Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız, Mercedes kullanmak yerine tosbağaya binmek gibi... Web sitelerini düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi' zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Witcher 3 ve Witcher 2 neden evreni iyi lanse edememişler?
Oyun olarak mükemmel oyunlar olsalar da evrenin ne iç siyasetini ne de karanlık tarafını Witcher 1 kadar iyi lanse edememişler. Witcher 1 ciddi manada evreni en iyi yansıtan oyun. İyi/kötü, insan/elf/cüce/yaratık ve devletlerin iç siyasetini en iyi gösteren oyun net bir şekilde Witcher 1'dir. Kıtadaki katliamları neden yaptıklarını ve ne amaca hizmet ettiklerini veya neden fistek sattıklarını çok özenli bir şekilde açıklıyor.
Bu konuda grafik motoru ve yıllara göre uyum sağlama açısından düşündüğümde, Witcher 1 serinin başlangıcı olduğu için her şeyi detaylı bir şekilde anlatıyor. Ardından Witcher 2'ye geçildiğinde, daha çok siyasi olaylar ve krallıklarla ilgili konulara odaklanılıyor. Sonrasında ise Witcher 3, önceki iki oyundan öğeleri birleştirerek açık dünya, pek çok hikaye ve gelişmiş grafiklerle karşımıza çıkıyor. Yıllara göre adaptasyon sağlamaya çalıştılar gibi. Yani seri ilerledikçe hikaye yaratma ve devam ettirme oranı azalıyor gibi görünüyor.
Bu konuda grafik motoru ve yıllara göre uyum sağlama açısından düşündüğümde, Witcher 1 serinin başlangıcı olduğu için her şeyi detaylı bir şekilde anlatıyor. Ardından Witcher 2'ye geçildiğinde, daha çok siyasi olaylar ve krallıklarla ilgili konulara odaklanılıyor. Sonrasında ise Witcher 3, önceki iki oyundan öğeleri birleştirerek açık dünya, pek çok hikaye ve gelişmiş grafiklerle karşımıza çıkıyor. Yıllara göre adaptasyon sağlamaya çalıştılar gibi. Yani seri ilerledikçe hikaye yaratma ve devam ettirme oranı azalıyor gibi görünüyor.
Witcher 2'nin siyasi olayları Temeria ve Sincaplar arasında olduğu için kapsamı çok ufak. Bu da can sıkıcı. Şahsen Witcher 2'nin daha detaylı olmasını isterdim.
Witcher 3, önceki iki oyundan öğeleri birleştirerek açık dünya, pek çok hikaye ve gelişmiş grafiklerle karşımıza çıkıyor. Yıllara göre adaptasyon sağlamaya çalıştılar gibi. Yani seri ilerledikçe hikaye yaratma ve devam ettirme oranı azalıyor gibi görünüyor.
Witcher 3 adaların iç karışıklığını, Redenyanın kan arzusunu, Nilfgard'ın toprak himayesi için yaptığı katliamları çok iyi yansıtsada ana temayı çok dışlıyor. Yahu Wild Hunt dediğimiz adamlar çok ufak katliamlar yapıyorlar. Kitaplarda kan ve nefretin temsilidir Wild Hunt. Acımasız, katletmeye aç kişilerdir. İşkence dahi yok oyunda! Ciri'yi bulup işkence ettikleri bir sahne mesela. Geralt'ta öfkeden deliye dönüp daha soğuk ve sert bir karakter olabilirdi. Ancak Geralt, Ciri, Avalach falan öylesine takılıyor.
Witcher 2'nin siyasi olayları Temeria ve Sincaplar arasında olduğu için kapsamı çok ufak. Bu da can sıkıcı. Şahsen Witcher 2'nin daha detaylı olmasını isterdim.
Witcher 3 adaların iç karışıklığını, Redenyanın kan arzusunu, Nilfgard'ın toprak himayesi için yaptığı katliamları çok iyi yansıtsada ana temayı çok dışlıyor. Yahu Wild Hunt dediğimiz adamlar çok ufak katliamlar yapıyorlar. Kitaplarda kan ve nefretin temsilidir Wild Hunt. Acımasız, katletmeye aç kişilerdir. İşkence dahi yok oyunda! Ciri'yi bulup işkence ettikleri bir sahne mesela. Geralt'ta öfkeden deliye dönüp daha soğuk ve sert bir karakter olabilirdi. Ancak Geralt, Ciri, Avalach falan öylesine takılıyor.
Ekleme olarak ben Triss mevzusunuda beğenmedim. Witcher 1 ve Witcher 2'de Triss ile aşne fişne etmememe rağmen adamlar illa "Triss ile yattın" diyor. Yok Yen ben yatmadım valla.
Büyük ihtimalle Witcher 1'le "lan lisans aldık o kadar, yapmışken doğru düzgün bi' şey yapalım" diye düşünüp, kitaplar ayarında bi' oyun yapmaya, evreni yansıtmaya, düzgün bi' temel atmaya çalıştıkları içindir herhalde.
Benim için de evren ve atmosfer açısından serinin (şimdilik) en iyi oyunu.
2 zaten bence "meh" bi' oyun, kralı kestiler, 3 Bölüm toparlamaya uğraşalımdan daha iyi bi' hikaye anlatılabilirmiş. Atmosfer fena değil en azından.
1'de Geralt hafızayı az buçuk toparladıktan sonra 2'de bi' süre kendini yaratık avlamaya, kontrat yapmaya vermiş olsa. Bi' yerden sonra (oyun gereği) hiç bir şey o kadar basit olamayacağı için 1'deki gibi ideolojik olduğu kadar fiziksel de çatışmaların, ufak çaplı politikaların içine sürüklenseydik mesela.
Ne bileyim... Demesi kolay sanırım. 3'ün her şeye rağmen aşırı bi' eksikliğini hissetmedim.
Yine de oyunun "cut content" kısımları az sayıda değildi diye biliyorum.
2'den Iorveth ve Saskia'nın 3'te olmaması biraz "boşuna mı oynadık?" diye hissettiriyor mesela. Sırf Triss'ten çok hazzetmememe rağmen Saskia'yı kurtarmanın hiç bi' olayı yok diye Iorveth tarafında gidip yine bizim kızılı kurtarıyorum mesela.
Onun dışında 2 oyundur süregelen "Geralt'ın bir süreliğine Vahşi Av atlısı olması" mevzusunun da hiç bahsi geçmiyor. Yine öyle ortada kalmış bi' mevzu gibi.
Bir de oyunun Kaer Morhen ve Sis Adası'ndan sonraki 3. Kısmının aceleye getirildiği, eksikleri olduğu belliydi, oyunun geri kalanına kıyasla her şey biraz çabuk gelişiyordu diyebilirim.
Siyaset kısmı eleştirisini, en azından 3 için, bilemedim. Gittiğimiz her yerde oranın iç meseleleriyle uğraşıyoruz. Velen'de Kocakarılar, Novigrad'da çeteler, Skellige'de klanlar ve hükümdarlık meselesi vesaire.
Oyunun hikayesini yaratık avcılığından asıl olaya çeviren şey (Ciri) de özünde yine siyaset meselesi mesela.
Irk mevzusuna da bi' kaç yan görevde değiniliyor en azından. Sadece 3'te mevzunun edebiyatını yapan yok.
Aksine ben Witcher 2'nin bu tür konuları daha iyi işlediğini düşünüyorum. Böyle fantastik mistik çağlarda geçen öykülerin, Witcher 2 gibi bir grafikle gösterilmesini daha gerçekçi buluyorum. Witcher 1 çok çok eski kalıyor bana göre(diğer teknik işleme çok iyi), Witcher 3 ise ışık ve renk patlaması yaşatıyor.
Zaten kurgusu çok zengin kitapların oyun veya TV uyarlaması için ne yaparlarsa yapsınlar sırıtacaktır. Epic Fantasy türünü oyun ve TV'e uyarlamak çok zordur. HBO'nun Game of Thrones'unu, Amazon'un Güç Yüzükleri ve Zaman Çarkı'nı düşünün. Kastettiğimi düşündüyseniz Witcher oyun serisinin bir nimet olduğu aklınızdan geçmiştir.
Aksine ben Witcher 2'nin bu tür konuları daha iyi işlediğini düşünüyorum. Böyle fantastik mistik çağlarda geçen öykülerin, Witcher 2 gibi bir grafikle gösterilmesini daha gerçekçi buluyorum. Witcher 1 çok çok eski kalıyor bana göre(diğer teknik işleme çok iyi), Witcher 3 ise ışık ve renk patlaması yaşatıyor.
Zaten kurgusu çok zengin kitapların oyun veya TV uyarlaması için ne yaparlarsa yapsınlar sırıtacaktır. Epic Fantasy türünü oyun ve TV'e uyarlamak çok zordur. HBO'nun Game of Thrones'unu, Amazon'un Güç Yüzükleri ve Zaman Çarkı'nı düşünün. Kastettiğimi düşündüyseniz Witcher oyun serisinin bir nimet olduğu aklınızdan geçmiştir.
Sanat tasarımı bir evrenin göstergesi değildir. Witcher 2 evrendeki siyaseti ön plana getirmeye çalışsada bu konuda berbat. Sadece Sincaplar, Temerya ve biraz da üstüne Letho ile Nilfgaard süsü ekliyor o kadar. Hikaye anlamında Witcher 2 serinin en dayanaksız oyunu. Witcher 3 sanat tasarımı, hikaye kurgusunu ve kıtadaki oluşumları en iyi açıklayan oyun. Pek tabii Witcher 3'te Witcher 2 gibi çoğu yerde tıkanıyor. Mesela, Nilfgaard akınları çok az ve en en en önemli konu: Witcher 3: Wild Hunt diye bir oyun yok! Yahu Wild Hunt üstte yazdığım gibi kitaplarda şeytanın vücut bulmuş haliyken oyunda birkaç tane avel. La bunu neden yaptın abi? Hayır, üstüne hikayede temaya göre kısa. Witcher 3: Wild Hunt adında bir oyun çıkartıyorsan ama Wild Hunt'ı daha işleyememen çok kötü. İşkence sekansları, kan bürünen yerleşimler ve nicesi olması gerekiyor. Witcher 3: Wild Hunt yerine oyunun adı The Witcher 3: Cowardly hunt olmalıydı. Ulan Eredin, Caranthir falan hepsi ödlek!
Sanat tasarımı bir evrenin göstergesi değildir. Witcher 2 evrendeki siyaseti ön plana getirmeye çalışsada bu konuda berbat. Sadece Sincaplar, Temerya ve biraz da üstüne Letho ile Nilfgaard süsü ekliyor o kadar. Hikaye anlamında Witcher 2 serinin en dayanaksız oyunu. Witcher 3 sanat tasarımı, hikaye kurgusunu ve kıtadaki oluşumları en iyi açıklayan oyun. Pek tabii Witcher 3'te Witcher 2 gibi çoğu yerde tıkanıyor. Mesela, Nilfgaard akınları çok az ve en en en önemli konu: Witcher 3: Wild Hunt diye bir oyun yok! Yahu Wild Hunt üstte yazdığım gibi kitaplarda şeytanın vücut bulmuş haliyken oyunda birkaç tane avel. La bunu neden yaptın abi? Hayır, üstüne hikayede temaya göre kısa. Witcher 3: Wild Hunt adında bir oyun çıkartıyorsan ama Wild Hunt'ı daha işleyememen çok kötü. İşkence sekansları, kan bürünen yerleşimler ve nicesi olması gerekiyor. Witcher 3: Wild Hunt yerine oyunun adı The Witcher 3: Cowardly hunt olmalıydı. Ulan Eredin, Caranthir falan hepsi ödlek!
Ben bu siyaseti Witcher 2'de çok fazla hissettim. Örneğin Flotsam'da olan şiddetten üzüntü hissettim, ormanın içine girdiğimde mistik korkuyu aldım. Kralların yanında bulunmayı gerektiren ağırlığı, o pazarlığı hissettim. Anlatının ve kurgunun büyüklüğü açısından değerlendirmedim. Ve bu örnekler böyle gider. Grafiklerle söylemek istediğim bunların çoğunun dışında. Yani oyun. Öyle oyunlar oynadık ki hiçbir şekilde anlatım yoktu. Fakat grafikler bize bir yol yani his gösterebilenler oldu.
