Yazılım mühendisliği mi bilgisayar mühendisliği mi?

Kromish

Hectopat
Katılım
26 Ocak 2020
Mesajlar
1.420
Çözümler
5
Merhaba. Mavi diploma veren, iyi bir üniversiteye gidip oradan da yurt dışında çalışmak istiyorum. Ama yazılım mühendisliği ile bilgisayar mühendisliği arasındaki temel farkı bilmiyorum. Yazılım halk diliyle "geleceğin mesleği" olarak geçiyor. Peki BM de öyle mi?
 
Son düzenleme:
Bilgisayar mühendisliği genel olarak her şeyden azar azar bilgisi olur ama yoğunluğu yazılım, programlamadır. Yazılım mühendisliğinde ise sadece yazılıma yönelik eğitim görürsünüz. Yazılımda ustalaşırsınız.
 
Bilgisayar mühendisliği genel olarak her şeyden azar azar bilgisi olur ama yoğunluğu yazılım, programlamadır. Yazılım mühendisliğinde ise sadece yazılıma yönelik eğitim görürsünüz. Yazılımda ustalaşırsınız.
Öneriniz nedir hocam ? Özellikle istediğim bir tane olmadığı için şartlarına göre değerlendirme yapıyorum. İkisinin de + ve - yönleri hakkında bilginiz varsa yardımcı olabilir misiniz ?
 
Öneriniz nedir hocam ? Özellikle istediğim bir tane olmadığı için şartlarına göre değerlendirme yapıyorum. İkisinin de + ve - yönleri hakkında bilginiz varsa yardımcı olabilir misiniz ?
Bilgisayar mühendisliğini okuduğunuzda her şeyden bilgi sahibi olacağınız için diğer alanlarda da iş bulabilme imkanınız var ( yazılım ve donanımla ilgilenir). Ama yazılım mühendisliği okuduğunuzda kendinizi sadece bir alana odaklamış olacağınız için o alanda daha yüksek bir seviyeye gelirsiniz ve yazılıma yönelik işlerde kendinizi kanıtlayabilirsiniz. Kısaca, yazılım geleceğe yatırımlı bir meslektir imkanınız varsa yazılım mühendisliği okuyun derim. Eğer BM isterseniz de, ordan kendinizi iki dalda da ustalaştırabilirsiniz.
 
Sadece yazılım odaklı gitmek istiyorsanız yazılım. Donanım odaklı gitmek istiyorsanız elektrik elektronik. Bilgisayarda hem donanım hem yazılım olduğu için yarı yarıya bilginiz olucak.
 
Yazılım ve algoritma her bireyin yapabileceği ve sevebileceği bir iş değildir. Klişe olabilir ancak geleceği var diye kafana göre dalmadan önce tercih edeceğin meslek ile alakalı ön bilgi topla, deneyim elde et. Hepsinden de en önemlisi kendi karakterini iyi analiz et. Ben sosyal kimliği ön planda olan birisi olarak çok iyi bir üniversitede fena da olmayan bir puan ile Bilgisayar Programcılığı tercih etmiştim. Giderken DGS ile iyi bir üniye geçerim en olmadı LYS ile vasat bir yerde bilgisayar mühendisliği yazarım diyordum. Fakat okul yıllar geçtikçe bitmedi. Masa başında durmaktan hiç haz etmediğimi fark ettim. Okuldaki bireyler bir an önce eve gitmek isteyen elemanlardı ben bundan hoşlanmadığım için başka bölümden çocuklarla ya da okul futbol takımlarından elemanlarla arkadaşlık yapıyordum. Yıllar içerisinde okulu bitirememe ve ısınamama sorunu yüzünden tercih ettiğim ve bana zarara yol açan kelebek etkisi diyebileceğim tercihleri bilsen oturur ağlarsın. Bu süreçte babamı dahi kaybettim (ki bunun kadar başka büyük major sonuçları da oldu) yetmezmiş gibi sağlık falan da baya olumsuz etkilendi. Sürekli kendini geliştirme hususu, linkedin gibi herkesin kendini CEO, CTO, CFO olarak tanıttığı ama yalan konuştuğu gerçekte işsiz yuvası olan platformlar, farklı olacağım diye tarzanca konuşulan plazalar, sürekli milyonlarca şey öğrenmeni bekleyen ama öğretmen kadar maaş vermeyen patronlar gibi sebepler yüzünden ben yazılıma devam etmedim. Öğretmenleri küçümsemek değil derdimiz her mesleğin erbabına saygımız var ancak bir tarafta gece gündüz ve ömürlük öğrenmenin devam ettiği, kapitalizmin kırbacının ensende olan özel sektör mesleği ile kıyaslarsak öğretmenlik mesleği çok daha rahat kendi arkadaşlarımdan biliyorum. Yazılımda da Türkiyede şartlarında ortalama olarak öyle büyük paralar verilmiyor. Freelance işler desen hayatsız hintlilerle mücadele etmek çok zor. Rekabet edeyim desen ömür boyu ne kız arkadaşın olur ne sosyal hayatın.

