notlarım iyi geldi. Evet her şeyi salıp istediğim her şeyi yiyordum ama hiçbir şeyden tat almayıp, ağlayarak, mide bulantısı çekerek yiyordum. Ailem de bu dönem sorunun ne olduğunu anlamaya çalışırken daha da üzerime geldiler. Ben zaten hiçbir şeye yaramadığımı düşünerek bütün moralimi alt üst ederken aynı lafları ailemden de duyuyor olmak netleştirdi her şeyi. Aynaya bakamadım, banyo yapamadım, yataktan çıkamadım, okula gitmedim, kimseyle konuşmadım, kalkıp da yemek yemedim.
Sonra bir gece 7 yaşındaki kardeşimin telefona bakasım geldi (iPhone S5 bu arada, bir şey değil yani çalışmıyor bile, fotoğraf falan çekiyordu.) Notlar uygulamasına girdiğimde görevler bölümünde tek bir cümle gördüm, "ablamı öldürmek". O an yaşadığım şoku anlatamam. İçime bir soğuk girdi ellerim titriyordu. Hani çok anlaşamıyoruz biliyorum ama ben o yaşta hatta şu an bile anlaşamadığım kişileri öldürmeyi düşünmüyorum şahsen. Bunu yapabilip yapamayacağı sorun değildi, bunu aklından geçirmiş olması sorundu. O gece ailemden de koptuğumu hissettim, ne anneme ne babama ne kardeşime karşı herhangi bir aile bağı hissedemiyorum artık. O kadar dışlanmış ve iğrenç hissettim ki. Bunu söylemeyi hiç istemiyorum ama gecenin 2-3'ünde, içimdeki soğukluk geçsin diye belki, kendime zarar verdim. Ağlarken bunun ne kadar aptalca olacağını düşünmedim, sadece ölmek istedim; ne kardeşim beni seviyordu ne annem ne babam ne okul başarım iyiye gidiyordu ne iyi bir iradeye sahiptim de kilo verip güzellik algısına uyabildim. İşte o notun fotoğrafını çekip babama attım, ardından "?" gönderip. Güya kardeşimle konuşmuşlar da çocuk özür dilemeye falan geldi, hala daha affetmedim tabii, sadece unutuldu. O günden beri zaten ölsem de kalsam da çok umursayacak durumda değilim.
Ve mükemmel, daha dün tartıldım ve 63kg olduğumu gördüm. Artık ağlayamıyorum bile, gerçekten sıkıldım ve yoruldum bu kilo muhabbettinden.
Sonuç olarak, kendimden de ailemden de vücudumdan da her şeyimden nefret ediyorum. Kilo verme tavsiyesi beklediğim için yazmadım bunları, ne bileyim içimi dökmek istedim dediğim gibi. Çünkü bunları anlatabileceğim en yakın arkadaşım dışında kimsem yok.
Yaklaşık 1 senedir kilo vermeye çalışıyorum, hep pandemide aldım kiloları. O dönem çocuktum, nereden bileceğim kalori hesabı neymiş spor yapmak neymiş. Zaten evdekilerin bu konudaki ilgisizliği yüzünden küçüklükten herhangi bir spora yöneltilmedim, hiçbir spor dalında bir ilerlemem yok mesela şu an. En basiti voleybol bile oynayamıyorum, okulda kızları izliyorum sadece. Eskiden isterdim ama imkanım olmadı şu an ise pek istekli değilim belki, alıştım belki de böyle sürekli içe kapanık olup odamda uyumaya, her gün 2 paket cips yiyordum şaka gibi. Biraz daha zaman geçince hafif belli olan göbeğimden rahatsız olduğumu fark ettim, 57 kilo falandım o dönem, şu an çok az geliyor 57 hatta keşke 57 olsam diyorum ama o zaman bütün kızlar 45-50 kilo olunca tabii. Ben de dedim çok zorlamayayım kendimi zaten hiç spor geçmişim yok hedef yüksek olursa belki zorlanırım, 55 kg olsam yeter diye düşündüm. YouTube'dan birkaç video buldum, onları her gün yapmaya başladım. Yaklaşık 1 ay falan yaptım bunu böyle, sonra hiçbir şey değişmediğini hatta 2-3 kilo daha aldığımı gördüm. O dönem yediğime o kadar dikkat etmesem de cipsi tamamen kesip spor yapıyordum ve en azından 1 kilo bile olsa bir azalma beklemiştim. Tartıldıktan sonra bütün motivasyonum, spor yapma isteğim gitti, bir dönem bıraktım sporu. Sonra tekrar kafama dank etti bu senenin başında. Seneye 60 kilo olarak başladım, bu sefer daha farklı videolar denemek istedim. Chloe Ting'in bir programı vardı, onu 1,5 - 2 ay devam ettirdiğimi hatırlıyorum. Evde tartı olmaması bir nebze iyiydi, tartılamıyordum.
Sonra bu ramazan bayramında misafirliğe gittik, gittiğimiz evde tartı görünce bir bakayım dedim, acaba bir şey değişmiş mi? Tartıda "61"i görünce yüzümün ifadesi değişmedi ama yanaklarım ıslandı. İçeridekiler ağladığımı görmesin diye nefesimi tutup lavaboya hızlı adımlarla gittiğimi hatırlıyorum. Sesim çıkmasın banyo yankı yapar diye nefes nefese ağlamıştım o gün. Bu bayram önüme koyulan hiçbir baklavayı yiyemedim mesela. Boğazımdan geçmedi kustum yediğim 1 tanesini de. O gün tartıldıktan sonra hayatım resmen mahvoldu, her gün ağzıma attığım her şeyi kusmaya başladım, okul arkadaşlarım da olayı anlamaya başlıyordu çünkü her teneffüs lavaboya gidip kusuyordum, o kadar takıntı olmuştu ki artık yemek istemediğimden değil devamlı kustuğum için boğazımdaki berbat acıdan yiyemiyordum. Sonra yavaş yavaş yediğimi kusmayı bırakmaya çalıştım çünkü ciddi anlamda boğazım yanıyordu. En sevdiğim yemek olan makarnayı ağzıma bile sürmedim 2-3 ay. Sonra makarna yemeyi özlediğimi fark edip biraz pişirdim kendime. Ama o da zehir oldu, tabak bitene kadar ağladım, hiçbir zevk alamadım yediğim şeyden. Bu arada sporu da bıraktım, bayramda tartıldığım günden sonraki günün gecesi odamda spor yaparken bir anda videonun yarısında yerde oturup ağlamaya başladım. Her şeyden nefret ederek kapattım videoyu, duş alıp uyudum. O günden beri kalkıp hareket etmiyorum. Birkaç hafta bunları düşünmemek istedim, kilo kavramından uzak, sakindim. Sonra matematik yazılısı sonuçları açıklandı. Normalde her sene 100-90 arası aldığım dersten 53'ü görmek her şeyin üst üste gelmesini sağladı. Daha da içime kapandım, her şeyden uzaklaştım, haftalarca evden dışarı çıkmadım ki okul devamsızlığım 40'lara ulaştı. Hiçbir konuda yeterli değildim, hiçbir şeyi beceremedim. Ne kilo verdim ne notlarım iyi geldi. Evet her şeyi salıp istediğim her şeyi yiyordum ama hiçbir şeyden tat almayıp, ağlayarak, mide bulantısı çekerek yiyordum. Ailem de bu dönem sorunun ne olduğunu anlamaya çalışırken daha da üzerime geldiler. Ben zaten hiçbir şeye yaramadığımı düşünerek bütün moralimi alt üst ederken aynı lafları ailemden de duyuyor olmak netleştirdi her şeyi. Aynaya bakamadım, banyo yapamadım, yataktan çıkamadım, okula gitmedim, kimseyle konuşmadım, kalkıp da yemek yemedim.
Sonra bir gece 7 yaşındaki kardeşimin telefona bakasım geldi (iPhone S5 bu arada, bir şey değil yani çalışmıyor bile, fotoğraf falan çekiyordu.) Notlar uygulamasına girdiğimde görevler bölümünde tek bir cümle gördüm, "ablamı öldürmek". O an yaşadığım şoku anlatamam. İçime bir soğuk girdi ellerim titriyordu. Hani çok anlaşamıyoruz biliyorum ama ben o yaşta hatta şu an bile anlaşamadığım kişileri öldürmeyi düşünmüyorum şahsen. Bunu yapabilip yapamayacağı sorun değildi, bunu aklından geçirmiş olması sorundu. O gece ailemden de koptuğumu hissettim, ne anneme ne babama ne kardeşime karşı herhangi bir aile bağı hissedemiyorum artık. O kadar dışlanmış ve iğrenç hissettim ki. Bunu söylemeyi hiç istemiyorum ama gecenin 2-3'ünde, içimdeki soğukluk geçsin diye belki, kendime zarar verdim. Ağlarken bunun ne kadar aptalca olacağını düşünmedim, sadece ölmek istedim; ne kardeşim beni seviyordu ne annem ne babam ne okul başarım iyiye gidiyordu ne iyi bir iradeye sahiptim de kilo verip güzellik algısına uyabildim. İşte o notun fotoğrafını çekip babama attım, ardından "?" gönderip. Güya kardeşimle konuşmuşlar da çocuk özür dilemeye falan geldi, hala daha affetmedim tabii, sadece unutuldu. O günden beri zaten ölsem de kalsam da çok umursayacak durumda değilim.
Ve mükemmel, daha dün tartıldım ve 63kg olduğumu gördüm. Artık ağlayamıyorum bile, gerçekten sıkıldım ve yoruldum bu kilo muhabbettinden.
Sonuç olarak, kendimden de ailemden de vücudumdan da her şeyimden nefret ediyorum. Kilo verme tavsiyesi beklediğim için yazmadım bunları, ne bileyim içimi dökmek istedim dediğim gibi. Çünkü bunları anlatabileceğim en yakın arkadaşım dışında kimsem yok.
Son düzenleyen: Moderatör: