PSAlvador
Decapat
- Katılım
- 1 Eylül 2020
- Mesajlar
- 352
- Çözümler
- 2
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- İntörn Tıp Doktoru
Arkadaş ortamında oyun olan Witcher serisi konuşulurken gidilebilecek en geri nokta Witcher 2 oluyor. Witcher 1 ise genellikle "Abi combat sistemi berbat!", "Günümüz için çok eski!"gibi yorumlar yapılıyor. Ben de nispeten eski RPG oyunlarını (bkz. Fable serisi, Diablo serisi, Gothic serisi, Dungeon Siege serisi) çok sevdiğimden ötürü buna kesinlikle göz atmak istedim. Hem de benim gibi henüz Witcher'a el sürmeyen birisi elbette 1'den başlamalı diye düşündüm. Maceram böyle başladı ve şöyle sonlandı.
*3-4 saat civarı da offline oyun sürem olabilir.
Bu oyunu birkaç başlık altında inceleyeceğim, daha sonra artı ve eskilere geçeceğim.
OYNANIŞ
Özellikle buradan başlamak istedim çünkü oyunu erkenden bırakan insanların bahanesi genel olarak bu. İlk başta söylemem gereken şu ki oyunda kılıç savurabilmek için düşman bulunması gerekiyor. İmlecimizi düşmanın üzerine götürüp, BİR KEZ tıkladığımızda eylem başlamış oluyor. Saldırıları daha etkili kılabilmek için kombolar yapmamız gerekiyor, bunlar da otomatik gerçekleşen saldırı sırasında imlecimizin sarıya döndüğü anlarda yapılıyor. Yani özet olarak, bir kez tıkla, sonra sarı olduğunda tekrar tıkla. Oyunda "Hızlı", "Güçlü", "Grup" gibi saldırı stilleri bulunmakta. Bu stilleri de karşımızdaki düşmanın tipine göre belirliyoruz. Örneğin karşımızda bir okçu var ve hançer kullanıyor, buna karşı elbette hızlı stili, ağır zırhlarla donanmış bir şövalyeye karşı güçlü stili, birden fazla (özellikle de güçsüz) yaratıkta ise grup stilini kullanıyoruz. Bu kısımı fazla uzatmayacağım çünkü bu kısım tutorial kısmında detaylıca açıklanıyor. Bu stil mantığı beni çok fazla etkilememekle beraber uygulanışı sırasındaki animasyonlar ve sesler ciddi anlamda etkileyici.
Oyun tam anlamıyla bir açık dünya oyunu sayılmaz zira oyunun her bölümü - açılış ve kapanış bölümlerini de sayarsak 7 bölüm var- farklı loksayonlarda geçiyor. Yani belirli alanlarda sınırlısınız. Fast tarvel yok fakat inanın gerek de yok, oyunda yürürken sıkılmadım çoğu zaman. Zaten şehirlerde gece yürürseniz, kırsal alanlarda da çoğu zaman karşımıza düşman çıkıyor. Onları kesmekle uğraşıyorsunuz. Örneğin yürürken rastladığım, oyunun en iğrenç yaratığı olan (kesince patlıyor ve yakınındaysanız ciddi hasar veriyor zehri) bir sülük:
ZORLUK
Arkadaşlar, bu oyunu oynayacaksanız öleceksiniz. Bunu kabulleneceksiniz. Mafia 1'e çok benzetiyorum zorluğunu, fakat eski oyunların zorluğuna bayılıyorum <3. Normal zorluk ayarında oynadım ve simya gerçekten çok faydalı, hele de kapanışa doğru çok çok işinize yarayacak.
Arayüze gelelim, oyunun envanteri, slotların ve itemlerin küçük olmasından dolayı beni bazen çok sinirlendirdi. Okumak için ekrana yaklaştığım zamanlar oldu. Bunun haricinde elinize alabileceğiniz silah sayısı belirli, bütün düşman lootlarındaki silahları envantere alamıyorsunuz mantıklı olarak. Sağ üstte de günlüğümüzü, simya ekranını, karakter gelişim ağacını görüyoruz. Meditasyon yaptığımızda simya ve geliştirme yapabiliyoruz maalesef ki.