Witcher 1 ve 3'ü kıyas anlamında ifade ettim. Yani geri kalır çokta bir yanları yok ki seri zaten en beğendiklerim arasında. 10 yıl sonrasında bile hala bu detayları konuşuyoruz.
Şunu da belirtmek lazım. Zengin bir seriyi anlatmaya başlamakla sonlandırmak arasında da çok fazla fark var. Kurgu zaten yazara ait. Başlangıç yapmak çok çok keyifli ve zor olmayan bir şekilde yapılır. Ama son? İşte sonu getirmek bu türün en zor olayıdır. Yani 1. oyunla güle oynaya başlayan öykü, biriken yüküyle Witcher 3'e yıkılmıştır.
Ben bu siyaseti Witcher 2'de çok fazla hissettim. Örneğin Flotsam'da olan şiddetten üzüntü hissettim, ormanın içine girdiğimde mistik korkuyu aldım. Kralların yanında bulunmayı gerektiren ağırlığı, o pazarlığı hissettim. Anlatının ve kurgunun büyüklüğü açısından değerlendirmedim. Ve bu örnekler böyle gider. Grafiklerle söylemek istediğim bunların çoğunun dışında. Yani oyun. Öyle oyunlar oynadık ki hiçbir şekilde anlatım yoktu. Fakat grafikler bize bir yol yani his gösterebilenler oldu.
Witcher 1'de siyaset teması Witcher 2'nin kat ve kat üstünde işleniyor.
1- Adda'nın Foltest'e Semender örgütü ile suikast planı hazırlması. Ekleme olarak Adda Witcher: Son Dilek kitabında geçen Striga hanımefendidir.
2- Oyunun başlarında Alvin adlı bir çocuğu Barghastlardan kurtarıyoruz. Ondan sonra çocuk oyunun sonlarına doğru büyümüş hali ile karşımıza geliyor. Çünkü, kahin olmasından mütevellit dünyanın Vahşi Av ve Ak Ayaz dolayısıyla hasar göreceğini fark ediyor. Bu sebeple Semender adlı bir örgüt kuruyor ve çeşitli yasaklı madde ticareti, protokol adı altında çeşitli teşkilatlanmalar, tarikatımsı yapılar ve devlet idaresi için çeşitli kişileri bir araya getirerek bir Witcher ordusu kurmaya çalışıyor. Tabii bu ters köşeyi anlamamız epey uzun sürüyor.
3- Sincaplar örgütünü bence en iyi anlatan karakter Yaevinn'dır. Kendisi ile diyaloglarımızda bize haşere olduğumuzu sakin bir şekilde anlatıyor ve Sincaplar örgütünün temelini anlatıyor. Pek tabii kendisinin Ebedi Ateşten ve Redenya'dan pek bir farkı olmadığı çabucak anlaşılıyor. Kendisi insanlarda intikam duygusu dolayısıyla savaşmakta. Özgürlük adı altında masumları katletmişliği dahi var.
4- Ebedi Ateş'in baş yoldaşlarından biri olan Siegfried adlı bir adam var. Act 2 ve 3'te özellikle ana karakterlerden birisi kendisi. Çünkü, bizim davranışlarımız doğrultusunda evrende çeşitli görüş yayacak kişi kendisi. Mesela, ben ona yardım etmem dolayısıyla kendisi de bana yardım etti ve sayesinde Profesör'ü biçtim. Kısaca, Ebedi Ateş'in yoldaşı bir Witcher oldum. Bu arada Yaevinn'e göre daha onurlu bir karakterdir diyebilirim. Adam net yürek yemiş desem yeridir. Bize yardım etmek için Horozbaşa dahi saldırıyor. He Siegfierd'ın sorunu yoldaşlığın sapkın ideallerine uymaması dolayısıyla cezalandırılacak olması ancak adam buna rağmen bize yardımcı oluyor. Nereden baksan kral hareket.
