Yazılım mühendisliğinde gelecek var mı?

Sadece Turkiye'de degil dunyada da cok populer. Amerika'da bildigim bir okulun 60 kisilik kontenjanina 80 bine yakin basvuru alindigini biliyorum.

Gelecegi parlak ama yaris zor.

Bir suru Hint, Kore, Cin, Dogu Avrupa kokenli insan var okullarda.


Herkes kapagi ayni bolgelere atmaya calisiyor, bu bilincle hazirlanin :)
 
Udemy kursu al -> Kurs videolarını izle ve sertifika al -> Sertifikan var diye hiç proje geliştirmeden işlere başvur -> Başarısız ol

Bu şekilde bir yol haritası belirleyen arkadaşların balonu bence de patlayacak. Her yer çakma yazılımcı doldu. Belki ben de öyleyimdir bilemem, zaman gösterecek.
Ucuz etin yahnisi yenmez. 😂

Demek istediğim o değildi aslında, bu alanda fazla yığılma var, arz-talep ilişkisi azalırsa piyasaya düşen ekmek sayısı da azalır.
 
Bilgisayar/Yazılım mühendisliği tercih edenler bayağı bir arttı. Okuyanların çoğu da ilk iş kapağı yurt dışına atıyor. Ben 4 5 seneye iş alımları tıkanır diye düşünüyorum ne olur bu işin sonu?
Objektif yaklaşalım , bir yazılımcı vardır. Birde yazılımcı vardır. Aradaki fark ise , biri yazılımcı olmaya üniversitede karar vermiş , hiçbirşey çalışmamış direkt üniversitede öğrenmiştir. Biri ise lisede başlamış , çoğu dili bilip üniversitede kendini kanıtlamış yazılımcıdır. Derseniz ki suanda dünyadaki büyük firmalar ne yapıyor diye , tabii ki geçmişi olan insanları alıyor. Üniversitede öğrenip çat kapı geleni değil. Tekrardan objektif olmak gerekirse , yazılımcı sektörüne olan yoğunluk ilk bahsettiğim insanlar için işsizlik problemini doğurcak , fakat bunun nedeni yazılımcı çokluğu değil , yazılım bilmemezliği olacak. Bir üniversite tek dili 2 yıla sığdırırsa adam en baştaki kodu unutur tabii ki.
 
Sadece Turkiye'de değil dünyada da çok popüler. Amerika'da bildiğim bir okulun 60 kişilik kontenjanına 80 bine yakin başvuru alındığını biliyorum.

Geleceği parlak ama yarış zor.

Bir sürü Hint, Kore, Çin, Doğu Avrupa kökenli insan var okullarda.


Herkes kapağı aynı bölgelere atmaya çalışıyor, bu bilinçe hazırlanın. :)
Aynen öyle. Alanın geleceği parlak, yakın zamanda dolacak ve patlayacak gibi bir durum gözükmüyor ama gerek lisans gerek lisansüstü programlarla dehşet talep var. Dolayısıyla en iyi okulların (MIT, Harvard, GT, Duke, JHU vs.) kabul oranları inanılmaz düşük. Hatta sadece en iyilerin değil, biraz kalburüstü okulların bile kabul oranları düşük. ABD vatandaşı olmamak da yardımcı olmuyor. Aynı zamanda okullar bütün kampüslerinin Computer Science öğrencileriyle dolmasını da istemiyorlar. Ama en azından lisans noktasında o yer için kapıştığınız insanlar Çinliler vs. değil diğer Türkler. O taraflarda yarış çok daha sert. Benzer bir durum üst düzey şirketler için de geçerli. Burada da ABD vatandaşı olmamak yardımcı olmuyor. Türkiye'de üniversite okuduysanız daha da zor.
 
Çok fazla talep var. İş artık kimde icraat varsa önde haline geldi. Aynı şeyi örneğin İİBF bölümleri için de söylemek mümkün. Ticaretle veya ekonomiyle hiç aran yok, üniversiteyi uyuyarak oku, işe başvur, yurtdışında iş hayali kur. Tabii ki işsiz kalırsın. Bu işsizler nedeniyle İİBF okumayın diyen çok insan var, hiçbir şey yapmayan mezunlara değil de bölüme laf atıyorlar.

Üniversite okurken startup projelerini yürütenler, adam gibi okuyanlar, gereken network'a sahip olanlar bugün Trendyol, Yemeksepeti'ni kuruyor.

Dolayısıyla bu bölümleri (yazılım ve bilgisayar mühendisliği dahil) bir maden rezervine benzetebiliriz. Üniversiteden mezun olunca bir maden rezervini keşfetmiş oluyorsunuz. Ama bunu kazmadığınız sürece orası yerin altında işlenmemiş bir maden olarak kalmaya devam eder.
 

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı