Yaptığım saçma hareketler

Katılım
26 Nisan 2020
Mesajlar
6.967
Makaleler
45
Çözümler
9
Merhaba,

Saçma sapan şeyler konuşurum. Mesela öğretim üyesi hakkında birkaç tane konu açtım. "Acaba kaç yılını harcamış? Kaç tane dil biliyor? Öğrencisi ondan daha mı iyi biliyor?" gibi saçma sapan hareketlerim var. Birinin yanında şu hoca böyle yapmış falan diyorum. Bu tanıştığım bilgisayar mühendisi hocaları(Biri elektrik-elektronik hocası ama bilgisayar mühendisliğindeki boşluk yüzünden buraya atamışlar. Yani yazılımla pek alakası yok.) Övüp duruyorum. Tabii bana karşı çok saygılı davranıyorlar. Bi' oturduk mu bayağı bir konuşuyoruz. İşleri sıkışık olmasına rağmen bana az da olsa zaman ayırıyorlar. Yanlarına çok sık giderim. Bir kere bile gık demediler.

Her türlü yardım da bulunuyorlar. Hatta bir keresinde hoca: "Bilgisayar hakkında her türlü sorunu sorabilir veya mail atabilirsin. Benim ilgi alanım değilse bile başkasından yardım alır, yine yardımcı olurum." şeklinde cümle kurdu.

Neyse; ben bu hocalara sürekli giderek rahatsız ettiğimden sonradan farkına vardım. Dediğim gibi çok saygın insanlar. Edepliler de. 4 yıldan beri tanıyorum. O zamanlar pek gitmezdim. Çok nadir giderdim. Şu sıralar bir şey demiyorlar. Ki 2 haftadır gitmiyorum. Ama arıyorum veya mail atıyorum. Yine de cevap veriyorlar.

İşe de başladım. Bu yüzden iş konusundan dolayı yanlarına gitmiyorum. Hem iyi de oluyor çalışmak. 21 yaşındayım ve kendi hayatımı kazanmak zorundayım. Lise mezunuyum. Üniversite olmadı. Ne kadar erken başlarsam o kadar iyi olur düşündüm sigorta olarak. Günümüz şartlarında; para kazanmak gerekiyor. Bu şekilde devam ediyorum. Asgari ücrette 5.500 TL oldu. O da günlük 183 TL'ye denk geliyor.

Aslında sık derken her günde değil yani. O kadar da fazla değil yani. İş bulduğun zaman bana da haber ver dedi. Bana karşı bir ilgisi var. Yardımcı oluyor. Bu bahsettiğim hoca profesör. Diğer bir bayan doçcent, diğeri ise Dr. Öğretim üyesi erkek. Bunlarla tanışmak nasip oldu. Ama dediğim gibi sıkmak istemedim.

Daha doğrusu onlara da sordum benden rahatsız oluyor musunuz diye. "Ancak rahatsız değiliz ama seni bazen işimiz olduğumuz için sana zaman ayıramıyoruz. Ondan dolayı üzülüyoruz." diyorlar. Bu konu buraya kadar.

Kimse bana derdini açmaz. Neden diye sordum birkaç kişiye bana güvenmiyor musun diye. Güveniyorum diyor ancak derdini anlatmıyor. Anlatmamasının sebebini öğrenmek için üstüne gidiyorum niye diye. Bu sefer asıl konudan bahsetmek yerine kaçacak bahane buluyor ve gidiyor.

Onlar arayınca neden açmıyorum oluyorum. Ama onları ben bir kere değil belli gün aralıklarında bile arasam bile işim vardı diyorlar. Arkadaş ben seni bir kere aramadım. Defalarca aradım. Demek ki bir şeyler var. Bende aptal gibi onlar arayınca hemen açıyorum. Veya sessize alıyorum ancak dayanamayıp geri arıyorum. Mesajlara görüldü atarlar veya geç cevap verirler.

Onlar bir şey demeden yardımlarına koşarım. Ters tepki alırım. Anlamış değilim. Nereye kadar böyle olacaksa artık... Mesela kendi hayatımı herkese anlatırım. Şu sıralar azalttım ama tamamen olmadı. Örnek olarak; öğretim üyelerinin yanına gidiyorum derdim. Rahatsız etme diye azar yerdim. Son gittiğim zamanlar -2 hafta önce- kimseye söylemedim. Azar da yemedim. İnsanlara da karşılık vermem gerekiyormuş.

Geçen gün markette çalışan kişiye yaşını ve ne zamandan beri burada çalıştığını sordum. Sonra bunu dedim diye ailemle kavga ettim. Kavgayı onlar başlattı. Ha yanlış anlaşılmasın. Ailemle aram iyi ama takışıyoruz bazen. Davranışım hatalıymış. Sorunca ne oldu yani? Sıradan bir şey. Suç burada bende mi?
 

Geri
Yukarı