Öğrenci Nedir?

Sabah 7'de kalkıp daha o saatte söylenmeye başlayan; kalkıyor, okula gidebiliyor, ailesi tarafından bu imkan sağlanıyor olmanın ne büyük nimet olduğunu bilmeyendir.

Öğretmeni ona bir gelecek çizmeye çalışırken kendisi bunu angarya olarak gören, hayatın en kolay işini dahi yapmayı yük sayandır. Başkasının kapısında it gibi çalışacağını bilmeyen, bu yüzden de kendine hizmet eden öğretmene, idareciye, okul hizmetlisine köpek gibi davranandır.

Ailesi kendisine imkan sunabilmek için nelerden vazgeçerken, daha iyi bir telefon, PC almanın hayalini kurandır.

Tek bir işiniz var: okumak. Bir zahmet 7'de kalkın, insan gibi eğitiminizi tamamlayın ve artık "tüketim" kısmından "üretime" geçin. Ha eğer okumayacaksanız insanların sırtında asalak olmayın. İşe girip çalışın.
 
Özel sektörde bir çalış okula gitmek için can atacaksın. :D Çok abartılı bence o yazı.
Oturdukları yerden ders dinlemeyi çok büyük marifetmiş gibi görüp, köle olduklarını düşünen gençlerin özel sektörde dayanabileceklerini pek sanmıyorum.
 
Oturdukları yerden ders dinlemeyi çok büyük marifetmiş gibi görüp, köle olduklarını düşünen gençlerin özel sektörde dayanabileceklerini pek sanmıyorum.
Benim ilk uzun vadeli özel sektör de ki işim internet kafeye bakmaktı. 13-14 yaşımdayım bir hevesle girdim hem oyun oynayıp hem de para kazanacaktım. 2. Hafta lanet olsun dedim sonra kafa yerine geldi tabi ama iş işten geçmişti adamdan emanet almıştım dükkanı bir kere, geri dönemezdim çünkü adam haftada 1 gün ugrar parayı alır tarlaya çalışmaya giderdi. 35 gün çalışmıştım insanlarla ugraşmak gerçekten zor. Hırsızı mı dersin p•çi mi dersin hepsi vardı bir de küçüğüm ama hepsinin hakkından geldim benden büyük kişileri kovmuştum bir keresinde dangalagın teki kamera lazım arkadaşla görüşecem dedi sıfır kutudan açtım ve dedimki çıkarken ver bana bu şahıs 26 yaşlardaydı bu arada sonra tabi süresi bitti çıktı dangalak vermedi her gece dükkanı kapatmadan önce hep kontrol ederdim eksik var mı diye baktım kamera orada o adam ertesi gün yine geldi dedim seni alamam emanete ihanet ettin dedim sen yanlış yaptın patrona söyleyecem falan dedi sustum patron bana iyi yapmışsın almayıp demişti. Bu anımı da anlatmak istedim. :) Ve tüm bunların karşılıgında 190 TL almıştım. Degdi mi? Tabi ki hayır hayattan soguttu biraz. :D Ama hayatın gerçeklerini ve insanların nasıl pislik ve bencil oldugunu orada öğrendim. :D
 
Öğrencilik = Amelelik gözüyle bakıyoruz ama iş hayatının temposuna bakalım nasıl alışacağız. Ayrıca iş hayatında 4 aylık yaz tatili de yok, bunu göz önünde bulundurmak lazım :) Ha, memur olursun, o ayrı.
 
Ben çözümü çok iyi biliyorum, ilerde çocuğum olursa da uygulayacağım bir yöntemdir.

Lise çağına gelmiş bir çocuk yaz tatilinde 15 saat PC başında, telefon başında g*t büyütmek yerine girip bir işe çalışmalı. Ben özellikle hayatın zorluklarını görebileceği, başında annesi babası yokken, kışın sıcak sınıfı, yazın serin sınıfı yokken hayatı öğrenmesini sağlarım.

Ezilecek, yorulacak, belki bana içinden saydıracak bile ama 10 yıl sonra babam ne kadar güzel bir şey yapmış, zamanında anlayamamıştım diyecek.

Nereden mi biliyorum? Aynı şeyleri yaşadım çünkü. 8. sınıftan 10. sınıfın yazına kadar değişik değişik işlerde çalıştım. Maddi durumumuz mu kötüydü? Hayır. Bütün kazandığımı tek başıma yiyordum. Şu an 24 yaşıma gireceğim, babamın neden yaptırdığını çok iyi anlıyorum.
 
Sorun belli, peki bu sorunlara neden olan sebepler neler? Çözümleri neler olabilir?
@Jira @fullmetal
Standart eğitim. Çocukları salak haline dönüştürüyoruz. O yüzden Enes Batur gibi kişilerden haz alan yutupırlar iyi ki var diyen nesil yetiştiriyoruz. O kadar standart bir eğitim ki çocuklar sanal aleme yöneliyor ve bunun gibi kişilere yöneliyor.
 
Öğrencilik kimilerine göre zor, kimilerine göre kolaydır. Çoğu kişi öğrencilerin tek yapması gerekenin çalışmak olduğunu, gerçek hayatta ne yapacağını yazmış mesajlarda gördüğüm kadarıyla :)
Şimdi durum şöyle ki; gerçek hayatta çalışmanın zorluğunu bilmiyor olabiliriz (Ben de öğrenci olduğumdan biz olarak yazacağım). Eminim her türlü insan çıkıyordur karşınıza. Ailemde çalışan bir tek babam ve o da her gün anlatıyor zaten ne kadar zor ve yorucu olduğunu. Öğrencilerin işiyse sadece çalışmak, sabah gidip öğleden sonra gelmek ve oturduğun yerden tek yapması gerekenin ders çalışmak olduğu söyleniyor.
Siz de öğrenci oldunuz zamanında, değil mi? Eskiden olan öğrencilikle şimdiki öğrencilik aynı değil tabii ki, farkındayım bunun. Ama hiç durup da her öğrencinin yaşamını bir saymak, sadece oturduğu yerden öğretmenleri dinleyip ders çalışan bir makine olarak görmek doğru bir şey mi? Üniversiteye hazırlananları ele alalım. Size 4 yıl boyunca lise eğitimi veriliyor ve 4 yıllık bu eğitiminizi bir üniversiteye girmek için 2 günde toplam 315 dakikada sınanıyorsunuz. Bu zaman zarfında en iyisini yapmak için kendimizi affedersiniz ama yırtıyoruz :) Herkes böyle mi bilmiyorum tabii. Genelleme yapmayayım.
YKS'ye hazırlanırken benim tek tatilim resmi tatillerdi. Haftanın 7 günü hem okul hem dershanedeydim. Sabah 7'de çıkıp akşam 10'dan sonra eve giriyordum bazı günler. Hep bir koşuşturmaca oradan oraya. Otobüse yetiş, metroya yetiş, sınava yetiş, derslere yetiş, birebirlere yetiş, kütüphanede ders çalış... Sonu gelmeyecek bir koşuşturmacaydı bu.
Okuması kolay mı geldi? Pekala, oturduğumuz yerden sadece ders çalıştığımız için yorulmamamız gerektiğini düşünenler için ofiste, özel şirketlerde çalışan bazı insanları örnek verelim. Onlar da sabah evden çıkıp en az 8 saat mesai yapıp akşam evlerine dönüyorlar değil mi? Bilgisayar başında çalışan insanlar da var. Ben aynı mantıkla bu kişiler oturduğu yerden sadece bilgisayar başındalar diye fazla yorulmazlar diye düşünebilirim o zaman? Doğru mu, elbette değil. Ama bizim için genelleme yapılıp böyle düşünülüyor ama? :)
Biraz empati kurmak gerek aslında. Kimsenin hayatı kolay değil. Ne bir çalışanın ne de bir öğrencinin. Herkesi genellemek de doğru değil. İşini hakkıyla yapan da var, hakkıyla öğrenciliğini yapan da var.
 
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı