Küstah varlıklar! Kim olduklarını sanıyorlar? O kadar aşağılık, kokuşmuş ve patetikler ki, yaşıyor olmaları bile midemi bulandırıyor. Hali hazırda üşengeçliğimizin sebebi olan, yan gelip yatarak tüm dünyayı kontrol etmemize olanak sağlayan robotlarımız var, şu pislik varoşların hala yaşıyor olmasının sebebi nedir? Babam olacak moruk gençliğinde benim gibi düşünmüş olacak ki şu varoşların bu halde olmalarının sebebi onun getirdiği yasalar. Ne olduğunu bilmiyorum, ama artık öyle birisi değil. Git gide yumuşuyor, kölelere haklar tanımaya, yüklerini azaltmaya çalışıyor. Ne yaptığını düşünüyor bu aptal? Haklar vererek neyi başarabileceğini sanıyor? Kahrolası bunak, zaten kısa süreye bu dünyadan gideceksin, benim hayatıma karışmaya hakkın yok senin!
"Günaydın babacığım, bugün hava bir miktar kötü, akciğerlerin için zararlı olabileceğinden içinde bulunduğumuz alanın havası sterilize edilip soluyabilmemiz için münasip düzeylere gelene kadar seni uyandırmamayı uygun gördüm, eğer hatalı davrandıysam çok özür dilerim, size layık olmak için çok çabalıyorum, biliyorsunuz. Kahvaltınızı hazırlattım, tropikal adalardan getirilmiş çeşitli meyveler ve temiz sudan çıkmış havyar var. Tadını çok sevdiğinizi bildiğimden yanına da Malaga usulü Altın Ekmek getirtmeyi de unutmadım. Umarım, beğenirsiniz.
"Ne kadar da şaşırtıcı, senin gibi bir halefin bile bu kadar yumuşak davranması, sık karşılaşılan bir şey değil. Ama sıradan birisi değilsin, benim oğlumsun sonuçta, çok da şaşırmamak gerek, değil mi? Ah, beni mazur gör Mathias, yaşlı bir bunağın düşünceleri işte."
Bir de benden özür mü diliyor bu gerizekalı herif? Cidden, buralara kadar geldiğine şaşıyorum. Bir insan bu kadar yumuşak kalpli olarak nasıl buralara gelebilmiş?
"Demeyin öyle babacığım, yaşlı olmadığınızı hem ikimiz hem de doktorlarımız biliyor. Daha bugün sabah siz uyurken yaptıkları kontrollere göre organlarınız neredeyse benimkiler kadar gençmiş! Daha uzun bir süre bizimlesiniz, bu dünyayı başka yıldız sistemlerine, hatta, başka galaksilere yayacağız; sizin uğraşlarınız sayesinde. Bu yüzden mutlu olmalıyız, bu tür melankolik düşüncelere önemli zihninizde yer vermeyiniz."
"Başka yıldız sistemleri, galaksiler... Boş bir rüya sadece. Biz daha kendi içimizdeki barışı sağlayamadık. Biz kendi dünyamıza ihanet ettik, kendi dünyamız ise bize küstü. Kendi dünyamızın bile çoğu artık yaşama elverişli değil. 50 yıl önce insanlar canlıların soylarının tükenmesine karşı hükümetleri protesto ederlerdi, ne oldu da çoğu habitat yok oldu? Biz insan olarak kendi kendimizi yok ediyoruz Mathias, başka gezegenlere de aynısını yapmaya hakkımız yok."
"Günaydın babacığım, bugün hava bir miktar kötü, akciğerlerin için zararlı olabileceğinden içinde bulunduğumuz alanın havası sterilize edilip soluyabilmemiz için münasip düzeylere gelene kadar seni uyandırmamayı uygun gördüm, eğer hatalı davrandıysam çok özür dilerim, size layık olmak için çok çabalıyorum, biliyorsunuz. Kahvaltınızı hazırlattım, tropikal adalardan getirilmiş çeşitli meyveler ve temiz sudan çıkmış havyar var. Tadını çok sevdiğinizi bildiğimden yanına da Malaga usulü Altın Ekmek getirtmeyi de unutmadım. Umarım, beğenirsiniz.
"Ne kadar da şaşırtıcı, senin gibi bir halefin bile bu kadar yumuşak davranması, sık karşılaşılan bir şey değil. Ama sıradan birisi değilsin, benim oğlumsun sonuçta, çok da şaşırmamak gerek, değil mi? Ah, beni mazur gör Mathias, yaşlı bir bunağın düşünceleri işte."
Bir de benden özür mü diliyor bu gerizekalı herif? Cidden, buralara kadar geldiğine şaşıyorum. Bir insan bu kadar yumuşak kalpli olarak nasıl buralara gelebilmiş?
"Demeyin öyle babacığım, yaşlı olmadığınızı hem ikimiz hem de doktorlarımız biliyor. Daha bugün sabah siz uyurken yaptıkları kontrollere göre organlarınız neredeyse benimkiler kadar gençmiş! Daha uzun bir süre bizimlesiniz, bu dünyayı başka yıldız sistemlerine, hatta, başka galaksilere yayacağız; sizin uğraşlarınız sayesinde. Bu yüzden mutlu olmalıyız, bu tür melankolik düşüncelere önemli zihninizde yer vermeyiniz."
"Başka yıldız sistemleri, galaksiler... Boş bir rüya sadece. Biz daha kendi içimizdeki barışı sağlayamadık. Biz kendi dünyamıza ihanet ettik, kendi dünyamız ise bize küstü. Kendi dünyamızın bile çoğu artık yaşama elverişli değil. 50 yıl önce insanlar canlıların soylarının tükenmesine karşı hükümetleri protesto ederlerdi, ne oldu da çoğu habitat yok oldu? Biz insan olarak kendi kendimizi yok ediyoruz Mathias, başka gezegenlere de aynısını yapmaya hakkımız yok."