Geçen gün silahlar hakkında falan konuşmuştuk sizinle hatırlarsanız. Akaryakıt işlettiğimizden bahsetmiştim ayrıca. Bölgemizde bulunan diğer akaryakıt istasyonunun sahibi AKP'li ve AKP İlçe Başkanı kendileri. 3 kere belediyenin akaryakıt ihalesini aldık, 2 kere çirkeflikle iptal ettirdi. 3. seferde Ankara'ya bildirerek, belediye bana ihaleyi vermiyor diyerek iptal ettirdi. Elbette belediye de AKP'deydi. Geçtiğimiz seçim dönemi sonucu, AKP ağır farkla kaybetti. Kaybettikten sonra olaylar patlak verdi. Kaybedince, ödeme yapmadan belediyede çalışan işçilerin hepsini işten çıkardılar. Yeni gelen başkan hepsini geri aldı. Adamlar 5 sene içerisinde satmadık devlet arazisi bırakmamış. Belediye başkanı ve 2 esnaf olmakla birlikte, ilçenin kaymağını sıyırıp götürmüşler. Mesela parke taşı getirilecek, 1000 TL nakliye yazılıyorsa, 5000 TL yazmışlar eş dostlarına. 10.000.000 TL gibi bir borcu var şu anda belediyenin. Bahsettiğim yer küçük bir ilçe. Büyük şehirlerde nasıl bir para ezdiklerini tahmin edebilirsiniz. Bu ülkeden bir ot olmaz bu saaten sonra. Haksız kazanca ve harama hem kendileri, hem değnekçileri alışmış. Bu yazdığım en küçük örneği. Dini sömürüyorlar dedik, bizi dinsiz ilan ettiler. Benim gözümde hepsi hırsız. Şimdi AKP destekçileri dahil ülkede kimse geçinemiyor. Ayrıca eminim, CHP başa geçsin ''altı ok'' rozeti takıp, MHP başa geçsin ''üç hilal' rozeti takıp ilk olarak AKP'liler en koyu milliyetçi olurlar. Osmanlı'nın güçlü dönemine dönmek, padişahlarının ayaklarına yol olmak istediler. Şükür hepimiz olduk sonunda. 5.000 TL altında geliri olup, şükür ediyorum diyen varsa bu saaten sonra yapılacak bir şey kalmamış demektir. Zaten Araplar başta olmak üzere bütün ülkeler en kritik bölgelerimizden arazi alıyorlar. Helal olsun, damına koydular ülkenin.