Bunun dışında oyunda bir olay var ki 2007 yılına göre oldukça ama oldukça iyi. Her seçiminizin oyunda bir karşılığı var, daha fazla şey söylersem spoiler olur. Oyunu yaşayarak kararlar verirseniz, oyunun hikayesi ve akıcılığı ciddi anlamda zevk veriyor. Seçim ekranlarından bir örnek :
Haritası gayet yeterli, yön bulmakta zorlanmıyorsunuz. Oyunda çıtır çerezlik iki adet mini oyun var ve gayet eğlenceliler; Zar pokeri ve Yumruk Dövüşü. Bunlarda para kazanabilirsiniz.
MÜZİKLER
Çok iyi, birkaç örnek vermeden edemeyeceğim. Mesela bir boss keserken şu çalacak:
Gezerken de şu çalacak :
GRAFİKLER
Burayı yazarak değil, ekran görüntüleriyle açıklamak istiyorum, takdiri size bırakıyorum.
HİKAYE
Kesinlikle Witcher 1'in en güçlü noktası, üstelik komplike de değil. Oynarken kafanaızda soru işareti bıraktırmayan bir hikayesi var. Devam oyunlarına atıflar da mevcut.
-------------------------------
ARTILAR-EKSİLER
ARTILAR
- Oyundaki npclerin durumlara verdiği tepkiler çok hoşlar. Örneğin yağmurdan saklanan ve meydanda eğlenen npcler:
- Karakterimizi geliştirmemizin oyuna eklediği şeyler çok iyi ayarlanmış, kombo sayımızı arttırıyoruz, ayrıca karakterleri sersemlettiğimizde, yere düşürdüğümüzde çeşitli finishingler yapıyoruz, bunları da izlemesi çok keyifli oluyor
- Oyuncuyu yoracak, bunlatacak yan görevleri, challangeları yok. Oyunun aktığını net hissediyorsunuz. Birbirini tekrar eden görev neredeyse yok.
- Hikayeyi buraya eklemezsek olmaz, karakterlerin hepsi ideolojik olarak gerçek dünyadan alınmış gibiler.
- Oyunda ufak çökmeler hariç hiçbir bug ile karşılaşmadım, bu bana çok enterasan geldi yılına göre.
- Her indirim döneminde çok uygun bir fiyata alınabiliyor, fiyatına göre çok iyi bir oynanış süresi ve içerik barındırıyor.
- Düşük sistem gereksinimleri.
EKSİLERİ
- Oyunda görevler icabı dar alanlarda dövüşmemiz gerekiyor, bunlar fazla değil lakin oldukça zor oluyorlar, bunlar oyunun combat sistemine biraz aykırı gibi geldi bana. Lakin çok sayıda değiller, eee o kadar da zorluk olacak değil mi?
- İtem çeşitliliği fazla değil, fakat bunun öyle olması oyuncunun odağını hikayeye çekiyor. Örneğin hiç viki okuma ihtiyacı duymadım.
- İstediğimiz yerde meditasyon ve simya yapamamız beni biraz irrite etti açıkcası, sadece ateş başlarında meditasyon yapabiliyoruz, buna mantıklı diyenler olacaktır elbette. Yapımcılar da bunun farkına varmış olamalılar ki 2 ve 3. oyunda bunu kaldırmışlar.
- Yükleme ekranlarının sayısı biraz fazla.
- Npclerin modellemeleri az sayıda, çoğu npc aynı tipte
EK BİLGİLER
Oyunumuzun Steam indirme boyutu 11GB. 2007 yılında çıkış yapmış. Gamepad desteği yok, GeforceNOW üzerinden oynanılabilir, Steam Cloud desteği bulunmakta. Metacritic puanı şöyle:
ÖZET - GENEL DEĞERLENDİRME
Bu oyuna hikayeyi ön planda tutan her oyuncu göz atmalı bence. Özellikle Witcher tutkunlarının bile oyunu oynamadığını görüyorum. Büyük bir şey kaçırıyorlar. Şikayet ettikleri combat sistemine alışmanız 1 saat bile sürmez.
Benim bu oyuna şahsi puanım 90 olacaktır. Uzun lafın kısası, lütfen genel görüşlere aldanmayıp bu oyuna bir şans verin. Oyuna dair sorularınızı bekliyorum, oyunu oynamış arkadaşların da bana katılıp katılmadığı yerleri heyecanla bekliyorum.
*3-4 saat civarı da offline oyun sürem olabilir.
Bu oyunu birkaç başlık altında inceleyeceğim, daha sonra artı ve eskilere geçeceğim.
OYNANIŞ
Özellikle buradan başlamak istedim çünkü oyunu erkenden bırakan insanların bahanesi genel olarak bu. İlk başta söylemem gereken şu ki oyunda kılıç savurabilmek için düşman bulunması gerekiyor. İmlecimizi düşmanın üzerine götürüp, BİR KEZ tıkladığımızda eylem başlamış oluyor. Saldırıları daha etkili kılabilmek için kombolar yapmamız gerekiyor, bunlar da otomatik gerçekleşen saldırı sırasında imlecimizin sarıya döndüğü anlarda yapılıyor. Yani özet olarak, bir kez tıkla, sonra sarı olduğunda tekrar tıkla. Oyunda "Hızlı", "Güçlü", "Grup" gibi saldırı stilleri bulunmakta. Bu stilleri de karşımızdaki düşmanın tipine göre belirliyoruz. Örneğin karşımızda bir okçu var ve hançer kullanıyor, buna karşı elbette hızlı stili, ağır zırhlarla donanmış bir şövalyeye karşı güçlü stili, birden fazla (özellikle de güçsüz) yaratıkta ise grup stilini kullanıyoruz. Bu kısımı fazla uzatmayacağım çünkü bu kısım tutorial kısmında detaylıca açıklanıyor. Bu stil mantığı beni çok fazla etkilememekle beraber uygulanışı sırasındaki animasyonlar ve sesler ciddi anlamda etkileyici.
Oyun tam anlamıyla bir açık dünya oyunu sayılmaz zira oyunun her bölümü - açılış ve kapanış bölümlerini de sayarsak 7 bölüm var- farklı loksayonlarda geçiyor. Yani belirli alanlarda sınırlısınız. Fast tarvel yok fakat inanın gerek de yok, oyunda yürürken sıkılmadım çoğu zaman. Zaten şehirlerde gece yürürseniz, kırsal alanlarda da çoğu zaman karşımıza düşman çıkıyor. Onları kesmekle uğraşıyorsunuz. Örneğin yürürken rastladığım, oyunun en iğrenç yaratığı olan (kesince patlıyor ve yakınındaysanız ciddi hasar veriyor zehri) bir sülük:
ZORLUK
Arkadaşlar, bu oyunu oynayacaksanız öleceksiniz. Bunu kabulleneceksiniz. Mafia 1'e çok benzetiyorum zorluğunu, fakat eski oyunların zorluğuna bayılıyorum <3. Normal zorluk ayarında oynadım ve simya gerçekten çok faydalı, hele de kapanışa doğru çok çok işinize yarayacak.
Arayüze gelelim, oyunun envanteri, slotların ve itemlerin küçük olmasından dolayı beni bazen çok sinirlendirdi. Okumak için ekrana yaklaştığım zamanlar oldu. Bunun haricinde elinize alabileceğiniz silah sayısı belirli, bütün düşman lootlarındaki silahları envantere alamıyorsunuz mantıklı olarak. Sağ üstte de günlüğümüzü, simya ekranını, karakter gelişim ağacını görüyoruz. Meditasyon yaptığımızda simya ve geliştirme yapabiliyoruz maalesef ki.
Bunun dışında oyunda bir olay var ki 2007 yılına göre oldukça ama oldukça iyi. Her seçiminizin oyunda bir karşılığı var, daha fazla şey söylersem spoiler olur. Oyunu yaşayarak kararlar verirseniz, oyunun hikayesi ve akıcılığı ciddi anlamda zevk veriyor. Seçim ekranlarından bir örnek :
Haritası gayet yeterli, yön bulmakta zorlanmıyorsunuz. Oyunda çıtır çerezlik iki adet mini oyun var ve gayet eğlenceliler; Zar pokeri ve Yumruk Dövüşü. Bunlarda para kazanabilirsiniz.
MÜZİKLER
Çok iyi, birkaç örnek vermeden edemeyeceğim. Mesela bir boss keserken şu çalacak:
Gezerken de şu çalacak :
GRAFİKLER
Burayı yazarak değil, ekran görüntüleriyle açıklamak istiyorum, takdiri size bırakıyorum.
HİKAYE
Kesinlikle Witcher 1'in en güçlü noktası, üstelik komplike de değil. Oynarken kafanaızda soru işareti bıraktırmayan bir hikayesi var. Devam oyunlarına atıflar da mevcut.
-------------------------------
ARTILAR-EKSİLER
ARTILAR
- Oyundaki npclerin durumlara verdiği tepkiler çok hoşlar. Örneğin yağmurdan saklanan ve meydanda eğlenen npcler:
- Karakterimizi geliştirmemizin oyuna eklediği şeyler çok iyi ayarlanmış, kombo sayımızı arttırıyoruz, ayrıca karakterleri sersemlettiğimizde, yere düşürdüğümüzde çeşitli finishingler yapıyoruz, bunları da izlemesi çok keyifli oluyor
- Oyuncuyu yoracak, bunlatacak yan görevleri, challangeları yok. Oyunun aktığını net hissediyorsunuz. Birbirini tekrar eden görev neredeyse yok.
- Hikayeyi buraya eklemezsek olmaz, karakterlerin hepsi ideolojik olarak gerçek dünyadan alınmış gibiler.
- Oyunda ufak çökmeler hariç hiçbir bug ile karşılaşmadım, bu bana çok enterasan geldi yılına göre.
- Her indirim döneminde çok uygun bir fiyata alınabiliyor, fiyatına göre çok iyi bir oynanış süresi ve içerik barındırıyor.
- Düşük sistem gereksinimleri.
EKSİLERİ
- Oyunda görevler icabı dar alanlarda dövüşmemiz gerekiyor, bunlar fazla değil lakin oldukça zor oluyorlar, bunlar oyunun combat sistemine biraz aykırı gibi geldi bana. Lakin çok sayıda değiller, eee o kadar da zorluk olacak değil mi?
- İtem çeşitliliği fazla değil, fakat bunun öyle olması oyuncunun odağını hikayeye çekiyor. Örneğin hiç viki okuma ihtiyacı duymadım.
- İstediğimiz yerde meditasyon ve simya yapamamız beni biraz irrite etti açıkcası, sadece ateş başlarında meditasyon yapabiliyoruz, buna mantıklı diyenler olacaktır elbette. Yapımcılar da bunun farkına varmış olamalılar ki 2 ve 3. oyunda bunu kaldırmışlar.
- Yükleme ekranlarının sayısı biraz fazla.
- Npclerin modellemeleri az sayıda, çoğu npc aynı tipte
EK BİLGİLER
Oyunumuzun Steam indirme boyutu 11GB. 2007 yılında çıkış yapmış. Gamepad desteği yok, GeforceNOW üzerinden oynanılabilir, Steam Cloud desteği bulunmakta. Metacritic puanı şöyle:
ÖZET - GENEL DEĞERLENDİRME
Bu oyuna hikayeyi ön planda tutan her oyuncu göz atmalı bence. Özellikle Witcher tutkunlarının bile oyunu oynamadığını görüyorum. Büyük bir şey kaçırıyorlar. Şikayet ettikleri combat sistemine alışmanız 1 saat bile sürmez.
Benim bu oyuna şahsi puanım 90 olacaktır. Uzun lafın kısası, lütfen genel görüşlere aldanmayıp bu oyuna bir şans verin. Oyuna dair sorularınızı bekliyorum, oyunu oynamış arkadaşların da bana katılıp katılmadığı yerleri heyecanla bekliyorum.