Bilgisayar başında çalışan çoğu insanın şişmanlaması, asosyalleşmesi gibi durumlar da cabası. Mesleğini icra ederken yeni insanlarla tanışman çok zor. Verdiğin emeğin karşılığında yeterince saygı falan da görmüyorsun. Hele freelancer olan çalışıyorsan ve akrabaların yoğun yaşadığı yerlerdeysen insanlar seni evde oturan işsiz güçsüz birisi olarak görebilir. Toplumun özellikle evde duran erkeklere negatif baktığını gözlemliyorum. Dolayısıyla ekran başında, fazla saygı görmediğin, sosyalleşemediğin, kilo aldığın, fiziki kabiliyetini yavaş yavaş kaybettiğin, monoton bir iş hayatın oluyor. Bu tehlikeleri görünce hemen uzaklaşıp daha kolluk kuvvetleri alanındaki işlere yöneldim. Bunlar benim deneyim ve gözlemleri belki sen çok sevebilirsin ancak bunları hayatın kararmasın diye yazmak istedim. Yani büyük bir yazılımcı olabilirsin ancak gitmeden iyi öğren ve kendini dene. Karavana dalma hiçbir işine yoksa bana benzer yıkıcı şeyler yaşarsın. Az kazandıran bir işini inanılmaz seversen çok kazandırıyor denilen ama o kadar da sevmediğin işlere göre çok daha büyük paralar kazanırsın. Çünkü insan sevdiği işe emek ve zaman ayırır hatta o iş onun için keyiftir haliyle işinde iyi olur ve milyon liralar bile kazanabilir. Ancak sevmediğin işte geçirdiğin zaman zor gelir ve vasat biri olur çıkarsın. Hayatında başarılar kafana takılan bir şey olursa özelden sorabilirsin.
 
Yazılım ve algoritma her bireyin yapabileceği ve sevebileceği bir iş değildir. Klişe olabilir ancak geleceği var diye kafana göre dalmadan önce tercih edeceğin meslek ile alakalı ön bilgi topla, deneyim elde et. Hepsinden de en önemlisi kendi karakterini iyi analiz et. Ben sosyal kimliği ön planda olan birisi olarak çok iyi bir üniversitede fena da olmayan bir puan ile Bilgisayar Programcılığı tercih etmiştim. Giderken DGS ile iyi bir üniye geçerim en olmadı LYS ile vasat bir yerde bilgisayar mühendisliği yazarım diyordum. Fakat okul yıllar geçtikçe bitmedi. Masa başında durmaktan hiç haz etmediğimi fark ettim. Okuldaki bireyler bir an önce eve gitmek isteyen elemanlardı ben bundan hoşlanmadığım için başka bölümden çocuklarla ya da okul futbol takımlarından elemanlarla arkadaşlık yapıyordum. Yıllar içerisinde okulu bitirememe ve ısınamama sorunu yüzünden tercih ettiğim ve bana zarara yol açan kelebek etkisi diyebileceğim tercihleri bilsen oturur ağlarsın. Bu süreçte babamı dahi kaybettim (ki bunun kadar başka büyük major sonuçları da oldu) yetmezmiş gibi sağlık falan da baya olumsuz etkilendi. Sürekli kendini geliştirme hususu, linkedin gibi herkesin kendini CEO, CTO, CFO olarak tanıttığı ama yalan konuştuğu gerçekte işsiz yuvası olan platformlar, farklı olacağım diye tarzanca konuşulan plazalar, sürekli milyonlarca şey öğrenmeni bekleyen ama öğretmen kadar maaş vermeyen patronlar gibi sebepler yüzünden ben yazılıma devam etmedim. Öğretmenleri küçümsemek değil derdimiz her mesleğin erbabına saygımız var ancak bir tarafta gece gündüz ve ömürlük öğrenmenin devam ettiği, kapitalizmin kırbacının ensende olan özel sektör mesleği ile kıyaslarsak öğretmenlik mesleği çok daha rahat kendi arkadaşlarımdan biliyorum. Yazılımda da Türkiyede şartlarında ortalama olarak öyle büyük paralar verilmiyor. Freelance işler desen hayatsız hintlilerle mücadele etmek çok zor. Rekabet edeyim desen ömür boyu ne kız arkadaşın olur ne sosyal hayatın.

Bilgisayar başında çalışan çoğu insanın şişmanlaması, asosyalleşmesi gibi durumlar da cabası. Mesleğini icra ederken yeni insanlarla tanışman çok zor. Verdiğin emeğin karşılığında yeterince saygı falan da görmüyorsun. Hele freelancer olan çalışıyorsan ve akrabaların yoğun yaşadığı yerlerdeysen insanlar seni evde oturan işsiz güçsüz birisi olarak görebilir. Toplumun özellikle evde duran erkeklere negatif baktığını gözlemliyorum. Dolayısıyla ekran başında, fazla saygı görmediğin, sosyalleşemediğin, kilo aldığın, fiziki kabiliyetini yavaş yavaş kaybettiğin, monoton bir iş hayatın oluyor. Bu tehlikeleri görünce hemen uzaklaşıp daha kolluk kuvvetleri alanındaki işlere yöneldim. Bunlar benim deneyim ve gözlemleri belki sen çok sevebilirsin ancak bunları hayatın kararmasın diye yazmak istedim. Yani büyük bir yazılımcı olabilirsin ancak gitmeden iyi öğren ve kendini dene. Karavana dalma hiçbir işine yoksa bana benzer yıkıcı şeyler yaşarsın. Az kazandıran bir işini inanılmaz seversen çok kazandırıyor denilen ama o kadar da sevmediğin işlere göre çok daha büyük paralar kazanırsın. Çünkü insan sevdiği işe emek ve zaman ayırır hatta o iş onun için keyiftir haliyle işinde iyi olur ve milyon liralar bile kazanabilir. Ancak sevmediğin işte geçirdiğin zaman zor gelir ve vasat biri olur çıkarsın. Hayatında başarılar kafana takılan bir şey olursa özelden sorabilirsin.
Yorumunuz için teşekkür ederim hocam. Ne sevdiğim hakkında bir bilgim yok şuan. Hangi meslek bana göre bilmiyorum. Çalışma şartlarına bakınca da yazılım bana daha mantıklı geldiği için sormuştum. Ne iş yaparsam yapayım yabancı bir ülkede yapacağım. YouTube'da gördüğüm kadarıyla da orada ki yazılım sektörü Türkiye'de ki gibi değil. Siz ne düşünüyorsunuz bunun hakkında ? Bir de karakterine göre değerlendirme yapmalısın demişsiniz. Hangi mesleğin beni sıkmayacağını nasıl anlayabilirim ? Dizi&Film sektörüne yakınım. Yıllardır da bunları izliyorum. Ama sektör berbat bir yer olduğu için girmek istemem. Başka bir hobim de yok. Açıklamanız için yeniden teşekkür ederim.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı